Ticaret - Page 5

insanligin-stratejileri
29 Nisan 2014

İnsanlığın Stratejileri

Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
ayna-etkisi
11 Nisan 2014

“Ayna Etkisi”

“Ayna” metaforu Jacques Lacan’a aittir. O, psikanalizdeki çok önemli tezini “ayna evresi”
tezat
22 Mayıs 2018

Tezat

Bırakın Amerika’yı, Türkiye’de bile bir merkantilizm tartışması var. Yoksa ilk neo-merkantilist teorisyenler
kapitalist-ruh
27 Kasım 2014

Kapitalist Ruh

Kapitalist dünya ve insana ait olan ahlaklı olma özelliği bağlantısını az da
evrensel-muttakilik-hedefi

Evrensel Muttakilik Hedefi

6 Mayıs 2014
981 views
6 mins read
Takvayı, muttakiyi veya ittikayı kendi mecrasında açıklayanlardan şunu anlıyoruz ki, “Bu iş dinidir ve din belirli yöntemi ve anlayışı olan bir konudur.” Bu kadar mı? Gelin bir hedef belirleyelim. Din tarifleri içinde öne çıkardıklarım var. Örneğin, “İslam kainatın dinidir,” diyorum. Yine bilinir ki, kainatın kitabı Kur’an’ı okumak demek, yaşamda var olan her şeyi idrak anlamına gelmektedir. İlahiyatçılar, bilim insanları ve felsefeciler seçeneklerini tekrar gözden geçirmeliler. Bazı yazarlar ve önderler ise yaşamın pratiğine ve hatta konuya vizyon kazandırarak geleceğin yaşam şartlarına göre topluma yarayışlı bazı açıklamalar geliştirmektedir. Ben de bunlara iştirak ediyorum. Dahası; pratik, uygulanabilir, gerçekçi olabilmek bağlamında bu tarz bir
ana-dalgalar

Ana Dalgalar

20 Nisan 2014
1.8K views
16 mins read
Dalgalarla ilgili bir çalışma yapacağız. Düşünceme göre yakın dönemde olanların özetine bakılırsa iki ana dalga var. Biri “Fransız Devrimi” ile meydana gelen, diğeri ise “Bilişim Devrimi” ile. Aralardakiler asıl olanın ve dirençlerin etkisiyle meydana gelenlerin gösterdikleridir. Şöyle açıklayayım: Tablo-1’de iki eksen var, dikey olan belirgin değişimleri, yatay ise çoğunlukla görebildiğimiz gibi zaman. 1789 Fransız Devrimi’ne dayalı gelişmelere “Politik Devrim” adını verdim. Ana dalganın birincisi budur. Yetmişli yıllarda adını alan Silikon Vadisi, 1980’e gelindiğinde şu anki işlevine profesyonelce adım atmıştı. Böylelikle “Dijital Devrim” olarak bilinen gelişmelere tanık olduk. Kapitalizm ve küreselleşme ile bir örgü içine girmesine bağlı olarak 2. Ana Dalganın adı
insanligin-kisa-politik-tarihi

İnsanlığın Kısa Politik Tarihi

2 Nisan 2014
1.1K views
22 mins read
Soyut ve somut dünyaların anlatımını yaparak bir inceleme yapacağız. Soyut alanda öncelikle insani ve doğal tavrın kökenine değineceğiz, bazı ütopik batıl politikaları ve bunların insanlara yansıyan araçlarını gözden geçireceğiz. Somut dünyayı anlatırken tarihi ve dramatik örnekler vereceğiz, yeni dünyayı inceleyeceğiz ve sonra yakın geleceğe bakacağız.
takdir-hatasinin-toplumsal-boyutu

Takdir Hatasının Toplumsal Boyutu

29 Mart 2014
1.2K views
4 mins read
Etrafımızdakilere nasıl tepki veriyoruz? Ya çok abartarak değer veriyor, ya da görmezden gelerek hiçe sayıyoruz, öyle mi? Abartma veya yok sayma şeklindeki iki uç arasındayız. Ortasını, normalini ve hatta daha ileriye gidelim, olması gerekeni, en ideal noktasını bulamıyor muyuz? Takdir etmedeki tutumumuz nedir? Bu bir eksiklik ise sonuçları ne olur? Bu soruların cevaplarını inceleyeceğiz. Eğer başta çocuklar olmak üzere, ilişki içinde olduklarımıza gerekli tepkiyi vermez isek kendimizi sağlıksız bir toplum içinde yaşamaya mahkum etmiş oluruz. Çok önemli! Bu söylediğim konu eğitimle herkese ailede ve okullarda bilinçle verilir ise, doğru veya olması gereken davranış türü toplumsal hafızada yer edecek ve yerleşecektir.
yurutme-erki

Yürütme Erki

28 Şubat 2014
2.2K views
12 mins read
Genel Bilindiği gibi demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı erklerinin bulunduğu ifade edilir. Türkiye’ye bakarak yürütme konularına giren bazı sorunları, seçilen yolları ve belli alanlarda nasıl sonuçlara ulaşabileceğimizi gözden geçireceğim. Yetmişli yıllardan günümüze, küreselden yerele, devletten kente ve bireye kadar bazı açılardan konuyu ele alacağım. İncelemede dördüncü güç olan medyayı bir tarafa koyacağım. Medya ayrı bir inceleme konusudur! Bu yazı size bir şablonmuş gibi sunulacaktır. Kolay bir formülü vardır. Sonuçta göreceksiniz ki bu şablonla siz; “Bu şekildeki bir yürütmenin başında olsam, kolay, ben de yönetirim,” diyebileceksiniz. Size hiç mali rakamlar, grafikler, mukayeseler vermeyeceğim. Basit bir mantık sırasıyla, zaten çoğunu bildiğimiz süreçlerdeki
bana-necilik-uzerine

Adamsendecilik Üzerine

24 Şubat 2014
2.1K views
6 mins read
Kolay bir söylemden yola çıkalım; adamsendecilik ne demek, ona bakalım. Muttakilik anlayışını bu söylemle açıklayalım. İnsanımızın adamsendeci olmamasına bir katlım olsun istiyorum. Çünkü, uzaktakiler neyse de, etrafımdaki insanların “bana ne” demelerini pek kabullenemiyorum. Bu söyleme bir im koymayı amaçlıyorum. Tereddütsüz “bana ne” demeyen Yaratan’ın idrakiyle başlayalım düşünmeye. Yaşamı boyunca, peygamberlik öncesi ve sonrası, son nefesine kadar hiç “bana ne” demeyen insanlık önderi Hz. Muhammed’in (s.a.s.) örneğine bakalım. Buradan hareketle benim öğretim der ki; Muttakinin en belirgin işaretidir “bana ne” dememek! İlk bakışta adamsendeciliğe bir ahlak konusu bağlamında da yaklaşabiliriz. Ahlak konusunda en önemli söz Hz. Muhammed’e (s.a.s.) ait: “Ben güzel
batinin-tarihsel-politik-yayilmaciligi

Batı’nın Tarihsel Politik Yayılmacılığı

29 Ekim 2013
2.2K views
19 mins read
1789 Fransız ve 1848 Avrupa Devrimi olarak bilinen ve tüm dünyaya kısa sürede etkileyen Avrupa’daki büyük transformasyonun ideolojik prensipleri halen geçerli görülmektedir. Küresel, kapitalist, liberal, politik yapıda bu güne kadar gelen ideolojik metodun değişmediğini de söylemeliyiz. O halde elimizde Batı’nın politik yayılmacılığına dayalı bir politik şablonun bulunduğunu ve değişik coğrafyalarda yakın gelecekteki gelişmelerin buna göre inceleyebileceğimizi düşünebiliriz. Fransız İhtilali Bugün modern dediğimiz devlet sistemi ki bunun da eskidiği şeklinde tartışmalar devam ediyor, kendi tanımına bağlı bir mantıkla oluşturulmuştu. Modern devlet mantığının ilk tohumları Fransız İhtilali ile atılmıştı. 1789 Fransız İhtilali Avrupa’da muhafazakârlar ile ihtilalciler arasında bir sıkışma yaratmıştı. Aslında bu
biz-demekten-kastedilen-ulus-ise-simdi-sirada-ne-var

“Biz” demekten kastedilen ulus ise şimdi sırada ne var?

17 Ekim 2013
1.1K views
24 mins read
Günümüzde bazı kavramlar diğerlerinden daha fazla tartışılmaya başlamıştır. Hatta tartışılmaz denilenler bile bunlara dâhil edilmektedir. Devlet, demokrasi, ulus, kapitalizm, liberalizm… Biz burada sadece ulus konusunu tartışacağız. Geçmişine ve geleceğine dair fikirler üreteceğiz. Çünkü Avrupalının “biz” demesiyle ortaya çıkan bu kavram şimdinin “biz” anlayışıyla aynı mı, incelememiz gerekmektedir. Giriş Biz kimiz? Biz kimsek oyuz. Bize bizden başkasının yararı olmaz. Biz kendi idaremizi oluşturalım… Biz üstün insan mıyız? Biz sıradan bir varlık mıyız? Vatandaş mıyız, ümmet miyiz, ulus mu, toplum muyuz, kitle mi?.. Anladım! Biz kendi kimliğimizi belirlerken koyacağımız tanım dahi bir diğerine bakarak olmalı! O kendine ne dediyse, bakıp ben de
kuresel-kent-devletine-gecis-mi

Küresel kent devletine geçiş mi?

9 Ekim 2013
2.3K views
9 mins read
Küresellik kavramı halkın yararına olan alanlara nasıl yansır? Küreselleşme ile devletler giderek mecburiyetlerin getirdiği etkilere mi maruzdur. Küresel ölçekli çabaların her biri ortaklaşa süreçlerin verimliliğini ortaya koyuyor mu? Öyleyse halkın yaşamsal alanlarına ait konulara ilgisini nasıl açıklayabiliriz? Yeni dünya düzeni kent devletlerini mi zorluyor?
1 3 4 5

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA