Ekonomik - Page 7

14.9K views
8 Ekim 2021

Kırılma Cilt I

Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
muttakilik-yolu 1.7K views

Muttakilik Yolu

13 Haziran 2015
1.7K views
20 mins read
Okullarda öğrendiklerimiz bilmemiz gerekenler değil mi? Çok basit ve geçerli olanlar anlamamız gerekenler değil de nedir? Günlük yaşamın başarısını inkar edebilir miyiz? Yaşamla gerçek arasında büyük bir kopukluk mu var? Kültürümüzde neden farklı bir anlatım ve dil var? Farklılık neden bir istismar konusu olabiliyor? Size farklı düşünceleri bütünleştirecek bir anlatımla çok kapsamlı ve derin bir konuyu aktaracağım. Okuduktan sonra, kimliği, kisvesi veya sundukları ne olursa olsun, “Beni farklı bir algıya sürükleyenlerden kurtulmalıyım,” deyin doğrusu budur.
mega-kentlerin-olusum-sorunlari-ve-cozumleri 3.4K views

Mega-Kentlerin Oluşum Sorunları ve Çözümleri

7 Haziran 2015
3.4K views
14 mins read
Bu yazıyı okurken aklınızın köşesinde gelecekte küresel kent olmaya aday İstanbul’u sürekli tutalım. Kendimize, vizyon, planlama, yönetim, liderlik, görünen ve olası sorunlar nedir, diye soralım. Kolaylıkla görebileceğiz ki, düşünce kolajlarına yeterince sahibiz. Acaba gerekli olan irade için kültürel altyapımız mı eksik, yoksa odaklanmada mı güçlük çekiyoruz? Dolayısıyla bu yazı bir ölçüde bize ne olması gerektiğini gözden geçirmemiz için bir fırsat verecektir. Bugün dünya nüfusunun yarısı kentlerde yaşarken 2030’larda yarısından fazlası, %60 kadarı kentlerde yaşayacak. Gelişmekte olan ülkelerin kentleri daha fazla dikkat çekiyor; hem büyüyecekler hem de tedbirler alınmazsa birer sorun yumağı olacaklar. İşlerini doğru yapan kent dinamikleri ve yöneticileri kalkınmışlığa
yeni-kuresel-duzen-nasil-yonetilir 2.6K views

Yeni Küresel Düzen Nasıl Yönetilir?

21 Mayıs 2015
2.6K views
16 mins read
Daha da belirginleşen küresel sorunlara gereğince odaklanabilmemiz için ilgililere neler önerilmektedir? Evren genişliyor, yeni yapılar meydana geliyor, her boyutta bilinç artıyor, insan medeniyeti kendi dünyasında sürekli gelişme içerisinde… İnsanlık bilinçlendikçe ve daha fazla bilgi ürettikçe kendi değişikliğini de üretiyor. Daha çok politik, ekonomik, sosyal, bilimsel ve teknolojik alanlarda küreselleşme noktasında tespit edilen yeni değerlerle birlikte başkalaşmanın hızı ve kapsamı da artmış görülüyor. Giderek nüfus olarak çoğalan, hareket kabiliyeti artan ve bilgiyi daha çok kullanarak üretim-tüketim sistemlerini değiştiren insanlığın yeni dünyasındaki değişimin gerekliliklerine uygun bir yönetimin nasıl olması gerektiğini cevaplamaya çalışıyoruz.  Yeni Küresel Düzenin Başlıca Soruları Küresel ölçekte gerçekleştirilen analizlere dayanarak
politik-kutup-tespiti 820 views

Politik Kutup Tespiti

7 Nisan 2015
820 views
8 mins read
  Berlin Duvarı yıkıldı ve ardından, tek kutuplu bir dünya nasıl olur, soruları gündeme geldi. Peki, halen tek kutuplu bir dünyada yaşadığımızın farkında mıyız? Tek kutuplu bir dünyada yaşadığımız hakkındaki görüşe karşıt yaklaşımı olan birçok yazar vardır. Bunların başında küresel güçleri ayrı bir kutup gibi görenler ve tam da ABD’nin karşısına koyanlar gelmektedir. Hatta kutupluluk fikrinin eskide kaldığını savunanlar dahi mevcuttur. Diğer bazı görüşleri savunanlar AB, Rusya, Çin vb yerleri canlandırmakla ilgili konulara eğilmekteler. Sözü edilen yerlerle ilgili olarak uygulamada görüldü ki, AB zor şartların altında kendine ait bir çıkış yolu arar olmuş, Rusya özellikle Ukrayna konusundan sonra önemli bir
kolay-lokma-misali 945 views

Kolay Lokma Misali

27 Mart 2015
945 views
7 mins read
İnsanın ne yaptığını bilmesi… Kendi kendime soruyorum, örneğin Hitler ne yaptığını biliyor muydu? Eğer O sadece “kötü” bir örnekse, ya diğerleri için ne diyeceğiz? Benzer adımları atan veya atmak için çabalayan figürlere “iyidir” demek, geniş bir pencereden bakışa veya uzun bir vadede ne anlam taşır? Küresel sistemde hemen her şey herkesi ilgilendirir. Tersini düşünmek budalalık olur. Belki ilgi alanlarının vazgeçilmezlerini yönetmekle ilgili konuları ayrı tutmalı ve üzerlerinde özenle durmalıyız, ne dersiniz? Kanaatler hep vardır, iyi veya kötü… Bir küresel köydeysek eğer, sistemler bu denli iç içe girdiyse, sizce kimin kanaati daha doğru? Güvenilir insan kim, kimin arkasından gidilir? Farklı toplumların
terorizmin-gelecegi 1.3K views

Terörizmin Geleceği

10 Mayıs 2014
1.3K views
7 mins read
New York City Üniversitesi Teorik Fizik Profesörü Dr. Michio Kaku’nun “Geleceğin Fiziği” isimli eserini okuyorum. Konu, yakın (2030’a kadar), orta (2030-2070) ve uzak (2070-2100) dönemlerde yaşam tarzlarında meydana gelebilecek değişimleri açıklamak üzerinedir. Kitabın sorguladığı şu: 2100 yılına kadar bilim insanlığın kaderini ve günlük yaşamımızı nasıl şekillendirecek? Kitabın bir bölümü İnsanlığın Geleceği’nde “Terörizm ve Diktatörlükler” başlığının altında takıldım kaldım. Başta şahsi değerlendirmemi ifade edeyim, Dr. Kaku’nun anlattıklarından çok istifade ettim, ileriki günlük yaşamın pratiğini bizlere çok iyi anlatmış ve kitapta katıldığım çok konu var. Ama takıldığım nokta hariç! Dr. Kaku şöyle diyor: “Yirmi birinci yüzyılda yaşamaktansa bin yıl geriye, on birinci
korku-hakkinda 1.8K views

Korku Hakkında

5 Mayıs 2014
1.8K views
9 mins read
Günlük yaşamda bir yanlışa sapmanın gerisinde yatan sebeplerin başında korkmakla ilgili bir konu var. Korku, Türkiye’nin ilerlemesine, gelişmesine ve değişmesine engeldir. Asıl cesaret savaş meydanlarında değil, kalplerdeki korkuyu alt etmektedir. Toplumun damarlarına işlemiş korkudan kurtulmadıkça hiç bir alanda iyileşme sağlanamaz. Şahsen Türkiye’de asıl toplumsal problemlerin teşhisinde, bu korku konusunu bir hayli önemsemekteyim. Bu yazı ile konunun ana hatları ifade etmeye çalışacağım. Arzum ise konunun enine boyuna tartışılmasıdır. Korku insan için olumsuz bir duygudur. Tehdit ya vardır ya da yaratılır ve böylelikle insan iç dünyasında bilinçli veya bilinçsiz bir tepki yaratır. Tepkiler değişiktir. Korkan insan kaçar, saklanır, saldırır, bağırır, zarar verir,
takdir-hatasinin-toplumsal-boyutu 1.1K views

Takdir Hatasının Toplumsal Boyutu

29 Mart 2014
1.1K views
4 mins read
Etrafımızdakilere nasıl tepki veriyoruz? Ya çok abartarak değer veriyor, ya da görmezden gelerek hiçe sayıyoruz, öyle mi? Abartma veya yok sayma şeklindeki iki uç arasındayız. Ortasını, normalini ve hatta daha ileriye gidelim, olması gerekeni, en ideal noktasını bulamıyor muyuz? Takdir etmedeki tutumumuz nedir? Bu bir eksiklik ise sonuçları ne olur? Bu soruların cevaplarını inceleyeceğiz. Eğer başta çocuklar olmak üzere, ilişki içinde olduklarımıza gerekli tepkiyi vermez isek kendimizi sağlıksız bir toplum içinde yaşamaya mahkum etmiş oluruz. Çok önemli! Bu söylediğim konu eğitimle herkese ailede ve okullarda bilinçle verilir ise, doğru veya olması gereken davranış türü toplumsal hafızada yer edecek ve yerleşecektir.
freudcu-insanin-yanilsamasi 2.3K views

Freudcu İnsanın Yanılsaması

14 Mart 2014
2.3K views
5 mins read
Farklı bir bakış açısıyla Sigmund Freud üzerinden insanlığı ve dini okuma, Wendy Brown üzerinden Batı kültürünün sosyo-politik yanılsamasını ele alacağım. Eğer Freud’un insana ve dine ilişkin yaklaşımlarını neandarthalları düşünerek yaptığını duysanız ne düşünürsünüz? Dahası var: Bence insan Freud veya Darwin gibi düşünürse ancak modern (homo sapiens) kalır, Sahih İslami görüşü benimserse Kainata dair bir Halifeliğe aday olur. Bakın şöyle!.. Freud’a göre dini insan icat etti. Bu bir hata değil yanılsamaydı. Bir Yanılsamanın Geleceği[1] isimli kitabında Freud, insanın dini nasıl bulduğunu açıklamaktadır. İslam ile diğer inançlar arasında önemli bir fark vardır. Bu ayrımı Kuramsal Muttakilik[2] isimli yazımda açıklamıştım. Temel olarak; Batı
ulusasiri-devlet-sistemi-ve-turkiye 2.9K views

Ulusaşırı Devlet Sistemi ve Türkiye

5 Şubat 2014
2.9K views
7 mins read
Bu makale belki bir politik tez olarak okunabilir. Ama asıl amaç bugün topluma karmaşıkmış gibi gelen önemli konuları analiz etmeye yardımcı olmaktır. Belli ki bazı devletler ve özellikle ifade etmeliyim ki küresel aktörler bu işin aritmetiğini çözmüşler. Türkiye için ise duruma daha farklı bakmak gerektiğini düşünüyorum. Çünkü konuşulanlar, işlevsel kılınan kurumlar ve algılar başka tanımları ifade ediyor, diğer yandan küresel gidişin gerçekliği çok daha başka yerde ve hızda! Ulus (nation) sözcüğünün en basit tanımı “biz” demektir. Dünya ulus devletler sistemi 1789 Fransız Devrimi’nden sonra Yakın Çağ’ın düzeni olarak ortaya çıkmıştır. 1848 Avrupa Devrimi ile de liberal yapıya kavuşmuştur. İki Dünya

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA