Ümmet

secilmek-ve-secilmis-olmak
15 Ağustos 2015

Seçilmek ve Seçilmiş Olmak

Bu dünya ve hatta yaşam kurgusu öyle bir döngü içinde ki her şey bir diğerine bir şekilde dokunmakta. Bu kez birbirine dokunanlar insanla, toplumla, milletle ilgili. Bu yazıda bildiğimiz değerlerle ve meşru zeminlerdeki ihtirası, istismarı, kibri, zulmü ve küfrü işaret edeceğim; size seçilmek ve
muttaki-icin-dua
23 Aralık 2013

Muttaki İçin Dua

Duanın kendisine söylenecek söz yok. Aslında din hakkında ne deniyorsa hepsi duadır.
kuramsal-muttakilik
11 Şubat 2014

Kuramsal Muttakilik

Bu metin “MUTTAKİLİK” adı altında ifade edilen düşünce yapısının kuramını içermektedir. Bir
din-istismari
26 Nisan 2016

Din İstismarı

Laiklik konusunu sorun edenler din olgusunu kavrayamamış olanlardır. Kendilerini dindar sıfatıyla tanımlayanlar
muttakilik-yolu
13 Haziran 2015

Muttakilik Yolu

Okullarda öğrendiklerimiz bilmemiz gerekenler değil mi? Çok basit ve geçerli olanlar anlamamız
kristal-vazo
14 Temmuz 2016

Kristal Vazo

Bir anlığına bütüncül ve daha önemlisi yansız bir bakış açısı ile politik
turkiye-cumhuriyeti-acisindan-ileri-demokrasinin-gerekceleri

Türkiye Cumhuriyeti Açısından İleri Demokrasinin Gerekçeleri

11 Kasım 2015
948 views
51 mins read
Tarihin gösterdikleri ve yaşanmışlıklar elbette yok sayılamaz; dekorlar, insanlıkla ilgili olan konular, medeniyet ve kazanılmış değerler… Tarihten dersler çıkartılır ve bu dersler ileriye gitmenin çabası içinde kullanılmalıdır. İnsanlar dününü ve bugününü bir bütünlük içinde görüyor. Ama daha ilerilere aldığı derslerle bakıyor. Düşünceler “İleri demokrasinin gerekçeleri” için Türkiye özelinde dikkate alınması gereken; din istismarı; ülke, devlet, millet istismarı; politika, ileri demokrasi ve küresel değerler; bütünsellik hakkındaki düşüncelerimi aşağıya listeledim. Ele aldığım konulara göre bu düşüncelerimi uygun bir akışla yazı içinde doğrulamaya çalışacağım, dolayısıyla gerekçelerimi daha ayrıntılı bir şekilde açıklamış olacağım.
devrim

Devrim

25 Ekim 2015
1.6K views
23 mins read
Giriş Aslında “iklim” adı verebileceğim bu yazımı bir “devrim” anlayışına dayandırarak anlatmamın iki sebebi var. Bunlardan birincisi, çoğu yazar kalkınmanın gerçekleşebilmesi için ilk zenginliğin yani kapitalizmin getirilmesini salık vermektedir. Dolayısıyla sosyolojiye, politikaya, diplomasiye ve ekonomiye bakış açılarında hedefledikleri bir ülke veya bölgeye, örneğin Pakistan’a, Irak’a, Sudan’a vs, kapitalist yaşam tarzı yerleştirildikçe toplumun geri kalan unsurları zaman içinde değişir ve sonunda ortak bir kültür meydana gelir diye düşünürler. Bu fikri beğenmiyorum. İkinci sebebim ise, bu konunun, çok sıcak olaylardan dolayı ülkemin ana sebebi olarak her alanda tartışılan konuları içeriyor olmasıdır, bu anlamda herhangi bir ileri adım atılamaması ve politikanın tıkanmaya doğru
davutoglunun-mirasi-ne-olacak

Davutoğlu’nun Mirası Ne Olacak?

15 Ekim 2015
876 views
7 mins read
Konuya sadece liderlik gözüyle ve fikirler bağlamında ele alalım. Bu gözle Davutoğlu misyonu tamamlandığında kurumsal bağlamda hatırlanabilecekleri inceleyelim. Bunun için daha çok erken, diyenler olabilir. Ama önemli olan bugünden bir değerlendirme yapmaktır, ülke yararına daha iyi sonuçlar çıkarılabilir. Dolayısıyla işimiz ülke yararıdır, kişilerin özelleri değil liderliklerinin analizidir.
butunlesebilmek

Bütünleşebilmek

1 Temmuz 2015
878 views
10 mins read
Tartışılan konular çok ciddi düzeydedir. Ayrışmak, birleşmek, bütünleşmek, savaş, barış, hainlik… Peki, bunların içinden brini alalım, bütünleşebilmenin yolu nedir? Elimizdekileri kaybedebileceğimizden mi endişe duyuyoruz? Yarınımızla ilgili şüphelerimiz mi var? Sürekli düşmanlık, şiddet, oyun, kandırmaca, tuzak benzeri kelimelerin sözünü ediyoruz. Bir bütün olup güçlenemiyor muyuz? Zamanı ve mekanı sıkıştırabilenlere karşı durmak için bir tedbirimiz var mıdır? Etrafımıza ve içinde bulunduğumuz duruma bakıyorum. Soruları daha somutlaştırıyorum. Ellerinde Medine Anayasası gibi zamanının çok temel bir uygulama örneği varken Müslümanlar veya kendilerini Müslüman olarak tanıtanlar, neden bugün bir savaş halindeler, bölünmüş haldeler? Bu ulus olma bilincini inşa eden, Bilge Kaan kitabesinde görüldüğü gibi özgür ve
din-ve-ibadet-istismari

Din ve İbadet İstismarı

20 Haziran 2015
1.3K views
6 mins read
Yaratan’ın zatı bir muhabbet konusu değildir. O’nun zatı ve sıfatları dahil, emirleri, kainatın düzeni ve kanunları üzerine bilimsel çalışmalar yapılabilir, bu tür yararlı işler inceleme ve araştırma konusu olabilir; hatta astronomi, fizik, jeoloji, kimya, matematik vb dallarda konu irdelenebilir. Ama sanki (haşa) O’nun yanındaymış gibi garip anlatımlarla bir tür kişisel ayrıcalık elde etme işine tevessül edilemez. Hatta Peygamberimiz için de bu kaide geçerlidir. İbadet ederken dahi sürçü lisan eylemek kabul edilir bir hal değildir. Örneğin bir program yaparken, “O onu dedi, bu da böyle yaptı…” türünden açıklamalar hiç değildir. Alemlerin (bu belki sayısız evren demek, belki bu evrende başka başka
biz-demekten-kastedilen-ulus-ise-simdi-sirada-ne-var

“Biz” demekten kastedilen ulus ise şimdi sırada ne var?

17 Ekim 2013
1.1K views
24 mins read
Günümüzde bazı kavramlar diğerlerinden daha fazla tartışılmaya başlamıştır. Hatta tartışılmaz denilenler bile bunlara dâhil edilmektedir. Devlet, demokrasi, ulus, kapitalizm, liberalizm… Biz burada sadece ulus konusunu tartışacağız. Geçmişine ve geleceğine dair fikirler üreteceğiz. Çünkü Avrupalının “biz” demesiyle ortaya çıkan bu kavram şimdinin “biz” anlayışıyla aynı mı, incelememiz gerekmektedir. Giriş Biz kimiz? Biz kimsek oyuz. Bize bizden başkasının yararı olmaz. Biz kendi idaremizi oluşturalım… Biz üstün insan mıyız? Biz sıradan bir varlık mıyız? Vatandaş mıyız, ümmet miyiz, ulus mu, toplum muyuz, kitle mi?.. Anladım! Biz kendi kimliğimizi belirlerken koyacağımız tanım dahi bir diğerine bakarak olmalı! O kendine ne dediyse, bakıp ben de

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA