Tanınmış ekonomist Nouriel Roubini 2019’da küresel yavaşlamanın devam edeceğinin sebeplerini açıklamış. Project Syndicate ’e “2019’da Karışık Bir Ekonomik Torba” başlıklı makalesiyle (8 Şubat 2019) yazan Roubini işler düzelmezse 2020’de de küresel para krizinin devam edebileceği tehlikesini vurgulamaktadır.
Çin bir yandan küresel yatırımları ülkesine çekiyor ve kalkınmasını bununla garanti ediyor, diğer yandan milli politikalarını geliştiriyor. Çin, kendi topraklarında ve sağladığı ticari imkanlarla küresel çapta, isteyen her yatırımcının şartlar nispetinde ortaklığını kabul ediyor. Ama bir tek istediği var, “Devletin uzun vadeli kalkınma programında kimse işime karışmasın, benden açık olmamı da beklemesin,” diyor. Bunun adı devlet kapitalizmidir ve küresel kapitalizmle ve serbest piyasa ekonomisinin kurallarıyla çelişir.
Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) G20 ülkelerinin ticari önlemleri hakkındaki 20. İzleme Raporu yayımlandı. WTO, dünyanın en büyük 20 ekonomisini oluşturan G20 ülkelerinin 2018’in 5 aylık (Mayıs-Ekim) döneminde toplam 481 milyar doları kapsayan 40 yeni ticaret kısıtlayıcı tedbir aldığını bildirdi ve bu kısıtlamaların fazla olduğuna dikkat çekti.
Doğu Akdeniz’de araştırma yapan Barbaros Hayreddin Paşa gemisini taciz eden Yunan fırkateyni, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurlarınca engellendi. Türk resmi makamlarından, “Yunanistan bölgede gerilimi tırmandırmaya neden olacak davranışlardan uzak durmalı!” ortak açıklaması yapıldı.
Devletin üst kademeleri çıkıp ikaz ediyor, “Fırsatçılık yapanın yakasına yapışırım,” diyor. Demek ki fırsatçılar ve köpürtmecilik var ve bunlar; toplumun içindeler ve toplum çıkarlarına karşılar! Çarşı-pazar konusunda çok konuşuldu, ben burada emlak sektöründeki küçücük bir fırsatçılık ve köpürtme çarkına değinmek istiyorum. Çarşıya çıkın ve dinleyin her bir özneyi, işin içinden çıkamazsınız! Ama köpük var mı? Bu sorun mu? Kim çözecek bu işi?
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak adet üzere “yeni” dedi. Bu defaki Orta Vadeli Plan (OVP), yani 2019-2021 planı Sn. Albayrak’ın tabiri ile Yeni Ekonomik Plan (YEP). Diğer yandan bu planın anlatımı 3D ile açıklanıyor; Denge, Disiplin ve Değişim. Bu kadar çok kodlu sunulan planın içine bakarsak 19 sayfalık bir anlatımdan müteşekkil. Uzmanlar ilk yılı dengeli ve tutarlı, bu bakımdan uygulanabilir; ardından ifade edilenler ilk ve sonraki yılların uygulama başarılarına tabi olacağından, bir tür vizyon belirleme gibi diyorlar. YEP’te neler var?
Küresel ekonomide süren savaş ve alınan tedbirler açısından tespitlerim ve küçük hatırlatmalarım olacak. Özellikle dikkate sunmak istediğim konu “Önce Türkiye!” sloganını yerleştirmekle ilgili olacak. Neden mi?
Ülkemizde ekonomik konuları açıklayan uzmanlar, haklı olarak uzmanlıklarının seviyesine bağlı ölçekte, küresel sistemin en son bilinç seviyesine dayanarak açıklama yapıyorlar. Reel ekonomiden finansa çok ayrıntılı açıklamalar var. Buna karşılık halkın bilincine bakarsak işler pek öyle gelişmiyor. Halk kendi aklıyla piyasada; ekonomide, politikada, sosyal hayatta ve hatta demokraside. Halkımızın önemli bir kesiminde, “kolay-çıkarcı yaklaşım” diyebileceğim bir anlayış hakim; başkaları buna “küçük hesap” diyebilir. Burada küçük hesap peşindekilere bir hatırlatmam var: Asıl güçler mücadelesini anlamayanlar ne ekonomiyi, ne politikayı, ne de demokrasiyi doğru anlarlar.
Amerika’nın gücü nereden ileri gelir? Ekonomi, sosyal, politik, istihbarat, hukuk, coğrafya, bilim ve teknoloji… Hangisi? Hepsi birlikte mi? İki önemli konu var. Birinci bahis, başkalarının Amerika’yı gerçekçi bir biçimde anlaması ve ikincisi ise Amerika’nın kendi durumunu doğru değerlendirmesi. Burada güçlü Amerika’yı ikinci bahse göre düşünelim, ortaya çıkan şartlara göre kendi durumunu bir daha değerlendirmelidir. Esasen bunu inceleyeceğim. Sonuçta doların geleceğini tartışacağım.