Kapsamlı olarak Halife isimli kitabımda incelediğim bu konuyu, başka bir anlatımla, öz olarak, “doğrular ve yanlışlar” manzumesine uygun şekilde sizlere tekrar sunmak istedim. Geniş incelemeleri ve gerekçeleri görmek isteyenler Halife isimli kitaba bakabilirler. Modern İnsan Batı kültürü Homo Sapiens olarak bilinen son insana “modern
MoreKaos mu, düzen mi şeklinde sorsam, hemen düzen deriz. Ama kaos da bir gerçek. Mesele düzeni uzun süre korumak ve değişimlerle beraber güncellemek. Kaos ve düzeni felsefi açıdan tartışalım. Özellikle kaosu ele alalım, daha sonra insan eliyle olan kaosun özelliklerini ve etkilerini tartışalım.
MoreÜlkemizde sosyoloji ve politika neleri söylüyor, olması gereken ne? Din siyasetin bir aracı mıdır, öyle olmasını mı tercih ediyoruz? Siyasetin hızlandığı bir seçim atmosferindeyiz. Siyaset konuşuyoruz. Ayrıca bölgemizde din önemli bir tartışma konusudur. Entelektüeller her cephede düşünce üretmekteler. Gündemde sürekli ileri-geri, din-iman, sağ-sol, köy-kent vs bildiğimiz ikilikler var. Hatta bu ikiliklerden dolayı ortam sürekli geriliyor. Bu başlığı atamın sebebi, belli kavramları ele alan sosyologlara bazı hatırlatmalarda bulunmak istememdendir. Tartışılan konular var, tartışmalar bir kısmıyla yararlı oluyor. Ama tartışmalar içinde kullanılan kavramlardaki nüansı irdelemezsek esasa ilişkin önemli hatalar yapmış oluruz, diye düşünüyorum. Açıklamalarım sosyologların gündeme getirdiği konulara ilişkin olacaktır. Örnek olarak
MoreGiriş Eğer köklü sorunlarımıza cesaretle aynı ölçüde köklü çözümler üretmeye yönelemezsek ilerleyemeyiz. Dinin bilimden, bilimin dinden uzak tutulmasının vahametine karşılık, idraki yüklü bir gayret içine girerek hakiki bir çözüm üretmek gerekir. Muttakilik konusu içinde sürekli tekrarladığım bilimsellik bahsine somut bir örnek vermek adına bu yazıyı önemsiyorum. Hem örneği Kur’an bağlamında vererek; konuyla yakından ilgilenenlerin tespitlerimi dikkatlere sunmak istedim; ilgilenmeyenler ise toplumumuzun tarihsel muhasebedeki derin bir yarasına göz atmış olacaklar. Ben daha çok Batı kültürünün değerlerini kritik etmek istemişimdir. Örneğin Antik Yunan döneminin bana göre yapay ve sapkın değerlerinin günümüz dinamiklerine nasıl doğrudan etki ettiğini kritik etmek sizce de gerekmez mi?
MoreToplumumuza dair ana sorunları tartışıyoruz. Buraya kadar bazı teşhisler yaptık. Önce “Binyılcı Düşüncenin Türkiye’ye etkileri” konusunda bir tartışmamız vardı. Burada bir “algı-gerçeklik” sorununa dikkat çekmiştim.[1] Takiben, “Onurlu Olmak” ile ilgili konuya değindik.[2] Sonra, “ezbercilik” sorun sahası üzerinde durduk.[3] Bunu halletmek ve yaratıcı akla yönelmek gerektiği noktasında olduğumuzu düşündük. Daha sonra günümüzün “amatör” bakışının farklarını belirginleştirdik, amatörlük yapmanın mahzurlarını işaret ettik.[4] Şimdi de “bilmek” ile ilgili yansımaları düşüncelerimizin içine dahil edeceğiz. Üstün İrade, Bilgi, Cehalet, Düşünce ve Zan konularına değineceğiz. Bütün bunlar bizleri şu sorunun cevabına ulaştıracak: “Gerçekten biliyor muyuz, yoksa ne?..” Bütün bunları bilmeyen veya bilmeye kendini kapatan için inceliyoruz,
MoreSorun Son dönemde yaşananlara karşın milletin verdiği reflekslere bakarak bir hayli karamsarlık yaşadım. Çünkü doğru düşünme, yorumlama ve karar verme, ileri görme, planlama, sağlam iş üretme ve sorumluluk duyma gibi konularda derin sorunların varlığı gün yüzüne çıktı. Doğru konuşmasını, tartışmasını, aklı kullanmayı ve ilerlemeyi esas almayan ve işin kötüsü bu işin önemini fark edemeyen bir sorun sahası, beni oldukça rahatsız etti. Böyle olduğunu düşünmeyenler ise temelde ayrışmacılığı isteyenlerdir ve sonuç daha karamsar bir mecraya kayar; anlayışlarda bölünme ve davranışlarda çatışma!.. Kendime göre bir plan yaptım. Bazı temel konuları tekrar edeceğim ama en baştan irdelemekte yarar gördüm. Bu kapsamda ilk olarak
MoreDiyalektik: Sapkın olmanın düşünce yapısı belli. Onlara baktım ve söylediklerinden belli tezler çıkardım. Ardından takva ne diyor, antiteze baktım. Göreceğiniz gibi, diyalektiğin basamakları dışında hiç klişe sözcük kullanmayacağız. Şimdi gelin beraberce tartışalım: 1. Tez: Bu dünya yaşamı birimizinkini veya bir sürecin tecrübesini önemsemiyor, insanlığın tümüne bakıyor. Peki neden? Birimiz önemli değilse, kim veya ne önemli? Eğer amaç tüm insanlığın ölümsüzlüğünü ispat ise bunun bireyle (örneğin benimle) ne ilgisi olur ki? Antitez: Oysa takva, herhangi birimizin minik bir serçeye kış günü iki buğday tanesi vermesini bile önemsiyor. Her canlı ölümü tadacaktır. 2. Tez: Nefse ruh de, ruhu hiçe say, görmezden gel;
MoreKendi ömrümüz içerisinde dahi yaşamın ne denli önemli bir değişim içerisine girdiğini ve döngünün inanılmaz farklılıklar yarattığını gözleyebiliyoruz. Bu kadarı bile farklı sonuçlar çıkarmaya sebeptir. En büyük cehalet farklılıklara anlam verememek olmalı. Hele bu iş bir liderlik boyutunda ele alınırsa… Genel değişimde insan Bu yazıda doğallığı, bilimi ve anlamı İslam düşüncesinin engin okyanusundan ayrı tutmadığımı; bilakis her şeyi müşterek düşündüğümü bildirmek isterim. Zira kainatı, evrenleri, insanın içinde bulunduğu evreni ve dünyayı, doğayı ve işletimlerini yaratan ve bilen O’dur. Süreçlerin şifrelerini veren, başlatan ve sonlandıran O’dur. O’nun kapsamadığı yoktur. Kapsam büyük bir doğallığı içerir. Benim genel düşünce sistematiğimde olanlar bunlardır. Evren
More