Vahiy

mutlak-bilinc-ve-insanin-bilgisi 4.6K views
24 Ocak 2014

Mutlak Bilinç ve İnsanın Bilgisi

Bu makalede bilimsel ve felsefi düzlemde konuyu derinlemesine irdeleme şansı bulacağız. Sırasıyla, insanın bilgisini, spekülatif bilgiyi, mutlak bilinci, bilimin uğraşılarını ve bilginin meşruiyetini açıklayacağız. Sonuçta bir buluşma önerisini göreceğiz. İnsan Bilgisi İnsanlık “bilginin kimliği” konusunda anlaşamadıkça, hemen her alanda anlaşma güçlüğü çekeceğe benziyor. Bilgi
muttaki 2.5K views
1 Ekim 2013

Muttaki

Siteye adını veren bu kavram aynı zamanda “Muttaki” isimli kitabımın da konusu idi.
din-istismari 1.7K views

Din İstismarı

26 Nisan 2016
1.7K views
7 mins read
1
Laiklik konusunu sorun edenler din olgusunu kavrayamamış olanlardır. Kendilerini dindar sıfatıyla tanımlayanlar bir daha düşünmelidirler. Bunlardan bir kısmı ya kıt düşüncelerle hareket etmektedirler ya da çıkarları için dini bilerek veya bilmeyerek emellerine araç kılmaya çalışmaktadırlar. Buna karşılık, her fırsatta din ile inançsızlık arasında olanları ve inançlar arasında olanları istismar aracı yapanlar ve ortamı sulandırmayı vazife edinenler hem konuyu yeterince anlayamamış kabul edilebilir hem de çıkarcı oldukları söylenebilir. Sizlere bu sorunu, bu çağda, yeni baştan yaşadığımız bu günlerde, “din istismarı” olarak sözünü ettiğimiz kapsamlı bir konuyu Kur’an’da açıklanmış şekli ile sunmak isterim. Bakın doğrusu nasılmış? Haddime değil ama!..
nuzul 984 views

Nüzul

1 Eylül 2015
984 views
12 mins read
İslam’da nüzul konusu önemli bir yer işgal eder. Etraflıca düşünüldüğü takdirde diğer önemli konuları birbirine doğru eklemlendirmek mümkün olabilmektedir. Önemine binaen üzerine daha fazla yoğunlaştırılması gerekmektedir. Kainatın genişlediğini bugün herkes söylüyor. Peki, kainat bu gelişimini nasıl sağlar? Önce şunu söylemeliyiz; İslam kainatın yasasıdır, bilincidir ve bu nedenle onun dışında bir algı mümkün görülmez. Konumuzla ilgili yasa hükmü şöyle özetlenebilir: Doğru ve gerekli olan neden olur, Yaratan varlığa ve anlama nüzul eder. Dolayısıyla kainatın tüm varlıkları bir uyum içinde gelişme sağlarken burada doğal süreçlerle bir etkileşim meydana gelir. Etkileşim doğru ve gerekli olanı, doğallığı içinde tarif eder. Bu tarif bir nedenin teşkilidir. 
grilik 1.1K views

Grilik

27 Ağustos 2015
1.1K views
18 mins read
Irak Şam İslam Devleti (DAİŞ/ISIS/İŞİD) terör örgütü hakkında yayımlanmış çeşitli raporların, bildirgelerin ve görüşlerin bir irdelemesi yapılacaktır. Burada daha çok DAİŞ gibi örgütleri yaratan mantık üzerinde durulacaktır, rapor ve bildirgeleri hazırlayanların akıllarının arka planı üzerine yoğunlaşmaya gayret edilecektir. Amaç, aynaya bakıldığında ne görülüyor, bu gerçeği belirginleştirmektir. İslam’ın savunmaya ihtiyacı var mı? İslam’ı savunurken asıl yapılan kendimizi savunmak mı oluyor? DAİŞ’e veya bir başkasına bakarak mı İslam’ı savunma ihtiyacı duyacağız? İslam’ın kendiyle sorunu yok, sorunu olan belli dönemlerin içindekiler, ortamın ve şartların akışında sürüklenenler, sorunu olan bizleriz!.. Düşünüyorum ki, ortada bir bataklık var, sivrisinekler türeyebiliyor, tarihsel verilerin ışığında örneklemek mümkün, bazen
kavramlarin-hazmi 1.6K views

Kültürde Değişim

13 Temmuz 2015
1.6K views
10 mins read
Dilin Önemi Eğer kavramlar akılda bir yer bulduktan ve buradan başka kavramlarla ilişki kurabildikten sonra dışa açılıp kullanılabiliyorsa anlam kazanırlar. Kavramlar zihinde işleme tabi tutulmalı, sözle veya yazıyla kullanılmalıdır. Konuşulan dil bu amaçla önemli bir işlev görür. Kullandıkça dil kavramları, kavramlar da dili beslerler. Bütünüyle birey için bu bir sürekli gelişme demektir. Farklı bir sonuç daha gerçekleşebilir; bu işin olumsuz gelişmesi ile ilgilidir. Dil sürekli aynı şeyleri kullanıyorsa, hatta eskileri tekrarlıyorsa ve artık soru olmaktan öte geçmiş konuları gereksiz yere açıklıyorsa körleşir. Bu durumda değişmeyen veya gelişmeyen bir kültüre dayalı kör kavramlar akılda kökleşir, yani bir sabitlik hali mevzubahistir. Toprağın
muttakilik-yolu 1.7K views

Muttakilik Yolu

13 Haziran 2015
1.7K views
20 mins read
Okullarda öğrendiklerimiz bilmemiz gerekenler değil mi? Çok basit ve geçerli olanlar anlamamız gerekenler değil de nedir? Günlük yaşamın başarısını inkar edebilir miyiz? Yaşamla gerçek arasında büyük bir kopukluk mu var? Kültürümüzde neden farklı bir anlatım ve dil var? Farklılık neden bir istismar konusu olabiliyor? Size farklı düşünceleri bütünleştirecek bir anlatımla çok kapsamlı ve derin bir konuyu aktaracağım. Okuduktan sonra, kimliği, kisvesi veya sundukları ne olursa olsun, “Beni farklı bir algıya sürükleyenlerden kurtulmalıyım,” deyin doğrusu budur.
kapsayici-dogallik-2 1.6K views

Kapsayıcı Doğallık

28 Şubat 2015
1.6K views
9 mins read
Sözlükler doğal sözcüğünü kısıtlıyor diye bizler de aklımızı kısıtlamayalım. Canlı, cansız, doğal, yapay, mantıklı, mantıksız gibi kavramları kullanarak tümel doğanın ancak ve ancak belli bir kesitini anlatmış oluruz. Kapsayıcı doğallık nedir? Kapsayıcı doğallık, belli bir amaca, anlama, tasavvura, sisteme, kurguya, modele, sürece bağlı olarak yaratılan (veya var edilen) unsurların kendi içinde türemeleri, devinmeleri, evrilmeleri, gelişmeleri için gerekli olan her şeydir. Kapsayıcı doğal bir şeyin içinde veya dışında değildir; tümündedir ve her şeye nüfuz etmiş haldedir. Sebep ve sonuç ilişkilerini kendi içinde veya bünyesinde yaratır. Kapsayıcı doğallık kendine özgü sistematikle ölçü, denge, uyum gibi her türlü gerekli işlevi ve özelliği kendi
dogru-yol-uzerine 1.3K views

Doğru Yol Üzerine

22 Aralık 2014
1.3K views
27 mins read
Bu yazı temel olarak inanç kavramını tartışıyor. Konu, insan bilinci ve bilinçlenmesi bağlamında işlenecektir. Asıl üzerinde durduğum, çok boyutlu gelişen, bu nedenle tartışmaya açık içerikleri olan, bilinç sisteminde insanın kendince doğru yolu bulabilme arayışıdır. Alt başlıklar: Özgürlük, İnanç, İman, Zan, İktidar, Bilinç Atmosferi, Kapsayıcı-Kuşatıcı Bilinç, Haberler, İnsan Bilinci, Bağlam. Özgürlük “Örneğin,” diyerek başladığımız açıklamaları düşünelim. Örneklemek, somutlaştırmaya doğru bir kapı açmaktır. Anlatımda bir adım daha ileri gidilmesidir. “Bana göre, inancıma göre, düşünceme göre…” dedikten sonra “örneğin” diye ilave etme ihtiyacı duyulur. Bir örnek vermeden, doğrudan olay ve içinde geçen ifadeler söylendiğinde ne anlaşılır? Bu bir olgu olarak işlem görüldüğü anda,
insanin-superpozisyonu 1.7K views

İnsanın Antropik Çelişkisi

9 Temmuz 2014
1.7K views
14 mins read
Temel olarak bu yazı bilim ve din arasındaki yaklaşımları analiz etmek ve insanın antropik bakış açısını eleştirmektedir. Bu konuda ileri sürülen kuramları ve boyut kavramını tartışmaktadır. Yaratan’ın hitabı insan merkezli midir? Durun biraz düşünelim! İslam’a davetin son hatırlatması, alemlere rahmet Hz. Muhammed (SAS) ile gerçekleşti. Bu demektir ki, yaşama dönük geçerli konular üzerinde durmak daha değerlidir. İlginç olan şudur: Salt Kur’an kapsamı bile bize gösterir ki, Yaratan’ın hitabı insan merkezli değildir. Kur’an tekrarlar halinde, görünür görünmez varlıklardan, bu zaman boyutundan ve diğer zamanlardan, bu ortamdan ve başka ortamlardan bahseder. En önemlisi ise Yaratan alemlerin Rabbidir. Bu bilgilere göre düşüncelerimiz insan
maksatli-aforizmalar-iii 1.1K views

Maksatlı Aforizmalar (III)

12 Mayıs 2014
1.1K views
9 mins read
Yalanım yok! Bu aforizmaları aklımın içinde belirgin resimli ögeler düşünerek yazıyorum. Saf camın aklıyla, iç-dışbükeysiz. Böyle yansıyor kağıda sözcükler; belki maksatlı, belki saklı… Düşünceme göre bu aforizmalar insan yaşamı için bir kan damarı! Nedendir bilmem, böyle demek geçti içimden. Bir tıkanıklık durdurur akışı!.. Daha canlı ironiler var elbette. Ama “an” için bunlar gerekli! Bu an için elzem, yalnız kanla ilgili olandır; kanla, damarla, kalple… Canlı ve Uyum Dağlarda veya ormanlarda hiç el değmedik yerlerdeki adı konmamış otlar da canlıdır; kentlerde saksı içindeki en nadide süs bitkileri de… Okyanus diplerinde hiç ışık görmeyen, insanın temasını bekleyen çok canlı vardır, mikroskopla bile
bilgi-uzerine-cesitleme 1.1K views

Bilgi Üzerine Çeşitleme

7 Nisan 2014
1.1K views
7 mins read
İnsan algısı ve fiili içinde kalmakla, bunun dışındakilerin neler olduğunu ayrı tanımlamak mümkün, birlikte tanımlamak da… İnsanlık bunun her ikisini de yaptı. “Bana göre bir dünya kurun, ben her şeyi anlayayım…” Doğdu, büyüdü, toplumun içinde… Canlı birey her aktivitede görülmeye gayret ediyor, çevresine bir şeyler anlatıyor… Bir cümlelik düşünceye mecburen bakıyor, “Bu ne demek?” diyor. Ona göre bir sunum yapılmadığına kızgın her halde! “Ben biliyorum!” Biliyorsun, ama neyi, ne kadarını? Peki, bildiğin gerekli mi? Bilgi konusunda doğrudan, dolaylı ve aldatıcı o kadar çok şey var ki!.. Günlük yaşamda kullanılanlar bile belirgin bir karmaşanın tarifini yansıtır mahiyette. Hanımlar kolunun çay partisinden

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA