Milli Güvenlik Dersi

3 Ekim 2023
Okuyucu

Ne yapayım, bari ders vereyim! Dersimiz Milli Güvenlik olacak. Buyurun öyleyse… Önce sorunu tarif edeceğim, ABD ve Rusya örneklerini vereceğim, sonra Türkiye hakkında bir durum tespitimiz olacak, yapılması gerekeni işaret edeceğim.

Sorun Terörden Ötede

Terör insanlıkla yaşıt. Bölgemizde terör hep oldu, Emevi dönemi, Haşhaşiler akılda tutulsa yeterli.

Asimetrik Savaşı, Gayri Nizami Savaşı, vs. bilmeyen yok.

Soğuk Savaş sonrası, 11 Eylül 2001, ABD Başkanı George W. Bush dünyaya savaş aştı, bunun adı ”Küresel İslami Terörle Savaş!” ”Artık eskisi gibi olmayacak,” diye de ekledi.

Peşinden Vekalet Savaşı dendi, insanlar bunu tartıştı. Vekalet Savaşından medet umanlar çoğaldı. Neden? En başta hukuk işlerinden dolayı, bir de maşa (aparat) kullanıyorsunuz, maliyeti düşük, riski az, hatta iç politik dengelerinizde de sorun çıkmıyor… Bölgemizi düşünün, ”nüfuz alanım” dedikleri her yeri, buralarda ABD ve Rusya gibi ülkeler vekil kullanıyorlar. Hatta, günümüzde bir başat gücün çıkarı uğruna vekil olan ülkeler bile görülebiliyor.

Başat gücün adına bir mücadeleye girişmek vekil olmak demek. Bunu neden yaparlar? Kendileri de bir şey kazanacaktır, sebepler değişebilir.

Başat güçlerin birbirleriyle savaşı Büyük Savaştır. İlk bakışta şöyle, başat güçlerin savaşmalarını en son herhalde görürüz, zira bu bir Dünya Savaşı olur.

Ancak bugünün dünyasında bir büyük savaş olmaz ise barış mı olacak? Hayır. Başat güç olmayanlar için sorun bu noktada başlar! Dünyada bölgelere ve konjonktüre göre dereceli olarak içinde çatışmanın meydana geldiği bir sorun olur, ancak ağırlık değişir.

Örnek: ABD-Rusya Savaşı

Bugün bu ABD ve Rusya ne yapıyor dersiniz? Yaptıklarının adı Temassız Savaştır.

ABD doktrininde Tam Spektrumlu Savaş ve Çok Alanlı Savaş şeklinde birbirinin devamı çatışma yöntemleri var. Ben bütün bunları çokça açıkladım, hatırlayanlarınız vardır.

Bir başka tabir, Uzun Savaş. Bugün için hem ABD hem de Rusya liderleri bunu söylediler. Ben ise Uzun Savaşı (çeşitli türleri var, Sonu Gelmeyen Savaş gibi) meslek yaşamımda fiili ortamda ilk 1990’larda duydum, sonra okudum ki Henry Kissinger benden yaşlı, o kitaplarında daha evvelini de açıklıyor.

Ukrayna’daki mesele ne zaman biter diye sorduklarında söylüyorum, bu tarihte Üçüncü Otuz Yıllık Savaş olabilir, diyorum.

Başat güçler kendi aralarında savaşmayacaklarsa başkalarını savaştırırlar, başka ifadeyle vekilleri. Başat güçler kendi aralarında savaşmayacaklarsa, başka ifadeyle Temassız Savaş durumunda olacaklarsa, her türlü spektrumu ve boyutu kullanırlar.

O halde şu an dünyada ABD, Avrupa ve Rusya başat güçlerinin mücadelesinde, hatta gezegenin tek güvenlik örgütü olan NATO işin içinde dememiz gerekiyor, Hibrit Savaş (Siber Savaş bunun içinde) ve Uzun Savaş oluyor, Tam Spektrumlu ve Çok Alanlı Savaş yöntemleri kullanılıyor. İlavesi malum, Asimetrik Savaş, Vekalet Savaşı, Terörizm gibi yöntemler sahada. Bir de nükleer tehdit etme biçiminden söz edilmeli, ama Çin bu konuda ağırlığını koydu. Bu durumda Nükleer Savaş konusunda şimdilik emniyetteyiz.

Türkiye İçin Durum Tespiti

Başları bir tarafa bırakın, 2005 yılından itibaren PKK/KCK terör örgütü diyoruz. Burada KCK (Kürdistan Topluluklar Birliği) konuyu başka alana çekti, bu nedenle terör der geçersek olmaz! İşi bilmeyenler halen terör diyorlar, onların sorunu. Zira KCK, ülkeleri (Irak, İran, Suriye, Türkiye), idari ve faaliyet alanları mekanizmalarını, Avrupa ve diğer yurt dışı faaliyet alanlarını, bütçe dahil pek çok konuyu, yasal partileri, STK’ları ve medyayı içeriyor. O halde sadece terörü dağda arama işi açıkça 2005’te bitti mi? Bitti. Dağda bu işe gönül veren kardeşlerimiz halen aynı düşüncelerle duygusal açıklamalar yapma hakkına sahip mi? Evet. Ama gerçek ne? ABD, özellikle İkinci Körfez Savaşı sonrasında bölgede PKK/KCK ile ipleri eline aldı, Rusya da bu ip tutma konusunda geri kalmamaya çalıştı. Nihayetinde nereye kadar geldik? Suriye’de PYD/YPG ve ABD’nin ifadesiyle SDG. Bu ne? IŞİD ile mücadele ettiği iddia edilen ve ABD’nin vekili Suriye’deki aparat. IŞİD ne? ABD’nin Küresel İslami Terör dediği konunun devamı. IŞİD için kitap yazmak gerekir!

O halde toparlayalım: Bölgede terör devam eder. PKK terör örgütü de olsa başkaları da bu konu artık maalesef böyle! Bu bir teslimiyet söylemi mi? Hayır. Mücadele olacak tabii, ama nasıl?

Yöntem: Siz çok güçlü olacaksınız ve terörü yönlendireceksiniz, tıpkı suyu yönlendirmek gibi. İşte bu terörü ve vekili yönlendireceksiniz ki asıl onu size yönlendirenin amacına ulaşmasıyla mücadele ettiğiniz ortaya çıksın. O halde bu tür bir mücadelede başarıyı, vekaletçiyi çabasından vazgeçirmekte aramalısınız. O halde yapacaklarınızın alanı genişlemekte, öyle değil mi?

Şimdi, vekaletçi sizin hasmınızdır. Barıştasınız, ama kendi güvenliğiniz için her şeyi yapacaksınız. Hasmınızla (açık değil, örtülü), pek çok konuda içli dışlı olmanız dahi söz konusudur. Bunlar günümüzde böyle olmak durumundadır. Kentlerinize, köylerinize, dağlarınıza terör gelmemlidir, bunun mücadelesi yapılır, bu tamam! Fakat konu örtülü hasımla ilgili. Ona ve aparatına ne yapacaksınız? İstihbarat Savaşı, Diplomasi Savaşı, Hukuk Savaşı, Bilgi Savaşı ve Hibrit Savaş. İşte sizin Tam Spektrumlu ve Çok Alanlı mücadele göreviniz bu.

Karneye bakalım:

Türkiye güçlendi mi? Evet.

Bölgesel unsurları yönlendirebilir mi? Evet.

İrade var mı? Evet.

Hasmın yaptığı veya yapacağı ne? Yönlendirme! Türkiye zayıflasın, bölgedeki gelişmesinin önüne geçilsin, irade ortadan kalksın! Böyle mi?

Siz ne yapacaksınız? Yönlendirme! Zaten teröristle, eylemleriyle, destekçilerinin faaliyetleriyle çok uğraşacak noktaya düştüyseniz, meşguliyetten başınızı kaldıramazsınız ve bu çok yorucu bir yöntemdir.

Yapılması gereken teröristi dışarıda önleme. Bu da tamam! Ama aynı anda ve ağırlıkla terörün destekçisini, maşayı tutanı; önleme, vazgeçirme, ona yönelik planlı mücadele etme… İşte bunun adı Hibrit Savaş, Temassız Savaş, Uzun Savaş!

Sonuç

Bölgede ABD, Avrupa, Körfez Ülkeleri, İran, Rusya, İsrail var. Buna eklenen (sinsi) Çin de var artık! Denkleme ilave bir güç girdiğinde ne olacak dersiniz? Yöntemler aynı olsa bile konular ve sorular çok, sorumluluk ve ilgi alanı geniş olacak demektir.

Denklem kurmak politikanın işidir. Ben politikacı olsam, söylerim. İşim bu önerim bu derim ve kendi yöntemimi uygularım. Siz de olsanız öyle yaparsınız. Eğer bürokratsam ne yaparım? Politik liderin emrini uygulamak zorunluluktur. Vatan hepimizden hizmet bekler, bu uğurda canımızı veririz.

Dersim bu kadar…

Güvenlik 'ın son yazıları

58 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
89 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
146 views

Birisi

Moskova’daki Crocus City Hall terör saldırısı konusunu analiz edelim. Ama önce bugünlere nasıl geldik, bir bakalım. Sonuçta aradığımız birisi var! Kim bu birisi? Hani öndekileri görüyoruz, yakalandılar da. Ama bu tür küresel etkisi olan ciddi konularda, Rusya gibi bir ülkeye terör saldırısı yapılarak, asıl ne amaç güdülüyor olabilir, bunu anlamaya çalışalım.
191 views

Küresel Silahlanma Tartışmaları

Her ülke silahlanıyor? Bu silahlanmanın caydırıcılık amacıyla yapılıyor olması bize neyi açıklar? Asıl konu egemenlik mi, küresel mücadele içinde daha fazla güçlü olabilmek mi? Bilinmedik şeylerden mi bahsediliyor? Bu soruları cevaplandıracağız. Ayrıca Macron ve Putin neler söyledi, değerlendireceğiz. Bu şekilde, asıl ilgilendiğimiz olgular ve temel düşünceler olacaktır.
218 views

Milli Güvenlik Siyaseti

Türkiye daima kazanan ve gelişen olmak zorundadır, başka türlü düşünülemez! Milli Güvenlik Siyaset Belgesi (Kırmızı Kitap) gibi dokümanların kendi gücü için geri planda çok çalışılmalı, fikri altyapısı ve anlayışı özgün ve tutarlı olmalıdır. Ama önemlisi; bunun uygulanmasında herkesin, her kurumun, her şirketin, inanarak, gösterilen hedefleri elde etmek amacıyla, bütünlük halinde ve bu bağlamda tek yolda yürümesi gerekmektedir. Bu, "devlet disiplini" konu ve kapsamını aşan bir yaklaşımdır, ülkece disiplinli olmayı gerektirmektedir. Eğer ülkece disiplinliysek hak edilen gelişmenin yolunda oluruz! Siyasetin kendisi, entelektüel yaklaşımlar veya iş dünyası bizi yolumuzdan alıkoymamalıdır. Bu çok hassas bir konudur.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme