Halk - Page 2

insanligin-stratejileri 5.6K views
29 Nisan 2014

İnsanlığın Stratejileri

Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
post-kapitalizmin-yonetim-erki 4.6K views
14 Nisan 2014

Post-kapitalizm

Yakın zamanda “Yeni Küresel Devrim” konusunu işlemiştim[1]. Bu devrim sürecinin içinde olduğumuzu
demokrasi-egitim-ve-siyaset 1.8K views

Demokrasi, Eğitim ve Siyaset

10 Haziran 2016
1.8K views
7 mins read
Siyasetçinin kullandığı iradenin karşılığı halktan aldığını oydur. Bir parti oy verenlerin belli bir kısmını kendi siyasetinin değişmez bağlısı yapması halinde iktidarını sürdürür. Bunu nasıl garanti etmelidir? Bu sorunun cevabı en temel şekilde eğitim sistemini parti ideolojisine bağlı yapmaktan geçer. Önce şunu söyleyelim; tam, gerçek, ileri demokrasilerin eğitim kurumları ve sistemleri siyasetçilerin, partilerin ve iktidarların çıkarlarına dönük çabadan uzak, kendi metot ve disiplinine tam bağlı şekilde olur. Bu, eğitime verilen değerin ötesinde, demokrasiye ve insan haklarına bağlı yönetim anlayışına dair bir taahhüttür. Bu, aynı zamanda eğitimli kitlenin dengede durarak siyasetini eşitlikçi, hak ve adalete uygun, bağımsız ve demokrasinin ihtiyaç duyduğu şekilde
demokrasi-politika-paradoksu 852 views

Demokrasi-Politika Paradoksu

3 Mayıs 2016
852 views
6 mins read
Türkiye’de politika kızıştı, bu durumda demokrasi ilerler mi, geriler mi? Burada bir paradoks yaratıyor bu iki kavram; demokrasi ve politika. Birbiri için olan bu kavramların güncel Türkiye fotoğrafındaki anlamı ne? Ana hatlarıyla şimdi bunu inceleyelim beraberce. Sıkışma dönemleri başka büyük bir adımın habercisidir. Şimdi Türkiye’de bir takım politik sıkışmalar var gibi, bu nedenle duruma dikkatle bakmak gerekli. Çünkü milletçe demokrasiyi daha sağlam hale getirebilmek için çaba sarf edici düşünceler içine girecekken milli birlik ve beraberliği tartışma noktasına geldik. Bu kritik bir eşiktir. Neler var gündemde? 1) AK Parti içinde konuşulanlar var, Ahmet Davutoğlu’nun yetkileri kısıtlanılıyor diye. 2) MHP içinde değişim

Ergenekon

22 Nisan 2016
877 views
4 mins read
Yargıtay Ergenekon Davası olarak bilinen Türkiye’nin son dönemini uzunca süredir meşgul eden dava ile ilgili kararını açıkladı. Buna göre “usule aykırı birçok işlem” olduğu sebebiyle dava bozuldu. Yargıtay’ın gerekçesinde öne çıkan noktalar şunlardır: Ergenekon (Terör) Örgütü kabulünde isabet yok. İlker Başbuğ Yüce Divan’da yargılanmalıydı. Devlet sırları ifşa edildi. İfadelerin sağlıksız koşullarda alınması. İddianamede olmayan suçlardan hüküm kurulması. Makul sürede yargılanma hakkının ihlali. Dijital delillerin kopyalarının verilmemesi. Avukat-müvekkil arasındaki görüşmelerin dinlenmesi. Gizli tanık konusu. Davaların birleştirilmesinde isabetsizlik.
yobazlasmanin-yeni-hali 1.2K views

Yobazlaşmanın Yeni Hali

18 Mart 2016
1.2K views
10 mins read
Konuşunca yeterince anlaşabileceğimizi zannediyoruz. Ama toplum genelinde büyük bir anlaşma sorunu yaşıyoruz. Dil, anlamak, kavramak, emin olmak, güvenmek için anlaşma sürecinin proseslerinin tamamlanması şarttır. Salt konuşmak, ses çıkarmak, sembolleşmek yeterli değildir. Yeterince anlaşmak için önce bilmek ve sonra karşı tarafa yeterince hazmetme süresi vermek gerekir. Çünkü istemli veya istemsiz çok proses yürür; bilmek gerekir. Biz ne yapıyoruz? Çok aceleciyiz ve geçip gidiyoruz; aman dikkat: İnsanız, bir milletiz, kültürümüz de var, sakın bozmayalım, yobazlaşmayalım! Elbette konu felsefi değerde ve biraz da teknik konudur. Ben bu konuyu Muttakilik sitemde “Dilin Kökeninden Posthegemonik Atmosfere İnsan Etkileşimi” başlığıyla yayımladım. Ama gerçekten önemli gördüğüm için
katil-devlet 850 views

Devletin Hukuku Tartışması Üzerine

2 Mart 2016
850 views
5 mins read
Neden böyle bir başlık attım dersiniz? Çünkü mevcut hukuki tartışmayı devlet öznesi içindeki taraflar açtılar. Devletin en üstündekiler, Adalet Bakanı, Anayasa Mahkemesi ve parti başkanları tartışmanın önünde olan özneler. Bu durumda işi esas üzerinden ve çok basite indirgeyerek incelemekte yarar olacak. Ve böylelikle ileri demokrasi, adalet ve pozitif hukuk ilkesi üzerinde durmuş olacağız.
ortadoguda-sii-sunni-gerginligi-ve-turkiye 1.7K views

Ortadoğu’da Şii-Sünni Gerginliği ve Türkiye

7 Ocak 2016
1.7K views
8 mins read
Suudi Arabistan’da idam edilen Şeyh Ayetullah Nimr Al-Nimr’den dolayı İran, Suudi Arabistan ve diğer bölge ülkelerinin gerilimi tırmandıran türden tarafgirlikleri bir hayli dikkat çekti. Olayı uluslararası ilişkiler boyutunda görenler de var, Ortadoğu’daki mezhep savaşı bağlamında görenler de. Peki, kimler kazanıyor, kimler kaybediyor? Buna cevabımız var mı? Türkiye ne yapmalı, Ortadoğu’daki bu tür konulara nasıl bakmalı? Yazının sonunda bunlara değineceğim. Sonucu belli ama geniş bir analiz olacak… Ortadoğu demokrasinin lüks kabul edildiği bir coğrafyadır. Arabistan’da kral, İran’da imamlar hakim konumdadır. Örneğin bir başka önemli ülke Mısır, belki de demokrasi kültürünü geliştirmeye bir fırsat bulacakken askeri darbe ile başka bir politik potaya
turkiye-cumhuriyeti-acisindan-ileri-demokrasinin-gerekceleri 865 views

Türkiye Cumhuriyeti Açısından İleri Demokrasinin Gerekçeleri

11 Kasım 2015
865 views
51 mins read
Tarihin gösterdikleri ve yaşanmışlıklar elbette yok sayılamaz; dekorlar, insanlıkla ilgili olan konular, medeniyet ve kazanılmış değerler… Tarihten dersler çıkartılır ve bu dersler ileriye gitmenin çabası içinde kullanılmalıdır. İnsanlar dününü ve bugününü bir bütünlük içinde görüyor. Ama daha ilerilere aldığı derslerle bakıyor. Düşünceler “İleri demokrasinin gerekçeleri” için Türkiye özelinde dikkate alınması gereken; din istismarı; ülke, devlet, millet istismarı; politika, ileri demokrasi ve küresel değerler; bütünsellik hakkındaki düşüncelerimi aşağıya listeledim. Ele aldığım konulara göre bu düşüncelerimi uygun bir akışla yazı içinde doğrulamaya çalışacağım, dolayısıyla gerekçelerimi daha ayrıntılı bir şekilde açıklamış olacağım.
devrim 1.5K views

Devrim

25 Ekim 2015
1.5K views
23 mins read
Giriş Aslında “iklim” adı verebileceğim bu yazımı bir “devrim” anlayışına dayandırarak anlatmamın iki sebebi var. Bunlardan birincisi, çoğu yazar kalkınmanın gerçekleşebilmesi için ilk zenginliğin yani kapitalizmin getirilmesini salık vermektedir. Dolayısıyla sosyolojiye, politikaya, diplomasiye ve ekonomiye bakış açılarında hedefledikleri bir ülke veya bölgeye, örneğin Pakistan’a, Irak’a, Sudan’a vs, kapitalist yaşam tarzı yerleştirildikçe toplumun geri kalan unsurları zaman içinde değişir ve sonunda ortak bir kültür meydana gelir diye düşünürler. Bu fikri beğenmiyorum. İkinci sebebim ise, bu konunun, çok sıcak olaylardan dolayı ülkemin ana sebebi olarak her alanda tartışılan konuları içeriyor olmasıdır, bu anlamda herhangi bir ileri adım atılamaması ve politikanın tıkanmaya doğru
bu-sizin-son-sansiniz 792 views

Bu Sizin Son Şansınız

22 Ekim 2015
792 views
6 mins read
1
Seçimlere yaklaşık bir hafta kaldı. Türkiye yine zor bir sınavdan geçecek. Halk adına ve halka bir sorum var: İleri demokrasi istiyor musunuz? Ahlakıyla, usulleriyle, işleyişiyle, her yönüyle mücehhez… Bilinen konularla başlayalım anlatmaya, önce neye gerek duyduk, söyleyelim, sonra bir son şans verelim bugünkü siyasilere ve dahi kendimize. Bakın şöyle… “7 Haziran” seçimleri ülkeye belli bir deneyim oldu. “1 Kasım” seçimi bu deneyime göre yapılacak ve sonuçları buna göre değerlendirilecek. Aslında iki aşamalı bir seçimin sonucunu görmüş olacağız.
tarih-tansiyon-ve-turkiye 946 views

Tarih, Tansiyon ve Türkiye

16 Ekim 2015
946 views
6 mins read
Yaşanan gelişmeler bölgemizde önemli bir askeri yığınaklanma ve diplomatik temas trafiği yaratmıştır. Gerginlikler değişik alanlara yayılmakta ve tansiyon tırmanarak artmaktadır. Acaba bu durumu Türkiye ne denli değerlendiriyor? Oldum olası ara-hatların ve geçiş zamanlarının zayıflığından çekinmişimdir. Çünkü buralar ve bu anlar bazı zayıflıkları işaret eder. Kendime, “Dikkat et, şeytan zayıflıkları sever!” derim. Yaşanan gelişmelere bakıp, olup biteni fazla önemsiyor olabilirim ama, eğer olaylar düşündüğüm ölçüde gelişirse, yine tarihin bir tekrarı daha gerçekleştirme inatçılığına şahit olacağız. Bu tekrar nedir? Bu bir tarihsel “mağduriyet edebiyatının” ve “yakınmanın” tekrarı olabilir mi? Örneğin, “Her şeyin farkındaydık, sorumluluk sahipleri ellerinden geleni yaptılar, ama gücümüz yetmediğinden dolayı

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA