Gaip - Page 2

ayna-etkisi 4.9K views
11 Nisan 2014

“Ayna Etkisi”

“Ayna” metaforu Jacques Lacan’a aittir. O, psikanalizdeki çok önemli tezini “ayna evresi” diye açıkladı, ben de “ayna etkisi” şeklinde bir benzetmeyle size temel bazı ikilemleri açıklayacağım. Ben aynayı Lacan’dan ödünç alıyorum. Kullanım alanım başka olmakla birlikte ben açıklamalarımı Lacan’ın alanından bize doğru yaklaşarak yapmaya
kul-ve-kulluk 4.1K views
23 Aralık 2015

Kul ve Kulluk

“Kull” bütün, tüm demektir. “Kül” ise hepsi, tamamı demektir; alışılagelen demektir. Bu
bilgi-uzerine-cesitleme 1.1K views

Bilgi Üzerine Çeşitleme

7 Nisan 2014
1.1K views
7 mins read
İnsan algısı ve fiili içinde kalmakla, bunun dışındakilerin neler olduğunu ayrı tanımlamak mümkün, birlikte tanımlamak da… İnsanlık bunun her ikisini de yaptı. “Bana göre bir dünya kurun, ben her şeyi anlayayım…” Doğdu, büyüdü, toplumun içinde… Canlı birey her aktivitede görülmeye gayret ediyor, çevresine bir şeyler anlatıyor… Bir cümlelik düşünceye mecburen bakıyor, “Bu ne demek?” diyor. Ona göre bir sunum yapılmadığına kızgın her halde! “Ben biliyorum!” Biliyorsun, ama neyi, ne kadarını? Peki, bildiğin gerekli mi? Bilgi konusunda doğrudan, dolaylı ve aldatıcı o kadar çok şey var ki!.. Günlük yaşamda kullanılanlar bile belirgin bir karmaşanın tarifini yansıtır mahiyette. Hanımlar kolunun çay partisinden
asabiyye 1.3K views

Asabiyye

21 Aralık 2013
1.3K views
3 mins read
Asabiyyeyi şiar, kazanç kapısı, yaşam şekli edinenlerin, ardına düşüp medeniyetle özdeşleştirenler giderek kainatın dinine ihtiyacı kalmaz oldu, kendince icat ettiği dinin müridi yaptı, biliyorum; ama buralara nasıl gelindi, hatırlatmakta yarar var; belki yararı olur. Asabiyye nedir? Bilinir, söylenir ve birilerince güvenilir; döner, dolaşır ve sonuçta gelir takvanın karşısına oturur; masumdur ama değiştirir, akla hitap eder ama savaştırır, ilişkilidir ama ayrıştırır… Bir de bakarsınız doğalmış gibi olan asabiyye, keskin duvarlar örer insanoğlunun nefsine. Son raddede düşmanlık, şeytanın içtihadı, sapkınlık olur; zaman içinde ve uygulamada böler, parçalar, kardeşi kardeşe düşman eder… Konu dinle ilgilidir, sosyal ve siyasal bağlamlarından çok önce. Evvela din,
bir-muttaki-ogrencisi-olarak-merkezden-okuyorum 1.2K views

Bir Muttaki Öğrencisi Olarak Merkezden Okuyorum

10 Aralık 2013
1.2K views
7 mins read
Merkezde duran bir muttaki öğrencisiyim. Etrafımı okuyorum; yazılanları, konuşulanları, verilen dersleri, programları… İki kutuptan yaptığım “okuma” arasındaki benzerliğe şaşırmamak elde değildi. Bunları sizlerle paylaşmak istedim. Önce verdiğim iki örnek anlatımımı somutlaştırmak içindir. Asıl söylemek istediğim, bizleri “son okumaya” götüren asıl gerçeklerdir. Zor olan da budur! Kolay okumaları bu insanlık binlerce yıldır duymaktadır. İlk Okuma: Cuma Vaazı Mimberden gelen bilgiler şunlardı: “Ey insan, sizin iradeniz var; Meleklerin yok; siz ondan dolayı üstünsünüz…” Cuma günü binlerce kişiye doğrudan, yine binlerce kişiye net üzerinden böyle bilgi veriliyordu. Asıl konu ise “bilim” idi. Allah’ın (cc), Meleklerin ve insanın ilmi farklarını izah etmeye kalkışmış bir
akilcilik-ve-dindarlik 1.3K views

Akılcılık ve Dindarlık

9 Aralık 2013
1.3K views
6 mins read
Bir dindar olan Hermann Hesse’nin felsefesini “Öldürmeyeceksin” isimli kitabında görmekteyiz. Onun düşüncelerini baz alarak bir okuma yapalım. Hesse temelde akılcı ile dindarı mukayese ederek kendi dini görüşünü ortaya koymaya çalışmaktadır. Romanlarında da bu açı yakalanabilmektedir. Öte yandan inançlı kesim dediği, onun mensubu olduğu toplumun değerlerine göre bir toplumdur. Benim okumamda kısa da olsa bir “saf dindar” yaklaşımı ilave edilmiştir. Buradan hareketle şu sonuca ulaşmaktayım: Herkes kendi konumunu önemsedikleriyle ortaya koymaktadır; önemsenenler bir irade gösterme eylemidir; bu dünyanın şahitliğinde irade eylemleri en önemli göstergedir.  Akılcı (Rasyonel) Tipin Özellikleri İnsan kendi aklını en değerli yetisi olarak görür ve ona inanır. Gerek dünyanın
tasavvurun-geregi 892 views

Tasavvurun Gereği

14 Kasım 2013
892 views
8 mins read
“Okumalar” yapıyorum. Sadece harflerle dökülenlere değil, ilerisine ve gerisine de bakmaya çalışıyorum. Okumak başka bağlantılar kurmak demektir, derinleşmenin ta kendisidir… Bu okumada ara başlıklar şunlar: Okuma, Gaibe İman, Tasavvur, Küfür Kültürü, Bilgisel Beslenme, Batı’nın Tanrı Tasarımı, Bireysel Çıkış, Betimleme: “Kendince” ve Sonuç. Okuma Batı kültürünün idrakini belirginleştirebilmek için veciz bir anlatımdan yola çıkıyorum. Alman filozof ve din adamı Meister Eckhart (1260-1327) diyor: “Tanrı’yı gördüğüm göz, Tanrı’nın beni gördüğü gözün aynıdır.” Sözün ne anlamda söylendiğinin daha iyi bilmek için benim aynı tarihte ve yerde bulunmam gerekiyordu. Eksiksiz bir algıyla sizlere bunu o şartta açıklayabilirdim. Bu mümkün değil. Eğer bir insanın bin

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA