İstanbul - Page 5

faiz-haram-da-vergi-helal-mi
27 Kasım 2015

Faiz Haram da Vergi Helal mi?

Türkiye’de vergi yanlış fikirler ile kaplı bir alandır. Bu tartışma aynı zamanda kamuya bakış hakkında da bir başka pencere açacak konudur. Ben burada bireyden-devlete olan ilişkiyi belirgin anlayışlarla ilişkilendirerek anlatmak isterim. Vergiyi incelerken faiz konusuyla da karşılaştırmalı bir anlatım yapacağım. Hem buradan vatandaşın bilgisi
modernizm-ve-kent-sistemi
9 Aralık 2013

Modernizm ve Kent Sistemi

Belirgin şekilde vurguladığım konu, bir “modernizm” süzgeciyle, bir “kent” sistemini ilişkilendirmektir. Eğer
pakistan-teror-saldirisinin-dusundurdukleri

Pakistan Terör Saldırısının Düşündürdükleri

29 Mart 2016
1K views
2 mins read
IŞİD’in gerçekleştirdiği İstanbul eyleminden 14 gün, Brüksel eyleminden 5 gün, Bağdat eyleminden 2 gün sonra bu kez Pakistan’da yine cihatçıların gerçekleştirdiği bir eyleme maruz kalındı. Pazar günü (27 Mart 2016) Lahor kentinde gerçekleştirilen İkbal Park terör saldırısının dikkat çeken noktaları neler, birlikte bakalım mı? Terör eylemi sonrası yetkililer çoğu kadın, 17’si çocuk 72 ölü, 300 civarı yaralı olduğunu açıkladı. Sebebi ne olursa olsun bu eylem masumlara yönelik bir saldırı olması sebebiyle tüm insanlığı hedef almış görülmektedir. Terör eylemini Taliban’a bağlı Cemaat-ül Ahrar isimli gruba bağlı bir canlı bomba gerçekleştirdi. Eylemden hemen sonra teröristler Twitter üzerinden “Hıristiyanları hedef aldık…” diye bir
belcikada-teror-saldirisi

Belçika’da Terör Saldırısı

22 Mart 2016
949 views
2 mins read
Yine korku, ölüm, yürek sızlatan insanlık dramı… 22 Mart 2016, Brüksel, Belçika ve AB başkenti, Maelbeek metro istasyonu ve Zaventem havaalanında bombalı saldırı, (saat 16:00 itibarı ile) 34 ölü, 170’den fazla yaralı, görgü tanıkları silah sesi, Arapça sesler ve büyük birkaç patlama olduğunu anlatıyor, Paris saldırısından sonra aranan IŞİD militanlarının bu işle ilgisi olduğu şüphesi var. Eylemin koordine olduğu açıklandı. Brüksel’in en gözde merkezi. Ulaşım tamamen durdu. Yetkililer tehdidin küresel olduğunu açıklıyor; “Demokratik Avrupa’nın hedef alındığı” işaret ediliyor. Eylemden sonra Belçika Başbakanı Charles Michel, “Korktuğumuz başımıza geldi,” dedi. Fransa, Paris saldırısından sonra söylediğini yineledi ve savaşta olduklarını hatırlattı. Çoğunluk bu
o-ates-memleketimin-icindeyse-eger

O Ateş Memleketimin İçindeyse Eğer!..

20 Mart 2016
842 views
6 mins read
Suriye kırılmasından sonra, yakın dönemin son döneminde sekizinci terör eylemi; Ankara, Kızılay-Atatürk Bulvarı’ndaki sivillere yönelik araçla intihar bombacısı PKK-TAK eyleminden (13 Mart) altı gün sonra yine Türkiye için çok özel, merkez konumunda ve korunan İstanbul, Taksim-İstiklal Caddesi’ndeki sivillere (içinde yabancı turistler var) yönelik yaya intihar bombacısı (ilk tahminlere göre) IŞİD (artık Batı buna ISIS da değil, alenen IS –Islamic State- diyor) eylemi 19 Mart’ta (Nevruz öncesinde) meydana geldi. Mehmet Öztürk isimli Gaziantepli bir vatandaş, ailesinde her türden radikal var deniyor bu son bombacı hakkında. Akıllardan geçenler neler?.. Tehditler var, haberler de var, emareler de, istihbarat da… Olmayan bir şey yok;
vergi-sorunu

Vergi Sorunu

19 Şubat 2016
1.4K views
14 mins read
Yakın zamanda gördük ki, hayvan üreticileri et fiyatlarının düşmesi için devlete açık bir mesaj verdiler. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkanı Kopuz, “Ette KDV oranının ve canlı hayvan ithalatından alınan yüzde 15 verginin yüzde 1’e düşürülmesiyle etin fiyatını 6 lira aşağı çekebiliriz,” dedi. Buradan şunu anlıyoruz; tarım ve hayvancılık ile milletin yediği içtiği devlet eliyle bir yandan pahalandırılıyor, diğer yandan ilgili sektörlerin zorlanmasına sebep oluyor. Bu iş ilkel dönemlerdeki bir uygulamadır. Vatandaşın 100 hayvanı var ve devlet 15 tanesi benim diyor. Bugün böyle bir anlayış geçerli olabilir mi? Dolayısıyla şu vergi işini bir kez daha masaya yatırmak istedim.
degisimin-kulturu

Değişimin Kültürü

1 Şubat 2016
1K views
14 mins read
Değişimle ilgili çalışma yapanların en fazla verdikleri örnekler hava durumu üzerine olmaktadır. Atmosfer! İçinde yaşarız, başımızı kaldırınca olup bitenin bir kesimini izleyebiliriz, yaşam boyu yağmurlarda, fırtınalardan bazı şeyler öğreniriz, tecrübemiz olur, hakkında konuşuruz, istatistikler tutarız, ama yine de bazı detaylarda tereddüt ederiz. İklim şartları ve hakim karakter genel olarak bellidir. Hava şartlarına dair bilgi alabilmek için sayısız cihaz ve personel çaba içindedir. Güneşin patlamalarını bile takip ederiz. Yine de bir dakika sonra ne olacağı hakkında pek emin konuşamayız. Hava durumu değişir ve sorarız: Ne oldu da değişti? Kültür de böyle! Kültür böyle bir şey ise “değişimin kültürü” bahsini nasıl açıklayacağız?
turkiye-cumhuriyeti-acisindan-ileri-demokrasinin-gerekceleri

Türkiye Cumhuriyeti Açısından İleri Demokrasinin Gerekçeleri

11 Kasım 2015
948 views
51 mins read
Tarihin gösterdikleri ve yaşanmışlıklar elbette yok sayılamaz; dekorlar, insanlıkla ilgili olan konular, medeniyet ve kazanılmış değerler… Tarihten dersler çıkartılır ve bu dersler ileriye gitmenin çabası içinde kullanılmalıdır. İnsanlar dününü ve bugününü bir bütünlük içinde görüyor. Ama daha ilerilere aldığı derslerle bakıyor. Düşünceler “İleri demokrasinin gerekçeleri” için Türkiye özelinde dikkate alınması gereken; din istismarı; ülke, devlet, millet istismarı; politika, ileri demokrasi ve küresel değerler; bütünsellik hakkındaki düşüncelerimi aşağıya listeledim. Ele aldığım konulara göre bu düşüncelerimi uygun bir akışla yazı içinde doğrulamaya çalışacağım, dolayısıyla gerekçelerimi daha ayrıntılı bir şekilde açıklamış olacağım.
merkelin-touchgo-ziyareti

Merkel’in Touch&Go Ziyareti

19 Ekim 2015
918 views
7 mins read
Angela Merkel’in günübirlik İstanbul ziyareti çok hızlı şekilde gerçekleşti. Merkel hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan ile görüştü. Basına ana hatları bakımından görüşme, “Küresel ve bölgesel konular,” diye duyuruldu. Ayrıntıdaki başlıklar; Suriye ve mülteciler, Schengen vizesi, AB fasılları ve diğer… Ben burada dile getirilmeyen veya üzerinde az durulan birkaç diplomasi, dış politika ve güvenlik hususunu açıklamak istiyorum. Ancak önce Batı basınını ziyaretle ilgili verdiklerine dikkat çekip daha sonra iç basında geçenler ve kendi çıkarımlarımı ifade edeceğim.
stratejik-belirlilik

Stratejik Belirlilik

11 Temmuz 2015
1.2K views
13 mins read
Anlaşma olacakmış gibi işletilen süreçler taraflarca, “hep bir orta yol vardır,” iyi niyet ifadesiyle beslenir. Ama varılan noktada ayrışma bile bir doğal sonuç olabilir ve ayrışma anlaşma masasında imzaya açılabilir. Bu sonuç post-modern dünyanın sosyolojik evrilmesi şeklinde açıklanacak bir konudur. Temel yaklaşımın ötesinde Türkiye özelindeki değişmez düşüncem ayrışmak değil birleşmektir. Küresel dünyada güç oluşturarak gelişmek en doğru yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla önce az da olsa tarihsel bir tahlille hafızalarımıza başvuralım ve politik-askeri süreçleri ön planda tutarak bir inceleme yapalım. Daha sonra sosyolojik konuda bir tespit yapabiliriz. Birinci Uluslaşma Dönemi Uluslaşma dönemlerini ikiye ayırmaktayım. Kendi içindeki dinamiklere bakıldığında bu dönemler çok farklı
yurutme-erki

Yürütme Erki

28 Şubat 2014
2.2K views
12 mins read
Genel Bilindiği gibi demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı erklerinin bulunduğu ifade edilir. Türkiye’ye bakarak yürütme konularına giren bazı sorunları, seçilen yolları ve belli alanlarda nasıl sonuçlara ulaşabileceğimizi gözden geçireceğim. Yetmişli yıllardan günümüze, küreselden yerele, devletten kente ve bireye kadar bazı açılardan konuyu ele alacağım. İncelemede dördüncü güç olan medyayı bir tarafa koyacağım. Medya ayrı bir inceleme konusudur! Bu yazı size bir şablonmuş gibi sunulacaktır. Kolay bir formülü vardır. Sonuçta göreceksiniz ki bu şablonla siz; “Bu şekildeki bir yürütmenin başında olsam, kolay, ben de yönetirim,” diyebileceksiniz. Size hiç mali rakamlar, grafikler, mukayeseler vermeyeceğim. Basit bir mantık sırasıyla, zaten çoğunu bildiğimiz süreçlerdeki
kent-yasami-ve-biz

Kent Yaşamı ve Biz

2 Aralık 2013
2.5K views
10 mins read
Bizler liberal kapitalist demokratik bir sistemle, başka toplumlarla entegre, daha çok kentlerde yaşam süren insanlarız. Baskın küresel yapının gereklerini yerine getirebiliyoruz. Giderek nüfus artıyor, kentler kalabalıklaşıyor, paranın her şeyin önünde koşmasını isteyenlerin sayısı artıyor… Kentler bizi boğmadan, birer savaş alanı olmadan, yeterince zaman önce gerekli tedbirleri alabilecek miyiz? Bir adım daha ileri gidip sormak istiyorum: Bu sinir, kibir, vurdumduymazlık, çıkarcılık, biraz da düşüncesizlik daha da artarsa, çok mu mutlu olacağız? Yaşıyorsak başka çaresi yok! Eğer gidişat kentlere yığılmaya yöneldiyse, sorunlar daha da karmaşık hale gelecekse, tedbirlerimiz, projelerimiz yeterli mi? Haletiruhiyemiz nasıl? Şu ankinden başka seçeneklerimiz ve hayallerimiz varsa, neden işe

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA