Osmanlı - Page 4

14.8K views
8 Ekim 2021

Kırılma Cilt I

Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
politik-rahmet 880 views

Politik-Rahmet

5 Kasım 2015
880 views
7 mins read
Yapılan iş politikadır. Allah’ın (CC) rahmeti ise kavranamaz bir şeydir. İnsan bir peygamber olsa da bu sonuç değişmez, akıbeti asla bilemez. İman sahibi için bu Ademoğlu’nun bir paradoksudur!.. Ademoğlu’nun hakkında bir fikri ve katlanacağı somut bedeli olsa dahi akıbetini anlaması beklenemez, hatta bilgisi azdır, bazı gelişmeler kavramasının ötesindedir ve zamanı sınırlıdır, çünkü ölümlüdür. Hem insanın ortak özelliği; sabırsızdır. İnsan özelliklerini geliştirebilir, bu da rahmete tabidir. Olup biteni böyle okumalıdır. Eğer yanlış okursa önderlik edenlerin çıkmazları halkına yapışır. İyi oldu zanneder ama akıbette olan başkadır. Rahmeti sonsuz olan Allah (CC) insana (mealen), “Sen ne istersen vereceğim; iyi iste iyiye, kötü iste
merkelin-touchgo-ziyareti 845 views

Merkel’in Touch&Go Ziyareti

19 Ekim 2015
845 views
7 mins read
Angela Merkel’in günübirlik İstanbul ziyareti çok hızlı şekilde gerçekleşti. Merkel hem Cumhurbaşkanı hem de Başbakan ile görüştü. Basına ana hatları bakımından görüşme, “Küresel ve bölgesel konular,” diye duyuruldu. Ayrıntıdaki başlıklar; Suriye ve mülteciler, Schengen vizesi, AB fasılları ve diğer… Ben burada dile getirilmeyen veya üzerinde az durulan birkaç diplomasi, dış politika ve güvenlik hususunu açıklamak istiyorum. Ancak önce Batı basınını ziyaretle ilgili verdiklerine dikkat çekip daha sonra iç basında geçenler ve kendi çıkarımlarımı ifade edeceğim.
davutoglunun-mirasi-ne-olacak 817 views

Davutoğlu’nun Mirası Ne Olacak?

15 Ekim 2015
817 views
7 mins read
Konuya sadece liderlik gözüyle ve fikirler bağlamında ele alalım. Bu gözle Davutoğlu misyonu tamamlandığında kurumsal bağlamda hatırlanabilecekleri inceleyelim. Bunun için daha çok erken, diyenler olabilir. Ama önemli olan bugünden bir değerlendirme yapmaktır, ülke yararına daha iyi sonuçlar çıkarılabilir. Dolayısıyla işimiz ülke yararıdır, kişilerin özelleri değil liderliklerinin analizidir.
gercekci-ve-dogal-olmak 974 views

Gerçekçi ve Doğal Olmak

14 Ekim 2015
974 views
5 mins read
Başkanlık sistemi hakkında pek çok şey söyleniyor. Liderler ve uzmanlarca politik ve hukuksal gerekçeler işaret ediliyor. Acaba vatandaş ne diyor, konuyu nasıl anlıyor? Ben bu işin gerekli olup olmadığına bakmayacağım, sadece anlayışlar neler, örnekleriyle bu düşünceleri hicvetmeye gayret edeceğim. Son bölümde ise konunun demokrasinin merkezinde duran biri açısından yorumunu yapacağım. Bakın, memleketimin insanı ne demek istiyor?
stratejik-belirlilik 1.1K views

Stratejik Belirlilik

11 Temmuz 2015
1.1K views
13 mins read
Anlaşma olacakmış gibi işletilen süreçler taraflarca, “hep bir orta yol vardır,” iyi niyet ifadesiyle beslenir. Ama varılan noktada ayrışma bile bir doğal sonuç olabilir ve ayrışma anlaşma masasında imzaya açılabilir. Bu sonuç post-modern dünyanın sosyolojik evrilmesi şeklinde açıklanacak bir konudur. Temel yaklaşımın ötesinde Türkiye özelindeki değişmez düşüncem ayrışmak değil birleşmektir. Küresel dünyada güç oluşturarak gelişmek en doğru yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla önce az da olsa tarihsel bir tahlille hafızalarımıza başvuralım ve politik-askeri süreçleri ön planda tutarak bir inceleme yapalım. Daha sonra sosyolojik konuda bir tespit yapabiliriz. Birinci Uluslaşma Dönemi Uluslaşma dönemlerini ikiye ayırmaktayım. Kendi içindeki dinamiklere bakıldığında bu dönemler çok farklı
din-ve-ibadet-istismari 1.2K views

Din ve İbadet İstismarı

20 Haziran 2015
1.2K views
6 mins read
Yaratan’ın zatı bir muhabbet konusu değildir. O’nun zatı ve sıfatları dahil, emirleri, kainatın düzeni ve kanunları üzerine bilimsel çalışmalar yapılabilir, bu tür yararlı işler inceleme ve araştırma konusu olabilir; hatta astronomi, fizik, jeoloji, kimya, matematik vb dallarda konu irdelenebilir. Ama sanki (haşa) O’nun yanındaymış gibi garip anlatımlarla bir tür kişisel ayrıcalık elde etme işine tevessül edilemez. Hatta Peygamberimiz için de bu kaide geçerlidir. İbadet ederken dahi sürçü lisan eylemek kabul edilir bir hal değildir. Örneğin bir program yaparken, “O onu dedi, bu da böyle yaptı…” türünden açıklamalar hiç değildir. Alemlerin (bu belki sayısız evren demek, belki bu evrende başka başka
yurutme-erki 2.2K views

Yürütme Erki

28 Şubat 2014
2.2K views
12 mins read
Genel Bilindiği gibi demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı erklerinin bulunduğu ifade edilir. Türkiye’ye bakarak yürütme konularına giren bazı sorunları, seçilen yolları ve belli alanlarda nasıl sonuçlara ulaşabileceğimizi gözden geçireceğim. Yetmişli yıllardan günümüze, küreselden yerele, devletten kente ve bireye kadar bazı açılardan konuyu ele alacağım. İncelemede dördüncü güç olan medyayı bir tarafa koyacağım. Medya ayrı bir inceleme konusudur! Bu yazı size bir şablonmuş gibi sunulacaktır. Kolay bir formülü vardır. Sonuçta göreceksiniz ki bu şablonla siz; “Bu şekildeki bir yürütmenin başında olsam, kolay, ben de yönetirim,” diyebileceksiniz. Size hiç mali rakamlar, grafikler, mukayeseler vermeyeceğim. Basit bir mantık sırasıyla, zaten çoğunu bildiğimiz süreçlerdeki
egitim-ve-insan-gucu-politikalari-hakkinda 1.8K views

Eğitim ve İnsan Gücü Politikaları Hakkında

18 Kasım 2013
1.8K views
5 mins read
Güncel bir konuyu ama güncel savların dışında, temel yaklaşıma ilişkin düşüncelerimi paylaşarak tartışacağız. Konumuz eğitim! Her türlü tartışmanın sonucunu bağlarız, “eğitimi çözmeden olmaz arkadaş…” deriz ya, ben de öyle yapacağım. Bir önerim var: Tüm eğitim politikalarını tekrar değerlendirelim; özgün, köklü, gerçekçi, Türkiye’yi tespit ettiği hedeflere ulaştıracak ve hatta küresel sistemde örnek olacak bir yapıya doğru kanalize olalım. Eğitimle ilgili değerlendirmelerimi geniş şekilde “İnsanlar ve İnsancılar” isimli kitabımda işlemiştim. Temel olarak fikrim şöyle: Eğitimde kökleşmiş ve özgün bir kurumsal yapıya kavuşmak önemlidir. Almanya’da Bildung varsa ve halen değiştirilmeden yaşatılıyorsa; biz kendi kültürümüzdeki bundan daha eski ve köklü bir yapıyı neden terk etmek zorunda
spor-konusuna-koklu-bir-bakis 2.1K views

Spor konusuna köklü bir bakış

24 Ekim 2013
2.1K views
12 mins read
Bu yazıda merkezde spor olmak üzere, sağlık, endüstri, ekonomi, kültür, sosyal ve politik kavramların iç içe durduğunu bulacaksınız. Kısa da olsa sporun düşünsel boyutundan yaşam standardına kadarki çeşitli yönlerine değineceğiz. Elbette kendimize bir ev ödevi çıkaracağız. Başlık hakkında Yazıyı okuduktan sonra neden bu işi alfabesinden başlattığımı daha iyi anlayacaksınız. TDK sözlüğünde “spor” şöyle tarif ediliyor: Bedeni veya zihni geliştirmek amacıyla kişisel veya toplu olarak gerçekleştirilen, bazı kurallara göre uygulanan hareketlerin tümü. Ben bu yazıya ne isim vereyim, “spor” desem mi, “spor” yerine “beden ve zihin sağlığı” desem ne olur, diye düşündüm. Sonuçta olası yanlış ve eksik algıya engel olmak için
biz-demekten-kastedilen-ulus-ise-simdi-sirada-ne-var 1.1K views

“Biz” demekten kastedilen ulus ise şimdi sırada ne var?

17 Ekim 2013
1.1K views
24 mins read
Günümüzde bazı kavramlar diğerlerinden daha fazla tartışılmaya başlamıştır. Hatta tartışılmaz denilenler bile bunlara dâhil edilmektedir. Devlet, demokrasi, ulus, kapitalizm, liberalizm… Biz burada sadece ulus konusunu tartışacağız. Geçmişine ve geleceğine dair fikirler üreteceğiz. Çünkü Avrupalının “biz” demesiyle ortaya çıkan bu kavram şimdinin “biz” anlayışıyla aynı mı, incelememiz gerekmektedir.  Giriş Biz kimiz? Biz kimsek oyuz. Bize bizden başkasının yararı olmaz. Biz kendi idaremizi oluşturalım… Biz üstün insan mıyız? Biz sıradan bir varlık mıyız? Vatandaş mıyız, ümmet miyiz, ulus mu, toplum muyuz, kitle mi?.. Anladım! Biz kendi kimliğimizi belirlerken koyacağımız tanım dahi bir diğerine bakarak olmalı! O kendine ne dediyse, bakıp ben de

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA