Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
DevamıSizce, “Bugün kur ne seviyede?” diye tek kalem enstrümanı takip etmekten başka işi olmayan finans-bağımlılığıyla sınırlı kalan ve küresel ekonomiden içerideki tüketiciye yansıttığı yüklerle pay alma stratejisiyle işlerini sürdürmeyi düşünen bir ekonomiden sonuç alınabilir mi? Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi, dün (17 Kasım 2016) FED Başkanı Janet Yellen’ın mutat açıklamasını yapması ve Dolar’ın dünya çapında yükselmesi, buna karşılık fazla değer kaybeden ekonomiler arasında TL’nin de olduğu bir süreci yaşadık. Değişik çevreler kendine göre değerlendirmeler yapıyorlar. Başlangıçta ben de düşüncelerimi söyleyeyim; önümüzdeki dönemde Amerikan ekonomisine olan ilgi artacak, hisse senetleri değer kazanacak ve özellikle teknoloji kağıtları değer kazanacak, dolayısıyla Dolara olan
DevamıKonumuz Donald Trump nasıl kazandı sorusuyla ilgili olmaya devam ediyor. Bundan önce Günaydın![1] isimli bir yazım vardı, gelen tepkiler enteresan oldu. Bunların içinde, “Ben bile bilemedim, sen nereden bileceksin?” gibi küçümsemeler dahi vardı. Bu esnada hep beraber önemli şahsiyetlerin açıklamalarını okuduk, dinledik. Görüldü ki, konu yeni yeni anlaşılıyor. Belki bu yazıyla biraz daha detaya inme fırsatım olacak. Elbette ben Francis Fukuyama[2] veya Joseph Stiglitz[3] gibi teknik jargon kullanmayacağım, şöyle olacak:
DevamıDonald Trump kazandı. Bizim yorumcu uluslararası ilişkiler profesörleri, tıpkı spor yorumcularının “Bu gol zamansız geldi sayın izleyenler,” demesi gibi, “Amerika şokta,” dediler. Teşekkür ederiz bu güzel ve yararlı yorumlarından ötürü… Sakın “Amerika içe kapanacak,” yorumlayanlara aldanmayın, tam tersi olacak, çıkar alanı kapsamlı: Amerika bu kez hem içte hem de dışta olacak, hem sertlik olacak hem de inanılmaz yumuşaklık.
DevamıAmerika’daki Başkanlık seçimleri kampanyaları sürüyor ve son televizyon tartışması (debate) dün akşam Demokrat aday Clinton ve Cumhuriyetçi aday Trump arasında gerçekleştirildi. İlk izlenimlere göre bu tartışmadan yine Clinton’un avantajlı çıktığı yorumları yapıldı. Seçimler yirmi gün sonra. Seçimler gerçekleştikten sonraki gün dünya yeni bir sabaha uyanacak mı? Bu yazıda kimin ve neden kazanabileceği hakkında ipuçları vermeyi amaçlamaktayım.
DevamıKüresel stratejide çok şey değişiyor. Bunun sancılarını yaşamaktayız. Amerikan başkanlık seçimlerinden sonra daha da belirginleşecek olan dünyada yeni jeo-politik düzen için taraflar pozisyon alma peşindeler. Türkiye de bu bakımdan bir sıkışma içinde. Daha gerilere gitmeden geçtiğimiz son çeyrek asra bakılsa bile, küresel güçlerin paylaşım süreçlerinde Türkiye’nin yanı başındaki ve bir bakıma da içine çekilmeye çalışıldığı coğrafya bir oyun alanı olarak görüldü. Böyle olmasının doğal sebepleri de yok değildi; coğrafya, enerji savaşı, kültürler arası farklar, tarihsel sebepler hep önemli oldu. Bu bakımdan bir çok olayı çok kısa bir zaman içinde yaşadık, yaşamaya devam etmekteyiz. Bu bakımdan bazı yaşananları Türkiye’yi de merkeze
DevamıSoğuk Savaş bitti ve NATO görevlerini yeniden belirledi. Sivil Asker İşbirliği, Barış İçin Ortaklık ve Yeniden Yapılanma gibi konuları öne aldı. Demek ki NATO evrilerek yaşatılan bir kurum. O halde gelecekte NATO olacaksa doğaldır ki faaliyetleri zamanın icaplarına göre değişecektir. Ama eğer getirdiği ile götürdüğü mukayese edildiğinde ihtiyari bir noktada değerlendirilirse, haliyle zaman içinde terki düşünülecektir. Bunun için geriye değil ileriye bakmak gerekir. Örneğin 20-30 yıl sonra dünyada neler olacak?
DevamıBu yazı bize yeni tip kavramları tartışmaya açıyor: “Yerindeki Terör”, “Etkisindeki Terör”. Son kısa dönemin terör eylemleri ve etkileri bakımından meydana gelen farklarını kısaca gözden geçirelim. Şu soruyu soralım; terör ayrışıyor mu?
DevamıSon dönemde Türkiye’deki politik sahneye yakından bakıldığında giderek bir militanlaşma halinin geliştiğini ve hatta ileri boyutlara ulaştığını söylemek hiç de yanlış olmayacaktır. Bu iyi mi, kötü mü?
DevamıImmanuel Wallerstein’in “zaman ve mekan sıkışması” kavramını önemseyenlerdenim, bu kavramı çok kullandığımı da söylemeliyim. Hatta zamanı ve mekanı sıkıştırma evrenini felsefi boyutta çok farklı açılardan esneterek farklı düşünceler üretmeye çaba gösterdiğimi okurlarım hatırlayacaklardır. Şimdi burada kısa denebilecek politik süreçlerle ilgili bir saptama ve değerlendirme yapmak istiyorum. Teorik, kısa ve düşündüren bir yazı okuyacaksınız, sonuçta da bir öneri bulacaksınız, hepimiz için gerekli olan, doğal, insani ve çok basit!..
DevamıNasıl teknoloji insanlığa aitse terörizm de öyledir; birincisi çoğu kere yararlı, ikincisi ise tamamen kötü bir konu. Ama bu kötülüğün sahibi insanlık ise, kesim çözüm bulması mümkün olmadığına göre en aza indirmenin yollarını bulmalıdır. Bu ancak ortak iradeyle olur. İyi de öncelikle sebepleri iyi belirginleştirmek gerekir. İşte tam bu noktada insanın yarattığı bu kötü olgunun psikolojik yönlerini doğru kavramak gerekiyor. Önce çok başka bir konudan başlayalım: Kanibalizm, yani yamyamlık. Bu da insanlığın bir konusu, değil mi? Yamyamlık ile cinsellik arasında bağlantı kuran Sigmund Freud yemek ve sevişmenin birbirinden ayrılmayan iki faaliyet olduğunu iddia etmektedir. Freud, cinsel eylemin gerisinde bir başkasının
Devamı