takva-ve-muttaki
Takva ve Muttaki

Takva ve Muttaki

1 Mayıs 2014
Okuyucu

Diyalektik: Sapkın olmanın düşünce yapısı belli. Onlara baktım ve söylediklerinden belli tezler çıkardım. Ardından takva ne diyor, antiteze baktım. Göreceğiniz gibi, diyalektiğin basamakları dışında hiç klişe sözcük kullanmayacağız. Şimdi gelin beraberce tartışalım:

1. Tez: Bu dünya yaşamı birimizinkini veya bir sürecin tecrübesini önemsemiyor, insanlığın tümüne bakıyor. Peki neden? Birimiz önemli değilse, kim veya ne önemli? Eğer amaç tüm insanlığın ölümsüzlüğünü ispat ise bunun bireyle (örneğin benimle) ne ilgisi olur ki?

Antitez: Oysa takva, herhangi birimizin minik bir serçeye kış günü iki buğday tanesi vermesini bile önemsiyor. Her canlı ölümü tadacaktır.

2. Tez: Nefse ruh de, ruhu hiçe say, görmezden gel; böylelikle nefsi yücelt, özgür kıl; bencillik, ego, haz, aşırılık serbest kalsın. Nasıl olsa insanlığın çoğuna hükmeden bir zümre, kuralları koyan bir egemen güç bulunur. Böyle bir zümre veya güç odağı hep oldu; siz farkına varsanız da, varmasanız da!

Antitez: Oysa takva, ruha ruh, nefse nefs diyor. Hepsi insanın iç dünyası, birbirini dengeliyor; nefs doğal yapıdan geliyor, ondan bencil; ruh ise kainatın uyumuna endeksli, bilinç atmosferiyle irtibatlı. Tıpkı artı-eksi, dişi-erkek, elektron-proton gibi; nefs ve ruh. Sapkın olan ne yapıyor? Elektrik şalterini indirir gibi kendi iç dünyasındaki dengeleyici sistemi kapatıyor; bilerek veya bilmeden!

3. Tez: Bu dünyada insan ırkının ve hatta içlerinden belirli kavimlerin nüfusunun her ne olursa olsun artması isteniyor. Sistem buna göre kurulmuş. Özgürleşme anlamı bile buna dayandırılıyor. Peki neden? Çoğalmak, bir amaç için çoğalmak varsa bu nedir?

Antitez: Oysa takva, bilinçsizliği olduğu kadar tam tersine, yıkıma veya kayırmaya dayalı sapkın düşüncelerle dolu kasıtlı atılan her adımda durması gerektiğini, insanın doğru irade göstermesi gerektiğini işaret ediyor; yanlış isteklerde ısrar etmenin sana ne yararı olacak ey insan?

4. Tez: Bu dünyada her şeyi tanrılaştırmak övgü alıyor, esas olan dışında. Peki neden? Filozofların fikirle yarattıkları sözde tanrılaşabiliyor, bilim insanları tanrı gibi olabiliyor, altın veya para, hatta üzeri imzalı bir kağıt parçası için insanlara öl emri verilebiliyor… Gerekli olan ne?

Antitez: Oysa takva, icat ettiğine, keşfettiğine, üzerine adını yazdığına tapma diyor. Bu dünyadakilere tapınma, buyruk altına girme diyor. Önemse ama kararını bil diyor. İnsanları yok yere köle etme, klasik veya yeni şekilleriyle, köle de olma diyor.

5. Tez: Bu dünyada bilimle dinin yolu üzerine oturtulacak bir takım sapkın insanlar devşirmişler. Onlar, değişik kampanyalarla dinlenir, örnek alınır, takip edilir gösteriliyor. Peki neden? Kastedilen kopukluktan kim ne yarar sağlar, biliyor musunuz?

Antitez: Oysa takva, hem cehalete hem de görmezden gelmeye karşıdır; birleştiricidir. Doğru bilim, doğru dinden asla ayrı tutulamaz. Daha ne?

6. Tez: Psikanaliz doğru yolda ama yok yere insanın iç dünyasını farklıymış gibi gösteriyor, niye? Doğa bilimleri doğru yolda, hatta kainatın kitabını okumakla meşgul, ama bir tek evrenin var olduğunu, her şeyin bir hiçten (nothing) başladığını, bir şeyden (thing) başlamadığını düşünüyor ve böylelikle çok kısa bir hesap üzerinde duruyor. Bu tutum belli ki yönettiği süreçte işine geliyor. Kendini frenlemese ne kaybeder? Filozofların kendilerine bir tek peygamber demediği kalıyor. Gerçi diyenler de vardır. Hatta tanrı olduğunu ima edenleri de görebiliriz! Neden? Bilimin kurallarını ve kavramlarını meşrulaştırma gücünü felsefeden koparmaları bilinçli mi yapıldı?

Antitez: Oysa takva, inkar etmeden, hatta çok çalışarak, metodu doğru işleterek insanı da, iç dünyasını da, dünyayı da, evreni de, mümkünse diğer evrenleri de öğrenmeye muhtaç! Peki, nedir bu beyhude kargaşa?

7. Tez: Bir zamanlar tanrı krallar varmış, neyse ki şimdi ortalıkta yoklar. Düne kadar devlet kurumu önemlidir diyorduk, uğruna neler verdik; şimdi çatırdıyor diyoruz. Ulus olmak şarttır diyorduk, sistemler kurduk; şimdi demode diyoruz, parçalıyoruz. Neydi bütün bu kavga? Dahası da var ya, neyse…

Antitez: Oysa takva, sistemleri, kurumları değil, onların isimlerinin şu veya bu olmasına değil; çıkarcıların zulüm ve kibir dolu çabalarının boşa çıkarılmasını ister; doğrudan sistemleri ve kurumları işleten insanın tavrına bakar. Gelişme olacağını, süreçlerdeki doğal seyri aşından kabul eder.

8. Tez: Çok aceleciyiz, sabretmesini bilmiyoruz. Tarihi ve coğrafyayı sıkıştırıyoruz. Savaşlar ve kavgalar yapıyoruz ve her defasında yeni bir düşman veya hasım ilan ediyoruz. Bu çataşmadan medet umuyoruz, ilerleme yolu görüyoruz, dünya kaynaklarını süratle tüketiyoruz, kirlilik yapıyoruz.

Antitez: Oysa takva, barışçıdır, sabrı önerir. İnsanın kardeşine düşmanlık etmemesini ister. Kim, neyin peşinde; söyler misiniz? Takva, bir kuşun kanadının incinmesini bile istemez. Karıncadan ders çıkartılmasını işaret eder, değil ezmek!

Sentez: İnsanoğluna Muttaki ol, sabırlı ol, sorumlu ol, bilinçli ol, dengeli ol, uyumlu ol, kendini esastan koparma deniyor; yeter ki kendin ol deniyor. Böyle bir öneri yapılıyor. Peki, ne var bunda?

Kültür 'ın son yazıları

382 views

Eleştiriler

Sizlere günümüzün iyi algılanması gerektiği bağlamında, özellikle bizi ilgilendiren yönleriyle, sosyal bilimler ve dış politikaya dair bazı eleştirilerimi aktaracağım. Dünya hızla değişiyor, güç dengeleri bildiğimiz biçimden oldukça farklılaştı, eğer bunlara ait kavramlara ve anlayışlara vakıf olamıyorsak, konuşuruz ama aslında başka bir şey anlatırız.
377 views

Devrim

Bize devrimin ne tarafı kaldı? Diyeceksiniz ki hangi devrimin? Açıklayacağım. En başta şöyle sloganik işaret edeyim: Devrimden değil, sapkınlardan ve geç kalmışlıktan kork!
579 views

Generalist

Ülkeler ve dünyamız için iyi bilinmesi gereken bir konuyu işleyeceğim, generalist olmak. Buna karşılık gelen bir sözcük aradım bulamadım, yine de ben genele yetkin diyeceğim. Genele yetkin kimseler kimler, örnekleri neler? Uluslararası İlişkiler, Ekonomi ve Askerlik sahalarında örnekler vereceğim, neden gerekli, bunu açıklayacağım.
532 views

ENTELEKTÜEL SORUNSALI

Temelde insanın doğası, zamanın getirdikleri ve sürekli gelişen küresel zorluklar var. Bunun üzerine her alanda tereddüt uyandıran değişik adımlar ve gerçek bir hedef. Sözü edilen şu, kalkınmak! Eğer artık kalkınmışlar sınıfında olmak istiyorsanız!.. Gerçekten istiyor musunuz? İşe bu emelin ne denli büyük bir mücadeleyi gerektirdiğinin farkında olmakla başlanmalı. İşte tam da bu noktada, düşünsel içerikli bir açıklamam olacak. 
2.1K views

Sıradan ve Mükemmel

Bu makalede sizlere insan zihni içerisindeki tarif veya algı ile gerçeğe ilişkin olanın farkını açıklayacağım. Ele alacağım temalar sıradancılık, mükemmelcilik ve gerçeklik ötesi hakkındadır. Başta soralım, karşılaştığınız şey gerçek mi, yoksa gerçek ötesi mi?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme