İngiltere eski Başbakanı Tony Blair ile Pensilvanya’da yaşayan ve terör örgütü başı olduğu iddiasıyla hakkında davaları süren Fethullah Gülen aynı işi mi yapıyor? Bir dönem Hizmet Okulları ismiyle anılmış (örgüttür) ve halen üzerinde tartışılan kurumlar küresel anlamda nedir, ne değildir, gelecekleri ne olacak, bu soruları cevaplayacağız.
Kısa süre içinde gelişen bu çok önemli konu ile ilgili ciddi bir analiz yapılmalıdır. Önce bir genel değerlendirme yapalım. Burada gelişmelere ait kısa notlar verdikten sonra “kim ne kazanır ve ne kaybeder” şeklindeki değişkenlere dair değerlendirmelerde bulunalım. Ardından analize geçelim. Belli tanımları ve olasılıkları öngördükten sonra “iyi veya kötü” şeklindeki iki değişkeni “Esad varken ve Esad sonrası” gelişmelerle açıklayalım. Türkiye açısından gerekli bazı soruları sorarak analiz kısmını tamamlayalım. Sonuçta bir değerlendirme yaparak konuyu eksiksiz şekilde tanımlamış olalım. Krize Yönelik Genel Durum Değerlendirmesi Türkiye-Suriye sınırında düşürülen Rus uçağı ile dünya gündemine taşınan olay küçümsenecek cinsten değildir. Sadece Türkiye ve Rusya değil,
Tarihin gösterdikleri ve yaşanmışlıklar elbette yok sayılamaz; dekorlar, insanlıkla ilgili olan konular, medeniyet ve kazanılmış değerler… Tarihten dersler çıkartılır ve bu dersler ileriye gitmenin çabası içinde kullanılmalıdır. İnsanlar dününü ve bugününü bir bütünlük içinde görüyor. Ama daha ilerilere aldığı derslerle bakıyor. Düşünceler “İleri demokrasinin gerekçeleri” için Türkiye özelinde dikkate alınması gereken; din istismarı; ülke, devlet, millet istismarı; politika, ileri demokrasi ve küresel değerler; bütünsellik hakkındaki düşüncelerimi aşağıya listeledim. Ele aldığım konulara göre bu düşüncelerimi uygun bir akışla yazı içinde doğrulamaya çalışacağım, dolayısıyla gerekçelerimi daha ayrıntılı bir şekilde açıklamış olacağım.
Seçimlere yaklaşıyoruz. Hangi parti avantajlı? Neleri konuşuyoruz, propaganda konuları neler? Seçimlerden sonra neler yaşanabilir? Halkın politikaya ve demokrasiye bakışı ne olmalıdır? Bu konuları bir kez daha irdeleyelim.
Ülkemizde üretim konusu ne seviyededir? Neler yapılmalıdır? İdeale yakın bir üretim modeli nasıl olur? Küresel pazarda yer almanın bedeli nedir? Kısmen de olsa bu soruları cevaplamaya çalışacağım. Değişik dönemlerde değişik teknoloji üreticilerinden alınmış üretim sistemlerini kullanmaktayız. Bu üretim sistemleri bugün yoğun şekilde dijital değişimin etkisi altındadır. Küresel sistemde değişimi öne çıkaran gelişmelerin başında Büyük Bilgi (Big Data) düşüncesi gelmektedir. Hesaplamalarda kullanılan veri miktarı çok ileri seviyelere çıkmıştır. Bunun dışında yapılan hesap yöntemleri belliyse de daha fazla bilgi kullanımı dikkate değer görülmektedir. Analitik düşünce her üretim alanına girmiş durumdadır, iş yönetimi akıllı sistemlerle desteklenmektedir. İnsan ve makine arasındaki işbirliğini artırıcı değişik arayüzler devreye
Okullarda öğrendiklerimiz bilmemiz gerekenler değil mi? Çok basit ve geçerli olanlar anlamamız gerekenler değil de nedir? Günlük yaşamın başarısını inkar edebilir miyiz? Yaşamla gerçek arasında büyük bir kopukluk mu var? Kültürümüzde neden farklı bir anlatım ve dil var? Farklılık neden bir istismar konusu olabiliyor? Size farklı düşünceleri bütünleştirecek bir anlatımla çok kapsamlı ve derin bir konuyu aktaracağım. Okuduktan sonra, kimliği, kisvesi veya sundukları ne olursa olsun, “Beni farklı bir algıya sürükleyenlerden kurtulmalıyım,” deyin doğrusu budur.
Daha da belirginleşen küresel sorunlara gereğince odaklanabilmemiz için ilgililere neler önerilmektedir? Evren genişliyor, yeni yapılar meydana geliyor, her boyutta bilinç artıyor, insan medeniyeti kendi dünyasında sürekli gelişme içerisinde… İnsanlık bilinçlendikçe ve daha fazla bilgi ürettikçe kendi değişikliğini de üretiyor. Daha çok politik, ekonomik, sosyal, bilimsel ve teknolojik alanlarda küreselleşme noktasında tespit edilen yeni değerlerle birlikte başkalaşmanın hızı ve kapsamı da artmış görülüyor. Giderek nüfus olarak çoğalan, hareket kabiliyeti artan ve bilgiyi daha çok kullanarak üretim-tüketim sistemlerini değiştiren insanlığın yeni dünyasındaki değişimin gerekliliklerine uygun bir yönetimin nasıl olması gerektiğini cevaplamaya çalışıyoruz. Yeni Küresel Düzenin Başlıca Soruları Küresel ölçekte gerçekleştirilen analizlere dayanarak
Uzun soluklu düşünelim, ortamda bir ciddiyetsizlik mi var? Kim ciddiyetsiz, diye sormayın, ortamdan söz ediyorum. Elbette ortam müsait ise içinden çok ciddiyetsiz türeyecektir. Ben durumun başlangıcından ortamı buna dönüştürenlerden söz ediyorum. Belirli süreçler işler ve o süreçler içinde yeni yeni etkenler türetilir ve ortama zerk edilir. Hepsi birleşir ve bir bütün olur. Ortamda iklim zaman içinde oluşur, tıpkı çürüyen ette kurtçukların meydana gelmesi gibi bir süreçtir bu. Peki, istenmeyen oluşumlara zemin hazırlayanlar hangi bileşenlerden ve süreçlerden ileri gelir? Aranan cevap da buradadır. Eğer bütün bu yaşadığımız karışıklıklar bireylerden kaynaklanıyorsa başka, ortamın ruhundan kaynaklanıyorsa başkadır. Haberlere, politik gelişmelere, ekonomide söylenenlere, yatırım
Yalanım yok! Bu aforizmaları aklımın köşesinde beliren resimli ögeleri düşünerek yazıyorum, saf camın aklıyla, iç ve dışbükeysiz. Böyle yansıyor kağıda sözcükler; belki maksatlı, belki saklı… Düşünceme göre bu aforizmalar insan yaşamı için bir kan damarı! Nedendir bilmem, böyle demek geçti içimden. Bir tıkanıklık durdurur akışı!.. Daha canlı ironiler var elbette. Ama “an” için bunlar gerekli! Bu an için elzem, yalnız kanla ilgili olandır; kanla, damarla, kalple… Durduruyor bizi aklımızın önündeki! Bildiklerimizden zarara gördüğümüz bir dünyada yaşıyoruz. Sürekli tekrarlamak mı zararlı? Politik insana İnsan politik varlıktır, nefsi olduğundan ötürü. Doğallıkla dışavurur, tepki verir, ifade eder; algısıyla, sezgisiyle, tarzıyla, bilinciyle, yöntemiyle, önceliğiyle,