İnanç - Page 4

insanligin-stratejileri 5.6K views
29 Nisan 2014

İnsanlığın Stratejileri

Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
onurlu-olmak 5.1K views
6 Mayıs 2014

Onurlu Olmak

Bu yazı FETÖ’cülerin mesihçi aklına karşı, hatta bu doğrultuda giderek mankurtlaşan (sözde)
gerceklik 4.4K views
26 Temmuz 2017

Gerçeklik

Bu yazı gerçeklik kavramını irdelemektedir. Gerçeklik üzerine titiz olmak gerekmektedir, ama ne
dogru-yol-uzerine 1.3K views

Doğru Yol Üzerine

22 Aralık 2014
1.3K views
27 mins read
Bu yazı temel olarak inanç kavramını tartışıyor. Konu, insan bilinci ve bilinçlenmesi bağlamında işlenecektir. Asıl üzerinde durduğum, çok boyutlu gelişen, bu nedenle tartışmaya açık içerikleri olan, bilinç sisteminde insanın kendince doğru yolu bulabilme arayışıdır. Alt başlıklar: Özgürlük, İnanç, İman, Zan, İktidar, Bilinç Atmosferi, Kapsayıcı-Kuşatıcı Bilinç, Haberler, İnsan Bilinci, Bağlam. Özgürlük “Örneğin,” diyerek başladığımız açıklamaları düşünelim. Örneklemek, somutlaştırmaya doğru bir kapı açmaktır. Anlatımda bir adım daha ileri gidilmesidir. “Bana göre, inancıma göre, düşünceme göre…” dedikten sonra “örneğin” diye ilave etme ihtiyacı duyulur. Bir örnek vermeden, doğrudan olay ve içinde geçen ifadeler söylendiğinde ne anlaşılır? Bu bir olgu olarak işlem görüldüğü anda,
orijin 1.3K views

Orijin

18 Ekim 2014
1.3K views
15 mins read
Yaşamın başlangıcına doğru bir incelememiz olacak. Genetik bağlamla konuyu irdeleyeceğiz. Yaşam ve ölüm gibi temel kavramları irdeledikten sonra, bu konuda ileri sürülen mikro-biyoloji ve mineroloji kapsamındaki düşünceleri ele alacağız. Yaşama ait kritik eşiklere kısaca değinme fırsatımız olacak. “İnsanın topraktan (kilden) yaratıldığı,” şeklinde ifade bulan önemli bir konuyu teknik bağlamda tartışma şansı bulacağız. Her ne kadar farklı bir sonuca doğru gitse de, bilimsel düzeydeki açıklamalarını çok önemsediğin A. Graham Cairns-Smith’in düşüncelerine değinme fırsatım olacak. Sonuçta “Halife” kavramını sizlere tekrar anımsatacağım. Bilimi inanca yaklaştırma gayretim çerçevesinde bir yazı olacak kanaatindeyim.  Yaşam Kavramı Üzerine Yaşam doğmak ve ölmek arasındaki süreçtir. Evrende doğma fiilini
siddharthayi-okumak 2.4K views

Siddhartha’yı Okumak

19 Eylül 2014
2.4K views
7 mins read
Hermann Hesse’nin “Siddhartha” isimli romanını okuyanlar düşünsel alanda tipik bir bilgelik dersi almış olmaktalar. Bu romanda maddi ve manevi yaşamın insan algısı ile bağdaşan somut örneklerini irdelemek mümkündür. Romanı okuyunca Buddha’nın dünya üzerindeki bilinen etkisinin biraz ötesindeki düşüncelere daldım. Madem ki somut ve soyut dünya ile ilgili bu denli basit anlatımlar var, Doğu-Batı felsefesi arasında bu denli net bir ayrım var ve hatta dinlerin ve kültürlerin toplumları etkileyen algı özetleri var; o halde içinde belirgin bir çelişki besleyenlerin bu durumlarından kurtulup kendi yaşamlarına kolay bir tarif getirebilmelerinde hiçbir güçlük olmamalıdır, değil mi? Örneğin bu bakış açısıyla coğrafyamızda yaşayan insanların Doğu-Batı
muttakiligin-onemi 815 views

Muttakiliğin Önemi

4 Eylül 2014
815 views
4 mins read
Hiçbir şey rastlantı değil; irade var, neyin, neden ve nasıl yapılacağı bilgisi var. Bu insan aklının alamayacağı büyüklükte bir bilinç sistemidir, bir kısmıyla insana ötedir. Diğer yandan insanın bilgisi önemlidir, gelişmeye sebeptir; hem doğal hem de gerçektir.
dil-pratigi 962 views

Dil Pratiği

3 Eylül 2014
962 views
4 mins read
Dilin ilkel halini, daha sıra gelişmiş dile gelmeden anlaşmaya imkan veren iletişimi, bebeklikten itibaren sıralamak ve açıklamak mümkündür. Isı ile temas, dokunuş, gözlerle anlaşma veya çeşitli belli belirsiz sesler çıkarma bunlardan bazılarıdır. Kültürler kendi anlaşma şekilleriyle kendi toplumsal kişiliklerini yaratırlar. Örneğin kulaktan-kulağa, sadece dinlemeye dayalı anlaşma pratiği olan bir dilin baskısında kalan bir gencin büyüyünce nasıl bir davranış tipinin örgüsüne bağlanacağı üç aşağı beş yukarı bellidir. Buna karşılık okuyan, araştıran, sorgulayan, sözün üstün iradeli insanın en önemli belirtisi olduğunu kavrayan bir kültürün dil pratiğinde mükemmellik olacaktır. Aradaki farkları anlamak için her dilden insanın bulunduğu bir uluslararası havaalanına gidin seyredin. Göreceksiniz
insanin-superpozisyonu 1.7K views

İnsanın Antropik Çelişkisi

9 Temmuz 2014
1.7K views
14 mins read
Temel olarak bu yazı bilim ve din arasındaki yaklaşımları analiz etmek ve insanın antropik bakış açısını eleştirmektedir. Bu konuda ileri sürülen kuramları ve boyut kavramını tartışmaktadır. Yaratan’ın hitabı insan merkezli midir? Durun biraz düşünelim! İslam’a davetin son hatırlatması, alemlere rahmet Hz. Muhammed (SAS) ile gerçekleşti. Bu demektir ki, yaşama dönük geçerli konular üzerinde durmak daha değerlidir. İlginç olan şudur: Salt Kur’an kapsamı bile bize gösterir ki, Yaratan’ın hitabı insan merkezli değildir. Kur’an tekrarlar halinde, görünür görünmez varlıklardan, bu zaman boyutundan ve diğer zamanlardan, bu ortamdan ve başka ortamlardan bahseder. En önemlisi ise Yaratan alemlerin Rabbidir. Bu bilgilere göre düşüncelerimiz insan
imzanin-sorumlulugu 870 views

İmzanın Sorumluluğu

3 Haziran 2014
870 views
5 mins read
Birey (veya kişi) olmak bahsi bize yaşam içinde önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Bu sorumluluklarda birey kendi iradesine dayalı kararlar verir. Çoğu kere kararlarını verirken “ben verdim” der, imzasını atar. Ve şahsi yöntemini de savunur. İnsan yalnızdır ve kendi dağarcığındakilerle yaşamına yön verir. Toplu olma yolunda atacağı adımda gerekçelerini ve önceliklerini hazırlarken de bireysel kararlar verir; eş, iş, arkadaş seçerken de esas olan kendi iradesidir. Yalnız verilen karaların isabetli olması önemlidir. Başkasının etkisi varsa bu bireyi başkası kılar. Buna izin verecek de bireyin kendisidir. Şu akla gelmesin; “ortak akıl diye bir şey var, danışılır, tartışılır vs.” Evet, bu konu istenen, doğru
fitnenin-arkeolojisi 2.1K views

Fitnenin Arkeolojisi

23 Mayıs 2014
2.1K views
18 mins read
Arap Ülkelerinde, Türkiye’nin çevresindeki coğrafyalarda, Balkanlar’da, Kafkaslar’da ve elbette Ülkemizde bazı somut ve çok ciddi, tarihe mal edilen olaylar yaşandı, yaşanmakta da. Bunların çağımızda, eskinin kanlı canlı savaşlarının yerine geçtiğini biliyoruz. J. Nye’nin “Yumuşak Güç” uygulamalarındaki yumuşaklık, kelimenin dokunuşundan ve insanların çıkarcılığından ileri gelir. Bir bilgi savaşından, bir küresel siber sahneden bahsediyorum. İşte bu ortamda toplumumuzdaki sorunlara göz atarak fitnenin arkeoloji kazısını yapıyoruz. Fitne konusunu ele alış biçimim, haliyle kullanıldığı yer itibarı ile Müslüman toplum çerçevesinde değerlendirilecektir. Yazımın öznesi de buna göredir. Neleri Bilmeliyim? Çok beylik bir ifade; insan ne olduğunu bilmelidir. Fitneye gelinceye kadarki durumu gözden geçirdiğimizde, temelde insanı
ustun-iradeli-insan 2.1K views

Üstün İradeli İnsan

21 Mayıs 2014
2.1K views
15 mins read
Toplumumuza dair ana sorunları tartışıyoruz. Buraya kadar bazı teşhisler yaptık. Önce “Binyılcı Düşüncenin Türkiye’ye etkileri” konusunda bir tartışmamız vardı. Burada bir “algı-gerçeklik” sorununa dikkat çekmiştim.[1] Takiben, “Onurlu Olmak” ile ilgili konuya değindik.[2] Sonra, “ezbercilik” sorun sahası üzerinde durduk.[3] Bunu halletmek ve yaratıcı akla yönelmek gerektiği noktasında olduğumuzu düşündük. Daha sonra günümüzün “amatör” bakışının farklarını belirginleştirdik, amatörlük yapmanın mahzurlarını işaret ettik.[4] Şimdi de “bilmek” ile ilgili yansımaları düşüncelerimizin içine dahil edeceğiz. Üstün İrade, Bilgi, Cehalet, Düşünce ve Zan konularına değineceğiz. Bütün bunlar bizleri şu sorunun cevabına ulaştıracak: “Gerçekten biliyor muyuz, yoksa ne?..” Bütün bunları bilmeyen veya bilmeye kendini kapatan için inceliyoruz,
maksatli-aforizmalar-iii 1.1K views

Maksatlı Aforizmalar (III)

12 Mayıs 2014
1.1K views
9 mins read
Yalanım yok! Bu aforizmaları aklımın içinde belirgin resimli ögeler düşünerek yazıyorum. Saf camın aklıyla, iç-dışbükeysiz. Böyle yansıyor kağıda sözcükler; belki maksatlı, belki saklı… Düşünceme göre bu aforizmalar insan yaşamı için bir kan damarı! Nedendir bilmem, böyle demek geçti içimden. Bir tıkanıklık durdurur akışı!.. Daha canlı ironiler var elbette. Ama “an” için bunlar gerekli! Bu an için elzem, yalnız kanla ilgili olandır; kanla, damarla, kalple… Canlı ve Uyum Dağlarda veya ormanlarda hiç el değmedik yerlerdeki adı konmamış otlar da canlıdır; kentlerde saksı içindeki en nadide süs bitkileri de… Okyanus diplerinde hiç ışık görmeyen, insanın temasını bekleyen çok canlı vardır, mikroskopla bile

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA