savrulmak
Savrulmak

Savrulmak

14 Eylül 2015
Okuyucu

Rüzgarlar eser, bir oradan bir buradan, her şiddetinde tenime dokunur, belki bir tokat olur, belki de ürperti. Bu kadar doğalken yaşamın kanunu, rüzgarı yok saymakla vakit harcayanları işitirim hemen yakınlarımda. Kim bunlar acaba, yapay gerçekliğin ürünü varlıklar mı, kandırılmışlar mı?

Örneğin insanı doğal görmeyenleri fark ederim, insanın doğal beslenmediğini , üremediğini ve hatta ölmediğini konu edip tartışanları işitirim. İnsanın yapageldiklerini; elbise giymesini, modayı takip etmesini veya binalar inşa etmesini, mimari eserler vermesini veya kimyasal temizleyicileri kullanmayı, nano teknoloji bezlerle temizlik yapmayı dışlayanların tartışmalarını duyarım. İnsanın doğal yetenekleriyle yapaylığı yaratabildiğini bundan dolayı önemli olduğunu bir türlü düşünemeyenlere bakıp içerlerim: Kimin eseri bunlar?

İçerlerim, doğallığın içinde savrulduğunu bilen ile dışındaymış gibi farz edip savrulan arasındaki farkı düşünürüm, “arada çok fark var,” derim kendimce; çünkü idrak var! Bugünün insanının bir devlet bilinci üretmesini, demokrasiyle yönetilmesini veya kapitalizmi dışlamasını düşünürüm. Sevmek veya sevmemek ayrı! Örneğin ben bunları sevmeyenlerdenim ama kime ne? Hem gerçekliği nasıl inkar edebilirim?

Azıcık bilgiyle çok büyük söz etmeye yeltenenleri görürüm, beyhude seslenişlerde… Sistemin içindedir, aldığı nafaka sözde küfrettiğindendir, ama caka satar; tıpkı aymazlar, gafiller misali…

Gerçekte bu tür kavramlar var ki; hem de moda gibi veya mimari akımlar gibi… “Yapay bile olsa bütün bunlar insanın doğallığından,” diye düşünürüm. Olsun veya olmasın diyemem, çünkü olanı değiştiremem; belki yapabildiğim küçücük seçimlerimle sınırlı kalır, bireysel adımlarımı tartarım, özeldir. Örneğin mecburum vatandaşlık ödevlerimi yapmaya; “vergi vermem caiz değil,” diyemem, yapılanlara kızıp “vatanı korumam,” diyemem ben; sonra kendimi herkesten soyutlarım, önemsizleşirim, birilerine kızıp milletime, anama babama ihanet edemem ben, hem ne gereği var, her şey doğalken?

İnsanın ayağı nereye basıyor, kendisi çok iyi bilmeli değil mi? Ancak ayağının nereye bastığından haberi olanın nereye gidebileceğini bilmesi mümkündür!

Zeki, irade ve idrak sahibi, işte insan! Bilmiyorsa adımları suya mı, toprağa mı basıyor, belli mi olur, tutar denizlere savrulur, boğulur gider, bir hiç uğruna. Olur ya kaygan yerlerdedir, düşer kırılır bir tarafı, sakat kalır ömrü billah. “Sağlam basıyorum,” der sağına soluna, ama gerçek bir kaya üzerinde sabit duruyordur, kımıldamadan, öylesine. O rüzgar yıkar dikilmiş duranı, eğer kuvvetli esiyorsa; o rüzgar çok şehirleri toprağa gömdü, öyle değil mi?

Ama yanlışsan kork, doğruysan emin ol, rüzgar da doğal sen de!.. Düşünüyorum, doğallığı, gerçeği, olup biteni yok sayan akla yanıyorum, kimler etkiliyor bu zavallıları!..

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

demokratik-sistem-insasi
ÖNCEKİ YAZI

Demokratik Sistem İnşası

kuresel-donusum-sistemi
DİĞER YAZI

Küresel Dönüşüm Sistemi

Kültür 'ın son yazıları

371 views

Eleştiriler

Sizlere günümüzün iyi algılanması gerektiği bağlamında, özellikle bizi ilgilendiren yönleriyle, sosyal bilimler ve dış politikaya dair bazı eleştirilerimi aktaracağım. Dünya hızla değişiyor, güç dengeleri bildiğimiz biçimden oldukça farklılaştı, eğer bunlara ait kavramlara ve anlayışlara vakıf olamıyorsak, konuşuruz ama aslında başka bir şey anlatırız.
368 views

Devrim

Bize devrimin ne tarafı kaldı? Diyeceksiniz ki hangi devrimin? Açıklayacağım. En başta şöyle sloganik işaret edeyim: Devrimden değil, sapkınlardan ve geç kalmışlıktan kork!
563 views

Generalist

Ülkeler ve dünyamız için iyi bilinmesi gereken bir konuyu işleyeceğim, generalist olmak. Buna karşılık gelen bir sözcük aradım bulamadım, yine de ben genele yetkin diyeceğim. Genele yetkin kimseler kimler, örnekleri neler? Uluslararası İlişkiler, Ekonomi ve Askerlik sahalarında örnekler vereceğim, neden gerekli, bunu açıklayacağım.
514 views

ENTELEKTÜEL SORUNSALI

Temelde insanın doğası, zamanın getirdikleri ve sürekli gelişen küresel zorluklar var. Bunun üzerine her alanda tereddüt uyandıran değişik adımlar ve gerçek bir hedef. Sözü edilen şu, kalkınmak! Eğer artık kalkınmışlar sınıfında olmak istiyorsanız!.. Gerçekten istiyor musunuz? İşe bu emelin ne denli büyük bir mücadeleyi gerektirdiğinin farkında olmakla başlanmalı. İşte tam da bu noktada, düşünsel içerikli bir açıklamam olacak. 
2.1K views

Sıradan ve Mükemmel

Bu makalede sizlere insan zihni içerisindeki tarif veya algı ile gerçeğe ilişkin olanın farkını açıklayacağım. Ele alacağım temalar sıradancılık, mükemmelcilik ve gerçeklik ötesi hakkındadır. Başta soralım, karşılaştığınız şey gerçek mi, yoksa gerçek ötesi mi?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme