yeni-anayasa-icin-cumhur-ne-diyor
Yeni Anayasa İçin Cumhur Ne diyor?

Yeni Anayasa İçin Cumhur Ne diyor?

17 Şubat 2016
Okuyucu

12 Eylül’den bu yana Anayasa sorunumuz var mı? Evet. Anayasa’da değişiklikler yapıldı mı? Evet. Şu an “milletin anayasası” diye tamamen yeni bir metnin kaleme alınması isteniyor mu? Evet. Kanunların da buna göre düzenlenmesi gerekiyor mu? Evet.

Cumhur soruyor, yaklaşık 10 yıldır, TBMM’nde neden yeni bir anayasa yazma sorunu var? Sorun ne; politika mı, politikacı mı? Eğer bu bir manevra savaşı sonucu ortaya çıkacak ve zorlamanın ürünü olacak bir metin ise şu bilinsin; millet bundan tedirgin olur.

Millet adına konuşanlara cumhurun kendisinin son bir önerisi var: Değil mi milletin anayasasından bahsediliyor, o zaman politikacılar şapkalarını çıkarsınlar, kurucu bir mecliste yeni anayasayı cumhurun kendisi yazıyor, diye düşünsünler. Önyargılı biçimde politika şapkası giymişler bu işe karışmasınlar, bu kesim kenarda tutulsun. Meclis başkanı bu işte nerede duruyor? Kurucu meclis başkanı gibi davransın. Bir kez daha, olmazsa bir kez daha… Herşeyden önce meclisin gücü esas alınsın. Tamamıyla yansız bir anayasayı cumhur yazsın, mevcut vekillerin maharetiyle. Mevcut vekiller kendilerini kurucu olarak addetsin. Olamaz mı?

Millet ne diyor? “Cumhurun bir önyargısı yok. Cumhur çözüm derdinde. Cumhur isterse sistemi de değiştirebilir. İsterse AB’nin müktesebatını da göz önünde bulundurabilir. İsterse eşitlik, özgürlük ve kapsayıcılık konularında kimsenin aklına gelmeyecek çözümleri dahi bulabilir. O vakit bırakın şu konuyu cumhurun öznesine!..” Esasen böyle diyor. Millet, TBMM’nin tıpkı kurucu meclis vicdanıyla çalışılmasını istiyor.

Bugüne kadar bu işi “vekiller” yapamadılar. Peki, “asiller” yapabilirler mi? Bir başkansız olmaz! Meclis varken başka meclis olmaz. Meclisin başı varken başkası olmaz. Millet istikrar, sorumluluk, çözüm ister. Bahane istemez. Cumhurun bir başkanı varken başka başkan olmaz. Millet, “Bu bir kabile devleti değil!” sözünün arkasında, herkesin böyle düşündüğünden emin olmak ister. “Kurucu meclis gibi” demek, bu demek! Asiller, vekilleri atadı bir kere; bu çocuk oyuncağı değil. Devleti bozup tekrar kurmak diye bir şey olamayacağına göre olan bu, katılım tam olsun, milletin içinden çok temsilci alınsın, teknokratlar da duruma dahil olsun, son kez bir adım daha atılsın.

Cumhur görev verdi, eksiksiz sadakat ister.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

amerika-ile-politika
ÖNCEKİ YAZI

Amerika ile Politika

hedefler-ve-endiseler
DİĞER YAZI

Hedefler ve Endişeler

Politika 'ın son yazıları

21 views

Amerika’da Gazze Protestoları

Gazze'deki yaşanan zalimce olayların gerçekliği ve Batılı politikacıların ikiyüzlü uygulamaları bugün Amerika'da tartışılıyor ve protesto ediliyor. Yarın bu protestolar Avrupa'da da yaygınlaşabilir. Öyleyse diyebiliriz: Gazze sınırlarını aştı!
33 views

Irak’ta Aydınlık Dönemin Başlangıcı

Türkiye, Bağdat'ta Irak ile tarihi bir süreci başlattı, atılan imzalar var, geliştirilen yeni stratejiyle birlikte yapılacak işler var. Bunlar ekonomiden, kültürden, güvenliğe uzanan işler. En önemlisi, inanmışlık, güven ve umut ışığı!..
44 views

Filistin-İsrail Politikası Hakkında

Ortadoğu'da, ABD'nin "kontrol bende" dediği bir ortamda, İsrail'in şımarıklıkları ve İran'ın anlamsız çabaları sürerken, Filistin konusunda nasıl ilerleme sağlanabilir? Bu dramatik konuyu aktörleri belirterek gözden geçirelim.
47 views

Stratejik Algı Yönetimi

Strateji ile algı yönetimi bahislerini, canlı örnek olduğu nedenle, Ortadoğu, ABD ve İsrail ile açıklayacağım. Buradaki amacım yaşamda ve çıkarları elde etmede dilin ve yaratılan algının kullanılmasının ne kadar etkili olduğunu göstermektir. Evet, temel olarak bu bir iletişim konusu olsa da görüldüğü üzere, ülkelerin mücadeleleri ve savaşların nedeni dahi olabilmektedir.
79 views

Yapay ve Doğal

Size analitik bir yöntemle, halen Ortadoğu'daki onca yapaylığa ve yürütülen negatif amaçlı algıya rağmen, Türkiye'nin ne denli doğallık içinde ve istikrar amaçlı politika yürüttüğünü açıklayacağım. ABD ve Rusya gibi büyük güçlerin yanısıra, bölgede İran ve İsrail arasında yaşananları kavramsal boyutta irdeleyeceğim. Analizin her bir basamağında belirginleşen kuralları açıklayacağım.
DÖNBAŞA

Okumadan Geçme