Küresel Ekonomiye Çözüm Arayışı

24 Ekim 2021
Okuyucu

COVID-19 salgını küresel çapta sosyo-ekonomik yaşamı etkiledi, finans ve tedarik zincirleri sistemini bozdu, yeni usul ve alışkanlıkların uygulanmasına sebep oldu. Ekonomistler bu zorlukları ve değişimi değerlendirirlerken ekonomik kuralsızlaştırma ve piyasa liberalizasyonunun eksikliklerini de tartışmaya aldılar. Bu noktadan sonra dile getirilen argüman yeni küresel kurumların oluşturulup oluşturulmayacağı oldu. 

Bu kapsamda 13 Ekim 2021’de Project Syndicate’de ünlü İtalyan ekonomist Mariana Mazzucato’nun Yeni Bir Küresel Ekonomik Konsensüs başlığını attığı makalesi yayımlandı.[1] Mazzucato somut adımların atılmasını öneriyor ve bu manada özellikle Washington Mutabakatı olarak bilinen temel yapının yerine Cornwall Mutabakatı’nın geçmesi zamanının geldiğinin savunuyordu. Doğrusu ben de heyecanlandım, küresel bir çözüm olacak mı diye.

Finansın nereye gideceğini bir bilen vardır! Bu bir sistem olduğuna göre finansın çalışmasına etki edenlerin de bulunması çok basit bir beklentidir. Nüfus, teknoloji, politika, vs. etki ediyor demek varken, 2008’den bu yana süren bilinen zorlukların yanı sıra küresel pandemi ve iklim konularının da buna dahildir. Ancak gerekli açıklamalar için bunlar yine yeterli değildir. Çünkü mevcut sistem Washington Mutabakatı ile kuruldu, işletiliyor. Bunu kuran akıl bu sistemi tarif etti, rastgele gelişmedi bütün bu yapı ve süreç. 

Bugün yaşananlara ve gelişmelere istinaden bunun yerine geçecek tarif nedir? G7 Ekonomik Dayanıklılık Paneli’nde önerildiği şekilde; “sürdürülebilir, adil ve esnek bir ekonomi, kamu ve özel sektör arasında kökten farklı bir ilişki,” talep edilmektedir. Örneğin bugün için onlarla ifade edilebilecek devletin GSYİH’nı toplasanız yine de bir şirketin gücüne erişemediğini görüyoruz. Bu güçteki günümüzün küresel şirket yapıları devletlerin getirdiği kısıtlamalardan kurtulmak istiyorlar. Bu artık açıkça ifade edilmektedir. 

Bu öneri, mevcut uluslararası sistemi eleştirmektedir. Zira küresel şirketlerin kurallarının yine küresel biçimde açıklanması ve takibi gerekmektedir. Bu da “bir küresel düzen” demektir. Küresel düzene ait iradeyi elinde tutanlar adalet istiyor, “eğer sistem olarak küresel ekonomide gereken biçimde esnek olmazsak, hızlıca büyüyemeyiz,” diyor. Belki bu bir zorlamadır, ne dersiniz?

Başka ifadeyle, “içten yanmalı motor sistemi teknolojik ve verimlilik açısından gelebileceği noktaya erişti, bununla daha büyük güç elde edilemez; bunun yerine bütünüyle motor sistemini değiştirelim, örneğin füzyon motor kullanalım, bakın nasıl ilerleyeceğiz,” diyorlar. Tabi benim anlayışım bu.

O halde bahane olarak iklim veya pandemi gibi gösterilse de aslında içinde bulunulan güç odaklarının temel istekleri öne çıkmakta ve Washington Mutabakatı yerine Cornwall Mutabakatı’nın geçerli olması talep edilmektedir.

1989’dan bu yana uluslararası ekonomiye yön veren, John Williams’ın düzenlediği Washington Mutabakatı’nın gereği, ABD Hazinesi, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Bankası destekli “maliye, vergi ve ticaret politikalarını işleten yapı” az veya çok tüm dünyayı etkilemektedir. Devletin ekonomideki rolünü en aza indirmeyi hedefler, örneğin Merkez Bankalarına müdahaleyi sevmez, agresif bir serbest piyasayı sever, piyasaların önce kuralsız çalışmasına göz yumar, kural getirilecekse de uzunca süre beklenir, maddi bir cezayla işi savuşturmayı yeğler, yoğun özelleştirmeyi ve ticaret liberalizasyonunu talep eder.

Bugüne dek sürekli işaret ettiğim, Mazzucato’nun da kullandığı, “Batı Kapitalizmi”nin merkezinde olan husus budur.  Washington Mutabakatı neoliberalizm için geçerli bir açıklama oldu. Ancak bu ekonomi sistemi ve sürdürülen politikalar dünyada büyük bir eşitsizliğin nedeni oldu. Yüzde birin yüzde doksan dokuza tahakkümünden tutunuz, iklim krizini hızlandırmalarına varana dek, pek çok olumsuzluğun temel nedeni işte bu sistem olarak işaret edilmektedir. Üstelik 2008 küresel mali krizinin meydana gelmesi tamamen bu sistemin ürünü olarak gösterilmektedir. 

Peki, Cornwall Mutabakatı hem eşitsizlikleri ortadan kaldıracak mı hem de iklim gibi temel meselelere çözüm sunacak mı? Cornwall Mutabakatı her şeyi tersine çevirecek olgunlukta mı? Prensipte evet. Devletin ekonomik rolünü canlandırmayı, toplumsal hedeflerin peşinden gidilmesini, uluslararası dayanışmayı ve ortak-iyi olanınçıkarına küresel yönetişim reformu yapmayı talep eder.

Açıklamalar böyleyse küresel meseleler için küresel şirketlerle senkronizasyon nasıl sağlanacak? Çözüm şöyle öngörülüyor: Devletler ile küresel şirketler birer aktör olarak kabul ediliyor ve alınacak gelirler bu aktörlere göre düzenlenecek. 

IMF yerine aktörlerin hibeleri ve yatırımları ile sıfır karbon meselesinde ilerlenebilir mi? Başka soru, büyük mali kriz kapıya gelirse böylesi bir yapı ne derecede devletleri koruyacak? (Devletlere ihtiyaç yok deniyorsa, o zaman tamam!) Devletler yavaş hareket ederler, küresel şirketler hızlı hareket ederlerse aralarında büyük bir fark oluşmayacak mı? küresel gelir adaletsizliği bu şekilde mi çözülecek? Piyasaların başarısızlığına belirli bir standart güç getirme yöntemi olacak mı? Yeşil ekonomide, örneğin Çin ayak sürürse Komünist Partisi’nden ricada bulunma yolu mu seçilecek? 

Şu tanımı anladım: “Devlet, esnek, sürdürülebilir ve adil bir ekonomi yaratmayı amaçlayan misyon odaklı kamu-özel ortaklıklarını koordine edecektir.” Bunun basit anlatımı, devlete “koordinatör” rol veriliyor. Halkın ekonomi dışındaki meselelerinde kim yükümlülük altına girecek?

Bu soruları sorarken önyargılı davrandığımı düşünmeyin. Aslında 2011 yılından bu yana bu tarz meseleler ben de çözüm bulacak fikirlere odaklanmış haldeyim. Örneğin küresel şirketlerin içinde olduğu “küresel mega-kent ağlarına dayalı yeni bir yönetimin kurulması” fikri bana daha somut geliyor. Bu tamamen şirket yapılarına veya aktörlere göre değil, coğrafi (mekânsal) bir yapıdır ve ülkelerle (neticede ülkeler de coğrafi) dengelenebilir. Mevcut devletlerle bu mega-kent düzeneklerinin yönetişimi birbirleriyle iş bölümü halinde çalışabilir. Mazzucato’nun açıklamalarında bu tarz kapsamlı kurumsal otoriteleri göremedim.

Bugün hemen herkes farkında, 2015 Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne ulaşmak temel bir hedeftir ve küresel bir yönetişimi gerekli görmektedir. Pandemi de benzer bir eşgüdümü gerektirmişti. Ama bunlar temel soru işaretleri olarak üzerinde çalışılan konular. Herkes gezegeni korumaktan söz ediyor ama ekonomik büyümenin grafiklerinin sürekli yukarı yönlü oklarla dolu olmasını arzuluyor. Bence elitizm devrededir. Bir grup küresel elit karar vermeye devam ediyor, diğer genel kesime alışılması gerektiğini tavsiye etmekle yetiniyor. Mazzucato, “büyümeyi GSYİH, GVA (brüt katma değer) veya finansal getiriler açısından ölçmekten ziyade, iddialı ortak hedeflere ulaşıp ulaşmadığımız temelinde başarıyı değerlendirmeye geçerek, ekonomik kalkınma hakkında nasıl düşündüğümüzde radikal bir yeniden yönelimi savunuyoruz,” diyor. Tamam, ben de eleştiriyorum büyüme arzusunun yanlışını, ama önerilen bu ekonomik kalkınma hakkındaki düşüncelerin özü hangi noktalara dayalı olacak? Küresel şirketlerin yatırımları yapma zorunluluğunu hangi etik değer temin edecek? İnsaf mekanizmasına mı dayanacak tüm dünya? Bugün G7’nin insafına kalan dünya, yarın buna eklenmiş 5-10, bilemediniz 50-100 küresel şirketin insafına göre mi denge kuracak? İklim krizine çare konusunda araştırma merkezi açıp buna destek vermek başka bir konudur, üretilen yeşil teknolojiden ülkeleri mecburi alıcı yapmak ve tüketicileri vergilendirir gibi bağlı hale getirmek başka. Bu denge noktasında adalet terazisini kim tutacak?

İfade güzel, küresel konsensüs! Sevdim bunu. Bu yeni bir ekonomik iskele olabilir mi? Yoksa ütopik bir konudan mı bahsediyoruz? Sosyal sözleşmeler ancak büyük bir anlaşmazlık sonrasında başka yol bulunamadığında, dibe vurulduğu noktada doğru düzgün işe yararlar. İnsanlıktan bahsediyoruz burada, melekler diyarından değil.

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu


[1] https://www.project-syndicate.org/commentary/cornwall-consensus-rebuilding-global-governance-by-mariana-mazzucato-2021-10?utm_source=twitter&utm_medium=organic-social&utm_campaign=page-posts-october21&utm_post-type=link&utm_format=16:9&utm_creative=link-image&utm_post-date=2021-10-21

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

ÖNCEKİ YAZI

Çarpışan Küresel Ekonomi Stratejileri

DİĞER YAZI

Ekonomik Savaşın ve Stratejinin Teorisi Üzerine

Ekonomi 'ın son yazıları

458 views

Küresel Kapitalizmin Vizyonu İçinde

Keşifler, sanayi devrimleri, Aydınlanma, Rönesans ve Reform Hareketleri, Fransız İhtilali, ulus devletler ve derken hızla bugünlere gelen insanın serüvenine çok farklı yaklaşımlarda bulunanlar var. Bugünden Sömürgeciliği, Emperyalizmi ve Orta Çağı yeniden hatırlatan yazarlar var. Her şey bir yana, her yaşanan gün, hatta saniye, 8 milyarlık dünya için çok değerli!
488 views

Kapitalizmin Kritiği

Güncel konulara ve kavramlara bakarak, kapitalizm gerçeğini, yaşananları, ülkelerin, politikacıların ve entelektüelin durumunu irdeleyelim. Gerçekleri, yanılmaları ve kritikleri gözden geçirelim.
575 views

BRICS Hakkında

Güney Afrika'da 22-24 Ağustos tarihlerinde BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) liderler zirvesi 15nci toplantısı gerçekleşiyor. Şimdi önemli soru ortak para birimi olacak mı? Bunu göreceğiz. Ancak böyle bir karar olsa nasıl mümkün olabilir, tarifini yapalım.
1.3K views

ABD’nin Jeo-politikası ve Küresel Ekonomideki Baskısı

Küresel ekonomik şartların aşırı derecede değişiklik göstermesinin mantıklı bir açıklaması olmalıdır. Rastgele gelişmelerin yaşanması şeklinde açıklamalar ve büyük ekonomilerin bunun üzerine politika üretmeleri pek kabul edilebilir değildir. 2008’de başlayan olumsuz dalga Covid-19'dan sonra, bugün Ukrayna’daki savaşın getirdiği olumsuz ekonomik şartları da geçti, gelişmeler salt politika deyip bakılamaz noktada, bugün Ukrayna'da bir savaş oluyorken, Hint-Pasifik’te hemen her an bir provokasyon ile şartlar gerginleştirilmektedir. Normal ekonomi yaklaşımlarıyla "normal, birbirini tetikliyor," şeklinde açıklanabilecek olumsuz ekonomik gelişmelerle, özellikle ABD kaynaklı jeopolitik ve jeostratejik girişimlerle, daha da derin sorunlar olmaya dönüştürülmektedir.
1.1K views

Global Inflation and Geopolitical Situation

Today we focused on the Ukraine issue. On the other hand, we have a big global problem, related to the economy. We do not talk about the relevance of these negative economic developments to the sanctions imposed on Russia, because the world wants this war to end. So who is making sacrifices or will make more, how will the atmosphere of Post-Ukraine develop?
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme