Uyum - Page 2

mutlak-bilinc-ve-insanin-bilgisi 4.6K views
24 Ocak 2014

Mutlak Bilinç ve İnsanın Bilgisi

Bu makalede bilimsel ve felsefi düzlemde konuyu derinlemesine irdeleme şansı bulacağız. Sırasıyla, insanın bilgisini, spekülatif bilgiyi, mutlak bilinci, bilimin uğraşılarını ve bilginin meşruiyetini açıklayacağız. Sonuçta bir buluşma önerisini göreceğiz. İnsan Bilgisi İnsanlık “bilginin kimliği” konusunda anlaşamadıkça, hemen her alanda anlaşma güçlüğü çekeceğe benziyor. Bilgi
yararli-dostluk 2.9K views
16 Aralık 2013

Ebedi Dostluk

Renge, dine, dile, yaşa, eğitim seviyesine, maddi gelire, politik kariyere bağlı değil;
muttaki 2.5K views
1 Ekim 2013

Muttaki

Siteye adını veren bu kavram aynı zamanda “Muttaki” isimli kitabımın da konusu idi.
bilisim-cagina-uyum 1.2K views

Bilişim Çağına Uyum

18 Ağustos 2014
1.2K views
14 mins read
“Yeni Bilişim Kapitalizmi” geri dönülemez ve engellenemez şekilde ve kendi seyrinde ilerliyor. Buna göre bireyler; adım attığı, dokunduğu, baktığı, beğendiği sürece birilerini zengin etmektedir. Ekonomi pratiğinde bu yapı yeni bir zenginlik alanı yaratmıştır. Konuyla ilgilenenler buna “big data” demektedir. Diğer yandan bu zenginlik kısa zamanda düşünülmesi bile güç olan şeylerin düşünülüp pratiğe geçirilmesini cesaretlendirmiş ve imkan sağlamıştır. Asıl önemli sonuç budur. Değişimin motorlarının işleyişi yakın zamana dayanır. Örneğin Google’un mazisi çok yenidir, Sergey Brin ve Larry Page 1998 yılında şirketi kurmuştur, şu an için kazancı düşünülemeyecek değerdedir. Bu ve benzeri Bilgi Teknolojisi (Information Tecnology – IT) şirketlerinin değerleri ile gösterilen
dogru-yol-tutmak 1.2K views

Doğru Yol Tutmak

18 Mayıs 2014
1.2K views
15 mins read
Sorun Son dönemde yaşananlara karşın milletin verdiği reflekslere bakarak bir hayli karamsarlık yaşadım. Çünkü doğru düşünme, yorumlama ve karar verme, ileri görme, planlama, sağlam iş üretme ve sorumluluk duyma gibi konularda derin sorunların varlığı gün yüzüne çıktı. Doğru konuşmasını, tartışmasını, aklı kullanmayı ve ilerlemeyi esas almayan ve işin kötüsü bu işin önemini fark edemeyen bir sorun sahası, beni oldukça rahatsız etti. Böyle olduğunu düşünmeyenler ise temelde ayrışmacılığı isteyenlerdir ve sonuç daha karamsar bir mecraya kayar; anlayışlarda bölünme ve davranışlarda çatışma!.. Kendime göre bir plan yaptım. Bazı temel konuları tekrar edeceğim ama en baştan irdelemekte yarar gördüm. Bu kapsamda ilk olarak
maksatli-aforizmalar-iii 1.1K views

Maksatlı Aforizmalar (III)

12 Mayıs 2014
1.1K views
9 mins read
Yalanım yok! Bu aforizmaları aklımın içinde belirgin resimli ögeler düşünerek yazıyorum. Saf camın aklıyla, iç-dışbükeysiz. Böyle yansıyor kağıda sözcükler; belki maksatlı, belki saklı… Düşünceme göre bu aforizmalar insan yaşamı için bir kan damarı! Nedendir bilmem, böyle demek geçti içimden. Bir tıkanıklık durdurur akışı!.. Daha canlı ironiler var elbette. Ama “an” için bunlar gerekli! Bu an için elzem, yalnız kanla ilgili olandır; kanla, damarla, kalple… Canlı ve Uyum Dağlarda veya ormanlarda hiç el değmedik yerlerdeki adı konmamış otlar da canlıdır; kentlerde saksı içindeki en nadide süs bitkileri de… Okyanus diplerinde hiç ışık görmeyen, insanın temasını bekleyen çok canlı vardır, mikroskopla bile
takva-ve-muttaki 1.3K views

Takva ve Muttaki

1 Mayıs 2014
1.3K views
4 mins read
Diyalektik: Sapkın olmanın düşünce yapısı belli. Onlara baktım ve söylediklerinden belli tezler çıkardım. Ardından takva ne diyor, antiteze baktım. Göreceğiniz gibi, diyalektiğin basamakları dışında hiç klişe sözcük kullanmayacağız. Şimdi gelin beraberce tartışalım: 1. Tez: Bu dünya yaşamı birimizinkini veya bir sürecin tecrübesini önemsemiyor, insanlığın tümüne bakıyor. Peki neden? Birimiz önemli değilse, kim veya ne önemli? Eğer amaç tüm insanlığın ölümsüzlüğünü ispat ise bunun bireyle (örneğin benimle) ne ilgisi olur ki? Antitez: Oysa takva, herhangi birimizin minik bir serçeye kış günü iki buğday tanesi vermesini bile önemsiyor. Her canlı ölümü tadacaktır. 2. Tez: Nefse ruh de, ruhu hiçe say, görmezden gel;
ahlak-konulu-bir-tartisma 980 views

Ahlak Konulu Bir Tartışma

14 Nisan 2014
980 views
3 mins read
Bir pencere, profesörler, yazarlar, tüketilen saatler ve konu “ahlak”. Etrafta ahlaksızlık diz boyu, cehalet almış yürümüş; hesapta bir yarar olsun diye tartışılıyor; ama programın sonucu kocaman bir sıfır. Bu sonucu pencereyi kapatırken sorumlu da ikrar ediyor. Ben kendime göre sonuçlar çıkardım. Ama bizler ahlak konusunu tartışmaktan bile çok uzaklara düşmüşüz. Aklımız paramparça, toplumsal değerlerimiz yoz!.. Zannediyoruz ki yönetsel konuları düzenleyince ahlak da kendiliğinden düzelir. Yani kendi yapacağımızı bir kenarda tutuyoruz. Ahlak bireyden, onun da nefsinden itibaren önem kazanır. Nerede o iraden ey Ademoğlu? Neyin sınavı bu? Başkasının mı, sistemlerin mi? Kurtulamazsın! Nefs konusunu çözümleyememişler, insan olmayı anlayamamışlar ama bir şekilde
yeni-kuresel-devrim 1.3K views

Yeni Küresel Devrim

8 Nisan 2014
1.3K views
8 mins read
Yakın geçmişe göre yaşamın bu döneminde görülenler bir sonraki dönemlerin ne denli yoğun değişimler içereceğinin de kanıtıdır. Çoğu şeyin değişimini seçebiliyoruz ama göremediğimiz bir alan var ki bu insanlık tarihinde hemen her dönemde oldu, oluyor da.
kirilma-etkisi 1.6K views

Kırılma Etkisi

25 Mart 2014
1.6K views
6 mins read
Bu dünya yaşamındaki kırılma etkisinden yola çıkarak İslam’ın emrine varan koca bir yolu öz bir şekilde tarif edeceğiz. Önce Batı’nın kendi tarifinden de yararlanarak, modernitenin meydana getirdiği kültürel hafıza kaybını inceleyeceğiz. Daha sonra özgün bir modelle bu dünyada nefsin unutkanlığına dayalı kırılmayı ve insana ait bu dünya algısını işaret edeceğiz. Buradan sonra açık olarak göreceğiz ki; kainatın tek dini İslam, maddi ve manevi değerler, şahitlik, muttakilik, dünya hali, insanlık kültürü, Rab’bin verdiği ruh ve insanın maddi dünyadaki varlık halini tarif eden nefs gibi kavramlar doğru bir algıyla açıklanabilir olacaktır. Modernite ve Kültürel Hafıza Kaybı “Toplumsal hafıza” ifadesini çokça kullanırız. Bu
sistemlerin-dinamigi 1.1K views

Sistemlerin Dinamiği

3 Mart 2014
1.1K views
6 mins read
Anlamları yan yana koyunca büyük bir dil sorunsalının kaygısına kapılıp, durup dururken kendimi sorgular oluyorum. Sonuçta, “Muttakiler haklı, esasen tam da böyle olmalı!” diyorum. Bu durum bir yapay kurgudan değil, asıl uzak algıların kendileri için çevrimleşen yapılarından kaynaklanır. Var olan yapıların gezegenler gibi kendileri merkezlerine dönük döngülerin ayrı bir döngünün tanımı gibidir. Aşağıya “Sistemlerin Dinamiği” adını verdiğim bir şekil ekledim. Anlatımı bu basit şekilden takip edelim.  Şekilde üç ekseni başlangıçta listeleyelim: 1) (Mevcut Sistem) Üst Sistem: Sapkın Din, Kopuk Bilim, Bencil Ekonomi. 2) (Mevcut Sistem) Alt Sistem. 3) (Gereken Sistem) Alt Sistem yerine, Muttaki Sistemi=Bir Sistem: Sahih İslam, Asıl Bilim, Paylaşan Ekonomi.
bir-kosusturmacadir-gidiyor 1.1K views

Bir Koşuşturmacadır Gidiyor

21 Şubat 2014
1.1K views
4 mins read
Kent yaşamı: Kalabalıkların toplu taşıma vasıtalarına ve otomobillerin otoyollara hücum etmeleri süreci sabah-akşam periyotlarına endekslenmiş halde. Hızlı konuşan spikerler insanları kent yaşamının temposuna ayak uydurmaları için görev üstlenmişler gibi. Kentte sabah bir yaşam algısıyla başlayıp, akşam uyuklayarak devam ediyor.

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA