Kuzey Afrika - Page 2

15.1K views
8 Ekim 2021

Kırılma Cilt I

Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
turkiyenin-yeni-jeo-stratejik-degeri 1K views

Türkiye’nin Yeni Jeo-Stratejik Değeri

8 Ağustos 2016
1K views
11 mins read
1
Küresel stratejide çok şey değişiyor. Bunun sancılarını yaşamaktayız. Amerikan başkanlık seçimlerinden sonra daha da belirginleşecek olan dünyada yeni jeo-politik düzen için taraflar pozisyon alma peşindeler. Türkiye de bu bakımdan bir sıkışma içinde. Daha gerilere gitmeden geçtiğimiz son çeyrek asra bakılsa bile, küresel güçlerin paylaşım süreçlerinde Türkiye’nin yanı başındaki ve bir bakıma da içine çekilmeye çalışıldığı coğrafya bir oyun alanı olarak görüldü. Böyle olmasının doğal sebepleri de yok değildi; coğrafya, enerji savaşı, kültürler arası farklar, tarihsel sebepler hep önemli oldu. Bu bakımdan bir çok olayı çok kısa bir zaman içinde yaşadık, yaşamaya devam etmekteyiz. Bu bakımdan bazı yaşananları Türkiye’yi de merkeze
natonun-gelecegini-tartismak 1.3K views

NATO’nun Geleceğini Tartışmak

2 Ağustos 2016
1.3K views
6 mins read
Soğuk Savaş bitti ve NATO görevlerini yeniden belirledi. Sivil Asker İşbirliği, Barış İçin Ortaklık ve Yeniden Yapılanma gibi konuları öne aldı. Demek ki NATO evrilerek yaşatılan bir kurum. O halde gelecekte NATO olacaksa doğaldır ki faaliyetleri zamanın icaplarına göre değişecektir. Ama eğer getirdiği ile götürdüğü mukayese edildiğinde ihtiyari bir noktada değerlendirilirse, haliyle zaman içinde terki düşünülecektir. Bunun için geriye değil ileriye bakmak gerekir. Örneğin 20-30 yıl sonra dünyada neler olacak?
islam-devleti-ve-libya 1.2K views

“İslam Devleti” ve Libya

8 Mart 2016
1.2K views
6 mins read
Adını önce Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD/ISIS) koydular. Ama dünyanın her yerine yayıldılar. Hâlâ aynı isimle mi bakılıyor bu örgüte? Hayır, adını değiştirdiler. Yakın zamanda adı (her ne kadar bizler kabul etmesek de) sadece “İslam Devleti” (IS) oldu. Buradan bazı şeyleri anlamamız gerekiyor. Bizim liderlerimiz, diplomatlarımız ve politikacılarımız da DAEŞ/DAİŞ gibi söylemleri bıraksınlar artık, konuya doğru noktadan baksınlar, gerekirse kendi tanımlarını getirsinler. Başkalarının ağzıyla konuşulursa iş çok başka yerlere varıyor. Son günlerde Türk basınında IS gündemden düştü veya düşürüldü. Yayılma evresinde de ondan! Dünya basını bu konuyu bırakmışa benzemiyor, raporluyor. Çünkü özellikle Batı devletleri tehdidin artarak devam ettiğini düşünüyor. Diğer yandan
turkiye-cumhuriyeti-acisindan-ileri-demokrasinin-gerekceleri 865 views

Türkiye Cumhuriyeti Açısından İleri Demokrasinin Gerekçeleri

11 Kasım 2015
865 views
51 mins read
Tarihin gösterdikleri ve yaşanmışlıklar elbette yok sayılamaz; dekorlar, insanlıkla ilgili olan konular, medeniyet ve kazanılmış değerler… Tarihten dersler çıkartılır ve bu dersler ileriye gitmenin çabası içinde kullanılmalıdır. İnsanlar dününü ve bugününü bir bütünlük içinde görüyor. Ama daha ilerilere aldığı derslerle bakıyor. Düşünceler “İleri demokrasinin gerekçeleri” için Türkiye özelinde dikkate alınması gereken; din istismarı; ülke, devlet, millet istismarı; politika, ileri demokrasi ve küresel değerler; bütünsellik hakkındaki düşüncelerimi aşağıya listeledim. Ele aldığım konulara göre bu düşüncelerimi uygun bir akışla yazı içinde doğrulamaya çalışacağım, dolayısıyla gerekçelerimi daha ayrıntılı bir şekilde açıklamış olacağım.
stratejik-belirlilik 1.1K views

Stratejik Belirlilik

11 Temmuz 2015
1.1K views
13 mins read
Anlaşma olacakmış gibi işletilen süreçler taraflarca, “hep bir orta yol vardır,” iyi niyet ifadesiyle beslenir. Ama varılan noktada ayrışma bile bir doğal sonuç olabilir ve ayrışma anlaşma masasında imzaya açılabilir. Bu sonuç post-modern dünyanın sosyolojik evrilmesi şeklinde açıklanacak bir konudur. Temel yaklaşımın ötesinde Türkiye özelindeki değişmez düşüncem ayrışmak değil birleşmektir. Küresel dünyada güç oluşturarak gelişmek en doğru yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla önce az da olsa tarihsel bir tahlille hafızalarımıza başvuralım ve politik-askeri süreçleri ön planda tutarak bir inceleme yapalım. Daha sonra sosyolojik konuda bir tespit yapabiliriz. Birinci Uluslaşma Dönemi Uluslaşma dönemlerini ikiye ayırmaktayım. Kendi içindeki dinamiklere bakıldığında bu dönemler çok farklı

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA