Avustralya'daki yangınlar bir hayli olumsuz sonuç yarattı. İnsanlık ders almayacak mı? Kavramlar belli; küresel ısınma, sera etkisi, iklim değişikliği.
Küresel meseleler, küresel güçler, küresel savaş ve barış, Atlantik demokrasi kulübü ve karşısındaki güçler, küresel altılı ve bölgesel dörtlü… Yarının okumasını hangi kapsamda yapmalıyız? Yeni jeopolitik yaklaşımlara jeostratejik bakış açısı…
ABD ve Çin arasındaki rekabeti 2030-2050 yılları itibarıyla incelersek mevcut ve gelişecek eğilimlerin etkisiyle küresel kurgunun ne şekilde belirginleşeceğine dair önemli çıkarımlarımız olacaktır. Bu çıkarımlar bizlere çatışma yönüyle de bilgiler verecektir. En basit yoluyla küresel eğilimleri, jeopolitik, güvenlik, ekonomik ve çevre yönleriyle açıklamak mümkün olmaktadır. Burada hareketle küresel kutuplaşma, çatışma ve gerilim konularına etki eden faktörleri belirginleştireceğiz.
ABD, İklim Değişikliği konusunda Kongre’ye sunulan bir rapor hazırladı ve bu rapora göre küresel ısınma ABD ekonomisine daha pahalıya, yüzlerce milyar dolara mal olacak. Dünya Çevre Grubu Başkanı Abigail Dillen. “Bu rapor, ilk elden ne gördüğümüzün altını çiziyor: İklim değişikliği gerçek, burada oluyor ve şimdi gerçekleşiyor.” Rapora, Tarım Bakanlığı’ndan NASA’ya varana kadar 13 devlet dairesi ve ajansı kendi tespit ve değerlendirmelerini yazdılar. Bilindiği gibi Başkan Donald Trump İklim Değişikliği Anlaşması’ndan çıkma niyetini duyurmuştu.
Linkedin’de takip ettiklerimin 2014 için temennilerini okudum. Richard Branson, 2014’ün yatırım yılı olmasını istiyor. Deepak Chopra, kendi biyolojinizi kendiniz tayin edin diyor, zor bir iş öneriyor ve genetik mutasyonla huzurlu insan yaratılabileceğini düşünüyor. Tim Williams, ekonomik bir yaklaşımla, satmayı durdur, pazarla demiş; biraz teknik… Aynı yaklaşımla, Andrew Zolli, bankaların yapılandırılmasını arzu ediyor, sanırım Türkiye’den ders almalılar. Dünya Bankası Başkanı Jim Kim, toplum-insan için yatırım yapılmasını öneriyor, bu iyi! Birleşmiş Milletler’den Ban Ki Moon, iklim değişikliğinden bir hayli endişeli, ben de öyle düşünüyorum ve hatta hepimiz için çok önemli bir sorumluluk konusu! Jeff Selingro, ne kadar çok harcadığımızla değil, ne kadar
İnsanlık çaresizliğine bir isim mi arıyor? Olup bitene bakıldığında etrafımızı saran “kendi çalıp kendi söyleyen” türden baskın bir kültür mü var? Hatta bu olup biteni tüm insanlığa mı maledeceğiz? Suçlu ve masum kim? Zaten her şey değişim içinde de; bir de insanlık adına bir kesim inisiyatif alıp şartları belirliyor ve böylelikle düzen kendini değiştiriyor. İnsan çevresini bu değişime uydurmaya çalışıyor. Peki, kim ne tarafta? Yaşadığımız dünyada bildiği yolda gidenler de kendini yeni olarak tarif edenler de var. Bütün bunlara karşı, yolunu sürekli merkezde, yani doğruda tutan ve saf kalmayı başaranlar varsa, bu kesimin önlerindeki ev ödevleri neler? Anthropocene Dönem –