Küreselleşme - Page 6

kapitalizmi-anlamak 3.3K views
8 Mayıs 2020

Kapitalizmi Anlamak

Bugün karşımızda duran ekonomik tablo için dünyanın, Türkiye'nin küreselleşme, neoliberalleşme, postkapitalizm dönemlerini
tarih-tansiyon-ve-turkiye 957 views

Tarih, Tansiyon ve Türkiye

16 Ekim 2015
957 views
6 mins read
Yaşanan gelişmeler bölgemizde önemli bir askeri yığınaklanma ve diplomatik temas trafiği yaratmıştır. Gerginlikler değişik alanlara yayılmakta ve tansiyon tırmanarak artmaktadır. Acaba bu durumu Türkiye ne denli değerlendiriyor? Oldum olası ara-hatların ve geçiş zamanlarının zayıflığından çekinmişimdir. Çünkü buralar ve bu anlar bazı zayıflıkları işaret eder. Kendime, “Dikkat et, şeytan zayıflıkları sever!” derim. Yaşanan gelişmelere bakıp, olup biteni fazla önemsiyor olabilirim ama, eğer olaylar düşündüğüm ölçüde gelişirse, yine tarihin bir tekrarı daha gerçekleştirme inatçılığına şahit olacağız. Bu tekrar nedir? Bu bir tarihsel “mağduriyet edebiyatının” ve “yakınmanın” tekrarı olabilir mi? Örneğin, “Her şeyin farkındaydık, sorumluluk sahipleri ellerinden geleni yaptılar, ama gücümüz yetmediğinden dolayı
kuresel-donusum-sistemi 2.5K views

Küresel Dönüşüm Sistemi

17 Eylül 2015
2.5K views
25 mins read
Giriş Konumuz küresel sosyo-ekonomik değişimi doğasına uygun incelemek ve bu konudaki algıyı biraz daha günlük yaşamımıza yaklaştırabilmek olacaktır. Küresel dönüşüm sistemi günlük hayatımızı belirleyebilmek açısından hayati bir faktör olmuştur. Bazen devletler, bazen şirketler, bazen de liderler değişimi sistemleştirmektedir. Yenilikler ve değişimler olagelmektedir ama sistemleştirilirse kökleşmekte ve örneklik teşkil etmektedir.
kavramlarin-hazmi 1.6K views

Kültürde Değişim

13 Temmuz 2015
1.6K views
10 mins read
Dilin Önemi Eğer kavramlar akılda bir yer bulduktan ve buradan başka kavramlarla ilişki kurabildikten sonra dışa açılıp kullanılabiliyorsa anlam kazanırlar. Kavramlar zihinde işleme tabi tutulmalı, sözle veya yazıyla kullanılmalıdır. Konuşulan dil bu amaçla önemli bir işlev görür. Kullandıkça dil kavramları, kavramlar da dili beslerler. Bütünüyle birey için bu bir sürekli gelişme demektir. Farklı bir sonuç daha gerçekleşebilir; bu işin olumsuz gelişmesi ile ilgilidir. Dil sürekli aynı şeyleri kullanıyorsa, hatta eskileri tekrarlıyorsa ve artık soru olmaktan öte geçmiş konuları gereksiz yere açıklıyorsa körleşir. Bu durumda değişmeyen veya gelişmeyen bir kültüre dayalı kör kavramlar akılda kökleşir, yani bir sabitlik hali mevzubahistir. Toprağın
stratejik-belirlilik 1.1K views

Stratejik Belirlilik

11 Temmuz 2015
1.1K views
13 mins read
Anlaşma olacakmış gibi işletilen süreçler taraflarca, “hep bir orta yol vardır,” iyi niyet ifadesiyle beslenir. Ama varılan noktada ayrışma bile bir doğal sonuç olabilir ve ayrışma anlaşma masasında imzaya açılabilir. Bu sonuç post-modern dünyanın sosyolojik evrilmesi şeklinde açıklanacak bir konudur. Temel yaklaşımın ötesinde Türkiye özelindeki değişmez düşüncem ayrışmak değil birleşmektir. Küresel dünyada güç oluşturarak gelişmek en doğru yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla önce az da olsa tarihsel bir tahlille hafızalarımıza başvuralım ve politik-askeri süreçleri ön planda tutarak bir inceleme yapalım. Daha sonra sosyolojik konuda bir tespit yapabiliriz. Birinci Uluslaşma Dönemi Uluslaşma dönemlerini ikiye ayırmaktayım. Kendi içindeki dinamiklere bakıldığında bu dönemler çok farklı
yeni-kuresel-duzen-nasil-yonetilir 2.6K views

Yeni Küresel Düzen Nasıl Yönetilir?

21 Mayıs 2015
2.6K views
16 mins read
Daha da belirginleşen küresel sorunlara gereğince odaklanabilmemiz için ilgililere neler önerilmektedir? Evren genişliyor, yeni yapılar meydana geliyor, her boyutta bilinç artıyor, insan medeniyeti kendi dünyasında sürekli gelişme içerisinde… İnsanlık bilinçlendikçe ve daha fazla bilgi ürettikçe kendi değişikliğini de üretiyor. Daha çok politik, ekonomik, sosyal, bilimsel ve teknolojik alanlarda küreselleşme noktasında tespit edilen yeni değerlerle birlikte başkalaşmanın hızı ve kapsamı da artmış görülüyor. Giderek nüfus olarak çoğalan, hareket kabiliyeti artan ve bilgiyi daha çok kullanarak üretim-tüketim sistemlerini değiştiren insanlığın yeni dünyasındaki değişimin gerekliliklerine uygun bir yönetimin nasıl olması gerektiğini cevaplamaya çalışıyoruz.  Yeni Küresel Düzenin Başlıca Soruları Küresel ölçekte gerçekleştirilen analizlere dayanarak
kas-yaparken-goz-cikarmayalim 1.1K views

Kaş Yaparken Göz Çıkarmayalım

3 Mayıs 2015
1.1K views
13 mins read
Ülkemizde sosyoloji ve politika neleri söylüyor, olması gereken ne? Din siyasetin bir aracı mıdır, öyle olmasını mı tercih ediyoruz? Siyasetin hızlandığı bir seçim atmosferindeyiz. Siyaset konuşuyoruz. Ayrıca bölgemizde din önemli bir tartışma konusudur. Entelektüeller her cephede düşünce üretmekteler. Gündemde sürekli ileri-geri, din-iman, sağ-sol, köy-kent vs bildiğimiz ikilikler var. Hatta bu ikiliklerden dolayı ortam sürekli geriliyor. Bu başlığı atamın sebebi, belli kavramları ele alan sosyologlara bazı hatırlatmalarda bulunmak istememdendir. Tartışılan konular var, tartışmalar bir kısmıyla yararlı oluyor. Ama tartışmalar içinde kullanılan kavramlardaki nüansı irdelemezsek esasa ilişkin önemli hatalar yapmış oluruz, diye düşünüyorum. Açıklamalarım sosyologların gündeme getirdiği konulara ilişkin olacaktır. Örnek olarak
asil-ve-gerekli-milliyetcilik 2.6K views

Asıl ve Gerekli Milliyetçilik

19 Mart 2015
2.6K views
23 mins read
Politik-Analitik bir yol haritası için tarihsel perspektif ile süreç içesinde beceriyle kullanılan kavramları müşterek okumak mümkündür. Geçmişin analizini yaparak geleceğe ilişkin bir tespit yapacağız. Bu yazının sonucunda asıl ve gerekli olacak bir milliyetçilik anlayışını ifade edebilmeyi arzuluyorum. Burada asıl diyebileceğim milliyetçilik tanımlarını yapmayacağım. Bahsedeceğim milliyetçilik klasik fikirleri yok saymayacak. Onlar kendi düşüncelerinin istikametinde savunulmaya devam edebilir. Farklı bir pencereden bakarak milliyetçiliğe İngiltere, Almanya gibi gelişmiş Avrupa devletleri veya G. Kore, Japonya gibi Uzak Doğu devletleri bağlamında, somut bir yaklaşımla açıklayacağım ve buna gerekli milliyetçilik diyeceğim. Hatta konuyu diğer önemli, demokrasi, kapitalizm, küreselleşme, eğitim, bilim, kültür gibi konularla da işleyeceğim. Analizimi
demokrasi-dersi 1.3K views

Demokrasi Dersi

9 Aralık 2014
1.3K views
6 mins read
Kanadalı meşhur “aktivist” Profesör David McNally’nin tezini[1] okuyorum. David bu dünyanın küreselleşme ve kapitalist gidişine dikkat çekiyor ve “Başka bir dünya mümkün” diyor. Çok merak ediyorum, çünkü ben de yaşanan eşitsizlikleri ve sıkıntıları inceleyerek, acaba bir çözüm var mı diye düşünenlerdenim. İlk, David’in bir çözümü olabileceğini düşünüyordum, yakın zamanlarda dünya çapında gerçekleşen çok önemli ayaklanma ve gösterilere ilham veren bu düşünce önderinden bir şeyler öğrenebileceğimi umuyordum. Ne yalan söyleyeyim, beni hayal kırıklığına uğrattı. Tezinin özünde kapitalizmin panzehrinin demokrasi olduğuna işaret ediyor. Obur kapitalizm öyle son asrın büyüttüğü bir şey değil, neredeyse insanlıkla yaşıt. MÖ 600’lerde o zamanın Yunanlıları demokrasi dedikleri
kalkinmis-ve-egemen-olmak 1K views

Kalkınmış ve Egemen Olmak

8 Eylül 2014
1K views
9 mins read
“Kalkınmış” ve “kalkınmakta olan” ülkeler gibi sınıflandırmaları bilmekteyiz. Örneğin Türkiye epeydir kalkınmakta olan ülkeler kategorisinde yer almaktadır, hedefi ise haliyle kalkınmış olmaktır. Diğer yandan günümüzde küreselleşme, liberalizm ve kapitalizm gibi yoğun ilişki yumaklarına bağlı bir boyutta ulusların ve hatta devletler sisteminin egemenlikleri tartışılır görülmektedir. Bir süredir küresel mega-kentlerin dinamikleri daha başka türlü dönmeye başlamıştır. Bu yazı ana hatlarıyla politik alana karşılık gelen temel kavramları eşleştirirken, öne çıkanları da işaret edecek mahiyettedir. Altyapı yatırımları ile standart koyabilme süreçleri arasında önemli bir ilişki vardır. Her ikisine hükmeden ise bilgidir. Bilgi süreçlerini yönetmek ise tam bir liderlik sorumluluğudur. Bütçe kullanarak bir icraat içinde
bilisim-cagina-uyum 1.2K views

Bilişim Çağına Uyum

18 Ağustos 2014
1.2K views
14 mins read
“Yeni Bilişim Kapitalizmi” geri dönülemez ve engellenemez şekilde ve kendi seyrinde ilerliyor. Buna göre bireyler; adım attığı, dokunduğu, baktığı, beğendiği sürece birilerini zengin etmektedir. Ekonomi pratiğinde bu yapı yeni bir zenginlik alanı yaratmıştır. Konuyla ilgilenenler buna “big data” demektedir. Diğer yandan bu zenginlik kısa zamanda düşünülmesi bile güç olan şeylerin düşünülüp pratiğe geçirilmesini cesaretlendirmiş ve imkan sağlamıştır. Asıl önemli sonuç budur. Değişimin motorlarının işleyişi yakın zamana dayanır. Örneğin Google’un mazisi çok yenidir, Sergey Brin ve Larry Page 1998 yılında şirketi kurmuştur, şu an için kazancı düşünülemeyecek değerdedir. Bu ve benzeri Bilgi Teknolojisi (Information Tecnology – IT) şirketlerinin değerleri ile gösterilen

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA