okuma-uzerine
Okuma Üzerine

Okuma Üzerine

Okuyucu

Bir yazar kendi sandık odasındaki nesneleri düşünerek yazar. Kurgusunu nesnesellikten anlamsallığa, anlamsallıktan nesneselliğe dönüştürerek geliştirir.

Yazar Alberto Manguel, “Okumak bir sanattır!” diyor. Düşünceme göre okumayı anlamla genişletmeyenlerin inançlarında da eksiklik olur. Okumak gereklidir, hem de uğraş vererek! Yaşamı, gerçeği, vahyi, doğayı, kitabı, kâinat kitabını… Her bir okuma insanın zihninde işlenen metal gibi dövülmelidir. Her bir korlaştırma sonra suya daldırılmalı, adamakıllı çekiçlenmeli ve bir şekle sokulmalıdır.

Bir okur, sanatçı olarak, anlamların ve nesnelliğin simetrisini düşünmek zorundadır. İnsan okurken bağlantılar kurar, tersini belirginleştirir, zihniyle tartışır ve sonuçta anlar, yeni bir fikir üretir… Bu aynı zamanda insanın var olma sebebidir. Varlıklar nasıl karşıtlıkların ilişkisiyle meydana geldi ve gelişti ise düşünceler de bununla gelişir. Yaratan’ın emriyle de konu aynıdır; anlam inançla, inanç anlamla gelişir.

Yaratan, “Anlaşılması için gönderdim…” dediği Kur’an’da dualiteyi şöyle emrediyor:

“Her şeyin karşıtını yarattık ki Allah’ın (cc) tek olduğunu anlayasınız.” (Zariyat-49)

“Şanı ne yücedir O’nun ki, yeryüzünün tüm bitkilerini, insanların bizzat kendilerini ve hakkında henüz hiçbir bilgiye sahip olmadıkları şeyleri çifter çifter yarattı.” (Yasin-36)

Yaşamın bilinç atmosferindeki gelişme her bir parçanın dikkatle, düzenle, bağlamla karşılaştırılmasına borçludur. Yazar ne yazarsa yazsın, okur bir insan vasfı ile kendi okumasını gerçekleştirir.

Bazen başlangıç son, iyi kötü, güzel çirkin, az çok, boş dolu, dingin fırtınalı, inanç inkâr, doğal yapay, yararlı zararlı, geç erken, hızlı yavaş, aç tok, uzak yakın, dost düşman, dişi erkek veya insan vahşi olur; bazen tam tersleri…

Nasıl demirci döve döve ustalaşıyorsa okuyucu da düşünmekten kaçmamalıdır. Tersine okumaları bir sanatçı maharetiyle yapmalıdır. Yoksa “anlamak” diye bir şey, çıkarım, hazmedilen, özelleştirilen bilgi ve buradan bir yarar olmaz. Okumaktan, eleştirmekten, tartışmaktan korkmak kâinatı anlamamak için direnmektir. Okumaktan kaçmak bilimden uzaklaşmaktır, acizliği iş edinmek, Vahye karşı durmaktır.

Okumayı tekelleştirmek küfrün başka bir yoludur. Tekelleşmeden medet ummak başka, bir ustadan yararlanmak başkadır. Usta da, okur da, yazar da had bilense, orada sorun yoktur.

Bir cevap yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Her şey çocuklar için değil mi?

DİĞER YAZI

Mutluluk Kenti İçin “Meykırlık Sanatı”

Kültür 'ın son yazıları

Sıradan ve Mükemmel

Bu makalede sizlere insan zihni içerisindeki tarif veya algı ile gerçeğe ilişkin olanın farkını açıklayacağım. Ele

Anakronizm ve Propaganda

Anakronizm ile politik propaganda arasında ciddi bir ilişki vardır. Kitle psikolojisiyle ilgilenenlerin çalışma alanında bu tür

Objektiflik

Aslında algılarınıza yönelen hazırlanmış sözcüklerle yönlendiriliyorsunuz. Bırakın bu savaşı, savaş sonrasında olması istendiği özelliklerdeki aklınızın bu

Gerçeklik Ötesi

Gerçeklik Ötesi (post-truth) ile ilgilenmeden bunun içinde yaşamayı sürdürmek çağımızın kurtlu doku hastalığına tutulmaktır. Hastalıklar teşhis