Bilinç Atmosferi

kultur 2.9K views
1 Ekim 2014

Kültür

İnsan doğal (natural) ve kültürlü (cultural) bir varlıktır. Giyinen, yemek pişiren, süslenen, kentler inşa eden, araç-gereç imal eden, bilgi üreten, müzik besteleyen, yaşadığı dünyada kuralları koyan insanın elbette kültürlüdür. Ama kültürün farklı bir şey değil, insan doğasında olduğu gerçeğini de tespit etmeden geçmemeliyiz. Çünkü
politik-insan 2.8K views
22 Mayıs 2014

Politik İnsan

Bir bütünlük ifade ettiğinden aynı girişi yapacağım. Toplumumuza dair ana sorunları tartışıyoruz.
muttakilik-yolu 1.7K views
13 Haziran 2015

Muttakilik Yolu

Okullarda öğrendiklerimiz bilmemiz gerekenler değil mi? Çok basit ve geçerli olanlar anlamamız
hikayeler 1.3K views

Hikayeler

25 Mayıs 2016
1.3K views
4 mins read
Size hikaye anlatmayacağım. Hikayelerle aramızdaki ilişkiyi açıklayacağım. Gayet iyi biliyorsunuz ya, yine de ortak düşüncelerimizi paylaşalım, çünkü bu bizim en değerli hikayemiz. İnsan kendi hikayesini yazar. Ama nasıl, nerede? Başka hikayelerin arasında, ortamında, etkisinde, atmosferinde ve belli bir şekilde… Nerede sorusunun cevabını, yani atmosfer bahsi tanımlanabiliyor, ki ben buna daha önceleri bilinç atmosferi de demiş idim. Buna karşılık nasıl sorusunun cevabı açık şekilde tanımlanabilen bir karşılık bulamadı, öyle değil mi; belli bir şekilde dedik. Nasıl? İnsan kendi hikayesini başka hikayelerin ortamında ve etkisinde, bildikleriyle, gördükleriyle, bazen hayalinde, bazen gerçek, bazen zorlayarak, ihtirasla, bazen armağan kazanmışçasına kolay şekilde yazar. Bana II.
yobazlasmanin-yeni-hali 1.2K views

Yobazlaşmanın Yeni Hali

18 Mart 2016
1.2K views
10 mins read
Konuşunca yeterince anlaşabileceğimizi zannediyoruz. Ama toplum genelinde büyük bir anlaşma sorunu yaşıyoruz. Dil, anlamak, kavramak, emin olmak, güvenmek için anlaşma sürecinin proseslerinin tamamlanması şarttır. Salt konuşmak, ses çıkarmak, sembolleşmek yeterli değildir. Yeterince anlaşmak için önce bilmek ve sonra karşı tarafa yeterince hazmetme süresi vermek gerekir. Çünkü istemli veya istemsiz çok proses yürür; bilmek gerekir. Biz ne yapıyoruz? Çok aceleciyiz ve geçip gidiyoruz; aman dikkat: İnsanız, bir milletiz, kültürümüz de var, sakın bozmayalım, yobazlaşmayalım! Elbette konu felsefi değerde ve biraz da teknik konudur. Ben bu konuyu Muttakilik sitemde “Dilin Kökeninden Posthegemonik Atmosfere İnsan Etkileşimi” başlığıyla yayımladım. Ama gerçekten önemli gördüğüm için
insan-sorulari-ve-degisim-algisi 1.1K views

İnsan, Soruları ve Değişim Algısı

22 Şubat 2016
1.1K views
9 mins read
İnsan geliştikçe soruları artıyor, gelişiyor ve değişiyor. Öyleyse insan için bilmek, yaşandıkça artan tatmini mümkün olamayacak değerde bir ihtiyaçtır. İnsan kendi durumuna dair karar vermek istiyor ve buna göre sürekli soru soruyor; fakat bu süreç asla tükenmeyecek ve tatmin noktasına ulaşılamayacak görülüyor. Sorular içinde neler var? İnsan doğayı, kendini ve bir gizem gücü sürekli soruyor. Aslında sorular aynı yere çıkıyor, çünkü cevap arayan insan. İnsanı kendisinden söküp alacak bir sorunun olması mümkün değil. Soru zihinde ve varlığın bütününde gelişiyor. İnsan, doğayı ve evreni incelediğinde nesnel nitelikler aramak ve bulmak yerine, fizikçi Werner Heisenberg’in ifade ettiği gibi, kendisiyle karşılaşıyor.[1] İnsan zamanı
kulturel-fark 1.1K views

Kültürel Fark

12 Kasım 2015
1.1K views
4 mins read
İnsan evrene kavrayıcı şekilde bakmayı bilemiyorsa olup bitene yeteri ölçüde şahit olamaz. İnsanın kavrayıcı bakabilmesi için düşüncenin gerisine ait işleme mekanizmasının ve bilinç atmosferindeki gelişimin içinde ne ifade ettiğini idrak etmesi gerekir. Çünkü kainat matematiksel işler. Matematik deyinse insanımız çok eskiden öğrendiği yerdedir, sayıları dikkate alır. Halbuki matematiğin dili sonsuzluktur, ilişkiler yumağıdır, sürekli yenileşmedir. Bakın bir uzay görüntüsüne; denge, ölçü, şekil, farklılık, ton, işgal, madde ve daha çok şey vardır. Hepsi kavranmayı bekler; boyutlarını, ölçeklerini, ilişkilerini, prensiplerini ve daha pek çok gerçekliklerini bir kereliğine değil, sürekli geliştirerek ortaya bırakır. Bu bir bilinç atmosferinin görüntüsü olarak da işaret edilebilir. Bilinç atmosferinde
okumak 1.5K views

Okumak

3 Eylül 2015
1.5K views
11 mins read
Okumayı tüm yönleriyle ve değişik bir bakış açısıyla irdeleyeceğiz. Sizlere, neden okumak gerektiğini kökenden yola çıkarak açıklayacağım. Başlangıçta okumanın bir etkileşim ve iletişim olduğunu aklımızda tutalım. Boşluk nerede bilmiyorum, ama benim bildiğim her hacmin içinin dolu olduğudur. Kaldı ki evren de bir hacimdir. Eğer evren içindekiler bakımından incelenirse, zerrecik bulutları, enerji, serbest temel elementler, milyarlarca galaksi, yıldız, gezegen ve hepsi iç içe, dinamik, alanı kullanmaktadır. İlkokulda maddenin halleri diye öğretmişlerdi; katı, sıvı ve gaz diye. Şimdilerde plazmanın buna eklendiği de söyleniyor. Bir madde ölçeğinde hal öyledir. Ancak maddelerin içinde yüzdüğü atmosferde neler yüzüyor? Böyle düşünelim, hal değişiklikleri ile birlikte madde
soru-uzerine-din 1.7K views

Soru üzerine: Din

7 Temmuz 2015
1.7K views
19 mins read
Sorular Tam olarak dinden anlaşılması gerekenler nelerdir? Dinin zararı var mıdır, gereksiz bir şey midir? Sorunların sebepleri nelerdir? Tespitler Öncelikle bir tespit yapılmalıdır. Din sosyolojik basitlikte görülecek salt inanç konusu değildir. Dar düşünülürse elbette tartışmalı sonuçlar doğar. Yararı ve gereği hakkında çeşitli fikirler çıkar. Din insanlığın bilebileceği bütün olasılıkları kapsar. Din bu dünya yaşamının tüm ihtiyaçlarını karşılar. Din başka alemlerin ve varlıkların habercisidir. Din anlatımında zamanın, mekanın ve başka boyutların konu edilmesinden çok amacın ve hedefin öne çıkması gerekir. Din insanın sınavını vurgulayan bir anlatımı öncelikli görür. Din önü kapalı gelecek tartışmalarının konusu değildir. Bu yaşamdan sonrasına dair anlatımları da
maksatli-aforizmalar-vi 1.1K views

Maksatlı Aforizmalar (VI)

26 Nisan 2015
1.1K views
6 mins read
Yalanım yok! Bu aforizmaları aklımın köşesinde beliren resimli ögeleri düşünerek yazıyorum, saf camın aklıyla, iç ve dışbükeysiz. Böyle yansıyor kağıda sözcükler; belki maksatlı, belki saklı… Düşünceme göre bu aforizmalar insan yaşamı için bir kan damarı! Nedendir bilmem, böyle demek geçti içimden. Ancak bir tıkanıklık durdurur akışı. Daha canlı ironiler var elbette, ama “an” için bunlardan söz etmek gerekli. Bu an için elzem, yalnız al kanla ilgili olandır; kanla, damarla, kalple… Bu dünya ve hatta yaşam kurgusu öyle bir döngü içinde ki her şey bir diğerine bir şekilde dokunmakta. Yıldızlar yıldızlara, insanlar insanlara… Yalıtılmak, dışarıda durmak veya kaçmak mümkün değil. Bu
kapsayici-dogallik-2 1.6K views

Kapsayıcı Doğallık

28 Şubat 2015
1.6K views
9 mins read
Sözlükler doğal sözcüğünü kısıtlıyor diye bizler de aklımızı kısıtlamayalım. Canlı, cansız, doğal, yapay, mantıklı, mantıksız gibi kavramları kullanarak tümel doğanın ancak ve ancak belli bir kesitini anlatmış oluruz. Kapsayıcı doğallık nedir? Kapsayıcı doğallık, belli bir amaca, anlama, tasavvura, sisteme, kurguya, modele, sürece bağlı olarak yaratılan (veya var edilen) unsurların kendi içinde türemeleri, devinmeleri, evrilmeleri, gelişmeleri için gerekli olan her şeydir. Kapsayıcı doğal bir şeyin içinde veya dışında değildir; tümündedir ve her şeye nüfuz etmiş haldedir. Sebep ve sonuç ilişkilerini kendi içinde veya bünyesinde yaratır. Kapsayıcı doğallık kendine özgü sistematikle ölçü, denge, uyum gibi her türlü gerekli işlevi ve özelliği kendi
dogru-yol-uzerine 1.3K views

Doğru Yol Üzerine

22 Aralık 2014
1.3K views
27 mins read
Bu yazı temel olarak inanç kavramını tartışıyor. Konu, insan bilinci ve bilinçlenmesi bağlamında işlenecektir. Asıl üzerinde durduğum, çok boyutlu gelişen, bu nedenle tartışmaya açık içerikleri olan, bilinç sisteminde insanın kendince doğru yolu bulabilme arayışıdır. Alt başlıklar: Özgürlük, İnanç, İman, Zan, İktidar, Bilinç Atmosferi, Kapsayıcı-Kuşatıcı Bilinç, Haberler, İnsan Bilinci, Bağlam. Özgürlük “Örneğin,” diyerek başladığımız açıklamaları düşünelim. Örneklemek, somutlaştırmaya doğru bir kapı açmaktır. Anlatımda bir adım daha ileri gidilmesidir. “Bana göre, inancıma göre, düşünceme göre…” dedikten sonra “örneğin” diye ilave etme ihtiyacı duyulur. Bir örnek vermeden, doğrudan olay ve içinde geçen ifadeler söylendiğinde ne anlaşılır? Bu bir olgu olarak işlem görüldüğü anda,
orijin 1.2K views

Orijin

18 Ekim 2014
1.2K views
15 mins read
Yaşamın başlangıcına doğru bir incelememiz olacak. Genetik bağlamla konuyu irdeleyeceğiz. Yaşam ve ölüm gibi temel kavramları irdeledikten sonra, bu konuda ileri sürülen mikro-biyoloji ve mineroloji kapsamındaki düşünceleri ele alacağız. Yaşama ait kritik eşiklere kısaca değinme fırsatımız olacak. “İnsanın topraktan (kilden) yaratıldığı,” şeklinde ifade bulan önemli bir konuyu teknik bağlamda tartışma şansı bulacağız. Her ne kadar farklı bir sonuca doğru gitse de, bilimsel düzeydeki açıklamalarını çok önemsediğin A. Graham Cairns-Smith’in düşüncelerine değinme fırsatım olacak. Sonuçta “Halife” kavramını sizlere tekrar anımsatacağım. Bilimi inanca yaklaştırma gayretim çerçevesinde bir yazı olacak kanaatindeyim.  Yaşam Kavramı Üzerine Yaşam doğmak ve ölmek arasındaki süreçtir. Evrende doğma fiilini

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA