Sembol

ayna-etkisi 4.8K views
11 Nisan 2014

“Ayna Etkisi”

“Ayna” metaforu Jacques Lacan’a aittir. O, psikanalizdeki çok önemli tezini “ayna evresi” diye açıkladı, ben de “ayna etkisi” şeklinde bir benzetmeyle size temel bazı ikilemleri açıklayacağım. Ben aynayı Lacan’dan ödünç alıyorum. Kullanım alanım başka olmakla birlikte ben açıklamalarımı Lacan’ın alanından bize doğru yaklaşarak yapmaya
yobazlasmanin-yeni-hali 1.2K views

Yobazlaşmanın Yeni Hali

18 Mart 2016
1.2K views
10 mins read
Konuşunca yeterince anlaşabileceğimizi zannediyoruz. Ama toplum genelinde büyük bir anlaşma sorunu yaşıyoruz. Dil, anlamak, kavramak, emin olmak, güvenmek için anlaşma sürecinin proseslerinin tamamlanması şarttır. Salt konuşmak, ses çıkarmak, sembolleşmek yeterli değildir. Yeterince anlaşmak için önce bilmek ve sonra karşı tarafa yeterince hazmetme süresi vermek gerekir. Çünkü istemli veya istemsiz çok proses yürür; bilmek gerekir. Biz ne yapıyoruz? Çok aceleciyiz ve geçip gidiyoruz; aman dikkat: İnsanız, bir milletiz, kültürümüz de var, sakın bozmayalım, yobazlaşmayalım! Elbette konu felsefi değerde ve biraz da teknik konudur. Ben bu konuyu Muttakilik sitemde “Dilin Kökeninden Posthegemonik Atmosfere İnsan Etkileşimi” başlığıyla yayımladım. Ama gerçekten önemli gördüğüm için
insan-sorulari-ve-degisim-algisi 1.1K views

İnsan, Soruları ve Değişim Algısı

22 Şubat 2016
1.1K views
9 mins read
İnsan geliştikçe soruları artıyor, gelişiyor ve değişiyor. Öyleyse insan için bilmek, yaşandıkça artan tatmini mümkün olamayacak değerde bir ihtiyaçtır. İnsan kendi durumuna dair karar vermek istiyor ve buna göre sürekli soru soruyor; fakat bu süreç asla tükenmeyecek ve tatmin noktasına ulaşılamayacak görülüyor. Sorular içinde neler var? İnsan doğayı, kendini ve bir gizem gücü sürekli soruyor. Aslında sorular aynı yere çıkıyor, çünkü cevap arayan insan. İnsanı kendisinden söküp alacak bir sorunun olması mümkün değil. Soru zihinde ve varlığın bütününde gelişiyor. İnsan, doğayı ve evreni incelediğinde nesnel nitelikler aramak ve bulmak yerine, fizikçi Werner Heisenberg’in ifade ettiği gibi, kendisiyle karşılaşıyor.[1] İnsan zamanı
muttakilik-yolu 1.7K views

Muttakilik Yolu

13 Haziran 2015
1.7K views
20 mins read
Okullarda öğrendiklerimiz bilmemiz gerekenler değil mi? Çok basit ve geçerli olanlar anlamamız gerekenler değil de nedir? Günlük yaşamın başarısını inkar edebilir miyiz? Yaşamla gerçek arasında büyük bir kopukluk mu var? Kültürümüzde neden farklı bir anlatım ve dil var? Farklılık neden bir istismar konusu olabiliyor? Size farklı düşünceleri bütünleştirecek bir anlatımla çok kapsamlı ve derin bir konuyu aktaracağım. Okuduktan sonra, kimliği, kisvesi veya sundukları ne olursa olsun, “Beni farklı bir algıya sürükleyenlerden kurtulmalıyım,” deyin doğrusu budur.
algilarla-oyunun-adi-dusmanlik-mi 1.1K views

Algılarla oyunun adı düşmanlık mı?

22 Ekim 2013
1.1K views
10 mins read
Halifelik, İslam, Müslümanlık, İslamofobi, Radikalizm ve Yeni Cahiliye kavramlarına kısaca bir gözatalım mı? Birlikte gerçek düşmanı çatlatalım mı? “Yok, ben rahatım, sen işine bak!” da diyebilirsiniz. O halde lütfen kardeşinizi düşman bellemeyin, belletmeyin! Algınızla oynamayın! Önce “karşıt” bakış açısı ne diyor, bakalım: Bu makalede “karşıt” olmaktan kasıt nedir? Dini terim ve konuları gereksiz bulan, Batının Yunan Mitolojisinden başlatarak geliştirdiği düşünce kalıbıyla özdeş tavır alan, dünyaya ve günlük yaşama algıladığı gibi bakandır. Onların adına ben tırnak içinde yazayım, siz sabırla okuyun: “İnsana ilahi özellikler katma fikri Orta Çağ’da kaldı… İslami terör, radikalizm ve İslamofobi diye bir şey vardır… İslamistler bilime ve

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA