Millet - Page 5

asker
29 Temmuz 2017

Asker

Burada “gerçek asker” ile ilgili bir yazı okuyacaksınız. Nasıl? Kendi kültürel değerlerimizle ilgili tartışmaları kapsayan, menfur terör girişimlerinin etkisinde kalan, politikaya alet edilme girişimleriyle bir başka sürece doğru çekilen… Süreçlerin ve jeopolitiğin etkisinde kalarak politikacılarca, medya mensuplarınca, hukukçularca konu çokça konuşuluyor, arada emekli askerlere
kuresel-yonetim-fikri
24 Nisan 2020

Küresel Yönetim Fikri

Uluslararası sistem mi, yoksa küreselleşme mi? "Küresel Yönetim" fikri nedir, detaylarında neler
savas-stratejileri
20 Mart 2014

Savaş Stratejileri

Bu konu günümüzde çok önemli oldu! Savaşı bilen biri olarak işlemeden geçemeyeceğim.
onurlu-olmak
6 Mayıs 2014

Onurlu Olmak

Bu yazı FETÖ’cülerin mesihçi aklına karşı, hatta bu doğrultuda giderek mankurtlaşan (sözde)
bu-sizin-son-sansiniz

Bu Sizin Son Şansınız

22 Ekim 2015
851 views
6 mins read
1
Seçimlere yaklaşık bir hafta kaldı. Türkiye yine zor bir sınavdan geçecek. Halk adına ve halka bir sorum var: İleri demokrasi istiyor musunuz? Ahlakıyla, usulleriyle, işleyişiyle, her yönüyle mücehhez… Bilinen konularla başlayalım anlatmaya, önce neye gerek duyduk, söyleyelim, sonra bir son şans verelim bugünkü siyasilere ve dahi kendimize. Bakın şöyle… “7 Haziran” seçimleri ülkeye belli bir deneyim oldu. “1 Kasım” seçimi bu deneyime göre yapılacak ve sonuçları buna göre değerlendirilecek. Aslında iki aşamalı bir seçimin sonucunu görmüş olacağız.
davutoglunun-mirasi-ne-olacak

Davutoğlu’nun Mirası Ne Olacak?

15 Ekim 2015
876 views
7 mins read
Konuya sadece liderlik gözüyle ve fikirler bağlamında ele alalım. Bu gözle Davutoğlu misyonu tamamlandığında kurumsal bağlamda hatırlanabilecekleri inceleyelim. Bunun için daha çok erken, diyenler olabilir. Ama önemli olan bugünden bir değerlendirme yapmaktır, ülke yararına daha iyi sonuçlar çıkarılabilir. Dolayısıyla işimiz ülke yararıdır, kişilerin özelleri değil liderliklerinin analizidir.
ben-siz-ve-o

Ben, Siz ve O

13 Ekim 2015
860 views
4 mins read
Benden Size; siyaset, barış, terör, istihbarat, devlet, millet, hem de Onun hakkında… Size akıl vermek ne mümkün, Siz her şeyi biliyorsunuz! Siz dediğim hepiniz, öndekiler, o veya bu kanattakiler, bugünün fotoğrafına girenler, siyasiler, parti liderleri… Henüz Biz diyecek ortak akıl kümeleşmedi, Ben de bu durumu düşünebiliyorum; dağınıklar ve daha çok kutuplardakilerin etkisindeler, bildik siyasilerin etkisindekiler; legal olanlar da var, illegaller de. Ben diyeceğim, kusuruma bakmayın, bencil değilim, ama bireysel tavrıma dayanıyorum. Ben, aynı zamanda başka Ben’ler için, tam merkezde olmanın gerekliliğine inanacaklar için Ben; şimdiki düşünceyle tarafsızlar için Ben. Ve Ben, Size bakıp şaşırmadan edemiyorum. Şaşkınım, haykırıyorum; bu nasıl siyaset?
mahkemelesmek

Mahkemeleşmek

2 Ekim 2015
944 views
1 min read
Yetililer, “Şu kadar iş makinesi yakıldı, şu işler sekteye uğratıldı, okullar ve ormanlar yakıldı, petrol boru hattı tahrip oldu…” diye beyanat veriyorlar. Muhabir ne yaptınız diye sorduğunda, “Yapma etme dedik,” cevabını duyuyoruz. Bu hassas konu için Türkiye’de bakan seviyesinde bir yakınma var!
savrulmak

Savrulmak

14 Eylül 2015
2.4K views
2 mins read
Rüzgarlar eser, bir oradan bir buradan, her şiddetinde tenime dokunur, belki bir tokat olur, belki de ürperti. Bu kadar doğalken yaşamın kanunu, rüzgarı yok saymakla vakit harcayanları işitirim hemen yakınlarımda. Kim bunlar acaba, yapay gerçekliğin ürünü varlıklar mı, kandırılmışlar mı? Örneğin insanı doğal görmeyenleri fark ederim, insanın doğal beslenmediğini , üremediğini ve hatta ölmediğini konu edip tartışanları işitirim. İnsanın yapageldiklerini; elbise giymesini, modayı takip etmesini veya binalar inşa etmesini, mimari eserler vermesini veya kimyasal temizleyicileri kullanmayı, nano teknoloji bezlerle temizlik yapmayı dışlayanların tartışmalarını duyarım. İnsanın doğal yetenekleriyle yapaylığı yaratabildiğini bundan dolayı önemli olduğunu bir türlü düşünemeyenlere bakıp içerlerim: Kimin eseri
stratejik-belirlilik

Stratejik Belirlilik

11 Temmuz 2015
1.2K views
13 mins read
Anlaşma olacakmış gibi işletilen süreçler taraflarca, “hep bir orta yol vardır,” iyi niyet ifadesiyle beslenir. Ama varılan noktada ayrışma bile bir doğal sonuç olabilir ve ayrışma anlaşma masasında imzaya açılabilir. Bu sonuç post-modern dünyanın sosyolojik evrilmesi şeklinde açıklanacak bir konudur. Temel yaklaşımın ötesinde Türkiye özelindeki değişmez düşüncem ayrışmak değil birleşmektir. Küresel dünyada güç oluşturarak gelişmek en doğru yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla önce az da olsa tarihsel bir tahlille hafızalarımıza başvuralım ve politik-askeri süreçleri ön planda tutarak bir inceleme yapalım. Daha sonra sosyolojik konuda bir tespit yapabiliriz. Birinci Uluslaşma Dönemi Uluslaşma dönemlerini ikiye ayırmaktayım. Kendi içindeki dinamiklere bakıldığında bu dönemler çok farklı
butunlesebilmek

Bütünleşebilmek

1 Temmuz 2015
878 views
10 mins read
Tartışılan konular çok ciddi düzeydedir. Ayrışmak, birleşmek, bütünleşmek, savaş, barış, hainlik… Peki, bunların içinden brini alalım, bütünleşebilmenin yolu nedir? Elimizdekileri kaybedebileceğimizden mi endişe duyuyoruz? Yarınımızla ilgili şüphelerimiz mi var? Sürekli düşmanlık, şiddet, oyun, kandırmaca, tuzak benzeri kelimelerin sözünü ediyoruz. Bir bütün olup güçlenemiyor muyuz? Zamanı ve mekanı sıkıştırabilenlere karşı durmak için bir tedbirimiz var mıdır? Etrafımıza ve içinde bulunduğumuz duruma bakıyorum. Soruları daha somutlaştırıyorum. Ellerinde Medine Anayasası gibi zamanının çok temel bir uygulama örneği varken Müslümanlar veya kendilerini Müslüman olarak tanıtanlar, neden bugün bir savaş halindeler, bölünmüş haldeler? Bu ulus olma bilincini inşa eden, Bilge Kaan kitabesinde görüldüğü gibi özgür ve
dogru-yol-tutmak

Doğru Yol Tutmak

18 Mayıs 2014
1.3K views
15 mins read
Sorun Son dönemde yaşananlara karşın milletin verdiği reflekslere bakarak bir hayli karamsarlık yaşadım. Çünkü doğru düşünme, yorumlama ve karar verme, ileri görme, planlama, sağlam iş üretme ve sorumluluk duyma gibi konularda derin sorunların varlığı gün yüzüne çıktı. Doğru konuşmasını, tartışmasını, aklı kullanmayı ve ilerlemeyi esas almayan ve işin kötüsü bu işin önemini fark edemeyen bir sorun sahası, beni oldukça rahatsız etti. Böyle olduğunu düşünmeyenler ise temelde ayrışmacılığı isteyenlerdir ve sonuç daha karamsar bir mecraya kayar; anlayışlarda bölünme ve davranışlarda çatışma!.. Kendime göre bir plan yaptım. Bazı temel konuları tekrar edeceğim ama en baştan irdelemekte yarar gördüm. Bu kapsamda ilk olarak
terorizmin-gelecegi

Terörizmin Geleceği

10 Mayıs 2014
1.4K views
7 mins read
New York City Üniversitesi Teorik Fizik Profesörü Dr. Michio Kaku’nun “Geleceğin Fiziği” isimli eserini okuyorum. Konu, yakın (2030’a kadar), orta (2030-2070) ve uzak (2070-2100) dönemlerde yaşam tarzlarında meydana gelebilecek değişimleri açıklamak üzerinedir. Kitabın sorguladığı şu: 2100 yılına kadar bilim insanlığın kaderini ve günlük yaşamımızı nasıl şekillendirecek? Kitabın bir bölümü İnsanlığın Geleceği’nde “Terörizm ve Diktatörlükler” başlığının altında takıldım kaldım. Başta şahsi değerlendirmemi ifade edeyim, Dr. Kaku’nun anlattıklarından çok istifade ettim, ileriki günlük yaşamın pratiğini bizlere çok iyi anlatmış ve kitapta katıldığım çok konu var. Ama takıldığım nokta hariç! Dr. Kaku şöyle diyor: “Yirmi birinci yüzyılda yaşamaktansa bin yıl geriye, on birinci
evrensel-muttakilik-hedefi

Evrensel Muttakilik Hedefi

6 Mayıs 2014
981 views
6 mins read
Takvayı, muttakiyi veya ittikayı kendi mecrasında açıklayanlardan şunu anlıyoruz ki, “Bu iş dinidir ve din belirli yöntemi ve anlayışı olan bir konudur.” Bu kadar mı? Gelin bir hedef belirleyelim. Din tarifleri içinde öne çıkardıklarım var. Örneğin, “İslam kainatın dinidir,” diyorum. Yine bilinir ki, kainatın kitabı Kur’an’ı okumak demek, yaşamda var olan her şeyi idrak anlamına gelmektedir. İlahiyatçılar, bilim insanları ve felsefeciler seçeneklerini tekrar gözden geçirmeliler. Bazı yazarlar ve önderler ise yaşamın pratiğine ve hatta konuya vizyon kazandırarak geleceğin yaşam şartlarına göre topluma yarayışlı bazı açıklamalar geliştirmektedir. Ben de bunlara iştirak ediyorum. Dahası; pratik, uygulanabilir, gerçekçi olabilmek bağlamında bu tarz bir

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA