ileri-kapitalizm-care-mi
İleri Kapitalizm Çare mi?

İleri Kapitalizm Çare mi?

31 Mayıs 2019
Okuyucu

Günlük meselelere odaklandığımızdan olsa gerek, geleceğin nerelere evrildiğini kaçırıyoruz. Ancak değişik teorisyenler bu konuda düşünce üretiyorlar. Örneğin ekonomist Joseph E. Stiglitz[1]bunlardan birisidir. Stiglitz, kırk yıldır hüküm süren neoliberalizmin can çekiştiğini düşünenlerden biridir. Şimdi soruyoruz, eğer neoliberal sistem ölecek ise yerine ne geçecek? Cevap olarak Stiglitz, “ileri kapitalizm” şeklinde bir tarif getirmiş. Bakalım, gelecekte sosyo-ekonomik ve sosyo-politik gelişmeler ne tarafa doğru meyledecek?

İnsanlığın gelişimine en uygun ekonomik sistem ne olabilir? Bunu koşulların elverdiği ortam içinde deneyerek öğrenmeye çalışıyoruz. Bugünkü koşullarda kapitalist dünyanın keskin dişli yırtıcılığını deneyimledik. Bunun içinde neoliberallerin kendine has Serbes Piyasa Ekonomisi dedikleri uygulamalarına tanık olduk. Eleştirilere ben de katılıyorum, serbest piyasa ile eşitsizlikler yarattık, finansmanı öne çıkardık, çevre felaketlerine yol açtık, belki üretim ve tüketim kapasitesi arttı ama insanlık daha mutsuz bir hal aldı.

Belki böyle bir arayışa girmemizin asıl sebebi Dünya Savaşları’dır. Çünkü dünya bu süreçte çok büyük felaketlerle yüzleşmiş idi. Gelinen noktada ise aşırı milliyetçilik yine konuşulur oldu ve merkez solda reformcu kanatlar çözüm için kolları sıvadılar. Siyasi planda merkeze yakın (sağda ve solda) olanların daha fazla düşünmeye başladıkları bir sürece girilmiş oldu.

Stiglitz, merkez solun neoliberalizmi temsil etmeye çalıştığını söylüyor. Eski ABD Başkanı Bill Clinton ve İngiliz Başbakanı Tony Blair’in politikalarını bu çerçeve içine yerleştiriyor. Finansallaşma ve küreselleşme anlayışı ile süreçlerin daha aktif konuşulduğu ve kendi içlerindeki eksikliklerinin çözümlenmeye çalışıldığı dönemler böyle gelişmiştir. Bu düşüncedekilere tepki gösterenler ise bir tarafta milliyetçiler, diğer tarafta çevreciler olmuş gözüküyor. Milliyetçilerin abartılı yaklaşımı bugün Donald Trump ile gün yüzüne çıkmıştır. Peşi sıra Avrupa’da da milliyetçilik modası gelişmiştir. Popülist milliyetçilik, serbest piyasanın hakimiyetindeki neoliberal küresel dünyada belli ölçüde bir çatışma ortamı oluşturmuş haldedir. Durum böyle olunca insanlığın köklü beklentileri olan, belli kurallar içinde yaşamak ve sosyal konulardan taviz vermemek, türü beklentiler tersyüz edilmiştir.

Bu noktada Stiglitz, “ilerici kapitalizm” dediği bir hedefin altını çizmektedir. İlerici kapitalist de ne demek? Biraz “elden geçirilmiş sol” kokan bu yaklaşımda piyasalar, devlet ve sivil toplum arasında bir denge kurulmasını, ekonomik büyümeyi yavaşlatmayı, eşitsizlik yaratan politikalardan ve finansal istikrarsızlıklardan kaçılmasını, çevre değerlerini ön planda tutmayı, bütün bu dengeli konular için az da olsa piyasa şartlarına müdahale edilmesi gerektiğini öğütlüyor. Piyasa şartlarına müdahale etmeyi programlarına yazan hükümetler, çevre, sağlık ve iş güvenliği meselelerinden taviz verilmemesini sağlayacaklar, arge’ye, eğitime, teknolojiye şimdikinden daha fazla yatırım yapacaklardır. Toplanan vergiler doğru yerlerde kullanılacak, harcamalarda şatafattan kaçılacak, hukukun üstünlüğü ve demokratik hakların genişletilmesi konuları daha ileri düzeyde temin ve tesis edilecektir.

Stiglitz bu noktada bir ihtiyacı daha tespit ediyor ve “Yoğunlaştırılmış pazar gücünün artan sorunlarını ele almak,” diyor. Bugün bilgi avantajlarını aşırı şekilde kullananlar, piyasadan sürekli rakiplerin imkanlarını satın almalar yoluyla toplayanlar ve ranta dönük işleri öne çıkaranlar, büyüyen sorunun merkezine oturtulan kesimler olarak işaret ediliyor. Bu gidişle, eğer bir önlem alınmaz ise robotizasyon ve yapay zeka (AI) alanındaki gelişmelerin daha fazla eşitsizlik ve hatta bu imkanların kötüye kullanılma potansiyeli yaratacağına dikkat çekiliyor.

Bugün neoliberal düzendeki bir diğer önemli eleştiri konusu ise ekonomik güç ile politikanın dizayn edilmesi bağı üzerinedir. Sosyal politikalara önem verdiğini göstererek, üretmemeyi ve sadece tüketmeyi teşvik eden hazırdan para dağıtma yöntemi eleştiriliyor. Bu yöntem aslında politikacının kendi iktidarını sürdürmeye yaramakta ve bunun demokrasi ve hukuk açısından bir hastalık olduğunu orta koymaktadır. Bu durum ahlak ve politika arasındaki çizginin netleştirilmesi gerektiğini ortaya çıkarmaktadır. Stiglitz, “Bu nedenle ilerici kapitalist reformlar, paranın siyaset üzerindeki etkisini ve servet eşitsizliğini azaltmalıdır,” der.

Bu tür eleştirel arayışların gelecekte neyi getireceği aynı zamanda merak konusudur. Hem hangi kültüler için geçerli olacak? En azından şimdiden bir Ticaret Savaşı içinde olduklarını ilan eden ABD veya Çin için insanlık neleri görecek? Bu gidişat Dünya Savaşları’nı aratmayacak olumsuz şartları da beraberinde getirebilir. Dolayısıyla bir yanda küreselciler diğer yanda aşırı milliyetçiler kendi kurallarını geliştirebilirler. Yine insanlık idealleri ve çevresel konular büyük yarıkların içinde sıkışıp kalabilir.

Ben şimdiden hiç değilse bir süre daha, çelişkili politikalarıyla mevcut şartlarını zorlayarak motive olan politikacıların çıkacağını düşünüyorum. Yani ekonomi ve politika kendi gerçeklerini belirginleştirecek. Kapitalizmin bize öğrettiği kötü görüntü de zaten bu değil mi? Dünyada keşke çok ideal politikacıların işbaşında olduğunu ve onların politikalarının uygulandığını görebilsek! Ama yine de sorunları yerinde işaret etmek doğru bir yöntemdir, bunlardan yararlanmak gerekir.

[1]JOSEPH E. STIGLITZ, Neoliberalizm Sonrası, 30 Mayıs 2019, Project Syndicate.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

kuresel-ekonomi-politikalari-ve-turkiye
ÖNCEKİ YAZI

Küresel Ekonomi Politikaları ve Türkiye

2020nin-ekonomik-ve-politik-riskleri
DİĞER YAZI

2020’nin Ekonomik ve Politik Riskleri

Ekonomi 'ın son yazıları

428 views

Küresel Kapitalizmin Vizyonu İçinde

Keşifler, sanayi devrimleri, Aydınlanma, Rönesans ve Reform Hareketleri, Fransız İhtilali, ulus devletler ve derken hızla bugünlere gelen insanın serüvenine çok farklı yaklaşımlarda bulunanlar var. Bugünden Sömürgeciliği, Emperyalizmi ve Orta Çağı yeniden hatırlatan yazarlar var. Her şey bir yana, her yaşanan gün, hatta saniye, 8 milyarlık dünya için çok değerli!
470 views

Kapitalizmin Kritiği

Güncel konulara ve kavramlara bakarak, kapitalizm gerçeğini, yaşananları, ülkelerin, politikacıların ve entelektüelin durumunu irdeleyelim. Gerçekleri, yanılmaları ve kritikleri gözden geçirelim.
555 views

BRICS Hakkında

Güney Afrika'da 22-24 Ağustos tarihlerinde BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) liderler zirvesi 15nci toplantısı gerçekleşiyor. Şimdi önemli soru ortak para birimi olacak mı? Bunu göreceğiz. Ancak böyle bir karar olsa nasıl mümkün olabilir, tarifini yapalım.
1.3K views

ABD’nin Jeo-politikası ve Küresel Ekonomideki Baskısı

Küresel ekonomik şartların aşırı derecede değişiklik göstermesinin mantıklı bir açıklaması olmalıdır. Rastgele gelişmelerin yaşanması şeklinde açıklamalar ve büyük ekonomilerin bunun üzerine politika üretmeleri pek kabul edilebilir değildir. 2008’de başlayan olumsuz dalga Covid-19'dan sonra, bugün Ukrayna’daki savaşın getirdiği olumsuz ekonomik şartları da geçti, gelişmeler salt politika deyip bakılamaz noktada, bugün Ukrayna'da bir savaş oluyorken, Hint-Pasifik’te hemen her an bir provokasyon ile şartlar gerginleştirilmektedir. Normal ekonomi yaklaşımlarıyla "normal, birbirini tetikliyor," şeklinde açıklanabilecek olumsuz ekonomik gelişmelerle, özellikle ABD kaynaklı jeopolitik ve jeostratejik girişimlerle, daha da derin sorunlar olmaya dönüştürülmektedir.
1K views

Global Inflation and Geopolitical Situation

Today we focused on the Ukraine issue. On the other hand, we have a big global problem, related to the economy. We do not talk about the relevance of these negative economic developments to the sanctions imposed on Russia, because the world wants this war to end. So who is making sacrifices or will make more, how will the atmosphere of Post-Ukraine develop?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme