İstihbarat ve İngiliz İstihbaratı

6 Aralık 2023
Okuyucu

Bu makalede İngiltere’nin istihbaratı ve güvenlik politikası nasıl işliyor bu konuda bilgiler vereceğim. Ama asıl hedefim bu değildir, daha çok Devlet İstihbarat Hizmeti’nden ne anlamak gerekiyor, bunu açıklamaktır. İstihbarat konusuyla ilgili birçok sorunuzun cevabını burada bulabileceksiniz. Burada ifade edilen bazı tanımlar, yöntemler ve özellikler, istihbarat teorisi içerisinde yer alır mahiyet taşımaktadır. Burada güncel örnekler ile usulleri ve teoriyi açıklamak istediğimi de eklemeliyim.

Genel

Türkiye’de genel bir kanı vardır, İngilizler her yerdeler ama hiç görünmezler, diye. Örneğin Ukrayna’da savaş oluyor, İngilizler her noktadan Rusya’ya karşı faaliyet yürütüyor. Gazze’de İngilizler İsrail’e destek veriyor. Kuzey Denizi’nde, Hint-Pasifik’te, Okyanusya’da, Orta Asya’da, Kafkasya’da, Afrika’da… İngiltere’nin yer almadığı ve bir faaliyet yürütmediği alan var mı? Burada sizlere dünya politik alanında İngilizlerin nasıl çalıştığına ve onu hangi noktalara bakarsanız görebileceğinize dair bazı ipuçları vereceğim.

İstihbaratın en basit tarifini yapalım. İstihbarat, düşman ve düşman olması muhtemel ülkelerin veya güçlerin, imkân ve kabiliyetleri, hassas zayıf ve kuvvetli tarafları ile faaliyetleri hakkında toplanan bilgilerin bir prosesten geçirilerek elde edilen sonuçtur. İstihbarat ve Karşı-İstihbarat çalışma alanları vardır. Cari, Temel ve Gelecek İstihbaratı yapılır. Stratejik, Operasyonel ve Taktik İstihbarat bölümleri vardır. Stratejik İstihbarat bir devletin ana çarklarını döndürmek için gerekli çok önemli dokümanları hazırlar. Operasyonel ve Taktik İstihbarat, servisin bizzat sahadaki faaliyetidir. Operasyonel İstihbarat yapabilen servisler sadece bilgi toplamazlar, aynı zamanda sahayı ülke amaçlarına uygun hale getirmek için (istenen biçimde) düzenlemelere giderler. Operasyonel ve Taktik İstihbarat birimlerinin sahadaki çabalarıyla, çok özel ve sonuç alıcı faaliyetler icra edilir. Bizim İstihbarat (haber alma) dediğimiz terim, İngilizce olarak Intelligence (zekâ) sözcüğüne karşılık gelir. 

Dünyada bazı ülke istihbarat servisleri diğerlerine oranla daha bilinir haldedir. İngiliz Dış İstihbarat Servisi (MI6) bunlardan birisi kabul edilir, tıpkı ABD’nin Merkezi Haber alma Teşkilatı (CIA) gibi. Her ülke kendi Ulusal Güvenlik Sistemi ile benzer faaliyetleri icra ederler. İngilizlerin politikaları ve istihbarat servisleri nasıl çalışır? Burada amaç İngiltere’yi ve İstihbarat servisini tam tarif etmek değildir. İngiliz İstihbaratı ve Dış Politikası bağlamında çok genel bakışla bazı özellik arz eden hususlara değinelim.

İngilizlerin İstihbarat ve Güvenlik Anlayışı

Yeni yayımlanan Birleşik Krallık’ın Intelligence and Security Committee of Parliament Annual Report 2022–2023 dokümanına bakalım.[1] Buradaki kurumsal yapı neden Parlamento İstihbarat ve Güvenlik Komitesi (Komite diyeceğim) olarak kullanılıyor da (başka devletlerde olduğu şekilde) İstihbarat, Milli Savunma, İçişleri, gibi ayrı bakanlık ve kurum isimleri ve bütçeleri ifade edilmiyor? Bu yıllık raporda, stratejik bakış, tehditler, politikalar, hedefler, vs. yer alıyor. İngiltere’nin “İstihbarat ve Güvenlik” konusunu bir paket halinde görmesi özgün bir yaklaşımdır. İngiliz Devleti’nin bir faaliyetini istihbarat olmaksızın tanımlayamazsınız. Bu kapsam içinde hangi kurumlar var? MI5 (Güvenlik Hizmeti), MI6 (Gizli İstihbarat Servisi veya SIS), GCHQ (Hükümet İletişim Kurumu), Müşterek İstihbarat Teşkilatı (JIO), Hükümet Ofisi’ndeki Ulusal Güvenlik Sekreterliği (NSS), Savunma Bakanlığı’nın (MoD) Savunma İstihbaratı (DI) ve İçişleri Bakanlığı’ndaki İç Güvenlik Grubu (HSG).

Birleşik Krallık (İngiltere diyeceğim) tehdit değerlendirmesi ve uygulanması gereken politikalar çerçevesinde kendi içinde 2018 yılında bir düzenlemeye gitti. Buna göre ana tehdit ifadesi “terör” ile ilişkilendirildi. İngiltere ilk tehdidi terör ile tarif ederken, aynı zamanda milli çıkarına olan bütün iç ve dış operasyonları yine istihbarat gayreti içinde çözümleme yolunu seçmektedir. Örneğin dış operasyon olarak MI6 (veya SIS) Ukrayna’da veya Türkiye’de bir operasyon yapacaksa, bunun mutlak surette bir “tehdit” şeklinde tarifi gerekmemektedir. Bu bağlamda düşünürsek, terör tehdidi yeniden tarif edildi ve çalışma alanı buna göre işaret edildi. Öncelikle 2019’dan itibaren (küreselleşen) Aşırı Sağ Terörizm (ERWT) çalışmalar başlatıldı. Terörizm; Aşırı Sağ Terörizm, Sol Kanat Terörizm, Anarşizm ve Münferit Terörizm olarak tasnif edildi. 2020’de Ulusal Güvenlik Kanun Tasarısı içerisinde, Resmi Sırlar Yasası’ndaki ‘casusluk’ rejimi modernleştirildi, sabotaj, dış müdahale ve yabancı istihbarat servisine yardım, gibi önemli yeni amaçlar tarif edildi.

İngiltere’de ordu dahil devletin çeşitli organlarının ulusal çapta odaklanacağı türden Ulusal Güvenlik Planları’nın hazırlanması, istihbarat servislerinin raporlarının Komite’ye sunulması ve bunların kabulüyle yasalaşır. Burada tehdit olarak “düşman” ülke veya güç tanımlanır. Bunlar Resmi Sırlar olarak tasnif edilir. Bu süreçten sonra yürürlüğe girer. Örneğin, Ukrayna’yı işgali dolayısıyla Rusya’nın “düşman” ilan edilmesi söz konusu ise buna bağlı prosedürler işler, sonrasında uygulanmak üzere gerekli planlar hazırlanır. Bu çerçevedeki bir planın alt planları hazırlanır ve buralarda çok fazla detay vardır. Şöyle: ABD, NATO, diğer müttefikler ve istihbarat örgütlerinin faaliyetleri, silah yardımları, gizli operasyonlar, kullanılacak kuvvetler (konvansiyonel, nükleer, uzay, siber, dahil), sivil faaliyetler, medya operasyonları, yetkiler, özel hususlar, vs.

İngiltere için “daimî” diyebileceğimiz tehditler ve bunlara karşı uygulanan planları vardır. Bununla ilgili Tehdit Değerlendirmesi dokümanlarında yer alanlar; terör örgütleri ve siber tehditler olarak tarif edilir. Şöyle düşünelim, genel gelişmeler (küresel ve daimî özellik) kapsamında İngiltere’nin düşmanı, terörizm ve siber tehditler kapsamındadır, bunun dışında ise belirli bir tehdide yönelik bir güvenlik planının hazırlanabilmesi için düşmanca bir fiilin (örnek Rusya’nın Ukrayna’yı işgal girişimini başlatması) ortaya çıkması gerekmektedir. İşte ayrım noktası buradadır, (örneğin) Silahlı Kuvvetler’in bir plan yapmadığı her şartta, sorumluluk ve ilgi alanlarındaki her alanda Gizli Servis MI6 sürekli faaliyet halindedir.

İngiltere demokrasisi açısından hukukilik esastır. Her tür istihbarat faaliyeti yasal yetki ile belirtilir. Örneğin MI6 yasal yetki ile çerçevesi belirtilmemiş herhangi bir faaliyeti icra edemez. Bunu işaret etmemin nedeni, istihbarat faaliyetlerinin devletler açısından çok iyi kontrol edilmesi gereken bir “devlet hizmeti” olduğunun bilinmesi açısındandır.

Örnekler

Örneklere geçmeden bir hatırlatma yapalım, İstihbarat sözcüğünün geçtiği yerlerde devletler çok temkinlidir, çünkü bu bir “devlet hizmetidir”. Bu istihbaratın önemine binaen usulün nasıl gelişebileceğine dair bir açıklamadır. Neden böylesi hususları yazıyorum? Eğer ben bu gibi konuları “örnek” değil de “haber” veya “resmi bilgi” olarak veriyor olsaydım, sonuç diplomatik faaliyeti başlatmalıydı, bu gibi bir durum her egemen ülke için geçerlidir. Benim aşağıda örnek olarak verdiğim ve “MI6 Türkiye’de istihbarat yapar,” dediğim anda, İngiltere’nin Devlet organları otomatik olarak, “böyle bir faaliyetimiz yoktur,” demek durumundaydı. Yoksa iddiayı kabul etmiş olur ki bu ise Türk Devleti tarafından not edilir, hatta diplomatik faaliyeti bile gerektirebilirdi. Aslında istihbarat servisleri her faaliyetini “örtmek” zorundadır, bu kendisi adına zorunlu bir işlemdir.

Çalışma şeklini açıklamak amaçlı örnek durumlar: 

İngiltere; Rusya, Ukrayna’ya müdahale etmeden önce MI6 ile sahada sürekli olarak istihbarat operasyon hedefleriyle angajman halindedir, ancak istihbaratın doğası gereği bütün faaliyetler gizlidir. Rusya, Ukrayna’ya müdahale ettiğinde, artık (İngiltere için) bir “düşman ülke” vardır ve İngiltere’nin ilgili tüm organları, kapsamlı planlarının gereği, tanımlanmış görevler ve faaliyetler için sahadadır. MI6, “ilan edilen düşman” tehdidi kapsamında ilgili yerlerdedir, (müttefiki bir ülke olsa da) Türkiye dahil olmak üzere. Rusya-Ukrayna meselesinde İngiltere, Türkiye’de de (gizli) istihbarat faaliyetinde bulunur, belli operasyonları kendisi yapmasa bile yapacak olana (çıkarı gereği) istihbarat desteğinde bulunabilir. Diyelim, Rusya ve Türkiye arasında bu savaş konusuyla ilgili belli görüşmeler ve faaliyetler sürdürülüyor, bu bakımdan MI6 sürekli izleme halindedir.

Devam edelim. İngiltere; 7 Ekim’de Hamas, İsrail’e saldırmadan önce MI6 ile sahada sürekli olarak istihbarat operasyon hedefleriyle angajman halindedir, ancak istihbaratın doğası gereği bütün faaliyetleri gizlidir. Üstelik İngiltere’nin daimî tehditler listesinde Hamas bir “terör örgütü” olarak gösterilir (bu onların bakış açısıdır). Hamas, İsrail’e müdahale ettiğinde, artık (İsrail’e her yönden destek manasında) dış politikanın da tarifine etki eden bir “terör eylemi” vardır (İngiltere böyle tanımlamaktadır) ve İngiltere’nin ilgili tüm organları, kapsamlı planlarının gereği, tanımlanmış görevler ve faaliyetler için sahadadır (örneğin bölgeye savaş gemisi gönderir, mühimmat ve askeri istihbarat desteğinde bulunur, ABD ile işbirliği halinde faaliyetler sürdürür). MI6, daimî terör tehdidi kapsamında her yerdedir, (müttefiki bir ülke olsa da) Türkiye dahil olmak üzere. Hamas konusunda İngiltere, Türkiye’de de (gizli) istihbarat faaliyetinde bulunur, belli operasyonları kendisi yapmasa bile yapacak olana, diyelim İsrail’e, istihbarat desteğinde bulunabilir.

Bilinçli olarak bu iki örnekte durumu iyi anlamak için Türkiye bahsini açtım. Bu iki örnekte de Türkiye İngiltere’nin müttefikidir (dost ülke de denebilir). İngiltere, kendisine yönelen herhangi bir “düşmanlık fiili”olmadığından, bu iki ülke arasında bütün dış politika faaliyetleri (diplomasi, ortak projelerin sürdürülmesi, vs.) eksiksiz sürdürülür.

Terör Tanımı

Türkiye’nin resmi görüşü, Hamas bir terör örgütü değildir, şeklindedir. ABD ve Avrupa ülkelerinde görüldüğü gibi, terör listelerinin hazırlanması ile politik çıkarlar örtüşebilmektedir. Bu konuda sağlam bir tarif ve kriter olmadığı çok kere dile getirilmiştir. Resmi ağızlardan da işaret edildiği gibi, ABD’nin Suriye’de PKK/YPG gibi terör örgütlerinden devşirmeye çalıştığı SDG, çıkar/proje amaçlı yapılan tanımlamalara bir örnektir. Bu konularda müttefiklerin ortak bir terör tanımı yapması elzemdir.

Araştırma Konuları

Şimdi de İngiltere’nin, yine yasal çerçevede, “Araştırma Konuları” olarak tespit ettiği alanlardaki faaliyetlerine bakalım. Geçerli olan Araştırma Konuları; Uluslararası Ortaklıklar, Çin, İran ve yeni teknolojiler (örnek Bulut Teknolojileri) olarak belirlediği başlıkları halinde ifade edilmektedir. İngiltere bu belirlenen alanlarda belli organlarını müştereken çalışmaya (ortaklıksa ortaklık, istihbarat toplamaksa bu alanda) yetki verir. 

Bu durumda şöyle düşünebilirsiniz (en başta verdiğim basit tanımı hatırlayınız), İngiltere için, Çin ve İran esasen “düşman ülke” statüsünde değiller, ama “düşmanca faaliyetler için potansiyel alanların tespit edildiğiülke” statüsündedir. Bu tarz araştırma alanları, bütçe ayrılarak, ortaklıklarla ve müttefiklerle geliştirilen biçimde, üzerinde “stratejik” yönden çalışma yapılması ve takip edilmesi “zorunlu” bir halin olduğu başlıkları kapsar. Bilindiği gibi Avustralya, Yeni Zelanda, Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte Çin’in sorumluluk ve ilgi alanları kapsamında birçok faaliyet sürdürülüyor (AUKUS, Beş Göz, vs.), bunlar Araştırma Konuları çerçevesindedir. Keza İngiltere’ye göre, İran’ın, Rusya ve terör ile irtibatı, enerji (hidrokarbon) piyasaları ve nükleer silah üretmekle ilgili programları gereği yine araştırma yapılmaktadır. Daha önceden Afganistan’da İngiliz askeri bulunduğu nedenle, burası da bu tarz bir araştırma konusu idi, şimdi sadece gerekli raporlar tamamlanıyor olmalı.

Tehdit Algısı

İngiltere, kendi egemenlik alanlarına ve yurt dışındaki çıkarlarına yönelik tehditleri; İslamcı Terörizm (El Kaide, IŞİD, vs.), Aşırı Sağ Terörizm, Sol Kanat, Anarşizm, Münferit Terörizm ve Kuzey İrlanda Bağlantılı, Düşman Devlet Faaliyeti, Siber Tehditler ve Nükleer Silahların Yayılması kapsamında tasnif etmektedir. 

Bu tasnif içerisinde İngiltere’ye ait çeşitli Savunma Sanayii sırlarını ele geçirmek için bazı ülkelerin yürüttüğü faaliyetler de yer almaktadır. Fikri mülkiyet, araştırma-geliştirme ve bilimsel akademik araştırma faaliyetleri, ekonomik bilgilere erişmek amaçlı yapılan casusluk faaliyetleri “düşmanlık” olarak kabul edilir. İngiltere’ye yönelik devletlerin düşmanca faaliyetlerinden kaynaklanan bu tehdit, aynı zamanda yabancı devletlerin sosyal medyayı, gazeteciliği ve siyasi figürleri etkileme girişimleri yoluyla ülkenin politikası, demokrasisi ve kamuoyu üzerinde gizli ve kötü niyetli etki yapma çabalarını da içermektedir. 

İngiltere, muhalif olarak algılanan kişilere yönelik devlet destekli suikast, saldırı ve kaçırma tehdidinin giderek arttığı düşünmektedir. Bu kapsamda, İran, Çin ve Rusya merkezli faaliyetler yakından incelenmektedir.  

İngiltere’nin siber alandaki tehdit algısı giderek sıkılaşmaktadır. Siber faaliyet hem devlet aktörleri hem de suçlular tarafından bilgi, veri ve fikri mülkiyeti çalmak için kullanılan bir alandır. Bu, İngiltere için önemli ve giderek artan bir tehdidi temsil etmektedir. Bu alanda Ulusal Siber Güvenlik Merkezi (NCSC) çalışmalarını artırmış gözükmektedir. İngiltere bazı örneklerin Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle birlikte geldiğini açıklamaktadır. Bu durum siber-uzayda görülen çok önemli bir çatışma şekli olarak not edilmektedir. Bunun dışında Çin’in siber-uzaydaki faaliyetleri her zamankinden daha karmaşık ve yaygın haldedir. Çin’in önemli bir küresel casusluk kampanyasıyla siyasi, sosyo-ekonomik ve stratejik hedeflere ulaşmayı amaçladığı iddia edilmektedir.  Çinliler, yazılım açıklarından başarıyla yararlanmanın yanı sıra giderek daha fazla üçüncü taraf teknoloji ve hizmet tedarik zincirlerini hedef alıyorlar. Çin ayrıca, başta yapay zekâ, kuantum hesaplama ve yarı iletkenler olmak üzere mevcut ve gelişmekte olan birçok teknolojinin gelecekteki ulusal güvenliği için hayati önem taşıdığını tespit etti. İngiltere tarafından İran’ın, çeşitli casusluk, yıkıcı faaliyet ve siber yetenekleriyle saldırgan bir siber aktör olmaya devam ettiği ifade ediliyor. İran Devleti ile bağlantılı siber aktörlerin birçok ülkede mağdurlara yönelik saldırılarda bulunduğu ifade ediliyor. 

Bir diğer tehdit de Kitle İmha Silahlarının Yayılması şeklinde tarif edilmektedir.

İstihbarat Servisleri Ne kadar Büyüktür?

Bu soru ve cevabı gayet görecelidir. Çünkü bazı servisler kampanyalar marifetiyle öne çıkarılırlar. Bazıları büyüktür, ama hantal bir yapıya dönüşebilir. Her durumu kendi içinde görmek gerekir.

Bazı olayları hatırlayalım. Örneğin Sergey Skripal olayında (2018) “İngiliz istihbaratı uyudu mu?” veya “Rus istihbaratı İngilizlerinkinden daha iyi mi?” diye sorulabilir. Diğer örnekte, Çinlilerin, İngiltere’nin geliştirmekte olduğu teknolojilere dair bilgilere sızmaları karşısında benzer soruları sormamız mümkündür. Hatta Londra metrosunda bir terör saldırısı vuku bulduğunda da aynı soruları hemen herkes sormuştu. 

İstihbarat servisleri aralıksız çalışmak zorundadır. Bu bilinmektedir, ama hatırda tutulması gereken aynı değerdeki konu da eylem yapacak olanın belli konuları bilerek hassas planlar yapmasıdır. Bu bir mücadele alanıdır. Önemli olan, bir servisin her durumdan ders çıkarıp önlem almasıdır. Başta ifade ettiğim gibi, burada zekâ ile yapılacak bir devlet hizmetinden söz etmekteyiz. Sürekli çalışmak, olasılıklar üzerinde hazırlıklar yapmak gerekir. Bir eylem olunca doğal olarak gözler istihbarat çalışanlarına çevrilir! 

Bu ifade ettiklerimin en bariz örneği, 7 Ekim Hamas saldırısı ile “İsrail istihbaratı uyudu mu?” şeklinde sorulmasıyla görüldü.

Sonuç

Başta belirttiğim kanaatin cevabı belli, ihtiyaçları doğrultusunda sorumluluk ve ilgi alanlarında İngilizler (operasyonel) istihbarat ve onunla beraber güvenlik faaliyetlerine odaklanarak pek çok gizli faaliyeti icra ederler ve esasında (açık veya gizli şekilde, kendileri veya ortaklarıyla) dünyanın her yerindedirler. Özellikle 2000’lerin başlarından itibaren siber-uzay alanında da etkilidirler. Politika ve istihbarat yönüyle İngilizler çoğu noktada ABD ile birlikte hareket ederler, çünkü tehdit algıları, çalışma usulleri ve hedefleri yaklaşık olarak aynıdır.

Daha genel bakarsak, bir İstihbarat Savaşları dönemindeyiz. İstihbarat Savaşları, aynı zamanda bizlere bir tür Soğuk Savaş çağrışımı yapmaktadır. Devletler bu alanda çok hızlı, kapsayıcı, teknik ve hassas çalışmak zorundadırlar. Bu ifade ettiğim, dünya güç mücadelesinde iddiası olan devletlerin hepsi için geçerlidir. Mücadele; yenilik yapmak, sürpriz yaratmak, emniyeti elden bırakmamak ve her durumda zekâyı ön planda tutmakla yapılır. Tehdit analizleri gerçekçi (objektif) bakışla yapılır. Devlet hizmetinde cari politika olmaz; sadece Ulusal Güvenlik, Hedefler ve Çıkarlar gereği Devlet Politikası (iç ve dış) yetkililere kanuni çerçevede (zaman, yer ve şartlar işaret edilerek) verilir. Bilinen manada politikayı ancak politikacılar yaparlar ve köklü devletlerde politika yasal çerçeveyle sağlamlaştırmış haldedir. 

Benim gördüğüm, son dönemde Türk İstihbaratı gerçekten önemli işlere imza atmaktadır. Bu manada benim “dominant” dediğim servisler arasındadır. İstihbarat, barış zamanında dosta ve düşmana bir mesaj verir. İstihbarat, barış zamanında eksiksiz yapılan bir mücadele şeklidir. Türk İstihbaratı (MİT), teröre karşı olduğu kadar, sorumluluk ve ilgi alanında çok etkili görevler icra ederek, muhataplarıyla yarışta öne geçen çok önemli adımları atmasını bilmiştir.

Bu makalede her ne kadar İngiliz istihbaratını irdelediysem de bunun kendi istihbaratımızı açıklamak adına bir kıyaslama aracı olduğunu da düşünmenizi isterim.


[1] Intelligence and Security Committee of Parliament Annual Report 2022–2023, Chairman: The Rt Hon. Sir Julian Lewis mp, Ordered by the House of Commons to be printed on 5 December 2023, ISC-Annual-Report-2022-2023.pdf

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Savaşın Tarifi Üzerine

DİĞER YAZI

Stratejide Saldırının, Savaşın ve Politikanın Yeri

Güvenlik 'ın son yazıları

57 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
89 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
146 views

Birisi

Moskova’daki Crocus City Hall terör saldırısı konusunu analiz edelim. Ama önce bugünlere nasıl geldik, bir bakalım. Sonuçta aradığımız birisi var! Kim bu birisi? Hani öndekileri görüyoruz, yakalandılar da. Ama bu tür küresel etkisi olan ciddi konularda, Rusya gibi bir ülkeye terör saldırısı yapılarak, asıl ne amaç güdülüyor olabilir, bunu anlamaya çalışalım.
191 views

Küresel Silahlanma Tartışmaları

Her ülke silahlanıyor? Bu silahlanmanın caydırıcılık amacıyla yapılıyor olması bize neyi açıklar? Asıl konu egemenlik mi, küresel mücadele içinde daha fazla güçlü olabilmek mi? Bilinmedik şeylerden mi bahsediliyor? Bu soruları cevaplandıracağız. Ayrıca Macron ve Putin neler söyledi, değerlendireceğiz. Bu şekilde, asıl ilgilendiğimiz olgular ve temel düşünceler olacaktır.
218 views

Milli Güvenlik Siyaseti

Türkiye daima kazanan ve gelişen olmak zorundadır, başka türlü düşünülemez! Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (Kırmızı Kitap) gibi dokümanların kendi gücü için geri planda çok çalışılmalı, fikri altyapısı ve anlayışı özgün ve tutarlı olmalıdır. Ama önemlisi; bunun uygulanmasında herkesin, her kurumun, her şirketin, inanarak, gösterilen hedefleri elde etmek amacıyla, bütünlük halinde ve bu bağlamda tek yolda yürümesi gerekmektedir. Bu, "devlet disiplini" konu ve kapsamını aşan bir yaklaşımdır, ülkece disiplinli olmayı gerektirmektedir. Eğer ülkece disiplinliysek hak edilen gelişmenin yolunda oluruz! Siyasetin kendisi, entelektüel yaklaşımlar veya iş dünyası bizi yolumuzdan alıkoymamalıdır. Bu çok hassas bir konudur.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme