Kent - Page 2

amorf-yapilar 4K views
18 Mayıs 2015

Amorf Yapılar

Düzen mi istersiniz, düzensizlik mi? Bu yaşamın yapılarını kontrol etmek mi istersiniz, yoksa kontrol edilenler arasında kalmayı mı yeğlersiniz? Yaratılan yeni yapılara uyum sağlanamadığı nedenle doğal olarak amorf bir yapıyı kabul edenlerden arasında mısınız? Bizim kültürümüzde şekilsiz şeylere amorf demek adet olmuş, sevmesek de
dogru-yol-tutmak 1.2K views

Doğru Yol Tutmak

18 Mayıs 2014
1.2K views
15 mins read
Sorun Son dönemde yaşananlara karşın milletin verdiği reflekslere bakarak bir hayli karamsarlık yaşadım. Çünkü doğru düşünme, yorumlama ve karar verme, ileri görme, planlama, sağlam iş üretme ve sorumluluk duyma gibi konularda derin sorunların varlığı gün yüzüne çıktı. Doğru konuşmasını, tartışmasını, aklı kullanmayı ve ilerlemeyi esas almayan ve işin kötüsü bu işin önemini fark edemeyen bir sorun sahası, beni oldukça rahatsız etti. Böyle olduğunu düşünmeyenler ise temelde ayrışmacılığı isteyenlerdir ve sonuç daha karamsar bir mecraya kayar; anlayışlarda bölünme ve davranışlarda çatışma!.. Kendime göre bir plan yaptım. Bazı temel konuları tekrar edeceğim ama en baştan irdelemekte yarar gördüm. Bu kapsamda ilk olarak
maksatli-aforizmalar-iii 1.2K views

Maksatlı Aforizmalar (III)

12 Mayıs 2014
1.2K views
9 mins read
Yalanım yok! Bu aforizmaları aklımın içinde belirgin resimli ögeler düşünerek yazıyorum. Saf camın aklıyla, iç-dışbükeysiz. Böyle yansıyor kağıda sözcükler; belki maksatlı, belki saklı… Düşünceme göre bu aforizmalar insan yaşamı için bir kan damarı! Nedendir bilmem, böyle demek geçti içimden. Bir tıkanıklık durdurur akışı!.. Daha canlı ironiler var elbette. Ama “an” için bunlar gerekli! Bu an için elzem, yalnız kanla ilgili olandır; kanla, damarla, kalple… Canlı ve Uyum Dağlarda veya ormanlarda hiç el değmedik yerlerdeki adı konmamış otlar da canlıdır; kentlerde saksı içindeki en nadide süs bitkileri de… Okyanus diplerinde hiç ışık görmeyen, insanın temasını bekleyen çok canlı vardır, mikroskopla bile
kirilma-etkisi 1.6K views

Kırılma Etkisi

25 Mart 2014
1.6K views
6 mins read
Bu dünya yaşamındaki kırılma etkisinden yola çıkarak İslam’ın emrine varan koca bir yolu öz bir şekilde tarif edeceğiz. Önce Batı’nın kendi tarifinden de yararlanarak, modernitenin meydana getirdiği kültürel hafıza kaybını inceleyeceğiz. Daha sonra özgün bir modelle bu dünyada nefsin unutkanlığına dayalı kırılmayı ve insana ait bu dünya algısını işaret edeceğiz. Buradan sonra açık olarak göreceğiz ki; kainatın tek dini İslam, maddi ve manevi değerler, şahitlik, muttakilik, dünya hali, insanlık kültürü, Rab’bin verdiği ruh ve insanın maddi dünyadaki varlık halini tarif eden nefs gibi kavramlar doğru bir algıyla açıklanabilir olacaktır. Modernite ve Kültürel Hafıza Kaybı “Toplumsal hafıza” ifadesini çokça kullanırız. Bu
yurutme-erki 2.2K views

Yürütme Erki

28 Şubat 2014
2.2K views
12 mins read
Genel Bilindiği gibi demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı erklerinin bulunduğu ifade edilir. Türkiye’ye bakarak yürütme konularına giren bazı sorunları, seçilen yolları ve belli alanlarda nasıl sonuçlara ulaşabileceğimizi gözden geçireceğim. Yetmişli yıllardan günümüze, küreselden yerele, devletten kente ve bireye kadar bazı açılardan konuyu ele alacağım. İncelemede dördüncü güç olan medyayı bir tarafa koyacağım. Medya ayrı bir inceleme konusudur! Bu yazı size bir şablonmuş gibi sunulacaktır. Kolay bir formülü vardır. Sonuçta göreceksiniz ki bu şablonla siz; “Bu şekildeki bir yürütmenin başında olsam, kolay, ben de yönetirim,” diyebileceksiniz. Size hiç mali rakamlar, grafikler, mukayeseler vermeyeceğim. Basit bir mantık sırasıyla, zaten çoğunu bildiğimiz süreçlerdeki
bir-kosusturmacadir-gidiyor 1.1K views

Bir Koşuşturmacadır Gidiyor

21 Şubat 2014
1.1K views
4 mins read
Kent yaşamı: Kalabalıkların toplu taşıma vasıtalarına ve otomobillerin otoyollara hücum etmeleri süreci sabah-akşam periyotlarına endekslenmiş halde. Hızlı konuşan spikerler insanları kent yaşamının temposuna ayak uydurmaları için görev üstlenmişler gibi. Kentte sabah bir yaşam algısıyla başlayıp, akşam uyuklayarak devam ediyor.
sosyalitede-zannetmeli-dunya-kurgusu 1.2K views

Sosyalitede Zannetmeli Dünya Kurgusu

6 Şubat 2014
1.2K views
8 mins read
Sosyalleşiyoruz! Zannettiğimiz bir kurgu içinde şımararak kayboluyoruz! Boşa zaman geçirmenin sistemleştirilmesine değer veriyoruz. İlgi duyduğumuz dünya çok yararlı ama bir o kadar da karanlık!… Basit bir yaklaşımla anlatmaya çalışacağım ve özellikle yeni nesil bunları benden daha iyi biliyor!  Sanal dünya Bir tasnife göre dünyaları gerçek ve sanal olarak ayırıyoruz. Gerçek, her zaman gerçektir, anlayabilene… Sanal dünya yansımalıdır; dört farklı şekilde meydana gelebilir. Bunlar; 1) Bilinen sanal dünya, 2) Bilindiği zannedilen sanal dünya, 3) Bilinmeyen sanal dünya ve 4) Karma sanal dünya. Bilinen sanal dünyada konuya dahil bilgi kümelerinin referansla ve ispatla ilgili gerçekliği üst seviye bir algı oluşturur. Daha çok
bireyin-gucu 1.2K views

Bireyin Gücü

11 Aralık 2013
1.2K views
9 mins read
Kime güveneceğiz? Bu sorunun cevabına bazı kavramların üzerinden giderek ulaşacağız. Saf Hüner, Görünür Strateji, Özel Yaşam, Güvenilir Rehber, Güven İklimi kavramlarını inceleyeceğiz. Sonuçta Bireyin Gücünü vurgulayacağız. Saf Hüner Biliniyordu… Söylenmişti… Yazılmıştı… Öteden beri söylenegelenlerin doğru çıktığını edebi şekilde açıklamak mı hüner, “Gerçek bu!” deyip insanların yüzüne öylece vurmak mı hüner? Hüner bilmek mi, haklı çıkmak mı; hüner edepsizleşmek mi, ukala olmak mı, kibirlilik mi, zalimlik mi; bütün savaşları kazanmak mı, en büyük imparator olmak mı; hüner Hitler’e mi, Gandi’ye mi benzemek, böylesi bir seçim yapmak gerekmez mi; yaşam herkesin kişisel hünerine mi muhtaç? Hüner ne? Bir şey bırakmak mı, her
mutluluk-kenti-icin-meykirlik-sanati 1.2K views

Mutluluk Kenti İçin “Meykırlık Sanatı”

13 Kasım 2013
1.2K views
13 mins read
İnsanlara aynı türden bir hayal işlemek mümkün mü? Magazinde yer alan kentleşmekle ilgili albenili görsellerin amacı nedir? Size, “Mutluluk için para kazanmanız gerekiyor, bununla refah ve güvenlik içinde olacaksınız…” denmesi yeterli geliyor mu? İdealinizde neler var? Rantla geçinen mi, yoksa sorumluluk içinde yaşayan bilinçli biri olmak mı? Bu tür sorulara “meykırlık sanatı” ironisiyle açıklık getireceğiz. Kente Dair Meykırlık Sanatı Tarihsel algıda insanlar için kent bir ülkedir. Toplumla bazen kent bazen ise ülke devletleri kurmuştur. İleride nasıl bir yapıya girileceğini değişik vesilelerle irdelemekteyim. Antik anlatımlarda filozoflar, “Bu kent…” der ve bilgece konuşmalar yaparlardı. Şimdinin insanı daha çok politikacıların ve medyanın işbirliğiyle
her-sey-cocuklar-icin-degil-mi 878 views

Her şey çocuklar için değil mi?

31 Ekim 2013
878 views
10 mins read
Gözümüz gibi baktığımız çocuklarımız tam da gözümüzün önündeler! Farkındayız değil mi? Yoksa “Çağın gereği neyse o olur!” düşüncesine kapılıp, daha çok kendi işlerimize mi öncelik veriyoruz? Sorumlulukların en büyüğü çocuklarımız üstündeki olandır. Çocuklarımız hakkında hemen yakın plandaki konuları inceleyerek biraz dertleşelim, ne dersiniz? Değişen Çağ Yaşamlarımız dünyanın değişim süreçlerine bağlı olarak istemediğimiz, bir türlü disiplin altına alamadığımız bir biçimde gelişmiş olabilir. Olanların önüne sistemsel ve toplumsal geçilemiyorsa özveriyle ve bireysel olarak geçmek aslında bir vazifedir. Bu ise muttaki tavrıdır. Hiç şüphesiz kendi şartlarının bilinciyle ve güçlükleriyle dolu olarak ebeveynlerimiz ellerinden geleni yaptılar. Peki, şimdi biz gerekeni yapabiliyor muyuz? Eğer çağımız

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA