Felsefe - Page 4

bilgelik-2 7.1K views
27 Şubat 2019

Bilgelik

Bilgeye ve bilgeliğe yeterince ihtiyaç duymuyor muyuz? Çağımızın konularında ileriye atılım yapılamamasının asıl nedeni bilge yetiştirebilen bir kültürümüzün olduğunu unutmak mı? Var olan değerlerin işaret ettiklerini yeterince yorumlayamıyoruz, düşüncelerini günümüzdeki kalıplarla belirginleştiremiyoruz, acaba durum böyle mi? Gelir geçer konularla zamanı hoşça değerlendirdiğini zannedenlerden miyiz?
kultur 2.9K views
1 Ekim 2014

Kültür

İnsan doğal (natural) ve kültürlü (cultural) bir varlıktır. Giyinen, yemek pişiren, süslenen,
insanligin-kisa-politik-tarihi 1.1K views

İnsanlığın Kısa Politik Tarihi

2 Nisan 2014
1.1K views
22 mins read
Soyut ve somut dünyaların anlatımını yaparak bir inceleme yapacağız. Soyut alanda öncelikle insani ve doğal tavrın kökenine değineceğiz, bazı ütopik batıl politikaları ve bunların insanlara yansıyan araçlarını gözden geçireceğiz. Somut dünyayı anlatırken tarihi ve dramatik örnekler vereceğiz, yeni dünyayı inceleyeceğiz ve sonra yakın geleceğe bakacağız.
kirilma-etkisi 1.6K views

Kırılma Etkisi

25 Mart 2014
1.6K views
6 mins read
Bu dünya yaşamındaki kırılma etkisinden yola çıkarak İslam’ın emrine varan koca bir yolu öz bir şekilde tarif edeceğiz. Önce Batı’nın kendi tarifinden de yararlanarak, modernitenin meydana getirdiği kültürel hafıza kaybını inceleyeceğiz. Daha sonra özgün bir modelle bu dünyada nefsin unutkanlığına dayalı kırılmayı ve insana ait bu dünya algısını işaret edeceğiz. Buradan sonra açık olarak göreceğiz ki; kainatın tek dini İslam, maddi ve manevi değerler, şahitlik, muttakilik, dünya hali, insanlık kültürü, Rab’bin verdiği ruh ve insanın maddi dünyadaki varlık halini tarif eden nefs gibi kavramlar doğru bir algıyla açıklanabilir olacaktır. Modernite ve Kültürel Hafıza Kaybı “Toplumsal hafıza” ifadesini çokça kullanırız. Bu
freudcu-insanin-yanilsamasi 2.4K views

Freudcu İnsanın Yanılsaması

14 Mart 2014
2.4K views
5 mins read
Farklı bir bakış açısıyla Sigmund Freud üzerinden insanlığı ve dini okuma, Wendy Brown üzerinden Batı kültürünün sosyo-politik yanılsamasını ele alacağım. Eğer Freud’un insana ve dine ilişkin yaklaşımlarını neandarthalları düşünerek yaptığını duysanız ne düşünürsünüz? Dahası var: Bence insan Freud veya Darwin gibi düşünürse ancak modern (homo sapiens) kalır, Sahih İslami görüşü benimserse Kainata dair bir Halifeliğe aday olur. Bakın şöyle!.. Freud’a göre dini insan icat etti. Bu bir hata değil yanılsamaydı. Bir Yanılsamanın Geleceği[1] isimli kitabında Freud, insanın dini nasıl bulduğunu açıklamaktadır. İslam ile diğer inançlar arasında önemli bir fark vardır. Bu ayrımı Kuramsal Muttakilik[2] isimli yazımda açıklamıştım. Temel olarak; Batı
utopyaya-dayali-catisma-alanlari 1.1K views

Ütopyaya Dayalı Çatışma Alanları

7 Mart 2014
1.1K views
10 mins read
Çatışma konusunu farklı bir yaklaşımla ele alalım. Geniş bir pencereden bakmaya çalışalım. Ütopya üzerinde duracağım ve sonra terör ve siber savaş konusunu işleyeceğim. Gidilen yolda nelerin olduğu ve nerelere ulaşılabileceğini ütopya üzerinden açıklayacağım.
sistemlerin-dinamigi 1.1K views

Sistemlerin Dinamiği

3 Mart 2014
1.1K views
6 mins read
Anlamları yan yana koyunca büyük bir dil sorunsalının kaygısına kapılıp, durup dururken kendimi sorgular oluyorum. Sonuçta, “Muttakiler haklı, esasen tam da böyle olmalı!” diyorum. Bu durum bir yapay kurgudan değil, asıl uzak algıların kendileri için çevrimleşen yapılarından kaynaklanır. Var olan yapıların gezegenler gibi kendileri merkezlerine dönük döngülerin ayrı bir döngünün tanımı gibidir. Aşağıya “Sistemlerin Dinamiği” adını verdiğim bir şekil ekledim. Anlatımı bu basit şekilden takip edelim.  Şekilde üç ekseni başlangıçta listeleyelim: 1) (Mevcut Sistem) Üst Sistem: Sapkın Din, Kopuk Bilim, Bencil Ekonomi. 2) (Mevcut Sistem) Alt Sistem. 3) (Gereken Sistem) Alt Sistem yerine, Muttaki Sistemi=Bir Sistem: Sahih İslam, Asıl Bilim, Paylaşan Ekonomi.
kelimenin-yalnizligi 919 views

Kelimenin Yalnızlığı

14 Ocak 2014
919 views
3 mins read
“Muttakilik” diye bir kelime kullandım. “Bir çoğu gibi ben de inanıyorum,” dedim. Hemen bildik reflekslerle kelime üzerinden düşünceler üretilmeye başlandı. Çünkü zihinler en kısa yolu tercih etmekteydi. Bu tip kelimeler ancak bir “yol” ile özdeşleşebilirdi. Bana, “Sen şucu musun?” diye soranlar çıktı. Böylesine bir yaklaşım, çizi gibi… Bilindiği gibi, yollar var asfalt ve çizili, yollar var patika ve ucu belli olmayan… Ben kendi yolundayım, bireysel güce işaret ediyorum, herkes kendinden sorumlu diyorum. Sorulara “evet” veya “hayır” desem, bildik bir kelime bile yaşadığı yalnızlığın dağlanmasından dolayı bana iç çekebilirdi. Ben kelimelerden çok içerlerim! Bundan dolayı kolaylıkla sorulara cevap veremem. Muttakilik meselesinde
bireyin-gucu 1.2K views

Bireyin Gücü

11 Aralık 2013
1.2K views
9 mins read
Kime güveneceğiz? Bu sorunun cevabına bazı kavramların üzerinden giderek ulaşacağız. Saf Hüner, Görünür Strateji, Özel Yaşam, Güvenilir Rehber, Güven İklimi kavramlarını inceleyeceğiz. Sonuçta Bireyin Gücünü vurgulayacağız. Saf Hüner Biliniyordu… Söylenmişti… Yazılmıştı… Öteden beri söylenegelenlerin doğru çıktığını edebi şekilde açıklamak mı hüner, “Gerçek bu!” deyip insanların yüzüne öylece vurmak mı hüner? Hüner bilmek mi, haklı çıkmak mı; hüner edepsizleşmek mi, ukala olmak mı, kibirlilik mi, zalimlik mi; bütün savaşları kazanmak mı, en büyük imparator olmak mı; hüner Hitler’e mi, Gandi’ye mi benzemek, böylesi bir seçim yapmak gerekmez mi; yaşam herkesin kişisel hünerine mi muhtaç? Hüner ne? Bir şey bırakmak mı, her
akilcilik-ve-dindarlik 1.3K views

Akılcılık ve Dindarlık

9 Aralık 2013
1.3K views
6 mins read
Bir dindar olan Hermann Hesse’nin felsefesini “Öldürmeyeceksin” isimli kitabında görmekteyiz. Onun düşüncelerini baz alarak bir okuma yapalım. Hesse temelde akılcı ile dindarı mukayese ederek kendi dini görüşünü ortaya koymaya çalışmaktadır. Romanlarında da bu açı yakalanabilmektedir. Öte yandan inançlı kesim dediği, onun mensubu olduğu toplumun değerlerine göre bir toplumdur. Benim okumamda kısa da olsa bir “saf dindar” yaklaşımı ilave edilmiştir. Buradan hareketle şu sonuca ulaşmaktayım: Herkes kendi konumunu önemsedikleriyle ortaya koymaktadır; önemsenenler bir irade gösterme eylemidir; bu dünyanın şahitliğinde irade eylemleri en önemli göstergedir.  Akılcı (Rasyonel) Tipin Özellikleri İnsan kendi aklını en değerli yetisi olarak görür ve ona inanır. Gerek dünyanın
teshirin-yonetimi-ve-aynilasmanin-kuresel-yontemi 1.5K views

Teşhirin Yönetimi ve Aynılaşmanın Küresel Yöntemi

27 Kasım 2013
1.5K views
14 mins read
Bir kavram çalışması ve bunu daha çok toplumsal yönleriyle inceleyerek yapalım. “Teshir” kavramından yola çıkarak bazı analizler yapalım ve sonuçta toplumların etkileşimine dair bir metot ortaya koyalım. Aynılaşma insana dair bir sentez kültür mü? Küresel kapitalist sistem teşhiri yönetmekle ilgili bir yöntem üzerine mi çalışıyor? İşin içerisinde liderlik, nesnellik, dönüşüm, teknoloji dahi vardır. Şimdi bunları bir sıra ile görelim. Teşhir Kavramı ve Toplumsal Algı Teşhir sözcüğünü sevimsiz bulanlar vardır. Temelde yaygın kullanım bulan bir sözcüktür. Teşhir; göstermek, sergilemek, herkese duyurmak, dile düşürmek, topluma tanıtmak demektir. Bu yönleriyle bakıldığında kavramsal çok konunun tartışılması da mümkün olabilmektedir. Kavramların çağrışımı toplumlar arasında farklılıkların

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA