İsrail - Page 27

8 Ekim 2021

Kırılma Cilt I

Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
lubnan-coktu
6 Ağustos 2020

Lübnan Çöktü

4 Ağustos günü akşam saatlerinde Lübnan'ın başkenti ve can damarı Beyrut'ta meydana
13 Kasım 2021

Fay Hatları

Türkiye’nin bölgesindeki çatışmaları, gerilmeleri ve krizleri incelemeye başladığımızda ilgili aktörlerin etkileşimleri bağlamında
tarihin-dogru-tarafi

Tarihin Doğru Tarafı

9 Aralık 2015
954 views
12 mins read
Güncel konuları irdeleyeceğiz. Konumuz küresel kurallarla bugünün Ortadoğusu olacak. Başka bir pencereden, tarih perspektifinden yaklaşarak konumuzu işleme imkanı bulacağız. Nedenleri daha belirginleştirerek tarihe dahil olacaklara küçük hatırlatmalarımız olacak. Önceki dönemlerde tarih, temas edilenlerin ve ilgili olanların ölçüsünde yazılıyordu. Bizlerin bugün örneğin Türk tarihi diye okuduklarımız genellikle bu ölçüyle sınırlandırılmış ve biraz da kendimizi ortaya çıkaracak sonuçlarla ilgilidir. “Başka bir toplumun tarihi de yaklaşık öyledir,” diye düşünenler olabilir. Ancak özellikle Batı tarihi çok boyutlu ve askeri olduğu kadar, bilim, kültür, ekonomik gibi çeşitli konuları içerecek türden yazılıdır. Zaman her şeyi değiştirdi. Küreselleşme olgusu tarih yazımında da değişiklik yarattı. Bilinen sınırlar bu
turkiye-bir-tunelde-mi

Türkiye Bir Tünelde mi?

8 Aralık 2015
1.1K views
8 mins read
“Bir tünel var mı, yok mu?” Bu sadece bir arayış… İlk soru şu: Asıl baskı altına alınmak istenen proje ülke yoksa Türkiye mi? “Hayır!” Bu cevap bir bilgiye mi dayanıyor, yoksa temenniye mi? Cevabı kimse bilmiyor. Belirgin bir cevap olmadığı için, “Acaba Türkiye, çıkışında ne olduğunu bilemeyeceği türden bir tünele mi sokuldu?” diye arayışa giriliyor. Peki, herhangi biri kayboldu ise bunun ilk alması gereken tedbir ne olmalıdır? Kaybolduğunu kabul etmek mi? Soru şu: Türkiye kayboldu mu, yoksa bu işlerin doğası gereği, “zaten böyle” midir? Zaman ilerliyor… Hep birlikte olup biteni anlamaya çalışıyoruz.
rusya-sorunu-nereden-cikti-nereye-gidiyor

Rusya Sorunu Nereden Çıktı, Nereye Gidiyor?

3 Aralık 2015
783 views
7 mins read
Batı dünyası için Rusya ile sorunlar çok öncelere dayanır. Türkiye ile ise yakın zamanda başladı gibi görülüyor. Bu Türkiye için bir yanılsamadır. Rusya’nın Türkiye ile sürtüşmenin bu denli hızlı gelişmesinin sebebi Türkiye’nin politikalarından (veya yanlış politikalarından) kaynaklanır. Rusya ile Batı dünyasının sorunu nedir? Batı küresel hesaplar yapıyor. Bu çerçevede Batı dünyası:
analiz-turk-rus-krizi-ve-yeni-ortadogu

Analiz: Türk-Rus Krizi ve Yeni Ortadoğu

2 Aralık 2015
1.2K views
18 mins read
Kısa süre içinde gelişen bu çok önemli konu ile ilgili ciddi bir analiz yapılmalıdır. Önce bir genel değerlendirme yapalım. Burada gelişmelere ait kısa notlar verdikten sonra “kim ne kazanır ve ne kaybeder” şeklindeki değişkenlere dair değerlendirmelerde bulunalım. Ardından analize geçelim. Belli tanımları ve olasılıkları öngördükten sonra “iyi veya kötü” şeklindeki iki değişkeni “Esad varken ve Esad sonrası” gelişmelerle açıklayalım. Türkiye açısından gerekli bazı soruları sorarak analiz kısmını tamamlayalım. Sonuçta bir değerlendirme yaparak konuyu eksiksiz şekilde tanımlamış olalım. Krize Yönelik Genel Durum Değerlendirmesi Türkiye-Suriye sınırında düşürülen Rus uçağı ile dünya gündemine taşınan olay küçümsenecek cinsten değildir. Sadece Türkiye ve Rusya değil,
ortadogu-meselesine-nukleer-pencereden-bakinca

Ortadoğu Meselesine Nükleer Pencereden Bakınca

30 Kasım 2015
988 views
9 mins read
Ortadoğu coğrafyasına son sıcak gelişmeleri de dikkate alarak tekrar bakmak gerektiğini düşünüyorum. Bunun için öncelikle bir soruyla yola çıktım: Ortadoğu’nun asıl meselesi nedir? Terör mü? Kitle İmha Silahları (KİS) mı? Totaliter rejimler mi? Yabancı ülke askerlerinin bölgedeki etkileri mi? Bilinen pek çok yapay ve doğal kaynaklı sorun var, değil mi? Bu süreçteki meseleler terör, rejimler, savaşlar, mülteciler ve başka içeriklerle ortaya çıktı; nükleer silah meselesi üzerinden pek olmadı. Acaba neden? Bu konu unutuldu mu? Her bir konunun üzerine asıl başlık olarak “Ortadoğu’daki nükleer tehdit” meselesini koyarsak, size göre ortaya nasıl bir sonuç çıkar dersiniz? Bu sorunun cevabını arayacağız. Ama, “Olan
isid-petrolunu-kimler-aliyor

IŞİD Petrolünü Kimler Alıyor?

26 Kasım 2015
733 views
2 mins read
IŞİD (ISIS) petrolü konusu çok ciddidir. Bu petrol pek de değerli ve miktarı fazla değil ama politik bir tartışma açtı. Buradaki amaç konuya yeterince dikkat çekmektir. Çünkü network çok dolu ve içimizde dolaşan kesimleri olabilir mi, diye incelemekte yarar var. Aslında Suriye rejimi ana alıcı, Rusya da bunu iyi biliyor. Irak üzerinden dünya pazarına satılan petrol tankerler vasıtasıyla denizden taşınıyor. Tankerlere kadar ise bir karayolu taşıma işi var. Boşaltma ve yükleme işleri nerede yapılıyor? Daha çok petrol nafta halinde ve tankerle içinde veya boşalttıktan sonra kullanılacak şekle getiriliyor, yani bir proses işi var, karıştırılan kimyasallar da bir yerlerden temin ediliyor. Karayolu
davutoglunun-mirasi-ne-olacak

Davutoğlu’nun Mirası Ne Olacak?

15 Ekim 2015
844 views
7 mins read
Konuya sadece liderlik gözüyle ve fikirler bağlamında ele alalım. Bu gözle Davutoğlu misyonu tamamlandığında kurumsal bağlamda hatırlanabilecekleri inceleyelim. Bunun için daha çok erken, diyenler olabilir. Ama önemli olan bugünden bir değerlendirme yapmaktır, ülke yararına daha iyi sonuçlar çıkarılabilir. Dolayısıyla işimiz ülke yararıdır, kişilerin özelleri değil liderliklerinin analizidir.
stratejik-belirlilik

Stratejik Belirlilik

11 Temmuz 2015
1.1K views
13 mins read
Anlaşma olacakmış gibi işletilen süreçler taraflarca, “hep bir orta yol vardır,” iyi niyet ifadesiyle beslenir. Ama varılan noktada ayrışma bile bir doğal sonuç olabilir ve ayrışma anlaşma masasında imzaya açılabilir. Bu sonuç post-modern dünyanın sosyolojik evrilmesi şeklinde açıklanacak bir konudur. Temel yaklaşımın ötesinde Türkiye özelindeki değişmez düşüncem ayrışmak değil birleşmektir. Küresel dünyada güç oluşturarak gelişmek en doğru yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla önce az da olsa tarihsel bir tahlille hafızalarımıza başvuralım ve politik-askeri süreçleri ön planda tutarak bir inceleme yapalım. Daha sonra sosyolojik konuda bir tespit yapabiliriz. Birinci Uluslaşma Dönemi Uluslaşma dönemlerini ikiye ayırmaktayım. Kendi içindeki dinamiklere bakıldığında bu dönemler çok farklı
kas-yaparken-goz-cikarmayalim

Kaş Yaparken Göz Çıkarmayalım

3 Mayıs 2015
1.1K views
13 mins read
Ülkemizde sosyoloji ve politika neleri söylüyor, olması gereken ne? Din siyasetin bir aracı mıdır, öyle olmasını mı tercih ediyoruz? Siyasetin hızlandığı bir seçim atmosferindeyiz. Siyaset konuşuyoruz. Ayrıca bölgemizde din önemli bir tartışma konusudur. Entelektüeller her cephede düşünce üretmekteler. Gündemde sürekli ileri-geri, din-iman, sağ-sol, köy-kent vs bildiğimiz ikilikler var. Hatta bu ikiliklerden dolayı ortam sürekli geriliyor. Bu başlığı atamın sebebi, belli kavramları ele alan sosyologlara bazı hatırlatmalarda bulunmak istememdendir. Tartışılan konular var, tartışmalar bir kısmıyla yararlı oluyor. Ama tartışmalar içinde kullanılan kavramlardaki nüansı irdelemezsek esasa ilişkin önemli hatalar yapmış oluruz, diye düşünüyorum. Açıklamalarım sosyologların gündeme getirdiği konulara ilişkin olacaktır. Örnek olarak
algilarla-oyunun-adi-dusmanlik-mi

Algılarla oyunun adı düşmanlık mı?

22 Ekim 2013
1.1K views
10 mins read
Halifelik, İslam, Müslümanlık, İslamofobi, Radikalizm ve Yeni Cahiliye kavramlarına kısaca bir gözatalım mı? Birlikte gerçek düşmanı çatlatalım mı? “Yok, ben rahatım, sen işine bak!” da diyebilirsiniz. O halde lütfen kardeşinizi düşman bellemeyin, belletmeyin! Algınızla oynamayın! Önce “karşıt” bakış açısı ne diyor, bakalım: Bu makalede “karşıt” olmaktan kasıt nedir? Dini terim ve konuları gereksiz bulan, Batının Yunan Mitolojisinden başlatarak geliştirdiği düşünce kalıbıyla özdeş tavır alan, dünyaya ve günlük yaşama algıladığı gibi bakandır. Onların adına ben tırnak içinde yazayım, siz sabırla okuyun: “İnsana ilahi özellikler katma fikri Orta Çağ’da kaldı… İslami terör, radikalizm ve İslamofobi diye bir şey vardır… İslamistler bilime ve
1 25 26 27

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA