Pelosi Esintisi

5 Ağustos 2022
Okuyucu

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin Asya-Pasifik bölgesine ve bunun içinde Tayvan’a yaptığı ziyaret (2-3 Ağustos 2022) tam bir “rüzgar gibi geçti” dedirten türdendir. Ne oldu? Bu ziyaret programı için Çinli yetkililerin ifade ettiği gibi “provokasyondan başka bir hamle olmadı” mı denecek? Bu stratejik etkileri görülecek ve uzun süre akıllarda tutulacak olan önemli konuya bakalım…

ABD

Nancy Pelosi 2 Ağustos 2022’deki ziyaretinde şunu söyledi: “Amerika’nın burada, Tayvan’da ve dünyanın her yerinde demokrasiyi koruma kararlılığı çok sağlam.” Nancy Pelosi, Tayvan Devlet Başkanı ile yaptığı törende ABD’nin Taipei’deki hükümete desteğini yineledi.

Bu kadar mı?

Ekonomik boyutta ABD-Çin ilişkisi Richard Nixon ile başladı ve “yatırım karşılığı tahvil” anlaşması yapıldı. Böylelikle Çin tahvil almak zorunda bırakıldı. Bu durum hem ABD hem de Çin için “büyüme” anlamı taşıdı. Diğer yandan küreselleşmenin de ivme kazanması söz konusu oldu.

2000’lerin başından itibaren Çin güçlendiğini fark etti ve küresel-güç yönüyle ABD’ye rakip olma kararı aldı. Çin’in elinde çok varlık (senet, altın, dolar…) birikti. Artık ABD’ye bağlı bir ekonomiden kurtulmak isteyebilirdi.

ABD, Joe Biden ile birlikte kendi kıtasından uzak-stratejik bölgelerde büyük savaşlar dönemimi başlattı. Ancak buraya gelene kadar çok genel hatlarıyla uygulanan politikaları işaret edelim.

George W. Bush ile başlanan, Barack Obama ile vekil (proxy) güçleri ve siber uygulamaları sistemleştiren yöntemle, “istikrarsızlaştırılacak coğrafyalarda terörü yayma planı” devam ediyor, ABD bu politikasını ve dolayısıyla terörü seçtiği hedef alanlara taşıyor. Donald Trump, yapılmış nükleer anlaşmaları bozdu, yenileme süreçlerini reddetti. En önemlisi Rusya ile Soğuk Savaş’ta kurulan nükleer anlaşma düzeninden çıktı.

Şimdi Biden’a gelelim. Önce Afganistan’dan çıktı; bu hamle bölgede terörü yaymak içindi. Avrupa’da Ukrayna Savaşı’nı başlattı, NATO’yu duvar gibi Doğu Avrupa’ya çekti; bu hamle Rusya’yı meşgul etmek, yıpratmak içindi.

Biden bugün Çin’i meşgul etmek için kendi kıtasından uzaktaki coğrafyada; Tayvan, Japonya, Kore ve terörizmle Çin’in doğusundaki alanlarda savaş istiyor! Eğer bu olursa ABD amacına ulaşır! ABD, tıpkı Rusya gibi Çin’i de savaşa sokmak ister, kaybedeceği ne olabilir ki?

Pelosi’nin ziyaretinden sonra, ABD-Çin arasında dünyayı memnun edecek bir anlaşma olmaz, hatta daha katı rekabetle dünyayı daha da gererler, ilişkilerin koptuğu yer ise herkesi yakar.

Çin için Tayvan gerçek bir “egemenlik” meselesi, bundan vaz geçmez, hatta Pasifik’te önünü açmak ister. ABD bunu biliyor, “demokrasi” diyerek Tayvan Hükümeti’ni destekliyor. Japonya ve Güney Kore gibi ülkeleri de Çin’e karşı örgütlüyor. Uygurlar konusunu koz olarak kullanmak istiyor.

ABD, Çin’e ve İpek Yolu’na karşı Asya’da radikal etnik ve dini terörün gelişmesini destekliyor. Afganistan ve diğer bazı Orta ve Güney Asya ülkeleri bu konuda “kullanılabilir” durumda tutuluyor. 2020’de Joe Biden Beyaz Saray’a geçer geçmez işe koyuldular; Çin “daraltılacak” idi.

Yeni Jeopolitik Yaklaşım: Baskıyla Daraltma başlıklı yazımda bu hususu açıklamış idim.

Nasıl bugün Rusya bir manada törpüleniyor ise Pasifik’te Çin için de benzeri bir durum yaratılabilir!

Ziyaret öncesi Beyaz Saray Sözcüsü John Kirby “Meclis Başkanı Pelosi’nin Tayvan’ı ziyaret etme hakkı var… Tayvan’ın bağımsızlığını desteklemiyoruz,” dedi. Kirby’nin bu ifadesi tartışma yarattı.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Tayvan bölgesindeki Çin tatbikatını bahane ederek, söylediğine göre daha fazla gerilim olmamalıymış, yeni kıtalararası balistik füzesi (ICBM) Minuteman III’ün testinin ertelendiğini duyurdu.

Pelosi’nin Tayvan’a ziyaretiyle ilgili ABD, Avustralya Queensland’deki İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri Amberley Hava Üssü’nde 4 adet B-2 ve 20 adet B-52 stratejik bombardıman uçağı konuşlanması. Pasifik’te şu an ABD’ye ait 4 adet uçak gemisi ve onlarca destroyer var.

ABD ORTAKLARI

ABD ve Birleşik Krallık, NATO ve AUKUS gibi güçleri Biden ile birlikte devreye koydu, G7 ülkeleri Çin’e karşı, Avrupa Birliği ise yine kafası karışık. 2020’de durumu küresel misyona uyumlu hale getirilen (2022’de NATO için Çin hedefe alınarak teyid edildi) NATO burada savaşmaz, ama Baskıyla Daraltma (bahsettiğim strateji) imkanını temin eder. Benzerini Rusya için Doğu Avrupa’da nasıl yapıyorsa burada, siber-uzay, Kuzey Buz Denizi, Terörizm ve Hint-Pasifik bahisleri çerçevesinde uygular. Unutulmasın, gezegenin tek güvenlik örgütü NATO’nun bizatihi savaşa girmesi gerekmiyor; böyle bir olasılık gerçekleşecekse bile en son hamle olarak devreye girecektir.

ÇİN

Henüz ziyaret başlamadan Çin Dışişleri Bakanı Sözcüsü Hua Chunying, Pelosi, Tayvan’ı ziyaret etmekte ısrar ederse Çin’in alabileceği önlemlere ilişkin bir soruyu cevapladı: “Size söyleyebileceğim şey, ABD’nin sorumlu tutulacağı ve Çin’in egemenliğine ve güvenliğine zarar vermenin bedelini ödeyeceğidir.”

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Pelosi’nin ziyaretine dayalı esas cümleyi kurdu: “Bu tam bir komedi. ABD, sözde ‘demokrasi’ kisvesi altında Çin’in egemenliğini ihlal ediyor…”

Ziyaret öncesi Çin’in Birleşmiş Milletler Temsilcisi Zhang, “Tayvan, ülkemin herhangi bir ülkeyle ilişkilerinde kırmızı çizgidir. Bu konuda kati bir tavır alıyoruz ve ülkemizin toprak bütünlüğünü ve egemenliğini savunmak için mümkün olan her şeyi yapmaya kararlıyız,” dedi.

Çin Komünist Partisi, Devlet Başkanı ve Parti Genel Sekreteri Xi Jinping’i ömür boyu Başkanlığa getirdi. Ancak Çin için buradaki asıl hedef dünya gücü olmanın ve 2049 tarihli “Büyük Gençleşme” hedefini bu politik temsille birlikte tamamlamaktır. Çin, 2049’a kadar işte böyle bir yapıdadır. ABD ise en kısa zamanda Çin’i bölgesinde bir savaşa sokmak isteyecektir.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu, 4-7 Ağustos 2022 tarihleri arasında Tayvan adalarının 6 Köşesi civarında askeri tatbikatlar düzenleyeceğini duyurdu.

Bu tatbikatın hedefleri 1) Tayvan’a abluka uygulama yöntemleri. 2) Dış müdahalelerin önlenmesi. 3) Reaksiyonların ölçülmesi. 4) Uzay, siber, deniz, hava ve satıh unsurlarının müşterek operasyon kabiliyetlerinin artırılması. 5) Dünyaya “Tek Çin” mesajı verilmesi. 6) Tayvan halkının dış saldırılardan korunması şeklindedir.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu tatbikatı sürüyor. Bir ayrıntıyı işaret edeyim. Gözden kaçmış olabilir; Tayvan sadece ana-ada ile anlaşılmamalı, Çin ana-karasının hemen dibinde Tayvan’a ait takım adalar (Kimmen, Matsu…) var. Çin ordusuna bağlı uçak ve helikopterler Tayvan’a ait bu adaların üzerinde uçmaktalar (video görüntüleri var). Tayvan ve ABD egemenlik ihlalleriyle ilgili bir açıklama yapamıyor! Pelosi geldi gitti, Çin ordusu Tayvan üzerinde ve itiraz yok! Bu vaziyet tartışılmalıdır. Çin ordusu helikopterleri (Perşembe günü) Fujian eyaletinde Çin anakarasının Tayvan’a en yakın noktalarından biri olan Pingtan adasının hemen yanından (hava sahasında) uçtu. Çin Halk Kurtuluş Ordusu, Tayvan Boğazı boyunca 191 adet balistik füze (MLRS) fırlattı. Çin füzeleriyle Tayvan hava sahası ihlal ediliyor. Bu bir egemenlik tanıma/tanımama konusudur.

Uçuk bir senaryo ile desek ki; Çin askerleri, örneğin Kimmen (veya başka) adasına konuşlandı, Çin bayrağı dikildi, ABD, Tayvan ve uluslarası toplum ne yapabilir? Tıpkı Rusya’nın Donbas ve Kırım konusu gibi o yaşananları bu kez Çin sahasında düşünün!

ABD VE ÇİN GÜÇ MUKAYESESİ

ABD-Çin güç mukayesesi ana hatlarıyla nasıl tarif edilebilir? Gerçek güç mukayesesi sayısal verilerle yapılırsa eksik bilgilendirme olabilir. Olasılıklar dahilinde açıklayalım: 1) ABD küresel askeri güç kullanabilir ve bunu sürekli destekleme kabiliyetine sahiptir. Çin ise henüz bölgesel güç kullanabilir ve bunu destekleyebilir. 2) Çin küresel güç kullanmak açısından Birinci Aşama modernizasyonu 2027’de, İkinci Aşamayı 2035’te, “Büyük Gençleşme” hedefini 2049’da tamamlayacak, hesapları böyle. Çin’in nükleer harp başlığı 2027’de 700 adet, 2035’de 1.000 adet olacak. ABD ise 2.400 nükleer harp başlığını şu an kullanabilir. 3) ABD’nin nükleer takatlı denizaltı ve uçak gemisi fazlasıyla var, İngiltere ile beraber Pasifik’te etkin, AUKUS ile Avustralya da devreye konuyor. 4) Tayvan özelinde asıl konu mesafedir. Tayvan, Çin’e 250 km, ABD’ye ise 12.250 km’dir. Çin kısa sürede Tayvan’a büyük bir güçle müdahale edebilir ve bu müdahaleden sonra ABD bölgedeki müttefikleri (G.Kore, Japonya, vs) ile kendi üslerini, denizdeki ve havadaki gücünü kullanabilir. İşte konu Tayvan olunca ABD de zorunlu teknolojiyi kullanmak için çabalıyor. Kitle Gücü Savaşı dediğim konu bunun için gereklidir.

TAYVAN

Tayvan Dışişleri Bakanlığı (4 Ağustos 2022), “Çin’in askeri eylemlerini şiddetle kınıyoruz,” dedi.

Durum ne, tarif edelim: 1) Çin, Tayvan’ın sınırlarının içinde askeri varlık gösteriyor; verilen tepki sadece kınama. 2) Bu durumu yaratan Pelosi’nin ziyareti. 3) Kim ne kazandı ne kaybetti? ABD’den Çin’e bir teşvik oyunu mu sergileniyor?

Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen, “Çin bugün Tayvan çevresindeki bölgelerde askeri tatbikatlar başlatırken, Pekin’i mantıklı hareket etmeye çağırıyoruz. Tayvan çatışmayı tırmandırmayacak, ancak egemenliğimizi, güvenliğimizi ve demokrasimizi kararlılıkla savunacağız,” dedi.

G7

G7 Dışişleri Bakanları: “Özellikle canlı ateş tatbikatları ve eko zorlama olmak üzere son Çin Halk Cumhuriyeti eylemlerinden endişe duyuyoruz. Tayvan Boğazı’ndaki agresif askeri faaliyetler için bir ziyareti bahane olarak kullanmak için hiçbir gerekçe yok. Yasa koyucuların seyahat etmesi rutindir.”

Durum şöyle: G7 ülkeleri Rusya’ya karşı hangi tutumda ise Çin’e karşı da benzer tepkileri vermektedir.

RUSYA

Rusya Dışişleri Bakanlığı: “Pelosi’nin Tayvan gezisi açık bir provokasyon. Çin egemenliğini savunma hakkına sahiptir.”

ASEAN

Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) yaptığı ortak açıklamada, Tayvan Boğazı’nda devam eden gerilimlerin “yanlış hesaplara, ciddi çatışmalara, açık çatışmalara ve öngörülemeyen sonuçlara” neden olabileceğini söyledi.

JAPONYA

Japonya televizyonu ana haberlerindeki açıklama: “Şimdiye kadar Çin füzelerinin 5’i Japonya’nın Tayvan’ın doğusundaki münhasır ekonomik bölgesine düştü.”

MİKROÇİP

Mikroçip üreticilerine bakın, soru çok, tartışılacak konu da çok!

Sermaye de yüksek teknoloji de Batılılardan, dünyanın bağımlı hale getirildiği bölge Hint-Pasifik ve bu gelişmeler çok eski değil, yaklaşık 50 yılın öyküsüdür. 2020’de Tayvan (123 milyar dolar/yıl) ve Hong Kong (154 milyar dolar/yıl) Çin’den (117 milyar dolar/yıl) fazla üretiyor, 2022’de durum eşitleniyor gibi. Ancak Hong Kong’u ve Tayvan’ı “Tek Ülke” politikası gereği tam olarak Çin egemenliğinde görmeye başlarsanız, işte o zaman dünyayı teknolojik ve ekonomik bakımdan Çin’e teslim etmiş olursunuz, bağımlılık tam artar.

Joe Biden yönetimi daha geçen günlerde 100 milyar dolarlık çip yasası ile verilecek teşvikin önünü açtı. Güney Koreli çip üreticisi 2 firma ABD’de yatırıma geçiyor. Pelosi olayı bir kriz “çip savaşı” değil elbette, ama diğer nedenlerin yanında bu noktayı da aklımızda tutalım.

Dördüncü Sanayi Devrimi oluyor: Teknolojide kaybeden, ekonomi ve savunmada rahatlıkla kaybeder, bu egemenliğin kaybı demek olur!

SONUÇ

3 Ağustos 2022 itibariyle Nancy Pelosi Tayvan’dan ayrıldı. Bazı uzmanların korktuğu gibi bir savaş yok! Ancak öngörümü yinelemeliyim: 1) Bundan sonra hatta 2027’ye dek Çin ve periferinde her bir olay daha da tırmanarak ve sıklığı artarak sürecektir. 2) ABD bu bölgeyi sürekli dünya gündeminde birinci sırada tutacaktır. 3) Soğuk Savaş’ta ABD’nin uyguladığı strateji gibi savunma ağırlıklı bir rekabet ve sınama yöntemi seçilecektir. 4) Bu konular ABD seçimleri için de malzeme edilir. Kasım seçimlerinde Joe Biden bunu kullanacaktır. 5) Çin bölgedeki askeri varlığını artıracaktır. Küresel partner arama yönünde de bir açılıma gidecek, katı politik yaklaşımından daha seçerek biraz da orta yol arayarak stratejik ortaklıklar yapmaya yönelecektir. 6) Çin, Tayvan ve diğer iç meselelerinde asla taviz vermeyecektir.

Bütün dünyanın ortak fikri halinde, Pelosi, Çin’i Tayvan konusunda provoke etmeye gitti, bu anlaşıldı. Merak edilen ise Çin’in bu işi nereye kadar sürdüreceğidir. Eğer Çin tahrik olduğunu belli etmek yerine bugünlerde ortaya konan güç gösterisinden sonra normale dönerse ABD bunu istemez, yeni bir oyunu dener.

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Ortadoğu’da Bloklaşma

DİĞER YAZI

Biden’ın MENA Konsolidasyonu

Politika 'ın son yazıları

38 views

İkinci One Minute

Eğer dünya büyük bir krize doğru giriyorsa, Türkiye yaşadıklarının yaralarını büyük ölçüde sardı, geleceğe hazır gibi, ekonomik sorunlarla ilgilenmeyi bir yana koyuyorum, ama İsrail yeni ve kaotik dünya dönemine daha büyük bir sorunlarla gireceğe benziyor. Gazze konusu travmatik! Bu stratejik analizi, Türkiye merkezinde gerçekleşen olaylarla açıkladıktan sonra, 2024 itibariyle gelecekte bizi neler bekliyor, diye sorarak ele alıyorum.
44 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
56 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
72 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
71 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme