Üretim - Page 2

faiz-haram-da-vergi-helal-mi 5.3K views
27 Kasım 2015

Faiz Haram da Vergi Helal mi?

Türkiye’de vergi yanlış fikirler ile kaplı bir alandır. Bu tartışma aynı zamanda kamuya bakış hakkında da bir başka pencere açacak konudur. Ben burada bireyden-devlete olan ilişkiyi belirgin anlayışlarla ilişkilendirerek anlatmak isterim. Vergiyi incelerken faiz konusuyla da karşılaştırmalı bir anlatım yapacağım. Hem buradan vatandaşın bilgisi
post-kapitalizmin-yonetim-erki 4.6K views
14 Nisan 2014

Post-kapitalizm

Yakın zamanda “Yeni Küresel Devrim” konusunu işlemiştim[1]. Bu devrim sürecinin içinde olduğumuzu
uzun-savas 2.3K views

Uzun Savaş

15 Ocak 2015
2.3K views
18 mins read
Daha yakın zamanda Nijerya’da Boko Haram iki bin kişiyi katletti. Aynı tarihlerde Fransa’da bir “terör” hadisesi meydana geldi. Çeşitli çevreler konuyu derinlemesine tartışıyorlar. Nedenler ve sonuçlar masaya yatırılıyor. İki olayın birbirine yakın tarihlerde olması ibret alınacak başka sonuçları da gündeme getirdi. Akla şu soru geldi: Bu nasıl bir savaş?
kapitalist-ruh 2.8K views

Kapitalist Ruh

27 Kasım 2014
2.8K views
18 mins read
Kapitalist dünya ve insana ait olan ahlaklı olma özelliği bağlantısını az da olsa açıklayabilmem için önce yaşamda konuyla ilgili ikilemde kalınan noktalara dikkat çekmem gerekecek. Ardından Batı’nın din ve ahlakla yoğurduğu kapitalist anlayışı açıklamam gerekecek. Rasyonalite üzerinde durduktan sonra kapitalizmin temel örgütlenme mantığını işleyeceğim. Bir karşılaştırma yapabilmek adına konunun Türk kültüründe nasıl anlaşıldığını inceleyeceğim. Yine genel bir bakışa yönelerek kapitalizmin günümüzdeki yansımalarına göz atacağım ve kısaca bu noktaya da değindikten sonra bazı temel düşüncelerimi genel hatlarıyla “paylaşan ekonomi” adıyla ifade ederek yazımı tamamlayacağım. İkilemdekiler Kapitalizmin ilk haliyle Avrupa’da ortaya çıkış şekli, sömürgecilik dönemiyle dünyaya yansıtılması, sonra Amerika Kıtasına yayılması ve
degisimin-zemininde-durup-avunuyorum 1K views

Değişimin Zemininde Durup Avunuyorum

4 Kasım 2014
1K views
17 mins read
Bu yazıda, insanlık tarihi yakın zamanındaki önemli devrimlerin asıl sahipleri kimlerdir, bu konuyu tartışacağız. Sorunun cevabı için genel çerçeveyle, insanlığın kendisi, denebilir. Peki, bunun içinde nereye odaklanmalı? Ben bu çerçevede bir “zemin” kavramı üzerine odaklanılması gerektiğine değineceğim. Devrimin Niteliği Tarih sahnesinde insanlık büyük değişimleri başararak yürümüş, bu günlere gelmiştir. Acaba yeterince hızlı ve belirginleştirilmiş adımlarla mı yüründü dersiniz? Dönüşleri tanımlarken gelişme, yenilenme, devrim gibi nitelemeleri kullanmaktayız. Devrimler içlerinde önemli değişimleri barındırırlar. “Ne değişti ki bunca her şey farklılaşmaya başladı?” sorusunun cevabı “devrim” olmaktadır. Türkçe’deki bu sözcük çok önemli, kapsamlı ve köklü bir değişim anlamına gelir. Olanı devirmek ve yerine başka
kultur 2.9K views

Kültür

1 Ekim 2014
2.9K views
16 mins read
İnsan doğal (natural) ve kültürlü (cultural) bir varlıktır. Giyinen, yemek pişiren, süslenen, kentler inşa eden, araç-gereç imal eden, bilgi üreten, müzik besteleyen, yaşadığı dünyada kuralları koyan insanın elbette kültürlüdür. Ama kültürün farklı bir şey değil, insan doğasında olduğu gerçeğini de tespit etmeden geçmemeliyiz. Çünkü insandakiler dahil doğadaki tüm yapı taşlarının bir karakteri var.
yeni-kuresel-devrim 1.3K views

Yeni Küresel Devrim

8 Nisan 2014
1.3K views
8 mins read
Yakın geçmişe göre yaşamın bu döneminde görülenler bir sonraki dönemlerin ne denli yoğun değişimler içereceğinin de kanıtıdır. Çoğu şeyin değişimini seçebiliyoruz ama göremediğimiz bir alan var ki bu insanlık tarihinde hemen her dönemde oldu, oluyor da.
binyilci-dusuncenin-turkiyeye-etkileri 2.8K views

Binyılcı Düşünce

6 Mart 2014
2.8K views
5 mins read
Öteden beri bir cevabı arıyorum: Benim insanımın bu denli kafasını karıştıran nedir ki, gerçekte çok farklı tavırlar sergilemeye itiliyor? Geçmişteki organize olma, uyum sağlama, adalet tesis etme, hükmetme, bilimsel ve felsefi yönlerde ileri gitme örneklerine bakarsak; köklü tarihinde altın sayfaların olduğu bu toplum neden bugün farklı? Ne yapıldı veya oldu da bu hale gelindi?
yurutme-erki 2.2K views

Yürütme Erki

28 Şubat 2014
2.2K views
12 mins read
Genel Bilindiği gibi demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı erklerinin bulunduğu ifade edilir. Türkiye’ye bakarak yürütme konularına giren bazı sorunları, seçilen yolları ve belli alanlarda nasıl sonuçlara ulaşabileceğimizi gözden geçireceğim. Yetmişli yıllardan günümüze, küreselden yerele, devletten kente ve bireye kadar bazı açılardan konuyu ele alacağım. İncelemede dördüncü güç olan medyayı bir tarafa koyacağım. Medya ayrı bir inceleme konusudur! Bu yazı size bir şablonmuş gibi sunulacaktır. Kolay bir formülü vardır. Sonuçta göreceksiniz ki bu şablonla siz; “Bu şekildeki bir yürütmenin başında olsam, kolay, ben de yönetirim,” diyebileceksiniz. Size hiç mali rakamlar, grafikler, mukayeseler vermeyeceğim. Basit bir mantık sırasıyla, zaten çoğunu bildiğimiz süreçlerdeki
ulusasiri-devlet-sistemi-ve-turkiye 2.9K views

Ulusaşırı Devlet Sistemi ve Türkiye

5 Şubat 2014
2.9K views
7 mins read
Bu makale belki bir politik tez olarak okunabilir. Ama asıl amaç bugün topluma karmaşıkmış gibi gelen önemli konuları analiz etmeye yardımcı olmaktır. Belli ki bazı devletler ve özellikle ifade etmeliyim ki küresel aktörler bu işin aritmetiğini çözmüşler. Türkiye için ise duruma daha farklı bakmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü konuşulanlar, işlevsel kılınan kurumlar ve algılar başka tanımları ifade ediyor, diğer yandan küresel gidişin gerçekliği çok daha başka yerde ve hızda! Ulus (nation) sözcüğünün en basit tanımı “biz” demektir. Dünya ulus devletler sistemi 1789 Fransız Devrimi’nden sonra Yakın Çağ’ın düzeni olarak ortaya çıkmıştır. 1848 Avrupa Devrimi ile de liberal yapıya kavuşmuştur. İki Dünya
kent-yasami-ve-biz 2.4K views

Kent Yaşamı ve Biz

2 Aralık 2013
2.4K views
10 mins read
Bizler liberal kapitalist demokratik bir sistemle, başka toplumlarla entegre, daha çok kentlerde yaşam süren insanlarız. Baskın küresel yapının gereklerini yerine getirebiliyoruz. Giderek nüfus artıyor, kentler kalabalıklaşıyor, paranın her şeyin önünde koşmasını isteyenlerin sayısı artıyor… Kentler bizi boğmadan, birer savaş alanı olmadan, yeterince zaman önce gerekli tedbirleri alabilecek miyiz? Bir adım daha ileri gidip sormak istiyorum: Bu sinir, kibir, vurdumduymazlık, çıkarcılık, biraz da düşüncesizlik daha da artarsa, çok mu mutlu olacağız? Yaşıyorsak başka çaresi yok! Eğer gidişat kentlere yığılmaya yöneldiyse, sorunlar daha da karmaşık hale gelecekse, tedbirlerimiz, projelerimiz yeterli mi? Haletiruhiyemiz nasıl? Şu ankinden başka seçeneklerimiz ve hayallerimiz varsa, neden işe
biz-demekten-kastedilen-ulus-ise-simdi-sirada-ne-var 1.1K views

“Biz” demekten kastedilen ulus ise şimdi sırada ne var?

17 Ekim 2013
1.1K views
24 mins read
Günümüzde bazı kavramlar diğerlerinden daha fazla tartışılmaya başlamıştır. Hatta tartışılmaz denilenler bile bunlara dâhil edilmektedir. Devlet, demokrasi, ulus, kapitalizm, liberalizm… Biz burada sadece ulus konusunu tartışacağız. Geçmişine ve geleceğine dair fikirler üreteceğiz. Çünkü Avrupalının “biz” demesiyle ortaya çıkan bu kavram şimdinin “biz” anlayışıyla aynı mı, incelememiz gerekmektedir.  Giriş Biz kimiz? Biz kimsek oyuz. Bize bizden başkasının yararı olmaz. Biz kendi idaremizi oluşturalım… Biz üstün insan mıyız? Biz sıradan bir varlık mıyız? Vatandaş mıyız, ümmet miyiz, ulus mu, toplum muyuz, kitle mi?.. Anladım! Biz kendi kimliğimizi belirlerken koyacağımız tanım dahi bir diğerine bakarak olmalı! O kendine ne dediyse, bakıp ben de

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA