Hamas-İsrail çatışmasında 7 Ekim’den bu yana 212 gün geçti, Gazze konusunda ne noktadayız? Şurası net, 12 bini çocuk 35 bin Gazzeli öldürüldü, 1,5 milyon insan şu anda çok zor şartlarda yaşıyor, en son noktada Refah’a saldırı oldu olacak türü bir İsrail baskısı da sürüyor.
Size stratejik açıdan Rusya-Ukrayna Savaşı’nda son yaşananları, mevcut durumu ve önümüzdeki dönemde olabilecekleri kapsayarak, önemli bir değerlendirme sunacağım. Taraflar kadar, dünyanın her yerindeki bu savaştan etkilenen ve konuyla ilgilenen herkese yarayışlı bu yazı ile mümkün olabilecek tüm olasılıkları analiz edeceğim.
ABD’nin halen geçerli olan Ulusal Güvenlik Stratejisi (Ekim 2022) dokümanının “Orta Doğu'da Gerginliği Azaltma ve Entegrasyonun Desteklenmesi” kısmına bakıldığında (s. 42-43) bugün yaşanan İsrail-Hamas krizi hakkında ne sonuçlar çıkarabiliriz? Bu analize önce ABD dokümanından ilgili ifadeyi aynı şekliyle alacağım, hemen altına değerlendirmelerimi yazacağım.
Bugün Beyaz Saray açıkladı, Gazze kuzeyinde, her gün dört saat olacak şekilde çatışmaya ara verilecek, şeklinde. Bu açıklama sahaya nasıl yansıyacak, bu bakışla henüz tereddütlü bir konudur. Hamas tarafı ne diyecek? Yine de bu tür bir konu değerlendirmeyi hak ediyor. Sürece ve olabilecek sonuçlara bakalım.
Bugün 27nci gün, Gazze'de İsrail saldırıları devam ediyor. Pek çok soru var ama bunların başında 'durum ne, nereye gidiliyor' olmaktadır. Ben de sizlere, tam da bu aşamaya gelindiğinde, rehber olması bakımından, İsrail'in Gazze Harekatı Planı'nı tecrübeme dayanarak ve alınan emareler çerçevesinde kısaca açıklıyorum. Bundan sonra olacakları bu rehber açıklamalar ile mukayeseli yapabilirsiniz, ben öyle yapacağım.
Güney Kafkasya bölgesinde yeni bir kırılmanın başladığını iddia edilebilir mi? Böylesi bir iddianın bugün hatırlanmasının nedeni açık, ABD ve Ortakları ile Rusya’nın yaşadığı büyük gerilime dayanıyor. Batı bloku Rusya'yı çevrelemek adına yeni bir gerilimi ateşlemesine, istikrarsız bir bölgede yeni oyun başlatmak istemesine dayanıyor. Bu saha Güney Kafkasya! Soruyu başka türlü soralım, şimdi sıra Rusya’ya Güney Kafkasya istikametinden baskı uygulamaya mı geldi?
Hemen her politikacı, lider, diplomat aynı sözleri sarf ediyor: Sorun savaşla değil, diplomasiyle çözülür! İyi de nasıl? Çoğu güç hem bu yaklaşımı tekrar ediyor hem ortamı geriyor. Bunun amacı nedir? Bakın etrafınıza ABD ve Rusya başta olmak üzere hep masa işaret edilir, ama masaya gelene kadar sahada ne kadar ilerleme sağlanacak ise bununla kazanmak hedeflenir. size bu makalede teorik bir yaklaşım sunacağım. Okurken aklınızdan pek çok yeni durum ve örnek geçecektir umuyorum.
NATO genişledi mi? Rusya bunu engelleyebildi mi? Putin’in "Özel Operasyon" dediği çaba sonuç verecek mi? Sanki herkes alacağını alıyor gibi… Bir şartla, Ukraynalıların bu durumu bu atmosfer içinde hazmetmesi gerekecek.
Yunanistan’ın dün İngiltere’yi, bugün ise ABD ve AB ülkelerini arkasına aldığı, ısıtıp servis ettiği Adalar Denizi (Ege) provokasyonunu etraflıca bu makalede işleyeceğim. Başta size çok temel bir egemenlik bahsini açarak konuyu anlatacağım. Peşinden Lozan Andlaşması ve hükümlerince bilgilerimizi tazeleyeceğiz. Sonunda Paris Andlaşması’na gidilen yola doğru olan 12 Adalar meselesini inceleyeceğim.
Rusya-Ukrayna Savaşı’nda "ağır toplar" devreye kondu. Henry Kissinger, Niall Ferguson ve şimdi de Richard Haass. Neden bu zaman aralığında ve neden öneriler birbirine yakın? Sonuçta bir barış olsun da kimin aracılığıyla ve formülüyle gerçekleşirse gerçekleşsin, fark etmez, diyeceksiniz. Ama o kadar basit değil! Eğer bir barış, yanlış şartlarla yapılır ise bir sonraki savaşın da gerekçesi olur ve belki de daha büyük bir yıkıma yol açabilir. Bu nedenle barış süreçlerinde ileri sürülen öneriler ve isimler öne çıkar. O halde belli güç odaklarınca bir çıkar öngörüsü hesabı yapılmış olmalıdır; bu sadece bir entelektüel birikim işi değildir. Daha doğrusu, politikacılar beyaz yakalılardan ve tanınmış kişilerden yararlanırlar, ancak onların önerdiklerinden farklı sonuçların elde edilmesi de doğal bir sonuçtur; her kişi kendi yerini ve sorumluluğu bilmek zorundadır. Peki burada bir başlık atsak, sizce bu ne ile ilgili olmalı? Evet, şimdiki başlık, doğru bir barış stratejisidir.