Filozof

ayna-etkisi
11 Nisan 2014

“Ayna Etkisi”

“Ayna” metaforu Jacques Lacan’a aittir. O, psikanalizdeki çok önemli tezini “ayna evresi” diye açıkladı, ben de “ayna etkisi” şeklinde bir benzetmeyle size temel bazı ikilemleri açıklayacağım. Ben aynayı Lacan’dan ödünç alıyorum. Kullanım alanım başka olmakla birlikte ben açıklamalarımı Lacan’ın alanından bize doğru yaklaşarak yapmaya
akil-ve-bilgi
5 Ekim 2013

Akıl ve Bilgi

Değişimin kavramlara etkisi nedir? Akıl, bilgi ve enformasyonun farkları nelerdir? Bilim ve
pagandan-muttakilige
25 Haziran 2015

Pagandan Muttakiliğe

Latince pagus kırsal kesim, köylü ve cahil anlamına gelir. İngilizce peasant ve
iki-yaprak-misali
6 Nisan 2020

Bayağılık Salgını

COVID19 ile yaman bir mücadele sürüyor, peki yozlaşma salgınına karşı ne yapacağız?

Generalist

21 Eylül 2023
673 views
9 mins read
Ülkeler ve dünyamız için iyi bilinmesi gereken bir konuyu işleyeceğim, generalist olmak. Buna karşılık gelen bir sözcük aradım bulamadım, yine de ben genele yetkin diyeceğim. Genele yetkin kimseler kimler, örnekleri neler? Uluslararası İlişkiler, Ekonomi ve Askerlik sahalarında örnekler vereceğim, neden gerekli, bunu açıklayacağım.
istihbarat-isi-ve-teskilattaki-kutucuklar

İstihbarat İşi ve Teşkilattaki Kutucuklar

3 Ağustos 2016
1.2K views
7 mins read
Eminim, darbe girişimi ve sonrası olaylara hiç bu gözle bakmadınız, baktıysanız da bu şekilde betimleneni okumadınız. Nasıl mı? Başlangıçta, istihbarat konularını daha açık yazmamı isteyenlere söylemeliyim ki, durumu ve çözümü maalesef teorik anlatmak zorundayım. Ben burada her bir teşkilat şemasında kutucuk şeklinde gösterilen ama asıl hayatta karşılıkları çok ciddi olan bir konuya sizlere farklı bir boyuttan aktarmak istiyorum. Bu çok zor bir dönem! Bir yangın var ve önce yangın söndürülmeli. Devlet sil baştan, OHAL var ve Kanun Hükmünde Kararname (KHK) yöntemi aktif. Herkes bir yerden tutup işlerin normale dönmesine çaba sarf etmek istiyor. Devletin çatısındakiler şöyle bakıyor olaya, “Önce yangını söndürelim,
yobazlasmanin-yeni-hali

Yobazlaşmanın Yeni Hali

18 Mart 2016
1.2K views
10 mins read
Konuşunca yeterince anlaşabileceğimizi zannediyoruz. Ama toplum genelinde büyük bir anlaşma sorunu yaşıyoruz. Dil, anlamak, kavramak, emin olmak, güvenmek için anlaşma sürecinin proseslerinin tamamlanması şarttır. Salt konuşmak, ses çıkarmak, sembolleşmek yeterli değildir. Yeterince anlaşmak için önce bilmek ve sonra karşı tarafa yeterince hazmetme süresi vermek gerekir. Çünkü istemli veya istemsiz çok proses yürür; bilmek gerekir. Biz ne yapıyoruz? Çok aceleciyiz ve geçip gidiyoruz; aman dikkat: İnsanız, bir milletiz, kültürümüz de var, sakın bozmayalım, yobazlaşmayalım! Elbette konu felsefi değerde ve biraz da teknik konudur. Ben bu konuyu Muttakilik sitemde “Dilin Kökeninden Posthegemonik Atmosfere İnsan Etkileşimi” başlığıyla yayımladım. Ama gerçekten önemli gördüğüm için
dilin-kokeninden-posthegemonik-atmosfere-insan-etkilesimi

Dilin Kökeninden Posthegemonik Atmosfere İnsan Etkileşimi

18 Mart 2016
964 views
7 mins read
Dilin kökenine ilişkin tartışmalar tamamlanmış değildir. Ernest Renan, “İnsanlık sık sık hedefinden uzaklaşıyor gibi görünürken aslında yaptığı şey hedefine yaklaşmaktır,” diyor. Canlılar refleksleriyle hareket ederler; ama bu hepsi için geçerlidir. Biz ise insana özgü ve daha gelişkin hatta en gelişkin yapıyı irdeliyoruz. Renan, reflekslerin azının içgüdüyü öldürdüğüne inanır; fakat bu tamamlandıkça değerlenecek bir sürecin açlığını anlatır. Yani insanın doğası sürekli açlık duyar; bilgide de, yaratmakta da, anlamakta da, anladıklarını ifade etmekte de. İnsanın biyolojik yapısının diğer canlılardan ayrı tutulması gerektiğinden hareketle Renan’ın aynı bağlamda bir beklentisinin geliştiği anlaşılmaktadır. Buna göre sürekli analiz ve sentez yapan insan refleksleri gereği bitmek tükenmek
imzanin-sorumlulugu

İmzanın Sorumluluğu

3 Haziran 2014
882 views
5 mins read
Birey (veya kişi) olmak bahsi bize yaşam içinde önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Bu sorumluluklarda birey kendi iradesine dayalı kararlar verir. Çoğu kere kararlarını verirken “ben verdim” der, imzasını atar. Ve şahsi yöntemini de savunur. İnsan yalnızdır ve kendi dağarcığındakilerle yaşamına yön verir. Toplu olma yolunda atacağı adımda gerekçelerini ve önceliklerini hazırlarken de bireysel kararlar verir; eş, iş, arkadaş seçerken de esas olan kendi iradesidir. Yalnız verilen karaların isabetli olması önemlidir. Başkasının etkisi varsa bu bireyi başkası kılar. Buna izin verecek de bireyin kendisidir. Şu akla gelmesin; “ortak akıl diye bir şey var, danışılır, tartışılır vs.” Evet, bu konu istenen, doğru
takva-ve-muttaki

Takva ve Muttaki

1 Mayıs 2014
1.3K views
4 mins read
Diyalektik: Sapkın olmanın düşünce yapısı belli. Onlara baktım ve söylediklerinden belli tezler çıkardım. Ardından takva ne diyor, antiteze baktım. Göreceğiniz gibi, diyalektiğin basamakları dışında hiç klişe sözcük kullanmayacağız. Şimdi gelin beraberce tartışalım: 1. Tez: Bu dünya yaşamı birimizinkini veya bir sürecin tecrübesini önemsemiyor, insanlığın tümüne bakıyor. Peki neden? Birimiz önemli değilse, kim veya ne önemli? Eğer amaç tüm insanlığın ölümsüzlüğünü ispat ise bunun bireyle (örneğin benimle) ne ilgisi olur ki? Antitez: Oysa takva, herhangi birimizin minik bir serçeye kış günü iki buğday tanesi vermesini bile önemsiyor. Her canlı ölümü tadacaktır. 2. Tez: Nefse ruh de, ruhu hiçe say, görmezden gel;
ana-dalgalar

Ana Dalgalar

20 Nisan 2014
1.7K views
16 mins read
Dalgalarla ilgili bir çalışma yapacağız. Düşünceme göre yakın dönemde olanların özetine bakılırsa iki ana dalga var. Biri “Fransız Devrimi” ile meydana gelen, diğeri ise “Bilişim Devrimi” ile. Aralardakiler asıl olanın ve dirençlerin etkisiyle meydana gelenlerin gösterdikleridir. Şöyle açıklayayım: Tablo-1’de iki eksen var, dikey olan belirgin değişimleri, yatay ise çoğunlukla görebildiğimiz gibi zaman. 1789 Fransız Devrimi’ne dayalı gelişmelere “Politik Devrim” adını verdim. Ana dalganın birincisi budur. Yetmişli yıllarda adını alan Silikon Vadisi, 1980’e gelindiğinde şu anki işlevine profesyonelce adım atmıştı. Böylelikle “Dijital Devrim” olarak bilinen gelişmelere tanık olduk. Kapitalizm ve küreselleşme ile bir örgü içine girmesine bağlı olarak 2. Ana Dalganın adı
maksatli-aforizmalar-ii

Maksatlı Aforizmalar (II)

23 Ocak 2014
1K views
5 mins read
Yalanım yok! Bu aforizmaları aklımın içinde belirgin resimli ögeler düşünerek yazıyorum. Saf camın aklıyla, iç ve dış bükeysiz. Böyle yansıyor kağıda sözcükler; belki maksatlı, belki saklı… Düşünceme göre bu aforizmalar insan yaşamı için bir kan damarı! Nedendir bilmem, böyle demek geçti içimden. Bir tıkanıklık durdurur akışı!.. Daha canlı ironiler var elbette. Ama “an” için bunlar gerekli! Bu an için elzem, yalnız kanla ilgili olandır; kanla, damarla, kalple… Güç ve Dil – Terör Dili Terör dili muhatabı ortadan kaldırma tehdidine yöneliktir. Bu işi asimetrik (!) güç unsurunu doğru odakla ve geniş etki üzerine kurduğu tekniği uygulayarak sürdürür. Haklı ve bilgece tutum
tasavvurun-geregi

Tasavvurun Gereği

14 Kasım 2013
920 views
8 mins read
“Okumalar” yapıyorum. Sadece harflerle dökülenlere değil, ilerisine ve gerisine de bakmaya çalışıyorum. Okumak başka bağlantılar kurmak demektir, derinleşmenin ta kendisidir… Bu okumada ara başlıklar şunlar: Okuma, Gaibe İman, Tasavvur, Küfür Kültürü, Bilgisel Beslenme, Batı’nın Tanrı Tasarımı, Bireysel Çıkış, Betimleme: “Kendince” ve Sonuç. Okuma Batı kültürünün idrakini belirginleştirebilmek için veciz bir anlatımdan yola çıkıyorum. Alman filozof ve din adamı Meister Eckhart (1260-1327) diyor: “Tanrı’yı gördüğüm göz, Tanrı’nın beni gördüğü gözün aynıdır.” Sözün ne anlamda söylendiğinin daha iyi bilmek için benim aynı tarihte ve yerde bulunmam gerekiyordu. Eksiksiz bir algıyla sizlere bunu o şartta açıklayabilirdim. Bu mümkün değil. Eğer bir insanın bin

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA