Türkiye’nin bölgesindeki çatışmaları, gerilmeleri ve krizleri incelemeye başladığımızda ilgili aktörlerin etkileşimleri bağlamında geniş bir coğrafya içinde jeopolitik mücadele vermek gerektiği ortaya çıkıyor. Eğer bu geniş bölgeye müşterek bakılmaz ise fotoğrafın iyi görülememesi söz konusudur. Ama bölgede çareler üretilecekse de yeterli olmanın yanı sıra bir
DevamıRusya-Ukrayna Savaşı’nda "ağır toplar" devreye kondu. Henry Kissinger, Niall Ferguson ve şimdi de Richard Haass. Neden bu zaman aralığında ve neden öneriler birbirine yakın? Sonuçta bir barış olsun da kimin aracılığıyla ve formülüyle gerçekleşirse gerçekleşsin, fark etmez, diyeceksiniz. Ama o kadar basit değil! Eğer bir barış, yanlış şartlarla yapılır ise bir sonraki savaşın da gerekçesi olur ve belki de daha büyük bir yıkıma yol açabilir. Bu nedenle barış süreçlerinde ileri sürülen öneriler ve isimler öne çıkar. O halde belli güç odaklarınca bir çıkar öngörüsü hesabı yapılmış olmalıdır; bu sadece bir entelektüel birikim işi değildir. Daha doğrusu, politikacılar beyaz yakalılardan ve tanınmış kişilerden yararlanırlar, ancak onların önerdiklerinden farklı sonuçların elde edilmesi de doğal bir sonuçtur; her kişi kendi yerini ve sorumluluğu bilmek zorundadır. Peki burada bir başlık atsak, sizce bu ne ile ilgili olmalı? Evet, şimdiki başlık, doğru bir barış stratejisidir.
DevamıGün yüzüne çıkan bir konu bu; büyüyen ülkeler, güçler, hegemonya talepleri bir yanda, ülkelerin, toplumların ve insanların güvenlik taleplerini güvenceye almak diğer yandadır. Bunun dengesinin sağlanamadığı her durum insanlığa zarar verir, mevcut sistemler değiştirilmeye ihtiyaç duyar. Bu büyük ikilemi size Ukrayna Savaşı boyutunda açıklayacağım.
DevamıYaşamımızda çok temel konuları tartışmak zorunda kaldık. Örneğin diyoruz ki başka gezegenimiz yok! Bu zaman diliminin öne çıkan konularına bir bakıyoruz iklim değişikliği, bir bakıyoruz istihdam oluyor. Örneğin, hükümetler ülkelerindeki işsizlere iş bulmak zorunda dersem, bir yanlış yapmış olur muyum? Tersine bütün doğallığıyla, insanlar kendine iş yaratmalılar, kendilerine yaşam kurmalılar, bunun için biraz serbesti olmalı, devlet arazileri küçültülmeli, gibi şeyler söylesem olur mu? Bu durumda yaşama ve dengelere engel teşkil edenler insanlar mı, hükümetler mi? Peki, bugün yiyecek bulmak mı daha öncelikli, yoksa karbon salınımını kontrol etmek mi, yoksa her ikisi mi? Şu hale bakın, açlık tehlikesi olan bir insan ile artan yağışların seline kapılan diğerini kıyaslıyoruz! Bu sözler savaş ve barış gibi zıt. Hatta bu dünyanın başka canlıları, değişik türler hakkında da karar verenler olarak cevaplamak zorundayız önemli soruları. Zor zamanlar…
DevamıTarihi bir akışla daha ziyade Batılı sermaye ve kültürün hakimiyetiyle beraber küresel kapitalizm nasıl gelişme göstermekte, bu konuyu açıklayalım. Benim bir taraf olmam söz konusu değildir, burada yapmak istediğim; bütüncül sorulara cevap verebilmek, 2050’ler şeklinde öngördüğüm geleceğe nasıl bakılması gerektiğini kapsayıcı bir açıklama getirmek ve zaman içinde yeterince tartışılmamış bazı kavramları sizlere bu çerçeve içinde sunmaktır.
DevamıBu yıl Glasgow'da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli'nin altıncı değerlendirme toplantısında (COP26) dünya liderleri daha önce belirlenen hedeflerle ilgili umut verici bazı yeni anlaşmalara imza attılar. Ancak bütün hoşgörülü ifadelere rağmen küresel sera gazı emisyonları şu ana kadar gezegenin ihtiyacı olan hızda azaltılmıyor. Diğer yandan bazı ülkelerin iklimle ilgili vaatleri güçlendirilirken, bunlara ulaşmak için somut önlemlerin eksikliği gerçek bir endişe kaynağıdır. Politik çıkar ve küresel canlanma arasında gidip gelen bir sorun var. Sanırım insanlık önce bunu aşmak zorundadır.
DevamıKırılma Cilt I'de bu bir kitap olacak diye başlamış idik. Cilt II'ye geçmeden gördük ki bu oldu bile. Bölgemizde çok şey yaşanıyor... Yaşanan olayları alt alta yazınca şunu da görmüş olduk, gerçekten kırılma diye bir konudan bahsetmek doğru sonuçlar verdi. Türkiye'nin bulunduğu coğrafyada en büyük kırılma Rusya ve ABD arasında yaşanıyor. Neredeyse Soğuk Savaş döneminin sertliğindeki olaylara tanık olmaktayız. Bu başat güçler aralarında sorun yaşayınca bugünün şartlarında bunun etkisi çok değişik şekillerde gerçekleşiyor. Adeta bu büyük kırılma başka alanları da kırıyor, çatlatıyor...
DevamıRoma zirvesinde Türkiye'yi ilgilendiren en önemli gündem Erdoğan-Biden dar kapsamlı görüşmesi üzerine odaklanmıştı. Bunun yanısıra ikili görüşemeler de yapıldı. En öne çıkanlardan birisi Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile olandı. Şimdi savunma, kriz bölgesi, silah sistemi bağlamında neler ortaya çıktı başlıklarla bakalım.
DevamıBu yeni bir durum! Demokrasi ve özgürlük kavramları kullanılıyor, hukuk içindeki süreçler politik çıkar için formülüze ediliyor, diplomasi yoluyla ortak hamle yapılıyor ve bir başka ülke üzerinde baskı kuruluyor, bütün bunlar planlı gerçekleştiriliyor. Son iki haftada olanlara bakılırsa Biden Yönetiminin planlı bir uygulamasıyla karşı karşıya kalındığı açıktır. Buna aktif biçimde Avrupa Birliği ülkelerinden katılanlar var. Peşi sıra gündeme getirilen konular neler? Biden’ın Türkiye’ye Karşı (İktidara) Politikaları, Avrupa Komisyonu Raporu, FATF’ın Gri Listesi, Halkbank Davası, ABD’nin Teröre Bakışı ve (Ülkücülere Karşı) Titüs Yasa Teklifi, Biden’ın Acil Durum Planı Mektubu, Kavala Davası ve 10 Büyükelçi Krizi, İç Politika ve Demirtaş Davası, Kırılma, Sonuç.
DevamıCOVID-19 salgını küresel çapta sosyo-ekonomik yaşamı etkiledi, finans ve tedarik zincirleri sistemini bozdu, yeni usul ve alışkanlıkların uygulanmasına sebep oldu. Ekonomistler bu zorlukları ve değişimi değerlendirirlerken ekonomik kuralsızlaştırma ve piyasa liberalizasyonunun eksikliklerini de tartışmaya aldılar. Bu noktadan sonra dile getirilen argüman yeni küresel kurumların oluşturulup oluşturulmayacağı oldu.
Devamı