Türkiye’de vergi yanlış fikirler ile kaplı bir alandır. Bu tartışma aynı zamanda kamuya bakış hakkında da bir başka pencere açacak konudur. Ben burada bireyden-devlete olan ilişkiyi belirgin anlayışlarla ilişkilendirerek anlatmak isterim. Vergiyi incelerken faiz konusuyla da karşılaştırmalı bir anlatım yapacağım. Hem buradan vatandaşın bilgisi
DevamıPazar günü ülke çapında sınav vardı. Şu meşhur ÖSYM (Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi) YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı) yaptı. Yine sıkıntı ve gözyaşı… Senede bir olan bu sınav kâbusu her ne olursa olsun sorun yaratmaya devam ediyor. Bir kere insani değil… Gençlerden bazıları bu sene konan 15 dk. kuralı sebebiyle kapılar yüzüne kapandı ve dışarıda kaldı, sınav kağıdını bile göremedi.
DevamıBu yazı “Muttakilik“ten alınmıştır. Üzülmek Tek bir hatadan kaynaklı ise bir kere üzülmek kabul edilebilir, ama hata düzeltilmek içindir. Tahribat onarılsın ve hata bir daha yapılmasın diye özür dilenir, gerekirse hoş görülür, çünkü bu insanın kendini bilmesi demektir; iyiye doğru gitmek her daim desteklenir. İyiye gidiş varsa üzüntü karşılığını almıştır, değmiştir. Vebal kendi içinde saklanır. Eğer hatalar tekerrür ederse üzülmek başkalaşır, insanı kemirmeye başlar, insanlık kendiyle yüzleşir; bu kötüdür. Artık vebal tescillenmiştir, insanı aşmıştır, hesabı daha ilerilere aittir. Ya iki defa üzülmek, derin üzülmek, sürekli üzülmek ne demek? İdrakımız nasıl olacak?
DevamıSiyasetçinin kullandığı iradenin karşılığı halktan aldığını oydur. Bir parti oy verenlerin belli bir kısmını kendi siyasetinin değişmez bağlısı yapması halinde iktidarını sürdürür. Bunu nasıl garanti etmelidir? Bu sorunun cevabı en temel şekilde eğitim sistemini parti ideolojisine bağlı yapmaktan geçer. Önce şunu söyleyelim; tam, gerçek, ileri demokrasilerin eğitim kurumları ve sistemleri siyasetçilerin, partilerin ve iktidarların çıkarlarına dönük çabadan uzak, kendi metot ve disiplinine tam bağlı şekilde olur. Bu, eğitime verilen değerin ötesinde, demokrasiye ve insan haklarına bağlı yönetim anlayışına dair bir taahhüttür. Bu, aynı zamanda eğitimli kitlenin dengede durarak siyasetini eşitlikçi, hak ve adalete uygun, bağımsız ve demokrasinin ihtiyaç duyduğu şekilde
DevamıÜlke ve toplum bağlamında yapıcı olmak, süre alan yapısal konuları doğru inşa etmek önemlidir. Demokrasilerde parti, seçim ve irade beyanı esastır. Bunu hakkınca yapmak gerekir, güven telkin etmek, bireysel ve kısa süreli çabalara değil, sisteme ve işletimine inanmak gerekir. Bu çerçevede genel bir partizanlık eleştirisini yapalım, en sonda ileri, tam, asıl (virtual) demokrasi için şablon kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Türkiye için aranan konu da budur.
DevamıPolitikacıların dokunulmazlıklarını ele alan fezlekelerle ilgili gündemi işgal eden konuyu daha ziyade HDP konusu üzerinden ve başka bir açıdan ele alacağım. HDP kapsamında gündemi işgal eden konular tartışılıyor. Dokunulmazlığın, “kürsü dokunulmazlığı” şeklinde ele alınması hususu önde geliyor. Diğer dokunulmazlıklar ise kısıtlanacağa benziyor. HDP’nin bir kitle partisi olmadığı veya olamayacağı, ayrıca hem Kandil hem de halk nazarında itibar kaybettiği de tartışılıyor. Bazıları, Selo’nun (Eş-başkan Selahattin Demirtaş) saz çalmasını neden alkışladık ki, diyor.
DevamıYakın zamanda gördük ki, hayvan üreticileri et fiyatlarının düşmesi için devlete açık bir mesaj verdiler. Türkiye Gıda ve İçecek Sanayi Dernekleri Federasyonu Başkanı Kopuz, “Ette KDV oranının ve canlı hayvan ithalatından alınan yüzde 15 verginin yüzde 1’e düşürülmesiyle etin fiyatını 6 lira aşağı çekebiliriz,” dedi. Buradan şunu anlıyoruz; tarım ve hayvancılık ile milletin yediği içtiği devlet eliyle bir yandan pahalandırılıyor, diğer yandan ilgili sektörlerin zorlanmasına sebep oluyor. Bu iş ilkel dönemlerdeki bir uygulamadır. Vatandaşın 100 hayvanı var ve devlet 15 tanesi benim diyor. Bugün böyle bir anlayış geçerli olabilir mi? Dolayısıyla şu vergi işini bir kez daha masaya yatırmak istedim.
Devamıİleri demokraside hukuksal eşitsizlik olamaz. Bu bir temel prensiptir. Bu prensibin pratikte başka bir yansıması var. Bundan söz edeceğim. İleri demokraside pozitif-hukuk kavramı esas alınır. Devlet-birey, birey-birey arasındaki hukuki ilişkiler eşitlikçi şekilde güvence altındadır, biri diğerine hukukun baskısını hissettirerek avantaj elde edemez. Örneğin Amerikan hukuk sisteminde yargıçlar ve yüksek mahkeme bu tür konuları usul olarak yürürlükte tutmaktadır. Bizden basit örnekler verelim. Birey daha devlet kapısına müracaat etmesini, nasıl hak arayacağını, şikayetini ne şekilde ifade ederse kazanacağını, uğradığı haksızlığın altından nasıl kalkacağını bilmez. Diyelim biliyor, müracaatını başlattı, sürecin ne şekilde ilerlemesi gerektiğini bilemeyebilir, müdahale edilmesi gereken noktalarda üstüne düşeni yapamadığından davası
DevamıHer şeyin yasası var. Düzenekler hazırlanmış. Belli bir hukuksal düzen içinde kentlerimizi inşa etmekteyiz. Hak ve adalet gibi büyük laflarla duvarlar örmüşüz…
DevamıYetililer, “Şu kadar iş makinesi yakıldı, şu işler sekteye uğratıldı, okullar ve ormanlar yakıldı, petrol boru hattı tahrip oldu…” diye beyanat veriyorlar. Muhabir ne yaptınız diye sorduğunda, “Yapma etme dedik,” cevabını duyuyoruz. Bu hassas konu için Türkiye’de bakan seviyesinde bir yakınma var!
Devamı