Fizik - Page 2

mutlak-bilinc-ve-insanin-bilgisi 4.6K views
24 Ocak 2014

Mutlak Bilinç ve İnsanın Bilgisi

Bu makalede bilimsel ve felsefi düzlemde konuyu derinlemesine irdeleme şansı bulacağız. Sırasıyla, insanın bilgisini, spekülatif bilgiyi, mutlak bilinci, bilimin uğraşılarını ve bilginin meşruiyetini açıklayacağız. Sonuçta bir buluşma önerisini göreceğiz. İnsan Bilgisi İnsanlık “bilginin kimliği” konusunda anlaşamadıkça, hemen her alanda anlaşma güçlüğü çekeceğe benziyor. Bilgi
politik-insan 2.8K views
22 Mayıs 2014

Politik İnsan

Bir bütünlük ifade ettiğinden aynı girişi yapacağım. Toplumumuza dair ana sorunları tartışıyoruz.
hayr 2.5K views
29 Kasım 2013

Hayr

İşte sizlere din, İslam, iman, Kur’an; Allah’ın (cc) sıfatı, peygamberlerin olma sebebi
din-ve-ibadet-istismari 1.2K views

Din ve İbadet İstismarı

20 Haziran 2015
1.2K views
6 mins read
Yaratan’ın zatı bir muhabbet konusu değildir. O’nun zatı ve sıfatları dahil, emirleri, kainatın düzeni ve kanunları üzerine bilimsel çalışmalar yapılabilir, bu tür yararlı işler inceleme ve araştırma konusu olabilir; hatta astronomi, fizik, jeoloji, kimya, matematik vb dallarda konu irdelenebilir. Ama sanki (haşa) O’nun yanındaymış gibi garip anlatımlarla bir tür kişisel ayrıcalık elde etme işine tevessül edilemez. Hatta Peygamberimiz için de bu kaide geçerlidir. İbadet ederken dahi sürçü lisan eylemek kabul edilir bir hal değildir. Örneğin bir program yaparken, “O onu dedi, bu da böyle yaptı…” türünden açıklamalar hiç değildir. Alemlerin (bu belki sayısız evren demek, belki bu evrende başka başka
insanin-superpozisyonu 2K views

İnsanın Süperpozisyonu

2 Haziran 2015
2K views
8 mins read
İnsanın bilinçlenme sürecinde gerekli olan doğal ve kuantal verinin ne şekilde olacağını bir kez daha düşünelim; fizikte olduğu gibi, ekonomide, vizyon belirlemede, strateji tayininde ve politikada… Sonuçta göreceğiz ki, her durumda insan eksik kalmaktadır. Bu durum işin doğasından ileri gelmektedir. Ama insanın en sonuda bir süperposizyonu olmalıdır, değil mi? Bu da doğal ve gerçek bir sonuçtur, inkar edilemez! Tanım En temel anlamıyla süperposizyon (superposition) üstüne koyma, birikme, çakışma veya çakıştırma anlamına gelir. Bu terim jeolojide tortulların birikmesiyle ilgili kullanılır. Fizikte iki veya daha fazla oluşumun (varlığın, özelliğin, parçanın, farklı gücün, örneğin dalganın) yeni bir fiziksel oluşum için üst üste gelmesidir.
ask-ve-korku 1.5K views

Aşk ve Korku

14 Şubat 2015
1.5K views
4 mins read
İnsan bildiklerinden korkmaz; ya bilmedikleri… İnsan bilmediklerinden korkutuluyorsa diyeceğim yok! Ama asıl olan insanın “neden” bilmediğinin idrakinde olmasıdır, değil mi? Eğer insan asıl bilinmesi gerekene, mutlak olana bir aşk duyuyorsa kaygı ortadan kalkar. Artık hayranlık söz konusudur. Kaygı, hakikatin aslını bilememek ve mutlak olanı idrak edememektir. Mutlakın bilgisinden yoksun olan istismara, cehalete ve korkutulmaya açıktır. Korkutmayı göze alan insanın karşıtıdır, asla mutlak olan değildir. Yanlış bir yola sapmanın başlangıcı işte burasıdır. Artık yanlış yolda atılacak her adımda korku meşruiyet kazanmış sayılır. Hakikati idrak eden insan özünden çok ötedeki bilinmezliklerden kaynaklı olabileceklerden korkmak yerine, olanlara hayranlık duyarsa, bu yine de önemli
dogru-yol-uzerine 1.3K views

Doğru Yol Üzerine

22 Aralık 2014
1.3K views
27 mins read
Bu yazı temel olarak inanç kavramını tartışıyor. Konu, insan bilinci ve bilinçlenmesi bağlamında işlenecektir. Asıl üzerinde durduğum, çok boyutlu gelişen, bu nedenle tartışmaya açık içerikleri olan, bilinç sisteminde insanın kendince doğru yolu bulabilme arayışıdır. Alt başlıklar: Özgürlük, İnanç, İman, Zan, İktidar, Bilinç Atmosferi, Kapsayıcı-Kuşatıcı Bilinç, Haberler, İnsan Bilinci, Bağlam. Özgürlük “Örneğin,” diyerek başladığımız açıklamaları düşünelim. Örneklemek, somutlaştırmaya doğru bir kapı açmaktır. Anlatımda bir adım daha ileri gidilmesidir. “Bana göre, inancıma göre, düşünceme göre…” dedikten sonra “örneğin” diye ilave etme ihtiyacı duyulur. Bir örnek vermeden, doğrudan olay ve içinde geçen ifadeler söylendiğinde ne anlaşılır? Bu bir olgu olarak işlem görüldüğü anda,
insanin-superpozisyonu 1.7K views

İnsanın Antropik Çelişkisi

9 Temmuz 2014
1.7K views
14 mins read
Temel olarak bu yazı bilim ve din arasındaki yaklaşımları analiz etmek ve insanın antropik bakış açısını eleştirmektedir. Bu konuda ileri sürülen kuramları ve boyut kavramını tartışmaktadır. Yaratan’ın hitabı insan merkezli midir? Durun biraz düşünelim! İslam’a davetin son hatırlatması, alemlere rahmet Hz. Muhammed (SAS) ile gerçekleşti. Bu demektir ki, yaşama dönük geçerli konular üzerinde durmak daha değerlidir. İlginç olan şudur: Salt Kur’an kapsamı bile bize gösterir ki, Yaratan’ın hitabı insan merkezli değildir. Kur’an tekrarlar halinde, görünür görünmez varlıklardan, bu zaman boyutundan ve diğer zamanlardan, bu ortamdan ve başka ortamlardan bahseder. En önemlisi ise Yaratan alemlerin Rabbidir. Bu bilgilere göre düşüncelerimiz insan
imzanin-sorumlulugu 851 views

İmzanın Sorumluluğu

3 Haziran 2014
851 views
5 mins read
Birey (veya kişi) olmak bahsi bize yaşam içinde önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Bu sorumluluklarda birey kendi iradesine dayalı kararlar verir. Çoğu kere kararlarını verirken “ben verdim” der, imzasını atar. Ve şahsi yöntemini de savunur. İnsan yalnızdır ve kendi dağarcığındakilerle yaşamına yön verir. Toplu olma yolunda atacağı adımda gerekçelerini ve önceliklerini hazırlarken de bireysel kararlar verir; eş, iş, arkadaş seçerken de esas olan kendi iradesidir. Yalnız verilen karaların isabetli olması önemlidir. Başkasının etkisi varsa bu bireyi başkası kılar. Buna izin verecek de bireyin kendisidir. Şu akla gelmesin; “ortak akıl diye bir şey var, danışılır, tartışılır vs.” Evet, bu konu istenen, doğru
terorizmin-gelecegi 1.3K views

Terörizmin Geleceği

10 Mayıs 2014
1.3K views
7 mins read
New York City Üniversitesi Teorik Fizik Profesörü Dr. Michio Kaku’nun “Geleceğin Fiziği” isimli eserini okuyorum. Konu, yakın (2030’a kadar), orta (2030-2070) ve uzak (2070-2100) dönemlerde yaşam tarzlarında meydana gelebilecek değişimleri açıklamak üzerinedir. Kitabın sorguladığı şu: 2100 yılına kadar bilim insanlığın kaderini ve günlük yaşamımızı nasıl şekillendirecek? Kitabın bir bölümü İnsanlığın Geleceği’nde “Terörizm ve Diktatörlükler” başlığının altında takıldım kaldım. Başta şahsi değerlendirmemi ifade edeyim, Dr. Kaku’nun anlattıklarından çok istifade ettim, ileriki günlük yaşamın pratiğini bizlere çok iyi anlatmış ve kitapta katıldığım çok konu var. Ama takıldığım nokta hariç! Dr. Kaku şöyle diyor: “Yirmi birinci yüzyılda yaşamaktansa bin yıl geriye, on birinci
liderlik-icin-etik-arayisi 2.1K views

Liderlik İçin Etik Arayışı

26 Nisan 2014
2.1K views
14 mins read
Dünya, doğal bütün farklılıklara rağmen bir aynılaştırma kültürünün etkisiyle karşı karşıyadır. Liderlik bunlardan birisidir. Eğer yönetimde ve değişimde bir aynılaştırma sağlanır ise diğerleri de kendi içlerinde kolaylıkla düzenlenebilecektir. İşin doğasına bakılır ise üzerinde durulabilecek değerdeki liderlerin her biri “öznel” bir öyküyle ön plana çıkarlar ve tartışmalar buradan alınabilecek derslerle ilgilidir. Özellikle işletmecilerin düşüncelerinde bu yönlü bir çaba vardır. Fordizm’in F. W. Taylor ile ilgili bağını biliriz. II. Dünya Savaşı sonrası hakim olan Peter Drucker öğretisi ortaya çıktı. Jim Collins’in çok sayıda şirketi tarayıp günümüzün modern anlayışına ortak noktalarda açıklık getirdiği kabul edildi. Bugün ise Steve Jobs’ın tecrübesi didik didik ediliyor.
varlik-paradsiz-olmaz 1.1K views

Varlık Paradsız Olmaz

22 Nisan 2014
1.1K views
5 mins read
Parada dair çok şey söylemek mümkün. Ben bir kenarından yaklaşacağım, kenarın ise sadece bir noktasından. İnsan merkezli olmak zorundayım, çünkü ben de insanım. Zehre karşı insan panzehir üretti. Uçağı icat eden insan uçaksavarı da icat etti. Bilgisayar programlarının içine Truva atları, böcekler veya solucanlar bulup koydu. İşler tıpkı haşerelere karşı aerosollerin var olması gibiydi. Savaş ve barış için çok şey yapılmaktaydı. Kurmak ve yıkmak salt insanın işi gibi algılanıyordu. İnsan gülerken de ağlarken de aynı yüz ifadesiyle görülüyordu. İnsan deney yaparken karşıtlıkları yazdı, kutupları inceledi, artı-eksi üzerine düşündü durdu. İnsan çalışkanlıkla tembelliği geliştiriyordu, çünkü her ikisine de yatkındı. İnsan sağına
ana-dalgalar 1.7K views

Ana Dalgalar

20 Nisan 2014
1.7K views
16 mins read
Dalgalarla ilgili bir çalışma yapacağız. Düşünceme göre yakın dönemde olanların özetine bakılırsa iki ana dalga var. Biri “Fransız Devrimi” ile meydana gelen, diğeri ise “Bilişim Devrimi” ile. Aralardakiler asıl olanın ve dirençlerin etkisiyle meydana gelenlerin gösterdikleridir. Şöyle açıklayayım: Tablo-1’de iki eksen var, dikey olan belirgin değişimleri, yatay ise çoğunlukla görebildiğimiz gibi zaman. 1789 Fransız Devrimi’ne dayalı gelişmelere “Politik Devrim” adını verdim. Ana dalganın birincisi budur. Yetmişli yıllarda adını alan Silikon Vadisi, 1980’e gelindiğinde şu anki işlevine profesyonelce adım atmıştı. Böylelikle “Dijital Devrim” olarak bilinen gelişmelere tanık olduk. Kapitalizm ve küreselleşme ile bir örgü içine girmesine bağlı olarak 2. Ana Dalganın adı

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA