Küresel Terör ve DAEŞ-Horasan Meselesi

28 Ağustos 2021
Okuyucu

ABD’nin Afganistan’da asker çekmesini, Afganistan’ı kimin yöneteceğini, Taliban’ı, Kabil Havaalanını konuşurken, meydana gelen terör eylemini müteakip, Asya’daki küresel terörü konuşur olduk. Bugünün konusu Daeş’in Horasan kolu oldu çıktı. İnceleyelim.

Konu ettiğimiz İpek Yolu üzerindeki zorlu coğrafyada tarihin yaprakları bize çok fazla örnekler veriyor. Yedinci Asırdan sonra bölge İslam ile tanıştı. Moğol istilaları en önemli tehdit idi. Modern dönem gelindiğinde paylaşım savaşları başladı. İngilizlerin sömürgecilik sistemine karşı direnen bir coğrafyadır bursaları. Ancak daha sonra Sovyet yayılmacılığı ve kültür emperyalizmi zamanı yaşandı. Medeniyetler Çatışması fikrinin sahibi Samuel P. Huntington, Büyük Satranç Tahtası fikrinin sahibi Zbigniew Brzezinski ve Tarihin Sonu fikrinin sahibi Francis Fukuyama bu bölgeye barış ve istikrar değil, savaş ve terör getirdi, üstelik var olan medeniyeti de katletmeye dönük politikaları getirerek. Küreselleştirilen terör mantığıyla bakmalıyız bu günlere…

İki kutuplu dünyada ABD ve SSCB arasındaki düşmanlığa tanık olduk. Soğuk Savaş biter bitmez sorduk, “şimdi düşman kim olacak,” diye. Ama bizden önce düşünen George W. Bush 11 Eylül 2001 ile birlikte hemen açıkladı, yeni düşman: Küresel İslami Terör! Bakın, İkiz Kuleler’i vuran “El Kaide düşmandır,” denmedi. Hem “İslam” hem de tehdidin SSCB kadar etkili olması açısından ve bütün dünyaya anlatabilecek dengeleri gözeterek “küresel” dendi. Her ne kadar coğrafyanın ve şartların müsait olması söz konusuysa da konu bu değil, yolunu açmak; bu imal edilmiş bir düşman idi, en azından terörün adı imal edilmişti. Bu tarih sonrasında “İslam” ismini hep terör örgütleri ile yan yana görecektik.

Daha sonra El Kaide yavruladı. İslam tarihçileri bu tür hizipleşmeleri iyi anlatırlar, ama bu bana burada farklı yol seçenlerin çok olmasının tabii olmasını açıklar. Ancak ortaya çıkan küresel ve bölgesel tehdit hareketleri hep Müslüman grupların bağlantısıyla oldu. Başka ifadeyle “İslam” bahsi Batılıların istediği biçimde akıllardaydı! 

Bir diğer ortak nokta Orta Doğu ve (daha ziyade) Kuzey Afrika menşeili küresel terör faaliyetleri sahnedeydi. Jeopolitik bakıldığında, Orta Doğu kontrol edilecekti, SSCB ile irtibatlı bütün bölge ülkelerinin Batı tarzına (en azından dolar, silah ve rejim bakımından) dönüştürülmesi istenmekteydi. Böyle oldu mu? Savaşlara, devrim veya bahar adı altında iç çatışmalara tanık olduk mu? Bölgede terör var mı? Bölgedeki kamplarda başka bölgelere terörün sıçraması istendiğinde terörist yetiştirilmesi için uygun iklim yaratıldı mı? Yoksul, eğitimsiz, sorunlu Müslüman gençlere ilave dünyanın başka yerlerinden bu tarz yeni bir hareket tarzına gönüllü katılacak sorunlu kişiler için bir çekim alanı yaratıldı mı? ABD böyle dediğine göre (!) adı “İslam terörü” oluyor, ancak içindekilerin bir kısmı başka inançtan veya inançsız dahi olabiliyor mu? Bu soruların hepsinin cevabı, evettir. 

Felluce! Beş-altı yaşlarında çocuklar. Kuveyt ve Saddam Savaşı’nda atılan bombalarla aile fertleri paramparça olurken o çocuklar olaylara tanık oldu. Kız kardeşlerine tecavüz edilirken de tanıklık etti. Bu çocuklar travmalı büyüdü. Yoksulluk ve önlerinde dini anlatımlarla doğru insan olun diyen birkaç önder şahsiyet ve bir kurucu lider… Irak hapishanelerinde verilen eğitimleri bilmiyor değiliz! Sonra çocukların, gençlerin ellerine silahlar verildi. Silahtan bol ne var? Hem bir pikap araç bir de otomatik tüfek “savaşçı” olmaya yetiyordu. Sabah uyandılar, hedeflerinin ne olduğunu belki hiç bilemediler ama sürekli savaştılar…

Bu ad koyma konusuna dikkatinizi çekerim. İki gündür haberlere bakıyorum, Horasan örgütü şu, bu… Okudukları metinleri kim yazıyor?

Diplomasi, kurumsal ve akademik açılardan uluslararası ilişkiler ve uluslararası hukuk çalışanları ABD’nin koyduğu tanımlar geçerli kabul edilir. Ne de olsa ABD askeri personeli dünyanın her yerinde ve gizli servis CIA baskın bir örgüt. Yani CIA sahayı düzenleme kabiliyetinde olan asıl aktördür. Hatta medya da bu ismin yerleştirilmesi faaliyetinde etkin görev alır. Daha sonra ifade edeceğim ama yeri gelmişken söyleyeyim, “Irak Şam (veya Levant) İslam Devleti” gibi bir isim için teröristlerin bir araya gelip, “tamam bulduk, adımız bu olsun,” demesi söz konusu değildir. Hatta bu türden isimler amacı ve hedefi tarif eder. Örnekteki gibi, asıl hedef alanı Irak ve Levant bölgesi ise terörist bunu böyle düşünmezdi, doğrudan kendine El Kaide benzeri isim takardı. 

Bu aşamada şöyle bir ara betimleme yapayım. Aşağıdaki maddelere ABD için bakın: 

  • (1999) Suriye’de kendisi için bir meşruiyet elde edene kadar, Irak-Şam/Levant İslam Devleti ISIS/ISIL dediler. Arapça kısaltması bile var: Da’esh dediler. Türkçe, IŞİD. Eksiksiz!
  • (2014) Suriye projesi önemli ölçüde tamamlandı. Bundan sonraki olan Asya projesi başlayana kadar İslam Devleti (IS) dediler. ISIS/ISIL’a neden IS dendi, sorgulayan oldu mu? Acaba kıza yazılsın, tasarruf edilsin diye mi zannedildi? 
  • Afganistan projesi planlanırken (2015) öne çıkan terörist aktör adı yine IS’den üretme, ama “kolu”dediler, her neyse, İslam Devleti-Horasan (ISKP, IŞİD-H, vs.) oldu. Sizce bir zorlama yok mu? “IS” adı olsun ama hedef alanı “Irak-Şam” der gibi, bu kez “Horasan” densin, bu mu düşünülen? 
  • Yeni planın coğrafyası belli, Horasan ismi; İran’ı, Özbekistan’ı, Kırgızistan’ı, Tacikistan’ı ve önemlisi Afganistan’ı kapsamaktadır. Aşağıdaki haritaya bakınız. Biz IS-H’nı (ISKP) Ağustos 2021’de terör eylemiyle daha net gördük hem de bütün dünya Kabil’den çıkarken, basın oradayken, canlı bombalar patladı.

ISIS ortaya çıktığında gazete ve dergilerde takip ettim. Bilgiler üç aşağı beş yukarı aynıydı. Terör örgütü şurada kuruldu, kuranlar şunlar, ilk eylemi şu, şöyle gelişti, hedefi şu, vs. Ancak konu bu değil elbette. Ben ISIS’i araştırdığımda, hatta kamplardaki yaşama ve cezaevlerindeki tutuklulara baktığımda, savaşı zaten biliyorum, gördüm ki anlatılanlarla yaşam çok başka. Benzetmeyle ifade edeyim, kanserli ve frengili insan sürüsü var, onlar kendi içlerinde bir düzen kurmuşlar, günlük yaşamları ise belirlenmiş… Hepsinden çıkardığım ne biliyor musunuz? Bu üzerine emek harcanmış birkaç kişinin dolaylı desteğiyle kurdurulmuş bir örgütten ibaret, o kadar. Bir kere kuruldu mu, eline silah ve üş kuruş para bulma imkânı da verildi mi, gerisi kendiliğinden geliyor. İnsanların belli şeylere inanmalarını sağlamak da mümkün, yöntemleri var. İdeoloji gibi şeyler söyleniyor ya, bu da derme çatma. Örneğin kökü İslam tarihinde benzer ögeleri bulacağınız bir inanış türüne yenilik getirerek ve zamanın ihtiyacına göre güncellenerek, her şeyi hatırlatan bir arka akıl var ve bu önce örgütü kurana öğretiliyor. Bunları size uzun uzun yazabilirim. Sonuçta kolay yollardan araştırın, rahatlıkla sizler de bulabilirsiniz. 

Terör örgütlerinin ellerinde İslam coğrafyasını içeren bir harita oluyor. Örnek, aşağıdaki Yeni Hilafet Haritası gibi. İyi de Yeni Hilafet Devleti kuracağız diyenlerin kendi içinde birbirlerine düşmanlık etmeleri hiç de akıllıca değil ki. Teorik ifade ediyorum, ancak birleşme olursa o büyük coğrafyada tutunmak mümkün olur. Hatta eylemlere bakın, sembolik denebilecek az miktarda eylem Müslüman ülkelerin dışında gerçekleştiriliyor, hemen hemen bütün eylemler Müslümanlara yapılıyor. Bu nasıl bir Hilafet, din, inanış?..

Şimdi bakın, ABD Kongre Araştırma Servisi’nin 17 Ağustos 2021 tarihli (IF10604.pdfAfganistan’daki Terörist Gruplar (Terrorist Groups in Afghanistan) dokümanına. Gazeteleri, araştırma metinlerini de yanına açın. Fark var mı? Hayır. Demek ki bir terörist örgütün adını sanını ve bilinmesi gereken teferruatını bize ABD servis ediyor, sonra bütün dünya onu o çerçevede biliyor. Türk medyası dahil! Hatta Birleşmiş Milletler (BM) de böyle biliyor. Bu tip dokümanlara bakarak Orta Asya’nın neye dönüştüğünü anlamanız mümkündür. O halde bu tür bilgiler içinde bilinmeyen ne? Geri planı…

İki binli yılların başında Orta Asya’da incelemelerde bulunduğumda gördüm ki Sovyet sisteminin etkisi henüz kalkmıştı. Hatta insanlar kendine göre dindardı. Radikal Müslüman diyebileceğiniz insan bulamazdınız. Afganistan dışındakiler için travmalı insan da arasanız zor bulurdunuz, genelde sakin ve ne yaptığını bilen insanları görürsünüz. Ama insanlar veya karanlık işlere yatkın insanlar var mı, var. Bu karakterdekileri rahatlıkla işlemeniz mümkündür. CIA gibi örgütler bunu rahatlıkla analiz eder. Şöyle düşünelim, 2005’lerden sonra çıkar çevresi haline gelmiş gruplara derin ideolojik çalışmalar yapılmış olabilir. Bu bugünlerde olabilecek örgütlü radikal terör için altyapı inşa etmek gibi bir yöntem de olabilir.

Afganistan farklı, orası tam on yıl (1979-89) Sovyet işgaline karşı savaş verdi. CIA o zamanlarda çevre ülkeleri, özellikle Pakistan’daki Peştunları (Peştu’nları), kullanarak savaşa dolaylı müdahil oldu. Bölgeyi, halkı, hassasiyetleri öğrendi. Hatta Taliban o dönemde yaratıldı veya güçlendirildi de denebilir.

Her neyse, Afganistan’daki Terörist Gruplar dokümanından bakalım: “Afganistan’ın coğrafyası, karmaşık etnik yapısı, çatışma ve istikrarsızlık tarihi, bazıları ulus-ötesi terörist faaliyetlerde bulunan çok sayıda silahlı İslamcı grup için alan yarattı.” Sonuçta kurulabilecek cümle bu! Çok satıda İslamcı grup yaratan bir Afganistan’dan bahseder olduk. Ana aktörler kimler? İlgili dokümanda ana dağılım şöyle (kısaltmaları orijinali gibi veriyorum, haritası da aşağıda):

  • El Kaide (AQ) ve bununla bağlantılı ve müttefik olan büyük terörist grupları: Hint Alt-kıtası El Kaidesi (AQIS) gibi.
  • İslam Devleti (IS) ve bununla bağlantılı ve müttefik olan büyük terörist grupları: İslam Devleti Horasan Vilayeti (ISKP). ISKP’nin oluşumunda da etkili olan Tahrik-e-Taliban Pakistan (TTP).
  • Diğer devlet ve devlet dışı aktörler: 
    • Taliban. Taliban, ABD tarafından belirlenmiş bir Yabancı Terör Örgütü (FTO) değildir. 
    • Hakkani Grubu.
    • Özbekistan İslami Hareketi (IMU)
    • Doğu Türkistan İslami Hareketi (ETIM) veya yeni şekliyle Türkistan İslam Partisi

Tasnif bu! Yelpazenin bir tarafına El Kaide’yi, diğer tarafına da devlet dışı aktörleri koyalım. Bölgede, sadece Afganistan’da değil, geniş bir alanda büyütülecek ve kullanılacak olan terör örgütü: IS-H yani ISKP. Adı kondu mu? Medya sürekli tekrara başladı mı? Evet. 20 Ağustos 2021’de Kabil’de yaptığı kanlı eylemle gündemde olan örgüt bundan böyle ana motor olacak. Hatta bugünkü haberlerde var, ABD örgüt liderlerinden birine SİHA taarruzu yapmış! Tebrikler Amerika ve Merkez Kuvvetler Komutanlığı CENTCOM’a, Başkan Joe Biden ve General Kenneth F. McKenzie’ye… 

Başka örgütler veya hareketler de var. Cemaat Ensarullah, İslami Cihad Birliği, Türkmenistan İslam Hareketi, Hareket-i İslami-yi Tacikistan, Tacikistan İslami Yeniden Doğuş Partisi… Çember genişleyince başkaları da var. Batı Azerbaycan İslam Hareketi, hareket-i Hilafet-i Beluc, İran Horasan Kolu… Afganistan Ulusal İslami Birlik Partisi, Şii Hazaralar…

Biraz politikadan bahsederek. SSCB dağılınca bu yeni ortaya çıkan devletler için Rusya, Kollektif Güvenlik Anlaşması Örgütü kurdu. Tacikistan’da Rus askeri var (201. Askeri Üs) ve burada durum belli. Radikal hareketler öne çıkmış bile. Kırgızistan’da ABD ve Rusya öteden beri askeri üs için yarılıyor ve burası da çemberin içinde. İran halen ABD ve İsrail’in hedefinde. Ve Çin! ABD’nin öteden beri sözünü ettiği rakibi. Afganistan bütün olaylara ev sahipliği yapacak bir coğrafya.

Ama biliyoruz ki bu iş yeni başladı, Asya’da “İslami” terör projesi büyütülecek. O zaman 2019’da IS lideri, ABD’nin Suriye’de öldürdüğü, Bağdadi bu bölgeden görüntüler paylaşmıştı, “Asya’da diriliyoruz” mesajı verdi. Sonra Sri Lanka’da bir eylem oldu, IS üstlendi. Bugün adı dokümanda adı geçenler ve yeni türevleri sahne alacak. Bataklık yaratıldı ve burası kangren olacak. ABD, el bombasının pimini çekti ve Afganistan’dan başlayarak bölgeye bırakıp gidiyor. Sonrası, küresel terörle mücadele için bir müdahale meşruiyeti ararsa var mı? Var.

Anılan dokümanda Daeş-Horasan grubu ISKP şöyle ifade ediliyor: 

ISIS, Ocak 2015’te Afgan bağlantılı ISKP’nin kuruluşunu duyurdu. ISKP bir zamanlar doğu Afganistan’da, özellikle de eskiden Federal Yönetilen Kabile Bölgeleri (FATA) olarak bilinen Pakistan’ı sınırlayan Nangarhar eyaletinde yoğunlaşmıştı. Orada, ISKP çoğunlukla 2014 ortalarından sonra FATA’daki Pakistan ordusu operasyonlarından kaçan eski Tahrik-e-Taliban Pakistan (TTP) militanlarından oluşuyordu. ISKP, IS’nin en etkin yan kuruluşlarından biri. 2019’un sonlarında ABD ve Afgan askeri saldırıları ve ayrıca Taliban tarafından doğu Afganistan’daki kamplarından neredeyse ortadan kaldırıldı. Kuzey Afganistan’daki bir ISKP birliği 2018’de de benzer şekilde yenilgiye uğratıldı. Grubun başta doğuda ve aynı zamanda kuzey Afganistan’da da yaklaşık 2 bin savaşçısı olduğunu değerlendirildi. BM Yaptırım Gözlemcileri’ne göre, bu toprak kayıpları grubu merkezi olmaktan çıkmaya zorladı ve geniş alana ayıldı. 2016’dan bu yana bir dizi ISKP lideri ABD saldırılarında öldürüldü veya Afgan güçleri tarafından yakalandı. Yine de ABD’li yetkililer, İSKP’nin bir tehdit olmaya devam ettiği konusunda uyarılarda bulundu. Bu gruba operasyonda baskı yapıldığında anlaşılıyor ki aynı operasyonel direnci gösterebiliyor. Afganistan hükümet hedeflerine yönelik saldırılara ek olarak, ISKP, Mayıs 2021’de Kabil’deki bir kız okulunun bombalanması da dahil olmak üzere, çoğunlukla Afganistan’ın Şii azınlığını hedef alan sivillere karşı çok sayıda büyük ölçekli bombalama eylemlerinde bulundu. ISKP ve Taliban güçleri bazen toprak kontrolü için bazen de siyasi veya diğer farklılıklar nedeniyle savaştılar. Taliban’ın iktidarı ele geçirdikten sonra, Ağustos 2021’de hapsedilen eski bir ISKP liderini idam etmesi şimdiki durumu ortaya çıkardı. Bazıları, Taliban liderleri yönetime başlarken belirli konularda uzlaşmaya varırsa, Taliban muhafazakarlarının ISKP’ye iltica edebileceğini düşünüyor.

ISKP kimler tarafından kuruldu? Pakistan Taliban’ı, TTP’den Hafız Said Han ve Taliban’dan Molla Abdurrauf. Olabilir mi? Olur. Ama bundan sonrası ters. İdeolojik olarak Taliban ile ISKP bugün neden birbirlerine karşılar?

Konuşanlara ve yazanlara bakın, bu çerçeve içerisinde kalmaktadır. O halde bugün bütün dünya Daeş’in Horasan grubunu konuşuyor. Ama Horasan Türkler için çok önemli! Ben bunu yazdım. “Horasan adı terör örgütü Daeş verildi, buna içerliyorum, bu Emperyalist projeler için el ele vermeliyiz, o toprakları kirlettirmeyeceğiz!” dedim ve bölgeyi hatırlamak için Türkistan’ın Değeri isimli yazımı okumanızı tavsiye ederim.

Olacaklar hakkında ne söyleyebiliriz?

Asya’nın bu coğrafyası, batıdan doğuya yani Hazar’dan Çin içlerine, kuzeyden güneye yani Kazakistan’dan Hint Okyanusu’na kadar önümüzdeki çeyrek asır terörden bahsedeceğiz. “Küresel terör” meselesi ismen dahi bir projeydi ve bugün küresel çıkarlar için politik amaçlarla kullanılmaktadır. Bu çerçevedeki geniş incelemelerimi ve görüşlerimi Neomedyeval Çağ ve Sonu Gelmeyen Savaş Sürerken başlıklı yazılarımdan okuyabilirsiniz.

Geçtiğimiz günlerde meydana gelen Kabil’deki kanlı terör saldırısı hem ABD’ye hem de Taliban’a yapıldı. Bölgedeki radikalizm çok kutuplu bir beslenme tarını seçti ve amaçları daha fazla büyümek oldu. Eğer ABD ve tabii Batı dünyası ile Taliban el ele verirse Afganistan’da yeni bir dönem başlayacak. Bu dönemin düşmanı, öne çıkan terör örgütü DAEŞ-Horasan. Eğer Çin ve Rusya kendi güçlerini (asimetrik tehditle mücadele birimlerini) sahaya sürerlerse, ki imkanları var, bu durumda Afganistan’da kaotik durum daha da karmaşık bir hal alacak görülüyor.

NOT: Fikri mülkiyet hakları gereği bu bilgileri referans vererek kullanabilirsiniz.

Gürsel Tokmakoğlu

Güvenlik 'ın son yazıları

11 views

Yeni Üstünlük Mücadelesi ve Savunma Anlayışı

Temel konumuz silahlanma ve polemoloji olacak. Bu alanda yeni anlayışları irdeleyeceğiz. Genel savunma ve silahlanma politikalarına, büyük güçlerin aldıkları pozisyonlara, örnek olarak ABD'nin savunma yöntemine ve son olarak yeni üstünlük mücadelesi kavramlarına değineceğim. Bahsedeceğim yeni üstünlük mücadelesi terimleri neler? Oyun değiştiricilik, sistemlerin sistemi mimarisi, otonom kor sistemler, tam baskılama veya üstünlük kurma (dominasyon), bütün yönleriyle nüfuz etme (penetrasyon), istihbaratın penetrasyonu ve caydırıcılık için silahlanmak, olacak. Bunları neyle yapabilirsiniz? Bu makalede size ipuçlarını vermiş olacağım.
18 views

Otonom Orduların Tartışması

Teknoloji geliştikçe otonom sistemler cephede yerlerini alıyorlar. Kara, hava, siber-uzay, deniz, derin ve geniş cepheler... Bu konu başka ülkelerde hem askeri hem sivil, çeşitli uzmanlarca tartışılıyorken, Türkiye'de henüz o noktaya gelinemedi. Savaşın bilim ve sanatı yönüyle ben size özgün bir tartışma başlatmak isterim.
68 views

İsrail’in İran Saldırısı ve Polemolojik Analizi

19 Nisan gecesi İsrail, İran-İsfahan'daki bir askeri hedefi vurdu. Önce alınan bilgiler ve geliş yöntemleri doğru mu yanlış mı tartışıldı. Ancak, olağanüstü denebilecek türden yeni bir süreçle ilgilendiğimiz gayet açıktı. Ben sizlere bir askeri analiz yaparak, eldeki bilgileri de kullanmak suretiyle, bazı poüemolojik sonuçlar çıkarıp sunmak istiyorum.
100 views

İran Yine İsrail’e mi Çalıştı?

1 Nisan'da İsrail, İran'ın Şam elçiliğine saldırdı. 13 Nisan'da İran, İsrail'e günü-saati belli bir misilleme operasyonu yaptı, adı: Operation True Promise! 15 Nisan itibariyle durumu gözden geçirelim.
156 views

Birisi

Moskova’daki Crocus City Hall terör saldırısı konusunu analiz edelim. Ama önce bugünlere nasıl geldik, bir bakalım. Sonuçta aradığımız birisi var! Kim bu birisi? Hani öndekileri görüyoruz, yakalandılar da. Ama bu tür küresel etkisi olan ciddi konularda, Rusya gibi bir ülkeye terör saldırısı yapılarak, asıl ne amaç güdülüyor olabilir, bunu anlamaya çalışalım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme