Terör - Page 26

8 Ekim 2021

Kırılma Cilt I

Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
antagonizma
29 Şubat 2016

Antagonizma

Antagonizma karşıtlık ve belli bir amaca sebep teşkil eden olmak demektir. Antagonist
asker
29 Temmuz 2017

Asker

Burada “gerçek asker” ile ilgili bir yazı okuyacaksınız. Nasıl? Kendi kültürel değerlerimizle
mahkemelesmek

Mahkemeleşmek

2 Ekim 2015
967 views
1 min read
Yetililer, “Şu kadar iş makinesi yakıldı, şu işler sekteye uğratıldı, okullar ve ormanlar yakıldı, petrol boru hattı tahrip oldu…” diye beyanat veriyorlar. Muhabir ne yaptınız diye sorduğunda, “Yapma etme dedik,” cevabını duyuyoruz. Bu hassas konu için Türkiye’de bakan seviyesinde bir yakınma var!
kazanim-stratejisi

Kazanım Stratejisi

1 Ekim 2015
883 views
2 mins read
“Önümüzdeki 1 Kasım seçimlerine yaklaşırken, PKK ve HDP arasında bir sorun mu var? Politika HDP’yi siyasetle Türkiyeli yaptı mı? HDP sayesinde terörden kurtulmak söz konusu olabilir mi?” Sorular bunlar ise “kazanımları” görmüyoruz demektir. Türkiye’de gözden kaçırılan konu şudur: “Politika her şeyin anahtarıdır, politikayı teşvik edelim.” Bu eksiği olan bir argümandır. Terörün kendisi bir politik üründür. Terörün amacı politikayla ilgilidir. Öyle değil mi?
konjonktur-ve-paradigma

Konjonktür ve Paradigma

30 Eylül 2015
1.7K views
16 mins read
İki kavram üzerinde duracağız: Konjonktür ve paradigma. Bu yazıda özgün bir bakışla bahse konu kavramları tanımlama fırsatımız olacak. Buna dayalı olarak hem kuramsal bir eleştiri hem de gerçeklik üzerine bir yorum okuyacağız. Tarihsel dizin herkesçe bilinmektedir. Farklı olabilecek noktalar zamanın getirdiklerini ve öne çıkan konuları ifade etmekle açıklanabilir. Asıl önemlisi ise yaşam tarzlarındaki çelişkinin ortaya konabilmesidir. Takip eden başlık ilerlemenin paradigması ile ilgili değerlendirme bölümü olacaktır. Kavramsal İrdeleme Konjonktür, belli belirsiz şartlarda olup bitenin yorumlanabilir haldeki durumudur. Konjonktür için önemli ögelerin bir araya gelmesi, belli fırsatların oluşması ve geneli kapsayan bir anlamın meydana gelmesi düşünülmelidir. Konjonktür bir “durum” ifadesi ise
grilik

Grilik

27 Ağustos 2015
1.2K views
18 mins read
Irak Şam İslam Devleti (DAİŞ/ISIS/İŞİD) terör örgütü hakkında yayımlanmış çeşitli raporların, bildirgelerin ve görüşlerin bir irdelemesi yapılacaktır. Burada daha çok DAİŞ gibi örgütleri yaratan mantık üzerinde durulacaktır, rapor ve bildirgeleri hazırlayanların akıllarının arka planı üzerine yoğunlaşmaya gayret edilecektir. Amaç, aynaya bakıldığında ne görülüyor, bu gerçeği belirginleştirmektir. İslam’ın savunmaya ihtiyacı var mı? İslam’ı savunurken asıl yapılan kendimizi savunmak mı oluyor? DAİŞ’e veya bir başkasına bakarak mı İslam’ı savunma ihtiyacı duyacağız? İslam’ın kendiyle sorunu yok, sorunu olan belli dönemlerin içindekiler, ortamın ve şartların akışında sürüklenenler, sorunu olan bizleriz!.. Düşünüyorum ki, ortada bir bataklık var, sivrisinekler türeyebiliyor, tarihsel verilerin ışığında örneklemek mümkün, bazen
teror-belasi

Terör Belası

9 Ağustos 2015
1.1K views
26 mins read
Terörizm geçmişte olduğu gibi çağımızın korku ve şiddet içeren bir düşmanlık ve zulüm yöntemidir. Terör bu dünyada şeytanca denilebilecek türden bir beladır. Terör asla bir caydırma değildir. Caydırmak insana yakışan bir yöntemdir; içinde akıl, barış ve davet vardır. Küresel medya otorite kabul ettiği şahsiyetleri karşısına alıp soruyor: “Cihat nedir, İslami teröristlerin yeni hedefleri nelerdir?” Gün geçmiyor ki ulusal kanal denilen kesim şu hususu tartışmaya açmasın: “Barış havası geçti mi? Ülke bölünecek mi?” Veya daha geniş perspektifte sorular var: “Benim teröristim ortada duruyorken sen neden kendi teröristine daha fazla efor sarf ediyorsun?” Daha başka sorular ve genişleyen tartışmalar, tartışmalarla yerleştirilen düzenler;
stratejik-belirlilik

Stratejik Belirlilik

11 Temmuz 2015
1.2K views
13 mins read
Anlaşma olacakmış gibi işletilen süreçler taraflarca, “hep bir orta yol vardır,” iyi niyet ifadesiyle beslenir. Ama varılan noktada ayrışma bile bir doğal sonuç olabilir ve ayrışma anlaşma masasında imzaya açılabilir. Bu sonuç post-modern dünyanın sosyolojik evrilmesi şeklinde açıklanacak bir konudur. Temel yaklaşımın ötesinde Türkiye özelindeki değişmez düşüncem ayrışmak değil birleşmektir. Küresel dünyada güç oluşturarak gelişmek en doğru yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla önce az da olsa tarihsel bir tahlille hafızalarımıza başvuralım ve politik-askeri süreçleri ön planda tutarak bir inceleme yapalım. Daha sonra sosyolojik konuda bir tespit yapabiliriz. Birinci Uluslaşma Dönemi Uluslaşma dönemlerini ikiye ayırmaktayım. Kendi içindeki dinamiklere bakıldığında bu dönemler çok farklı
politik-kutup-tespiti

Politik Kutup Tespiti

7 Nisan 2015
881 views
8 mins read
Berlin Duvarı yıkıldı ve ardından, tek kutuplu bir dünya nasıl olur, soruları gündeme geldi. Peki, halen tek kutuplu bir dünyada yaşadığımızın farkında mıyız? Tek kutuplu bir dünyada yaşadığımız hakkındaki görüşe karşıt yaklaşımı olan birçok yazar vardır. Bunların başında küresel güçleri ayrı bir kutup gibi görenler ve tam da ABD’nin karşısına koyanlar gelmektedir. Hatta kutupluluk fikrinin eskide kaldığını savunanlar dahi mevcuttur. Diğer bazı görüşleri savunanlar AB, Rusya, Çin vb yerleri canlandırmakla ilgili konulara eğilmekteler. Sözü edilen yerlerle ilgili olarak uygulamada görüldü ki, AB zor şartların altında kendine ait bir çıkış yolu arar olmuş, Rusya özellikle Ukrayna konusundan sonra önemli bir
asil-ve-gerekli-milliyetcilik

Asıl ve Gerekli Milliyetçilik

19 Mart 2015
2.8K views
23 mins read
Politik-Analitik bir yol haritası için tarihsel perspektif ile süreç içesinde beceriyle kullanılan kavramları müşterek okumak mümkündür. Geçmişin analizini yaparak geleceğe ilişkin bir tespit yapacağız. Bu yazının sonucunda asıl ve gerekli olacak bir milliyetçilik anlayışını ifade edebilmeyi arzuluyorum. Burada asıl diyebileceğim milliyetçilik tanımlarını yapmayacağım. Bahsedeceğim milliyetçilik klasik fikirleri yok saymayacak. Onlar kendi düşüncelerinin istikametinde savunulmaya devam edebilir. Farklı bir pencereden bakarak milliyetçiliğe İngiltere, Almanya gibi gelişmiş Avrupa devletleri veya G. Kore, Japonya gibi Uzak Doğu devletleri bağlamında, somut bir yaklaşımla açıklayacağım ve buna gerekli milliyetçilik diyeceğim. Hatta konuyu diğer önemli, demokrasi, kapitalizm, küreselleşme, eğitim, bilim, kültür gibi konularla da işleyeceğim. Analizimi
uzun-savas

Uzun Savaş

15 Ocak 2015
2.5K views
18 mins read
Daha yakın zamanda Nijerya’da Boko Haram iki bin kişiyi katletti. Aynı tarihlerde Fransa’da bir “terör” hadisesi meydana geldi. Çeşitli çevreler konuyu derinlemesine tartışıyorlar. Nedenler ve sonuçlar masaya yatırılıyor. İki olayın birbirine yakın tarihlerde olması ibret alınacak başka sonuçları da gündeme getirdi. Akla şu soru geldi: Bu nasıl bir savaş?
bilisim-cagina-uyum

Bilişim Çağına Uyum

18 Ağustos 2014
1.3K views
14 mins read
“Yeni Bilişim Kapitalizmi” geri dönülemez ve engellenemez şekilde ve kendi seyrinde ilerliyor. Buna göre bireyler; adım attığı, dokunduğu, baktığı, beğendiği sürece birilerini zengin etmektedir. Ekonomi pratiğinde bu yapı yeni bir zenginlik alanı yaratmıştır. Konuyla ilgilenenler buna “big data” demektedir. Diğer yandan bu zenginlik kısa zamanda düşünülmesi bile güç olan şeylerin düşünülüp pratiğe geçirilmesini cesaretlendirmiş ve imkan sağlamıştır. Asıl önemli sonuç budur. Değişimin motorlarının işleyişi yakın zamana dayanır. Örneğin Google’un mazisi çok yenidir, Sergey Brin ve Larry Page 1998 yılında şirketi kurmuştur, şu an için kazancı düşünülemeyecek değerdedir. Bu ve benzeri Bilgi Teknolojisi (Information Tecnology – IT) şirketlerinin değerleri ile gösterilen

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA