Tanrı - Page 2

mutlak-bilinc-ve-insanin-bilgisi 4.6K views
24 Ocak 2014

Mutlak Bilinç ve İnsanın Bilgisi

Bu makalede bilimsel ve felsefi düzlemde konuyu derinlemesine irdeleme şansı bulacağız. Sırasıyla, insanın bilgisini, spekülatif bilgiyi, mutlak bilinci, bilimin uğraşılarını ve bilginin meşruiyetini açıklayacağız. Sonuçta bir buluşma önerisini göreceğiz. İnsan Bilgisi İnsanlık “bilginin kimliği” konusunda anlaşamadıkça, hemen her alanda anlaşma güçlüğü çekeceğe benziyor. Bilgi
post-kapitalizmin-yonetim-erki 4.6K views
14 Nisan 2014

Post-kapitalizm

Yakın zamanda “Yeni Küresel Devrim” konusunu işlemiştim[1]. Bu devrim sürecinin içinde olduğumuzu
yararli-dostluk 2.9K views
16 Aralık 2013

Ebedi Dostluk

Renge, dine, dile, yaşa, eğitim seviyesine, maddi gelire, politik kariyere bağlı değil;
insanligin-kisa-politik-tarihi 1.1K views

İnsanlığın Kısa Politik Tarihi

2 Nisan 2014
1.1K views
22 mins read
Soyut ve somut dünyaların anlatımını yaparak bir inceleme yapacağız. Soyut alanda öncelikle insani ve doğal tavrın kökenine değineceğiz, bazı ütopik batıl politikaları ve bunların insanlara yansıyan araçlarını gözden geçireceğiz. Somut dünyayı anlatırken tarihi ve dramatik örnekler vereceğiz, yeni dünyayı inceleyeceğiz ve sonra yakın geleceğe bakacağız.
guvenlik-icin-kuresel-egitim-programi 1.2K views

“Güvenlik İçin Küresel Eğitim Programı”

14 Ocak 2014
1.2K views
2 mins read
Eski İngiliz Başbakanı Tony Blair onca tecrübesinden sonra küresel bir mesaj veriyor; “Eğitim güvenlik işidir,” diyor; “Küreselleşme aşırılığı (extremists) teşvik ediyor,” diyor.[1] Bununla da yetinmiyor, tüm dünyayı yeni bir çabaya davet ediyor. Tony Blair, fikirlerini ve çözümünü, Kasım 2013’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde ifade ettiğini açıklamaktadır. Terörist aktörlerin devletlerin dışından, Orta ve Uzak Doğu’dan gelmeleri ve dini kökenli olmaları dikkate değer sonuç olarak açıklanmaktadır. Ayrılıkçıların daha çok gençlere yönelik propaganda yaparak bir ağ (network) oluşturduğunu, Tanrı (!) adına ölmeye hazır bu insanlarla normal hayatın felç edilmek istendiği, korku ve tehdidin bir yaşam tarzı haline geldiği söylemektedir. Küresel faaliyet gören bu kesimler tarihin
stratejik-sabirlilik 1.4K views

Stratejik Sabırlılık

28 Aralık 2013
1.4K views
10 mins read
Sabretmek üzerine kültürel yaklaşımları ifade ettikten sonra, yönetsel erklerin düzlemindeki işlevlerini tartışacağız. Stratejik hataların analizini temel dokusal eksiklikleri işaret ederek yapacağız. Kargaşanın sahibi insancılar “İnsanlar ve İnsancılar” isimli kitabımda ifade ettiğim tanımla, “insancılar”ın inşa ettiği ve daha çok Batı kültürüne ait olan bir sistemin baskın etkisi altındayız. Değişik kültürlerin mensuplarınca, onun gibi ve ona karşı olmanın çelişkisini yaşayanların ortaya koyduğu yaşam tablosu, sadece kendilerine değil, aynı zamanda çevresine de zarar vermektedir. “Muttaki” isimli kitabımda yer alan aşağıdaki görsel (Tablo-1), esas olarak Batı kültürüne mensup insancıların ve onun etkisiyle kendi kültürlerini şekillendirmeye çalışanların yapısal durumunu ifade eder niteliktedir.  Tablo-1: Batı kültürünün
bireyin-gucu 1.2K views

Bireyin Gücü

11 Aralık 2013
1.2K views
9 mins read
Kime güveneceğiz? Bu sorunun cevabına bazı kavramların üzerinden giderek ulaşacağız. Saf Hüner, Görünür Strateji, Özel Yaşam, Güvenilir Rehber, Güven İklimi kavramlarını inceleyeceğiz. Sonuçta Bireyin Gücünü vurgulayacağız. Saf Hüner Biliniyordu… Söylenmişti… Yazılmıştı… Öteden beri söylenegelenlerin doğru çıktığını edebi şekilde açıklamak mı hüner, “Gerçek bu!” deyip insanların yüzüne öylece vurmak mı hüner? Hüner bilmek mi, haklı çıkmak mı; hüner edepsizleşmek mi, ukala olmak mı, kibirlilik mi, zalimlik mi; bütün savaşları kazanmak mı, en büyük imparator olmak mı; hüner Hitler’e mi, Gandi’ye mi benzemek, böylesi bir seçim yapmak gerekmez mi; yaşam herkesin kişisel hünerine mi muhtaç? Hüner ne? Bir şey bırakmak mı, her
akilcilik-ve-dindarlik 1.3K views

Akılcılık ve Dindarlık

9 Aralık 2013
1.3K views
6 mins read
Bir dindar olan Hermann Hesse’nin felsefesini “Öldürmeyeceksin” isimli kitabında görmekteyiz. Onun düşüncelerini baz alarak bir okuma yapalım. Hesse temelde akılcı ile dindarı mukayese ederek kendi dini görüşünü ortaya koymaya çalışmaktadır. Romanlarında da bu açı yakalanabilmektedir. Öte yandan inançlı kesim dediği, onun mensubu olduğu toplumun değerlerine göre bir toplumdur. Benim okumamda kısa da olsa bir “saf dindar” yaklaşımı ilave edilmiştir. Buradan hareketle şu sonuca ulaşmaktayım: Herkes kendi konumunu önemsedikleriyle ortaya koymaktadır; önemsenenler bir irade gösterme eylemidir; bu dünyanın şahitliğinde irade eylemleri en önemli göstergedir.  Akılcı (Rasyonel) Tipin Özellikleri İnsan kendi aklını en değerli yetisi olarak görür ve ona inanır. Gerek dünyanın
tasavvurun-geregi 897 views

Tasavvurun Gereği

14 Kasım 2013
897 views
8 mins read
“Okumalar” yapıyorum. Sadece harflerle dökülenlere değil, ilerisine ve gerisine de bakmaya çalışıyorum. Okumak başka bağlantılar kurmak demektir, derinleşmenin ta kendisidir… Bu okumada ara başlıklar şunlar: Okuma, Gaibe İman, Tasavvur, Küfür Kültürü, Bilgisel Beslenme, Batı’nın Tanrı Tasarımı, Bireysel Çıkış, Betimleme: “Kendince” ve Sonuç. Okuma Batı kültürünün idrakini belirginleştirebilmek için veciz bir anlatımdan yola çıkıyorum. Alman filozof ve din adamı Meister Eckhart (1260-1327) diyor: “Tanrı’yı gördüğüm göz, Tanrı’nın beni gördüğü gözün aynıdır.” Sözün ne anlamda söylendiğinin daha iyi bilmek için benim aynı tarihte ve yerde bulunmam gerekiyordu. Eksiksiz bir algıyla sizlere bunu o şartta açıklayabilirdim. Bu mümkün değil. Eğer bir insanın bin
suretin-catismasi 1.2K views

Suretin Çatışması

28 Ekim 2013
1.2K views
9 mins read
Resim ve felsefenin iç içe duruşunda suretin insanlık için nasıl bir çatışma yarattığına bakacağız. Özgün bir çizgi ile Batı kültürünün eleştirisini yapacağım. Başta söylemeliyim: Haddimi bilirim. Foucault veya Magritte de kim oluyor diyecek biri değilim. Ancak tartışmayı aksettirebilmek için düşüncelerimi anlatacak bu yolu seçtim. Rahmetli dedemin Padişah Vahdettin’in askeri olduğu zamanda çekilmiş saray fotoğrafları var. Rahmetli ninem ise bu fotoğrafları evinin duvarlarına asmazdı. Evlerinde ve gönüllerinde surete değer verilmezdi! Resme ciddiyetle lise dönemlerinde başlamıştım. Aklımın arka planında aileden gelen bu “suret” eleştirisi bir bulut gibiydi. En azından suret olmasın diye “ipsiz sapsız” diyebileceğim ama aslında ip kullandığım tablolar yapıyordum. Size
hukuk-mu-politika-mi-tugyan-mi-muttaki-mi 1.4K views

Hukuk mu, politika mı; tuğyan mı, muttaki mi?

19 Ekim 2013
1.4K views
7 mins read
İnsanlık tarihinde en çok bilinen hak, adalet, hukuk ve politika kavramları; Habil ve Kabil olarak bilinen şahsiyetler; tuğyan ve muttaki olarak öne çıkarmaya gayret ettiğim nitelemeleri birlikte değerlendireceğiz. Bu yalnızca belirgin somutluklardan hareketle atılmış bir düşünce turu mahiyetindedir. İlahi adalet çok başka bir şey Temelde “ilahi adalet” ile “insan elinden çıkan adaleti” ayırmak, aynı zamanda “adalet” kavramının insanlık tarafından olası istismarını engellemek için gerekli bir önlemdir. İlahi adaletin ve mülkün sınırları, ölçüsü ve kanunları malumdur. Bu anlayıştaki düşünce sistemleri insana adaletin ideal formunu da yansıtır.  Vaktiyle bazı hükümdarlar ve krallar kendilerini ilahi misyonun odağında görmeleri ve adaleti tesis etmekten sorumlu

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA