Bu makalede bilimsel ve felsefi düzlemde konuyu derinlemesine irdeleme şansı bulacağız. Sırasıyla, insanın bilgisini, spekülatif bilgiyi, mutlak bilinci, bilimin uğraşılarını ve bilginin meşruiyetini açıklayacağız. Sonuçta bir buluşma önerisini göreceğiz. İnsan Bilgisi İnsanlık “bilginin kimliği” konusunda anlaşamadıkça, hemen her alanda anlaşma güçlüğü çekeceğe benziyor. Bilgi
DevamıÇözemezsiniz, savaşmadan olmaz! Savaş son çare ya, hani insanlık adına istenmeyen bir eylem, o zaman gidin anlaşın. Zaten İsrail de böyle olsun istiyor; gel anlaşalım, bu çıkarına olur diyor. Sizce bugün bu İsrail-Filistin meselesini barışçı yollarla, diyalogla çözmenin bir mümkünatı var mı? Neden bu kadar uzun bir yazı yazdım biliyor musunuz? Yıllardır konuşulur bu mesele, bütün dünya akordeon gibi toplanır ve dağılır, ne halledildi bu mesele üzerine? Her defasında avantajlı çıkan kim? Hani bir harita gösterilir ya, İsrail şu kadar büyüdü diye… Uzun yazayım ki bu işin çözülemeyeceğine siz de kanaat getirin. Böyle bir politik mesele var mı başka? Yaklaşık 5 bin yıl geçti aradan, bugün 2021’de biz neyi oturup konuşacağız? Her şey yalan desek olur mu? Adı ve unvanı yeni verilmiş teşkillere ve uzmanlara havale etmişiz sonunda bu kronik konuyu, onlar ne dese ki? Şimdi bu yaklaşımla okuyun bu yazıyı. Size bir girişten sonra çok temel, başka yerde bu kadar net açıklanmamış türden, neyin ne olduğunu tam gösteren, İsrail, Filistin, Hahamların Vasiyeti ve Siyonizm anlatacağım, tarafsız ve çıkarcı politikadan uzak.
DevamıKültür, dil, sözcükler, anlam, kavram gibi çok temel konular üzerinde durmaktayım. Her defasında başka ve derin sorunlarla karşılaştıkça bu ve benzeri konuları kendi açılarından tekrar ele alma ihtiyacı duyuyorum. Aynı bakışla burada örnekleriyle beraber günlük yaşamda kültürümüze dahil olmuş biçimde iki önemsediğim konuyu irdeleyeceğim; “sözcüğün karşılığını doğru bulmak ve kullanmak” ile “aracı dil ögesi kullanmamak”. Sözcüğün Karşılığını Doğru Bulmak ve Kullanmak İletişimde dilin bir çağrışım yapması, iz bırakması, anlamlanması, mana oluşturması önemli olduğundan dolayı sözcüklerin kaynağını bilmemiz ve buna göre seçmemiz gerekmektedir. Bu bakışla önce dilde en basit olarak sözcük seçiminde farklılıkların kaynağını bulmamız gerekiyor. İnsanlar örneğin konuşurken ve konuşulanı
DevamıLaiklik konusunu sorun edenler din olgusunu kavrayamamış olanlardır. Kendilerini dindar sıfatıyla tanımlayanlar bir daha düşünmelidirler. Bunlardan bir kısmı ya kıt düşüncelerle hareket etmektedirler ya da çıkarları için dini bilerek veya bilmeyerek emellerine araç kılmaya çalışmaktadırlar. Buna karşılık, her fırsatta din ile inançsızlık arasında olanları ve inançlar arasında olanları istismar aracı yapanlar ve ortamı sulandırmayı vazife edinenler hem konuyu yeterince anlayamamış kabul edilebilir hem de çıkarcı oldukları söylenebilir. Sizlere bu sorunu, bu çağda, yeni baştan yaşadığımız bu günlerde, “din istismarı” olarak sözünü ettiğimiz kapsamlı bir konuyu Kur’an’da açıklanmış şekli ile sunmak isterim. Bakın doğrusu nasılmış? Haddime değil ama!..
DevamıBasit bir yazı yazacağım: Bugünkü Türkiye’nin küresel vizyonuna ve iktidara ideoloji alt tabanı üzerine bir yazı. Size gerçekçi bir dik duruş için hatırlatmalar yapacağım. Nasıl mı? “Derin” televizyon programlarına ve “dip” köşe yazılarına bakın, “sırlar” veren kitapları okuyun, dünya literatürünün “binyılcılık” (millennialism) olarak bildiği konu bugün Türkiye’ye örülmüş durumda. Binyılcılığın karşılığını kültürümüzde Dar-ül Harp tanımında bulabiliriz. Başta bazı okullar, kurslar, dernekler veya eski usul inanç merkezleri tarafından genç kuşakların eğitimleri de bu yönde yapılmakta. Buna dönük bir toplum yaratılmakta. Bu toplum bazı şeylere açık, bazı şeylere kapalı, adı belli bir ideolojiyle yürütülen bir mücadelede.
DevamıYapılan iş politikadır. Allah’ın (CC) rahmeti ise kavranamaz bir şeydir. İnsan bir peygamber olsa da bu sonuç değişmez, akıbeti asla bilemez. İman sahibi için bu Ademoğlu’nun bir paradoksudur!.. Ademoğlu’nun hakkında bir fikri ve katlanacağı somut bedeli olsa dahi akıbetini anlaması beklenemez, hatta bilgisi azdır, bazı gelişmeler kavramasının ötesindedir ve zamanı sınırlıdır, çünkü ölümlüdür. Hem insanın ortak özelliği; sabırsızdır. İnsan özelliklerini geliştirebilir, bu da rahmete tabidir. Olup biteni böyle okumalıdır. Eğer yanlış okursa önderlik edenlerin çıkmazları halkına yapışır. İyi oldu zanneder ama akıbette olan başkadır. Rahmeti sonsuz olan Allah (CC) insana (mealen), “Sen ne istersen vereceğim; iyi iste iyiye, kötü iste
DevamıBugünlerde çokça dile getirilen “İslamcılık” fikrinin temellerine inerek bir inceleme yapmanın yararına inanmaktayım. Buradan hareketle “münafıklık” kavramına daha yakından bakma imkanı bulacağım.
Devamıİslam’da nüzul konusu önemli bir yer işgal eder. Etraflıca düşünüldüğü takdirde diğer önemli konuları birbirine doğru eklemlendirmek mümkün olabilmektedir. Önemine binaen üzerine daha fazla yoğunlaştırılması gerekmektedir. Kainatın genişlediğini bugün herkes söylüyor. Peki, kainat bu gelişimini nasıl sağlar? Önce şunu söylemeliyiz; İslam kainatın yasasıdır, bilincidir ve bu nedenle onun dışında bir algı mümkün görülmez. Konumuzla ilgili yasa hükmü şöyle özetlenebilir: Doğru ve gerekli olan neden olur, Yaratan varlığa ve anlama nüzul eder. Dolayısıyla kainatın tüm varlıkları bir uyum içinde gelişme sağlarken burada doğal süreçlerle bir etkileşim meydana gelir. Etkileşim doğru ve gerekli olanı, doğallığı içinde tarif eder. Bu tarif bir nedenin teşkilidir.
DevamıSorular Tam olarak dinden anlaşılması gerekenler nelerdir? Dinin zararı var mıdır, gereksiz bir şey midir? Sorunların sebepleri nelerdir? Tespitler Öncelikle bir tespit yapılmalıdır. Din sosyolojik basitlikte görülecek salt inanç konusu değildir. Dar düşünülürse elbette tartışmalı sonuçlar doğar. Yararı ve gereği hakkında çeşitli fikirler çıkar. Din insanlığın bilebileceği bütün olasılıkları kapsar. Din bu dünya yaşamının tüm ihtiyaçlarını karşılar. Din başka alemlerin ve varlıkların habercisidir. Din anlatımında zamanın, mekanın ve başka boyutların konu edilmesinden çok amacın ve hedefin öne çıkması gerekir. Din insanın sınavını vurgulayan bir anlatımı öncelikli görür. Din önü kapalı gelecek tartışmalarının konusu değildir. Bu yaşamdan sonrasına dair anlatımları da
DevamıKavramları dar bir mecraya sokanların ya eksik iş yaptığına ya da kasıt içinde olduğuna inanıyorum. Yaşamla kavramların ilgisini koparmayı da hoş görmüyorum. Böyle bir örneğimiz var, münafık kavramı üzerinde duralım; duralım ki mananın kullanım alanını daraltanların da münafıklığını hatırlamış olalım. Münafık Kur’an’da geçen bir sözcüktür. Kur’an’da kafirin (inkar eden, kendince mananın üstünü örten) ve müşrikin (eş, şirk koşan, kendince mananın değerini indirgeyen) yanı sıra bir de münafık vardır. Münafıklık günlük yaşama karşılık gelir, daha çok sosyal, ekonomik, siyasal alanları ilgilendirir, dolayısıyla önemlidir. Neden böyle bir konuyu ele alıyoruz? Çünkü günlük yaşamımızda görüldüğü kadarıyla, her ne kadar farklı elbiseler giyiliyor olsa
DevamıYaratan’ın zatı bir muhabbet konusu değildir. O’nun zatı ve sıfatları dahil, emirleri, kainatın düzeni ve kanunları üzerine bilimsel çalışmalar yapılabilir, bu tür yararlı işler inceleme ve araştırma konusu olabilir; hatta astronomi, fizik, jeoloji, kimya, matematik vb dallarda konu irdelenebilir. Ama sanki (haşa) O’nun yanındaymış gibi garip anlatımlarla bir tür kişisel ayrıcalık elde etme işine tevessül edilemez. Hatta Peygamberimiz için de bu kaide geçerlidir. İbadet ederken dahi sürçü lisan eylemek kabul edilir bir hal değildir. Örneğin bir program yaparken, “O onu dedi, bu da böyle yaptı…” türünden açıklamalar hiç değildir. Alemlerin (bu belki sayısız evren demek, belki bu evrende başka başka
Devamı