Lider - Page 3

insanligin-stratejileri 5.6K views
29 Nisan 2014

İnsanlığın Stratejileri

Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
yararli-dostluk 2.9K views
16 Aralık 2013

Ebedi Dostluk

Renge, dine, dile, yaşa, eğitim seviyesine, maddi gelire, politik kariyere bağlı değil;
degisimin-kulturu 963 views

Değişimin Kültürü

1 Şubat 2016
963 views
14 mins read
Değişimle ilgili çalışma yapanların en fazla verdikleri örnekler hava durumu üzerine olmaktadır. Atmosfer! İçinde yaşarız, başımızı kaldırınca olup bitenin bir kesimini izleyebiliriz, yaşam boyu yağmurlarda, fırtınalardan bazı şeyler öğreniriz, tecrübemiz olur, hakkında konuşuruz, istatistikler tutarız, ama yine de bazı detaylarda tereddüt ederiz. İklim şartları ve hakim karakter genel olarak bellidir. Hava şartlarına dair bilgi alabilmek için sayısız cihaz ve personel çaba içindedir. Güneşin patlamalarını bile takip ederiz. Yine de bir dakika sonra ne olacağı hakkında pek emin konuşamayız. Hava durumu değişir ve sorarız: Ne oldu da değişti? Kültür de böyle! Kültür böyle bir şey ise “değişimin kültürü” bahsini nasıl açıklayacağız?

Davos ve Dördüncü Sanayi Devrimi

21 Ocak 2016
1.5K views
6 mins read
Daha ziyade ekonomi başlıklı küresel ilerlemelerin hazmedilmesi ve yeni kavramlara dayalı model belirleme süreçlerine ev sahipliği yapan Davos, Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum-WEF) bu yılki başlığı Dördüncü Sanayi Devrimi. İsviçre’nin bu güzel beldesi dünyanın önde giden kişilerini ağırlıyor. Spekülasyonlar ve tepkiler bir yana, Davos’un bu yılki toplantısı için belirtilen bu temel başlık doğru mudur? Başlık başka bir ifadeyle nasıl anlaşılmalıdır? Şöyle soralım: Yaşanan bu değişim nedir, insanlığa neler getirir ve bütün bu değişim süreçleri nasıl yönetilir? Eğer bir fert olarak karşımda duran bir gerçek ise benim de asıl merak ettiğim bu: Durum nedir? Davos’ta konuşanlar, el sıkışanlar, kapitalizm veya
reformizmi-anlamak 965 views

Reformizmi Anlamak

15 Ocak 2016
965 views
10 mins read
Reformun en yalın anlamı düzeltme yapmaktır. İnsana özgü hususiyetler var: Eğer yanlış varsa düzeltmek gerekir. Eğer eksik varsa düzenleme ile geliştirmek gerekir. Eğer gidilen yoldan sapma varsa doğru yola girmek gerekir. Reformu anlamaya çalışıyoruz ya, başka türlü de açıklamamız mümkün; (doğru veya yanlış) bir yolda gidiyorken, keyfi düşüncelerle veya bağnaz aklın direnciyle tam tersi istikamete dönmek bir reform mudur? Hiç böyle olabilir mi? Herkes reformdan, değilse bile gelişmeden, bu da değilse ilerlemeden bahsediyor; sakın kafamız karışmasın!.. Baştan başlayalım; Samanyolu ortasındaki karadeliğin etrafında döngü devam ediyor. Dünya güneşin etrafında dönüp duruyor. Galaksi dışında her an milyonlarca, belki milyarlarca yeni yıldız meydana
tarihin-dogru-tarafi 930 views

Tarihin Doğru Tarafı

9 Aralık 2015
930 views
12 mins read
Güncel konuları irdeleyeceğiz. Konumuz küresel kurallarla bugünün Ortadoğusu olacak. Başka bir pencereden, tarih perspektifinden yaklaşarak konumuzu işleme imkanı bulacağız. Nedenleri daha belirginleştirerek tarihe dahil olacaklara küçük hatırlatmalarımız olacak. Önceki dönemlerde tarih, temas edilenlerin ve ilgili olanların ölçüsünde yazılıyordu. Bizlerin bugün örneğin Türk tarihi diye okuduklarımız genellikle bu ölçüyle sınırlandırılmış ve biraz da kendimizi ortaya çıkaracak sonuçlarla ilgilidir. “Başka bir toplumun tarihi de yaklaşık öyledir,” diye düşünenler olabilir. Ancak özellikle Batı tarihi çok boyutlu ve askeri olduğu kadar, bilim, kültür, ekonomik gibi çeşitli konuları içerecek türden yazılıdır. Zaman her şeyi değiştirdi. Küreselleşme olgusu tarih yazımında da değişiklik yarattı. Bilinen sınırlar bu
politik-rahmet 885 views

Politik-Rahmet

5 Kasım 2015
885 views
7 mins read
Yapılan iş politikadır. Allah’ın (CC) rahmeti ise kavranamaz bir şeydir. İnsan bir peygamber olsa da bu sonuç değişmez, akıbeti asla bilemez. İman sahibi için bu Ademoğlu’nun bir paradoksudur!.. Ademoğlu’nun hakkında bir fikri ve katlanacağı somut bedeli olsa dahi akıbetini anlaması beklenemez, hatta bilgisi azdır, bazı gelişmeler kavramasının ötesindedir ve zamanı sınırlıdır, çünkü ölümlüdür. Hem insanın ortak özelliği; sabırsızdır. İnsan özelliklerini geliştirebilir, bu da rahmete tabidir. Olup biteni böyle okumalıdır. Eğer yanlış okursa önderlik edenlerin çıkmazları halkına yapışır. İyi oldu zanneder ama akıbette olan başkadır. Rahmeti sonsuz olan Allah (CC) insana (mealen), “Sen ne istersen vereceğim; iyi iste iyiye, kötü iste
davutoglunun-mirasi-ne-olacak 823 views

Davutoğlu’nun Mirası Ne Olacak?

15 Ekim 2015
823 views
7 mins read
Konuya sadece liderlik gözüyle ve fikirler bağlamında ele alalım. Bu gözle Davutoğlu misyonu tamamlandığında kurumsal bağlamda hatırlanabilecekleri inceleyelim. Bunun için daha çok erken, diyenler olabilir. Ama önemli olan bugünden bir değerlendirme yapmaktır, ülke yararına daha iyi sonuçlar çıkarılabilir. Dolayısıyla işimiz ülke yararıdır, kişilerin özelleri değil liderliklerinin analizidir.
gercekci-ve-dogal-olmak 982 views

Gerçekçi ve Doğal Olmak

14 Ekim 2015
982 views
5 mins read
Başkanlık sistemi hakkında pek çok şey söyleniyor. Liderler ve uzmanlarca politik ve hukuksal gerekçeler işaret ediliyor. Acaba vatandaş ne diyor, konuyu nasıl anlıyor? Ben bu işin gerekli olup olmadığına bakmayacağım, sadece anlayışlar neler, örnekleriyle bu düşünceleri hicvetmeye gayret edeceğim. Son bölümde ise konunun demokrasinin merkezinde duran biri açısından yorumunu yapacağım. Bakın, memleketimin insanı ne demek istiyor?
grilik 1.1K views

Grilik

27 Ağustos 2015
1.1K views
18 mins read
Irak Şam İslam Devleti (DAİŞ/ISIS/İŞİD) terör örgütü hakkında yayımlanmış çeşitli raporların, bildirgelerin ve görüşlerin bir irdelemesi yapılacaktır. Burada daha çok DAİŞ gibi örgütleri yaratan mantık üzerinde durulacaktır, rapor ve bildirgeleri hazırlayanların akıllarının arka planı üzerine yoğunlaşmaya gayret edilecektir. Amaç, aynaya bakıldığında ne görülüyor, bu gerçeği belirginleştirmektir. İslam’ın savunmaya ihtiyacı var mı? İslam’ı savunurken asıl yapılan kendimizi savunmak mı oluyor? DAİŞ’e veya bir başkasına bakarak mı İslam’ı savunma ihtiyacı duyacağız? İslam’ın kendiyle sorunu yok, sorunu olan belli dönemlerin içindekiler, ortamın ve şartların akışında sürüklenenler, sorunu olan bizleriz!.. Düşünüyorum ki, ortada bir bataklık var, sivrisinekler türeyebiliyor, tarihsel verilerin ışığında örneklemek mümkün, bazen
butunlesebilmek 817 views

Bütünleşebilmek

1 Temmuz 2015
817 views
10 mins read
Tartışılan konular çok ciddi düzeydedir. Ayrışmak, birleşmek, bütünleşmek, savaş, barış, hainlik… Peki, bunların içinden brini alalım, bütünleşebilmenin yolu nedir? Elimizdekileri kaybedebileceğimizden mi endişe duyuyoruz? Yarınımızla ilgili şüphelerimiz mi var? Sürekli düşmanlık, şiddet, oyun, kandırmaca, tuzak benzeri kelimelerin sözünü ediyoruz. Bir bütün olup güçlenemiyor muyuz? Zamanı ve mekanı sıkıştırabilenlere karşı durmak için bir tedbirimiz var mıdır? Etrafımıza ve içinde bulunduğumuz duruma bakıyorum. Soruları daha somutlaştırıyorum. Ellerinde Medine Anayasası gibi zamanının çok temel bir uygulama örneği varken Müslümanlar veya kendilerini Müslüman olarak tanıtanlar, neden bugün bir savaş halindeler, bölünmüş haldeler? Bu ulus olma bilincini inşa eden, Bilge Kaan kitabesinde görüldüğü gibi özgür ve

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA