Felsefe - Page 3

bilgelik-2 7.1K views
27 Şubat 2019

Bilgelik

Bilgeye ve bilgeliğe yeterince ihtiyaç duymuyor muyuz? Çağımızın konularında ileriye atılım yapılamamasının asıl nedeni bilge yetiştirebilen bir kültürümüzün olduğunu unutmak mı? Var olan değerlerin işaret ettiklerini yeterince yorumlayamıyoruz, düşüncelerini günümüzdeki kalıplarla belirginleştiremiyoruz, acaba durum böyle mi? Gelir geçer konularla zamanı hoşça değerlendirdiğini zannedenlerden miyiz?
kultur 2.9K views
1 Ekim 2014

Kültür

İnsan doğal (natural) ve kültürlü (cultural) bir varlıktır. Giyinen, yemek pişiren, süslenen,
demokratik-sistem-insasi 2.6K views

Demokratik Sistem İnşası

8 Eylül 2015
2.6K views
14 mins read
Uluslararası düzen devletler sistemiyle idare edilmeye devam ediyor. Devletler içinde yasama, yürütme ve yargı erkleri çalışıyor. Yürütme politik liderliğin belirgin mevkiidir. Gelişmiş rejim olan ileri demokrasi, ileri bir demokrasi kültürüne ihtiyaç duyar. Bu tür kültür yerleşmişse taşlar rayına oturmuş demektir, tersi durumda tereddütler yaşanır. Amacımız yerleşik bir sistemin inşasına mani olan bazı özel konuları gözden geçirmektir. Eğer ortamda bir politik avantaj varsa, hemen liderliğe soyunanlar oluyor, bu sanki bir iş imkanı gibi görülüyor. Halbuki yerleşmiş sistemlerde politika yaygındır ama liderlik mevkileri hemen kolay işgal edilemez, kurumsallık, parti ve devlet bilinci çok önemlidir, demokrasi daha o mevkilerden başlar. Sıradan insanlar çıkıp
dogru-yol-uzerine 1.3K views

Doğru Yol Üzerine

22 Aralık 2014
1.3K views
27 mins read
Bu yazı temel olarak inanç kavramını tartışıyor. Konu, insan bilinci ve bilinçlenmesi bağlamında işlenecektir. Asıl üzerinde durduğum, çok boyutlu gelişen, bu nedenle tartışmaya açık içerikleri olan, bilinç sisteminde insanın kendince doğru yolu bulabilme arayışıdır. Alt başlıklar: Özgürlük, İnanç, İman, Zan, İktidar, Bilinç Atmosferi, Kapsayıcı-Kuşatıcı Bilinç, Haberler, İnsan Bilinci, Bağlam. Özgürlük “Örneğin,” diyerek başladığımız açıklamaları düşünelim. Örneklemek, somutlaştırmaya doğru bir kapı açmaktır. Anlatımda bir adım daha ileri gidilmesidir. “Bana göre, inancıma göre, düşünceme göre…” dedikten sonra “örneğin” diye ilave etme ihtiyacı duyulur. Bir örnek vermeden, doğrudan olay ve içinde geçen ifadeler söylendiğinde ne anlaşılır? Bu bir olgu olarak işlem görüldüğü anda,
siddharthayi-okumak 2.4K views

Siddhartha’yı Okumak

19 Eylül 2014
2.4K views
7 mins read
Hermann Hesse’nin “Siddhartha” isimli romanını okuyanlar düşünsel alanda tipik bir bilgelik dersi almış olmaktalar. Bu romanda maddi ve manevi yaşamın insan algısı ile bağdaşan somut örneklerini irdelemek mümkündür. Romanı okuyunca Buddha’nın dünya üzerindeki bilinen etkisinin biraz ötesindeki düşüncelere daldım. Madem ki somut ve soyut dünya ile ilgili bu denli basit anlatımlar var, Doğu-Batı felsefesi arasında bu denli net bir ayrım var ve hatta dinlerin ve kültürlerin toplumları etkileyen algı özetleri var; o halde içinde belirgin bir çelişki besleyenlerin bu durumlarından kurtulup kendi yaşamlarına kolay bir tarif getirebilmelerinde hiçbir güçlük olmamalıdır, değil mi? Örneğin bu bakış açısıyla coğrafyamızda yaşayan insanların Doğu-Batı
insanin-superpozisyonu 1.7K views

İnsanın Antropik Çelişkisi

9 Temmuz 2014
1.7K views
14 mins read
Temel olarak bu yazı bilim ve din arasındaki yaklaşımları analiz etmek ve insanın antropik bakış açısını eleştirmektedir. Bu konuda ileri sürülen kuramları ve boyut kavramını tartışmaktadır. Yaratan’ın hitabı insan merkezli midir? Durun biraz düşünelim! İslam’a davetin son hatırlatması, alemlere rahmet Hz. Muhammed (SAS) ile gerçekleşti. Bu demektir ki, yaşama dönük geçerli konular üzerinde durmak daha değerlidir. İlginç olan şudur: Salt Kur’an kapsamı bile bize gösterir ki, Yaratan’ın hitabı insan merkezli değildir. Kur’an tekrarlar halinde, görünür görünmez varlıklardan, bu zaman boyutundan ve diğer zamanlardan, bu ortamdan ve başka ortamlardan bahseder. En önemlisi ise Yaratan alemlerin Rabbidir. Bu bilgilere göre düşüncelerimiz insan
politik-insan 2.8K views

Politik İnsan

22 Mayıs 2014
2.8K views
15 mins read
Bir bütünlük ifade ettiğinden aynı girişi yapacağım. Toplumumuza dair ana sorunları tartışıyoruz. Buraya kadar bazı teşhisler yaptık. Önce “Binyılcı Düşüncenin Türkiye’ye Etkileri” konusunda bir tartışmamız vardı. Burada bir “algı-gerçeklik” sorununa dikkat çekmiştim.[1] Takiben, “Onurlu Olmak” ile ilgili konuya değindik.[2] Sonra, “ezbercilik” sorun sahası üzerinde durduk.[3] Bunu halletmek ve yaratıcı akla yönelmek gerektiği noktasında olduğumuzu düşündük. Daha sonra günümüzün “amatör” bakışının farklarını belirginleştirdik, amatörlük yapmanın mahzurlarını işaret ettik.[4] Ve “Üstün İradeli İnsan” yazılı ile insanın iradesiyle, bilgisiyle, bilinciyle, düşüncesiyle ilgili bağıntısını açıkladık; zannetmeden yaşaması ve cahillikten kurtulması gerektiğine vurgu yaptık.[5] Şimdi de insanın politik tarafını merkeze koyarak, bu özellikle beraber nasıl
evrensel-muttakilik-hedefi 932 views

Evrensel Muttakilik Hedefi

6 Mayıs 2014
932 views
6 mins read
Takvayı, muttakiyi veya ittikayı kendi mecrasında açıklayanlardan şunu anlıyoruz ki, “Bu iş dinidir ve din belirli yöntemi ve anlayışı olan bir konudur.” Bu kadar mı? Gelin bir hedef belirleyelim. Din tarifleri içinde öne çıkardıklarım var. Örneğin, “İslam kainatın dinidir,” diyorum. Yine bilinir ki, kainatın kitabı Kur’an’ı okumak demek, yaşamda var olan her şeyi idrak anlamına gelmektedir. İlahiyatçılar, bilim insanları ve felsefeciler seçeneklerini tekrar gözden geçirmeliler. Bazı yazarlar ve önderler ise yaşamın pratiğine ve hatta konuya vizyon kazandırarak geleceğin yaşam şartlarına göre topluma yarayışlı bazı açıklamalar geliştirmektedir. Ben de bunlara iştirak ediyorum. Dahası; pratik, uygulanabilir, gerçekçi olabilmek bağlamında bu tarz bir
varlik-paradsiz-olmaz 1.1K views

Varlık Paradsız Olmaz

22 Nisan 2014
1.1K views
5 mins read
Parada dair çok şey söylemek mümkün. Ben bir kenarından yaklaşacağım, kenarın ise sadece bir noktasından. İnsan merkezli olmak zorundayım, çünkü ben de insanım. Zehre karşı insan panzehir üretti. Uçağı icat eden insan uçaksavarı da icat etti. Bilgisayar programlarının içine Truva atları, böcekler veya solucanlar bulup koydu. İşler tıpkı haşerelere karşı aerosollerin var olması gibiydi. Savaş ve barış için çok şey yapılmaktaydı. Kurmak ve yıkmak salt insanın işi gibi algılanıyordu. İnsan gülerken de ağlarken de aynı yüz ifadesiyle görülüyordu. İnsan deney yaparken karşıtlıkları yazdı, kutupları inceledi, artı-eksi üzerine düşündü durdu. İnsan çalışkanlıkla tembelliği geliştiriyordu, çünkü her ikisine de yatkındı. İnsan sağına
ana-dalgalar 1.7K views

Ana Dalgalar

20 Nisan 2014
1.7K views
16 mins read
Dalgalarla ilgili bir çalışma yapacağız. Düşünceme göre yakın dönemde olanların özetine bakılırsa iki ana dalga var. Biri “Fransız Devrimi” ile meydana gelen, diğeri ise “Bilişim Devrimi” ile. Aralardakiler asıl olanın ve dirençlerin etkisiyle meydana gelenlerin gösterdikleridir. Şöyle açıklayayım: Tablo-1’de iki eksen var, dikey olan belirgin değişimleri, yatay ise çoğunlukla görebildiğimiz gibi zaman. 1789 Fransız Devrimi’ne dayalı gelişmelere “Politik Devrim” adını verdim. Ana dalganın birincisi budur. Yetmişli yıllarda adını alan Silikon Vadisi, 1980’e gelindiğinde şu anki işlevine profesyonelce adım atmıştı. Böylelikle “Dijital Devrim” olarak bilinen gelişmelere tanık olduk. Kapitalizm ve küreselleşme ile bir örgü içine girmesine bağlı olarak 2. Ana Dalganın adı
yeni-kuresel-devrim 1.3K views

Yeni Küresel Devrim

8 Nisan 2014
1.3K views
8 mins read
Yakın geçmişe göre yaşamın bu döneminde görülenler bir sonraki dönemlerin ne denli yoğun değişimler içereceğinin de kanıtıdır. Çoğu şeyin değişimini seçebiliyoruz ama göremediğimiz bir alan var ki bu insanlık tarihinde hemen her dönemde oldu, oluyor da.
bilgi-uzerine-cesitleme 1.1K views

Bilgi Üzerine Çeşitleme

7 Nisan 2014
1.1K views
7 mins read
İnsan algısı ve fiili içinde kalmakla, bunun dışındakilerin neler olduğunu ayrı tanımlamak mümkün, birlikte tanımlamak da… İnsanlık bunun her ikisini de yaptı. “Bana göre bir dünya kurun, ben her şeyi anlayayım…” Doğdu, büyüdü, toplumun içinde… Canlı birey her aktivitede görülmeye gayret ediyor, çevresine bir şeyler anlatıyor… Bir cümlelik düşünceye mecburen bakıyor, “Bu ne demek?” diyor. Ona göre bir sunum yapılmadığına kızgın her halde! “Ben biliyorum!” Biliyorsun, ama neyi, ne kadarını? Peki, bildiğin gerekli mi? Bilgi konusunda doğrudan, dolaylı ve aldatıcı o kadar çok şey var ki!.. Günlük yaşamda kullanılanlar bile belirgin bir karmaşanın tarifini yansıtır mahiyette. Hanımlar kolunun çay partisinden

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA