Mısır - Page 6

15.1K views
8 Ekim 2021

Kırılma Cilt I

Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
4.2K views
13 Kasım 2021

Fay Hatları

Türkiye’nin bölgesindeki çatışmaları, gerilmeleri ve krizleri incelemeye başladığımızda ilgili aktörlerin etkileşimleri bağlamında
turkiyenin-buyuyen-enerji-sorunu 1.1K views

Türkiye’nin Büyüyen Enerji Sorunu

11 Aralık 2015
1.1K views
3 mins read
Günümüzde küresel enerji piyasasının belirleyicisi Amerika oldu. Bu durum yakın gelecekte daha da güçlenecek. Amerika 2025’lerde enerji üretiminin dışında, alternatif enerjilerle, depolama teknolojileriyle ve enerjiyi tüketme alışkanlıklarını değiştirmek suretiyle küresel piyasalar üzerinde daha hakim bir konumda olacak. Bu gözle bakılırsa, Amerika’sız enerji ve güç politikası takip edenler sorun yaşayacaklar denebilir. Bugüne kadar kendini sadece boru hatları yoluyla hayati bir bağlantı köprüsü görmenin dışında Türkiye’nin ikna edici bir enerji politikası oluşturulamamıştır. Küresel enerji piyasasının stratejileri ve uygulamaları bağlamında, mevcutlarda ve ileriye dönük olanlarda vizyon ve hedef bozuklukları ve eksiklikleri söz konusudur. Bu konuda kısa, orta ve uzun vadeli yapılabilecekler uzmanlarca bilinmektedir.
turkiye-bir-tunelde-mi 1K views

Türkiye Bir Tünelde mi?

8 Aralık 2015
1K views
8 mins read
“Bir tünel var mı, yok mu?” Bu sadece bir arayış… İlk soru şu: Asıl baskı altına alınmak istenen proje ülke yoksa Türkiye mi? “Hayır!” Bu cevap bir bilgiye mi dayanıyor, yoksa temenniye mi? Cevabı kimse bilmiyor. Belirgin bir cevap olmadığı için, “Acaba Türkiye, çıkışında ne olduğunu bilemeyeceği türden bir tünele mi sokuldu?” diye arayışa giriliyor. Peki, herhangi biri kayboldu ise bunun ilk alması gereken tedbir ne olmalıdır? Kaybolduğunu kabul etmek mi? Soru şu: Türkiye kayboldu mu, yoksa bu işlerin doğası gereği, “zaten böyle” midir? Zaman ilerliyor… Hep birlikte olup biteni anlamaya çalışıyoruz.
ortadogu-meselesine-nukleer-pencereden-bakinca 967 views

Ortadoğu Meselesine Nükleer Pencereden Bakınca

30 Kasım 2015
967 views
9 mins read
Ortadoğu coğrafyasına son sıcak gelişmeleri de dikkate alarak tekrar bakmak gerektiğini düşünüyorum. Bunun için öncelikle bir soruyla yola çıktım: Ortadoğu’nun asıl meselesi nedir? Terör mü? Kitle İmha Silahları (KİS) mı? Totaliter rejimler mi? Yabancı ülke askerlerinin bölgedeki etkileri mi? Bilinen pek çok yapay ve doğal kaynaklı sorun var, değil mi? Bu süreçteki meseleler terör, rejimler, savaşlar, mülteciler ve başka içeriklerle ortaya çıktı; nükleer silah meselesi üzerinden pek olmadı. Acaba neden? Bu konu unutuldu mu? Her bir konunun üzerine asıl başlık olarak “Ortadoğu’daki nükleer tehdit” meselesini koyarsak, size göre ortaya nasıl bir sonuç çıkar dersiniz? Bu sorunun cevabını arayacağız. Ama, “Olan
isid-petrolunu-kimler-aliyor 718 views

IŞİD Petrolünü Kimler Alıyor?

26 Kasım 2015
718 views
2 mins read
IŞİD (ISIS) petrolü konusu çok ciddidir. Bu petrol pek de değerli ve miktarı fazla değil ama politik bir tartışma açtı. Buradaki amaç konuya yeterince dikkat çekmektir. Çünkü network çok dolu ve içimizde dolaşan kesimleri olabilir mi, diye incelemekte yarar var. Aslında Suriye rejimi ana alıcı, Rusya da bunu iyi biliyor. Irak üzerinden dünya pazarına satılan petrol tankerler vasıtasıyla denizden taşınıyor. Tankerlere kadar ise bir karayolu taşıma işi var. Boşaltma ve yükleme işleri nerede yapılıyor? Daha çok petrol nafta halinde ve tankerle içinde veya boşalttıktan sonra kullanılacak şekle getiriliyor, yani bir proses işi var, karıştırılan kimyasallar da bir yerlerden temin ediliyor. Karayolu

Viyana’da Dörtlü Görüşme

24 Ekim 2015
826 views
2 mins read
Suriye’nin geleceğinin görüşüldüğü Viyana zirvesi 23 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirildi. Toplantıya Türkiye (Feridun Sinirlioğlu), ABD (John Carry), Rusya (Sergey Lavrov) ve Suudi Arabistan (Adil el-Cübeyr) Dışişleri Bakanları katıldı ve adına “Dörtlü Görüşme” dendi.
davutoglunun-mirasi-ne-olacak 828 views

Davutoğlu’nun Mirası Ne Olacak?

15 Ekim 2015
828 views
7 mins read
Konuya sadece liderlik gözüyle ve fikirler bağlamında ele alalım. Bu gözle Davutoğlu misyonu tamamlandığında kurumsal bağlamda hatırlanabilecekleri inceleyelim. Bunun için daha çok erken, diyenler olabilir. Ama önemli olan bugünden bir değerlendirme yapmaktır, ülke yararına daha iyi sonuçlar çıkarılabilir. Dolayısıyla işimiz ülke yararıdır, kişilerin özelleri değil liderliklerinin analizidir.
stratejik-belirlilik 1.1K views

Stratejik Belirlilik

11 Temmuz 2015
1.1K views
13 mins read
Anlaşma olacakmış gibi işletilen süreçler taraflarca, “hep bir orta yol vardır,” iyi niyet ifadesiyle beslenir. Ama varılan noktada ayrışma bile bir doğal sonuç olabilir ve ayrışma anlaşma masasında imzaya açılabilir. Bu sonuç post-modern dünyanın sosyolojik evrilmesi şeklinde açıklanacak bir konudur. Temel yaklaşımın ötesinde Türkiye özelindeki değişmez düşüncem ayrışmak değil birleşmektir. Küresel dünyada güç oluşturarak gelişmek en doğru yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla önce az da olsa tarihsel bir tahlille hafızalarımıza başvuralım ve politik-askeri süreçleri ön planda tutarak bir inceleme yapalım. Daha sonra sosyolojik konuda bir tespit yapabiliriz. Birinci Uluslaşma Dönemi Uluslaşma dönemlerini ikiye ayırmaktayım. Kendi içindeki dinamiklere bakıldığında bu dönemler çok farklı
fitnenin-arkeolojisi 2.1K views

Fitnenin Arkeolojisi

23 Mayıs 2014
2.1K views
18 mins read
Arap Ülkelerinde, Türkiye’nin çevresindeki coğrafyalarda, Balkanlar’da, Kafkaslar’da ve elbette Ülkemizde bazı somut ve çok ciddi, tarihe mal edilen olaylar yaşandı, yaşanmakta da. Bunların çağımızda, eskinin kanlı canlı savaşlarının yerine geçtiğini biliyoruz. J. Nye’nin “Yumuşak Güç” uygulamalarındaki yumuşaklık, kelimenin dokunuşundan ve insanların çıkarcılığından ileri gelir. Bir bilgi savaşından, bir küresel siber sahneden bahsediyorum. İşte bu ortamda toplumumuzdaki sorunlara göz atarak fitnenin arkeoloji kazısını yapıyoruz. Fitne konusunu ele alış biçimim, haliyle kullanıldığı yer itibarı ile Müslüman toplum çerçevesinde değerlendirilecektir. Yazımın öznesi de buna göredir. Neleri Bilmeliyim? Çok beylik bir ifade; insan ne olduğunu bilmelidir. Fitneye gelinceye kadarki durumu gözden geçirdiğimizde, temelde insanı
guvenlik-icin-kuresel-egitim-programi 1.2K views

“Güvenlik İçin Küresel Eğitim Programı”

14 Ocak 2014
1.2K views
2 mins read
Eski İngiliz Başbakanı Tony Blair onca tecrübesinden sonra küresel bir mesaj veriyor; “Eğitim güvenlik işidir,” diyor; “Küreselleşme aşırılığı (extremists) teşvik ediyor,” diyor.[1] Bununla da yetinmiyor, tüm dünyayı yeni bir çabaya davet ediyor. Tony Blair, fikirlerini ve çözümünü, Kasım 2013’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde ifade ettiğini açıklamaktadır. Terörist aktörlerin devletlerin dışından, Orta ve Uzak Doğu’dan gelmeleri ve dini kökenli olmaları dikkate değer sonuç olarak açıklanmaktadır. Ayrılıkçıların daha çok gençlere yönelik propaganda yaparak bir ağ (network) oluşturduğunu, Tanrı (!) adına ölmeye hazır bu insanlarla normal hayatın felç edilmek istendiği, korku ve tehdidin bir yaşam tarzı haline geldiği söylemektedir. Küresel faaliyet gören bu kesimler tarihin
1 4 5 6

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA