Sosyo-ekonomik - Page 3

muttaki 2.5K views
1 Ekim 2013

Muttaki

Siteye adını veren bu kavram aynı zamanda “Muttaki” isimli kitabımın da konusu idi.
degisimi-yonetmek-ve-liderlik-sanati 1.1K views

Değişimi Yönetmek ve Liderlik Sanatı

1 Şubat 2014
1.1K views
10 mins read
Kendi ömrümüz içerisinde dahi yaşamın ne denli önemli bir değişim içerisine girdiğini ve döngünün inanılmaz farklılıklar yarattığını gözleyebiliyoruz. Bu kadarı bile farklı sonuçlar çıkarmaya sebeptir. En büyük cehalet farklılıklara anlam verememek olmalı. Hele bu iş bir liderlik boyutunda ele alınırsa… Genel değişimde insan Bu yazıda doğallığı, bilimi ve anlamı İslam düşüncesinin engin okyanusundan ayrı tutmadığımı; bilakis her şeyi müşterek düşündüğümü bildirmek isterim. Zira kainatı, evrenleri, insanın içinde bulunduğu evreni ve dünyayı, doğayı ve işletimlerini yaratan ve bilen O’dur. Süreçlerin şifrelerini veren, başlatan ve sonlandıran O’dur. O’nun kapsamadığı yoktur. Kapsam büyük bir doğallığı içerir. Benim genel düşünce sistematiğimde olanlar bunlardır. Evren
akilcilik-ve-dindarlik 1.3K views

Akılcılık ve Dindarlık

9 Aralık 2013
1.3K views
6 mins read
Bir dindar olan Hermann Hesse’nin felsefesini “Öldürmeyeceksin” isimli kitabında görmekteyiz. Onun düşüncelerini baz alarak bir okuma yapalım. Hesse temelde akılcı ile dindarı mukayese ederek kendi dini görüşünü ortaya koymaya çalışmaktadır. Romanlarında da bu açı yakalanabilmektedir. Öte yandan inançlı kesim dediği, onun mensubu olduğu toplumun değerlerine göre bir toplumdur. Benim okumamda kısa da olsa bir “saf dindar” yaklaşımı ilave edilmiştir. Buradan hareketle şu sonuca ulaşmaktayım: Herkes kendi konumunu önemsedikleriyle ortaya koymaktadır; önemsenenler bir irade gösterme eylemidir; bu dünyanın şahitliğinde irade eylemleri en önemli göstergedir.  Akılcı (Rasyonel) Tipin Özellikleri İnsan kendi aklını en değerli yetisi olarak görür ve ona inanır. Gerek dünyanın
egitim-ve-insan-gucu-politikalari-hakkinda 1.8K views

Eğitim ve İnsan Gücü Politikaları Hakkında

18 Kasım 2013
1.8K views
5 mins read
Güncel bir konuyu ama güncel savların dışında, temel yaklaşıma ilişkin düşüncelerimi paylaşarak tartışacağız. Konumuz eğitim! Her türlü tartışmanın sonucunu bağlarız, “eğitimi çözmeden olmaz arkadaş…” deriz ya, ben de öyle yapacağım. Bir önerim var: Tüm eğitim politikalarını tekrar değerlendirelim; özgün, köklü, gerçekçi, Türkiye’yi tespit ettiği hedeflere ulaştıracak ve hatta küresel sistemde örnek olacak bir yapıya doğru kanalize olalım. Eğitimle ilgili değerlendirmelerimi geniş şekilde “İnsanlar ve İnsancılar” isimli kitabımda işlemiştim. Temel olarak fikrim şöyle: Eğitimde kökleşmiş ve özgün bir kurumsal yapıya kavuşmak önemlidir. Almanya’da Bildung varsa ve halen değiştirilmeden yaşatılıyorsa; biz kendi kültürümüzdeki bundan daha eski ve köklü bir yapıyı neden terk etmek zorunda
kuresel-sermaye-ulke-politikalari-ve-ustun-insan-gucu 1.4K views

Küresel Sermaye, Ülke Politikaları ve Üstün İnsan Gücü

14 Kasım 2013
1.4K views
9 mins read
Basit bir anlatımla başlayalım, herkesin elinde olmaya başlayan cihazların edinimiyle ilgili hesapla yola çıkalım. Buradan devlet işleyişi, bütçe uygulamaları, küresel sermayenin düzeni, insan gücü, liderlik, gelişme, politikalar ve erdemlerle ilgili konulara değinelim. Sonuçta da muttakinin görüşünü vurgulayalım. Göreceğiz ki bireysel gücün önemi her noktada kendini hissettiriyor. Teknolojiden Alınan Vergi Üretilmeyen ve tüketime konmayan her teknolojik üründen dolayı sayısız kaybın olduğunu devletten çok vatandaş bilmeli. Örneğin bir teknolojik ürünün üretildiği ülkede parakente satışı 1.000 $ olsun. Aynı ürünün örneğin ülkemizdeki satışının 4.000 TL olduğunu biliyoruz. Ürün satışı normal şartlardaki bir hesapla 3.000 TL’yi geçmemesi düşünülürken arada 1.000 TL’lik farkın olmasını neyin
mutluluk-kenti-icin-meykirlik-sanati 1.2K views

Mutluluk Kenti İçin “Meykırlık Sanatı”

13 Kasım 2013
1.2K views
13 mins read
İnsanlara aynı türden bir hayal işlemek mümkün mü? Magazinde yer alan kentleşmekle ilgili albenili görsellerin amacı nedir? Size, “Mutluluk için para kazanmanız gerekiyor, bununla refah ve güvenlik içinde olacaksınız…” denmesi yeterli geliyor mu? İdealinizde neler var? Rantla geçinen mi, yoksa sorumluluk içinde yaşayan bilinçli biri olmak mı? Bu tür sorulara “meykırlık sanatı” ironisiyle açıklık getireceğiz. Kente Dair Meykırlık Sanatı Tarihsel algıda insanlar için kent bir ülkedir. Toplumla bazen kent bazen ise ülke devletleri kurmuştur. İleride nasıl bir yapıya girileceğini değişik vesilelerle irdelemekteyim. Antik anlatımlarda filozoflar, “Bu kent…” der ve bilgece konuşmalar yaparlardı. Şimdinin insanı daha çok politikacıların ve medyanın işbirliğiyle
bir-ev-odevimiz-var 837 views

Bir Ev Ödevimiz Var

14 Ekim 2013
837 views
5 mins read
Başımdan geçen bir öyküyü hatırladım. Ama bu konu gerçekten beni çok düşündürmüştü. Benim bir ev ödevi çıkarmama sebep oldu. Anladım ki her muttaki için bir ev ödevi vardı! Çünkü konu kadınlarımızla ilgili… Çok hassas! En kutsal! Bazen yapılacak olanı tamı tamına ifade edemeyiz. Ama olayın çerçevesini doğru görürsek bu da bir adım niteliği taşır. İçinde yaşadığımız her konu belki bize çok yakındır, ondan göremeyiz. Bazen görmek istemeyiz. Gözlerimiz o işe yumuk vaziyettedir. Bazen biliriz de o yöne bakmayız. Ama modernizm öyle bir şey ki anı kaçırmanın bedeli akşam eve ekmek götürememekle özdeşleşiverir. Bu insana ağır gelir, diğer şeyleri bilse de
hayirseverligin-gelecegi 872 views

Hayırseverliğin Geleceği

11 Ekim 2013
872 views
6 mins read
İnsanlığın iyi bildiği bir kavram: Hayırseverlik (Philanthropy). Hatta hayırseverlik ezelidir ve anlam olarak insanlıkla ve insanı sevmekle eşanlamlı tutulur. Çünkü her ne olursa olsun insan üstün bir varlıktır. İnsana yakın olmak, halini görmek ve anlamak, derdine ortak olmak, yardım etmek, bağış yapmak, kalkındırmak, sevmek, empati yapmak gibi konular hayırseverlikle değerlendirilir. Hayırseverlik ve hayır işleri toplumların doğrudan refah ve güvenliğiyle ilgili görülmez. Çünkü insanın diğerine yardımı fiziken mümkün değilse bile, kalben gerçekleşmesi dahi yarar sağlar. “Biz çok hayırseveriz…” diye böbürlenmek, işin içine “kibir” girdiğinden pek sevilmez. Bir kere hayırseverliğin azı çoğu olmaz. Hele bir de yapılan hayrın övünme ve çıkar sağlama
kuresel-kent-devletine-gecis-mi 2.2K views

Küresel kent devletine geçiş mi?

9 Ekim 2013
2.2K views
9 mins read
Küresellik kavramı halkın yararına olan alanlara nasıl yansır? Küreselleşme ile devletler giderek mecburiyetlerin getirdiği etkilere mi maruzdur. Küresel ölçekli çabaların her biri ortaklaşa süreçlerin verimliliğini ortaya koyuyor mu? Öyleyse halkın yaşamsal alanlarına ait konulara ilgisini nasıl açıklayabiliriz? Yeni dünya düzeni kent devletlerini mi zorluyor?
kuresel-degisim-ve-saf-insanin-sorumlulugu 1.3K views

Küresel Değişim ve Saf İnsanın Sorumluluğu

7 Ekim 2013
1.3K views
12 mins read
İnsanlık çaresizliğine bir isim mi arıyor? Olup bitene bakıldığında etrafımızı saran “kendi çalıp kendi söyleyen” türden baskın bir kültür mü var? Hatta bu olup biteni tüm insanlığa mı maledeceğiz? Suçlu ve masum kim? Zaten her şey değişim içinde de; bir de insanlık adına bir kesim inisiyatif alıp şartları belirliyor ve böylelikle düzen kendini değiştiriyor. İnsan çevresini bu değişime uydurmaya çalışıyor. Peki, kim ne tarafta? Yaşadığımız dünyada bildiği yolda gidenler de kendini yeni olarak tarif edenler de var. Bütün bunlara karşı, yolunu sürekli merkezde, yani doğruda tutan ve saf kalmayı başaranlar varsa, bu kesimin önlerindeki ev ödevleri neler? Anthropocene Dönem –
vicdani-egitim 1.7K views

Vicdani Eğitim

1 Ekim 2013
1.7K views
21 mins read
Muttakinin vicdanını eğitmiş olması diğer bütün dışavurumlarında temel konudur. Eğitimin her türlüsünden bahsetmekteyiz. Ama vicdana dönük bir eğitimi de göz önünde tutarsak nelerden bahsetmeliyiz? Birey ve toplumun eğitiminin önemine değinmeye gerek yoktur diye düşünüyorum. Amaç olarak “yaşadığı evrenin içinde uyumlu, kişilik sahibi, vicdanlı insanlar yetiştirmenin ağırlığının bilincinde olmak bile yeterlidir” kanaatindeyim. Hiç olmazsa başlangıçta doğru bir nokta ifade edilmiş olur. Zaten, evinde küs gibi yaşayan modern ailenin bireyleri içinde “çocuk da bir şekilde yetişiyor işte…” deyip çaresizlik ifade etmek insanın iddiasına ters değil mi? Anne işten geldi yorgun, baba çok sinirli, oğlanın sınavları var ama kafasını bilgisayardan kaldırmıyor. Bebek ise

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA