Coğrafya - Page 2

insanligin-stratejileri 5.6K views
29 Nisan 2014

İnsanlığın Stratejileri

Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
kultur 2.9K views
1 Ekim 2014

Kültür

İnsan doğal (natural) ve kültürlü (cultural) bir varlıktır. Giyinen, yemek pişiren, süslenen,
1.3K views

Küresel Tehdit Algısında Değişim

5 Ocak 2021
1.3K views
6 mins read
Konu hepimizi ilgilendiren ve zamanın ruhunu yakalamak açısından değer taşıyor. Aslında sadece tehdit kavramı çerçevesinde değil, jeopolitik, stratejik, ekonomik, politik ve teknolojik alanlarda öne çıkan esaslı konuları, jeo-ekonomiyi, dijital asimetriyi, griliği ve yeni ittifak anlayışını bir bütün halinde okuyacaksınız.
961 views

Türkiye’nin Stratejisi: Bilinçli Dinamizm

3 Ocak 2021
961 views
11 mins read
Jeopolitik ve jeostratejik değerleri, strateji ve politika konularını ele alacağız. Türkiye’nin yeniden revizyona tabi tutulan dünya örgüsünde, tam da bu geçiş zamanında, bütün küresel güçleri gözeterek, kendi yolunu belirginleştirmesi gerekmektedir. ABD ve Avrupa stratejik hatalar yapmaktalar, Rusya ve Çin henüz net değildir. Ancak en önemlisi, Türkiye kenarda köşede bir coğrafyada da değildir, bütün güçlerin çıkar çatışmasının ve güzergahının üzerindedir. Coğrafyasının hakkını veren bir ülke olmaya en fazla muktedir millet, işte bu millettir. Milletçe yapılanlar çok, daha fazla neler yapılabilir, ilgili ve güncel stratejik konuları gelin gözden geçirelim. Böylesi önemli bir değerlendirmenin somut sonucu olmazsa eksik kalır. Dolayısıyla sonucu "bilinçli dinamizm" sloganıyla bağlayacağız, buraya nasıl geldik, birlikte inceleyelim.
milli-guc 1.7K views

Milli Güç

24 Mayıs 2019
1.7K views
5 mins read
ABD bütün gücüyle küresel bir meydan okuma içindedir. Bölgemiz yine bir ateş çemberi halindedir. Ülkemizde tartışmalı konular vardır. Belli kesimler durumun ciddiyeti dışında hareket eder türden bir görüntü sergilemektedir. Peki, bu durumda unutulmaması gereken ne olmalıdır? Bu soruyu köklü bir yaklaşımla ve Milli Güç kapsamıyla cevaplandıralım.
politik-psikolojik-etki 650 views

Politik Psikolojik Etki

27 Ağustos 2018
650 views
3 mins read
Politika ve psikoloji arasında derin bir ilinti vardır. Bu ilintiyi çok yerinde değerlendirmek gerekir. Karşıdakilerin önem atfetmesini sağlamak için Türkiye’nin varlık sebebini konu ederek yaklaşımlarda bulunması doğru mudur? Burada tarafların konu ettiği varlık sebebi meselesini gözden geçireceğiz.
turkiyenin-yeni-jeo-stratejik-degeri 1K views

Türkiye’nin Yeni Jeo-Stratejik Değeri

8 Ağustos 2016
1K views
11 mins read
1
Küresel stratejide çok şey değişiyor. Bunun sancılarını yaşamaktayız. Amerikan başkanlık seçimlerinden sonra daha da belirginleşecek olan dünyada yeni jeo-politik düzen için taraflar pozisyon alma peşindeler. Türkiye de bu bakımdan bir sıkışma içinde. Daha gerilere gitmeden geçtiğimiz son çeyrek asra bakılsa bile, küresel güçlerin paylaşım süreçlerinde Türkiye’nin yanı başındaki ve bir bakıma da içine çekilmeye çalışıldığı coğrafya bir oyun alanı olarak görüldü. Böyle olmasının doğal sebepleri de yok değildi; coğrafya, enerji savaşı, kültürler arası farklar, tarihsel sebepler hep önemli oldu. Bu bakımdan bir çok olayı çok kısa bir zaman içinde yaşadık, yaşamaya devam etmekteyiz. Bu bakımdan bazı yaşananları Türkiye’yi de merkeze
kristal-vazo 1.6K views

Kristal Vazo

14 Temmuz 2016
1.6K views
10 mins read
Bir anlığına bütüncül ve daha önemlisi yansız bir bakış açısı ile politik gündem ve kritik tartışmalar konusu üzerine yoğunlaşalım. Bakın ilk akla gelenler neler olacak? Tartışma kültürü en temel şekilde demokrasilerde, entelektüel alanlarda, bilim ve sanatta bir erdemlilik ölçütüdür. Şartlarına riayet edildi ise tartışma gereklidir, değilse bir kavgadan öte değildir. Tartışmanın bir seviyesi, amacı, muhatabı, süreci vardır ve bütünüyle insana özgü olgun bir davranış olarak sürdürülür. Eğer tartışma başka amaçların elde edilmesinde bir araç halinde kullanılıyor ise bunun değeri ve hedefi başka şekillerde ele alınmalıdır. Bu ve benzeri teorik yaklaşımları başlangıçta aklımızda tutalım isterim. Ama biz daha çok uygulamaya bakacağız.
zaman-ve-mekan-sikismasinin-etkisinde 1.1K views

Zaman ve Mekan Sıkışmasının Etkisinde

13 Mayıs 2016
1.1K views
4 mins read
Immanuel Wallerstein’in “zaman ve mekan sıkışması” kavramını önemseyenlerdenim, bu kavramı çok kullandığımı da söylemeliyim. Hatta zamanı ve mekanı sıkıştırma evrenini felsefi boyutta çok farklı açılardan esneterek farklı düşünceler üretmeye çaba gösterdiğimi okurlarım hatırlayacaklardır. Şimdi burada kısa denebilecek politik süreçlerle ilgili bir saptama ve değerlendirme yapmak istiyorum. Teorik, kısa ve düşündüren bir yazı okuyacaksınız, sonuçta da bir öneri bulacaksınız, hepimiz için gerekli olan, doğal, insani ve çok basit!..
turkiye-cumhuriyeti-acisindan-ileri-demokrasinin-gerekceleri 865 views

Türkiye Cumhuriyeti Açısından İleri Demokrasinin Gerekçeleri

11 Kasım 2015
865 views
51 mins read
Tarihin gösterdikleri ve yaşanmışlıklar elbette yok sayılamaz; dekorlar, insanlıkla ilgili olan konular, medeniyet ve kazanılmış değerler… Tarihten dersler çıkartılır ve bu dersler ileriye gitmenin çabası içinde kullanılmalıdır. İnsanlar dününü ve bugününü bir bütünlük içinde görüyor. Ama daha ilerilere aldığı derslerle bakıyor. Düşünceler “İleri demokrasinin gerekçeleri” için Türkiye özelinde dikkate alınması gereken; din istismarı; ülke, devlet, millet istismarı; politika, ileri demokrasi ve küresel değerler; bütünsellik hakkındaki düşüncelerimi aşağıya listeledim. Ele aldığım konulara göre bu düşüncelerimi uygun bir akışla yazı içinde doğrulamaya çalışacağım, dolayısıyla gerekçelerimi daha ayrıntılı bir şekilde açıklamış olacağım.
devrim 1.5K views

Devrim

25 Ekim 2015
1.5K views
23 mins read
Giriş Aslında “iklim” adı verebileceğim bu yazımı bir “devrim” anlayışına dayandırarak anlatmamın iki sebebi var. Bunlardan birincisi, çoğu yazar kalkınmanın gerçekleşebilmesi için ilk zenginliğin yani kapitalizmin getirilmesini salık vermektedir. Dolayısıyla sosyolojiye, politikaya, diplomasiye ve ekonomiye bakış açılarında hedefledikleri bir ülke veya bölgeye, örneğin Pakistan’a, Irak’a, Sudan’a vs, kapitalist yaşam tarzı yerleştirildikçe toplumun geri kalan unsurları zaman içinde değişir ve sonunda ortak bir kültür meydana gelir diye düşünürler. Bu fikri beğenmiyorum. İkinci sebebim ise, bu konunun, çok sıcak olaylardan dolayı ülkemin ana sebebi olarak her alanda tartışılan konuları içeriyor olmasıdır, bu anlamda herhangi bir ileri adım atılamaması ve politikanın tıkanmaya doğru

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA