demokraside-yeni-donem
Demokraside Yeni Dönem

Demokraside Yeni Dönem

25 Haziran 2018
Okuyucu

Türk Milleti 24 Haziran’da dünyaya bir demokrasi dersi verdi. Seçimlere katılım oranından tutun oy dağılımına kadar herşey milletin bilinçli davranışlarının göstergesiydi. Esasta ise Türk demokrasisi kendi tanımladığı şekilde teşkil edilecek ve çalışacak Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne (CHS) geçerek demokraside yeni bir döneme geçmiş oldu. Şimdi olanı kısaca özetleyelim.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK P) 16 yıldır ülkeyi yönetiyor ve son hamlede Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin de inisiyatifiyle ülkeyi CHS’ne geçirdi. Bahçeli’nin ifadesiyle “CHS Cumhuriyet döneminin 3. evresi” olmakta. Bir başka deyişle, ülkede 1946’da çok partili döneme geçildiğinde demokrasi adına hangi ağırlıkta bir değişim yaşandıysa, 2018’de de aynı değerde bir değişim oldu. Dolayısıyla ülkede Parlamenter Sistem (PS) eskide kalmış oldu. CHS ile birlikte Başbakanlık kurumu terk edildi. Tam demokrasi için elzem olan “yasama-yürütme-yargı” erkleri birbirinden tamamen ayrılmış oldu. Bundan böyle yürütme Parlamento’dan olmayacak ve Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde oluşturulacak bir kurum olacak. Parlamento’nun görevi sadece yasama olacak.

Seçim sonuçları kısaca şöyle (kesin sonuçlar değildir):

  • İlk turda seçilen Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan (%52.59).
  • Meclis (Parlamento) dağılımına bakılırsa AK P (%42.56) tek başına değil, kurulan Cumhur İttifakı bağlamında MHP’nin bir sonraki seçime kadar desteğine ihtiyaç duyacak. Bahçeli, MHP’nin demokrasi için gerekli olan “denge ve denetleme” görevini aldığını açıkladı. Yapılan yorumlara göre bu seçimlerde sürpriz yapan parti MHP oldu (%11.10).
  • Buna göre Cumhur İttifakı oy oranı %53.66 ile Meclis’te sandalye miktarı 344 milletvekili.
  • Meclise Cumhuriyet Halk Partisi (CHP, %22.64), Halkların Demokrasi Partisi (HDP, %11.70, sandalye sayısı 67) ve İYİ Parti (İYİ P, %9.95) girmiş oldu.
  • Cumhur İttifakı’ndan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici de Meclis’e girdi. Millet İttifakı’ndan olan üç Saadet Partili (SP, %1.35) Milletvekili CHP kontenjanından Parlamento’ya girdi. İYİ P’den DP Genelbaşkanı Gültekin Uysal meclise girdi. Abdüllatif Şener de CHP’den Meclis’te yer aldı.
  • Buna karşılık Cumhurbaşkanı adaylarından CHP’li Muharrem İnce, HDP’li Selahaddin Demirtaş ve İYİ P Genel Başkanı Meral Akşener Cumhurbaşkanlığı seçiminin kaybedenleri oldular.
  • Vatan Partisi (VP) Genel Başkanı Doğu Perinçek sadece %0.20 oy alabildi.
  • Millet İttifakı’nın Meclis’teki oy oranı %33.94, sandalye sayısı 189.

Şimdi ülkede yeni dönemin değişimi ile ilgili birçok düzenleme gerçekleşecek. Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlanmasıyla Türkiye, 1923’ten beri uygulanan PS’den CHS’ne sistemine resmen geçmiş oldu.

  • Yeni sistemle birlikte yürütmenin başı artık Cumhurbaşkanı olacak. Cumhurbaşkanı’nın belirleyeceği Bakanlar Kurulu vasıtasıyla ülke yönetimi sağlanacak.
  • 600 milletvekiliyle temsil edilen Meclis yasama görevine devam edecek. Mecliste 5 parti (Cumhur İttifakı’ndan AK P ve MHP; Millet İttifakı’ndan CHP ve İYİ P; ittifaklar dışından HDP) olacak.
  • Yeni modele göre, bakanlıklar birleştirilerek bakanlık sayısı 26’dan 16’ya düşürülecek. Buna göre, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı birleştirilecek. “Çalışma Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı” adıyla hizmet verecek. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı ise “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı” adı altında toplanacak. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile Ekonomi Bakanlığı da “Ticaret Bakanlığı” adı altında birleştirilecek. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı ise “Tarım ve Orman Bakanlığı” çatısı altında bir araya getirilecek. Dışişleri Bakanlığı ile Avrupa Birliği Bakanlığı da birleştirilerek, “Dışişleri Bakanlığı” çatısı altında toplanacak.
  • Yeni sistemde; Yerel Yönetim Politikaları Kurulu, Sosyal Politikalar Kurulu, Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu, Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu, Hukuk Politikaları Kurulu, Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu, Ekonomi Politikaları Kurulu, Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulu, Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu adlarıyla 9 kurul oluşturulacak.
  • Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile doğrudan Cumhurbaşkanı ile çalışacak 4 ofis kurulacak. Finans Ofisi, İnsan Kaynakları Ofisi, Dijital Dönüşüm Ofisi ve Yatırım Ofisi adlarını taşıyacak bu birimler, insan kaynağının etkin ve verimli kullanılmasında, dijital dönüşümle toplum hayatının kolaylaştırılması ve hizmet kalitesinin artırılmasında, Türkiye’nin yatırım alanında cazibe merkezi haline getirilmesi ve yeni finansal enstrümanların geliştirilmesinde rol oynayacak.

Cumhurbaşkanlığı seçimini kaybeden, alınan sonucu kabul eden ve “diğer muhalefet partileri düşük sayıda oy almasaydı kazanabileceğime inanmıştım,” şeklinde konuşan Muharrem İnce’nin burada temel iddası üzerinde duralım. Sn. İnce’ye göre temel mesele, “ülkenin bekasına asıl tehdidin bu yeni rejim olduğu” hususudur. Halen PS’i savunmakta ısrarcıdır, bu rejimi “tek adam rejimi” olarak açıklamaktadır. İnce, “Önümüzdeki dönemde ülkenin nasıl kuşatıldığını göreceğiz,” demiştir.

Öte yandan bu seçimin 2019’da değil de AK P ve MHP tarafından erkene alınmasının sebebi de beka idi. Bu beka konusunda taraflar halen farklı noktalardadır.

Türkiye’nin önündeki önemli ödevler neler?

  • Elbette ilk ödev tam ve ileri demokrasi için gerekli adımların atılması. Yeni sistem yerleştirilecek ve işletilecek.
  • Beka konusunda emin olunacak bir güvenlik sisteminin kurulması, terörle mücadele. FETÖ ve PKK ile mücadele son belirlenen stratejiler çerçevesinde devam edecek. Suriye’de Sivil Savaş’ın sonlandırılmasına katkı ve Türkiye’de sığınmacı olan Suriyeli göçmenler hakkında önemli adımların atılması gerekecek.
  • Ekonomi ile ilgili ödevler önde gelecek. Makro ekonomik dengelerin iyileştirilmesi, şu an mevcut olan küresel baskıların azaltılması üzerinde durulacak. Bilindiği gibi bir Ticaret Savaşı başladı. Küresel piyasalarda doların değeri artmakta. Ayrıca FED faizleri artırıyor.
  • Ülkede yapılması gereken kalkınma modeli değişikliği ile bilim ve teknolojiye, ar-ge’ye önem verilecek. Buna dayalı olarak üretim biçiminde değişiklik yapılması söz konusu olacak. İnsan gücü buna göre yetiştirilecek ve istihdam edilecek.
  • Kısa kısa ilgilenilecek dosyalara değinelim: Ortadoğu, Doğu Akdeniz, NATO, Avrupa Birliği, ABD ve Rusya ile ilişkiler, Siber Savaş, Ticaret Savaşı, Yeni Enerji Savaşı, terörle mücadele, silahlanma yarışı, nükleer dengeler ve planlamalar.

Demokraside yeni bir döneme girildi. Ülkede pek çok “ilk” yaşanacak. Bekleyip göreceğiz. AK P ve Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan bu değişim için en hazırlıklı siyasilerin kendileri olduğunu işaret etmişlerdi. Bu yönde Millet kendilerine yetki verdi. O halde isabetle ve süratle süreçlerin ileriye taşınması gerekecektir.

Önerilen diğer benzer yazılar: 

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

oy-vermenin-felsefesi
ÖNCEKİ YAZI

Oy Vermenin Felsefesi

politik-etkilesimlerin-dogasi-ve-turkiye
DİĞER YAZI

Politik Etkileşimlerin Doğası ve Türkiye

Politika 'ın son yazıları

18 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
32 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
44 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
47 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
79 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme