Özgürlük - Page 6

insanligin-stratejileri 5.6K views
29 Nisan 2014

İnsanlığın Stratejileri

Serüvene kara, deniz ve hava stratejileri ile başlayacağız. Bu konularda öne çıkan stratejistleri hatırlayacağız. Yeni egemenlik stratejisine geçiş aşamasındaki karmaşayı tartışacağız. 2030’ların stratejisini açıklayacağız. Stratejist Yaklaşımı Asıl kara stratejistleri Türkler idi. Neredeyse Pasifikten Atlantik’e kadar at sürdüler. Ancak belirgin bir kara stratejisi yazıp bırakmadılar,
muttaki 2.6K views
1 Ekim 2013

Muttaki

Siteye adını veren bu kavram aynı zamanda “Muttaki” isimli kitabımın da konusu idi.
muttaki-icin-dua 2.1K views

Muttaki İçin Dua

23 Aralık 2013
2.1K views
10 mins read
Duanın kendisine söylenecek söz yok. Aslında din hakkında ne deniyorsa hepsi duadır. Kainat duanın ta kendisidir. Örneğin, “Gökten dua yağdı,” dersek; vahiy, rahmet, hikmet, hayr ve ilim yağması anlamına gelir. Fertlerin yaptığı duadır konumuz, yaratılandan Yaratan’ına… İşte bu açıdan, yaratılandan Yaratan’a doğru olanda bir yanlış varsa, onu arayalım, idrakimizdeyse gereğini yapalım. Peki, bunun bizle ilgisi nedir? Muttaki için dua nedir? Dua için kendince reçete veya kopya verenler var. İradeli için dua bile bir sınav konusudur, herşeyde olduğu gibi. İradeli demek, doğru da, yanlış da karar verebilir demek! Nereden bileceğiz tur rehberliği gibi bir tavırla, bireysel ve içten yapılması gereken duaların
tarihin-muhasebesini-yapmanin-dayanilmaz-hafifligi 1K views

Tarihin Muhasebesini Yapmanın Dayanılmaz Hafifliği

30 Kasım 2013
1K views
15 mins read
Bu yazı “İnsanlar ve İnsancılar” isimli kitabımın içindeki “Tarihin Muhasebesi”[i] bölümündendir. Yazıda başlığı bir klişe ile atmamın da anlamı boşa değildir. Bir öngörü, değerlendirme veya tez olarak ifade bulan tarihe bakışımı sizinle paylaşmak istedim. Tartışmayı zihinlerimizde birlikte yapalım istedim. Kitabımdaki “insan” yazılarımda “saf insan” olarak tanımladığım, üstün iradeli, halife, muttaki olandır; “insancı” ise insan iktidarını ön plana çıkarmaya çalışan “çıkarcı insandır”. Bu hatırlatma attığım başlığın nedenini işaret etmektedir. Çünkü insancıların baskısıyla tarih yazılıyorsa bundan elde edilebilecek beklentiler de rutindir, belki de “dayanılmaz hafifliğin” gerekçesidir. Güncel tartışmalar sizce ne kadar gerçekçi? Eğer süreçteki ana şablonları bilirsek gündeme getirilen tartışmaların “olması gerekenler”
kuresel-sermaye-ulke-politikalari-ve-ustun-insan-gucu 1.4K views

Küresel Sermaye, Ülke Politikaları ve Üstün İnsan Gücü

14 Kasım 2013
1.4K views
9 mins read
Basit bir anlatımla başlayalım, herkesin elinde olmaya başlayan cihazların edinimiyle ilgili hesapla yola çıkalım. Buradan devlet işleyişi, bütçe uygulamaları, küresel sermayenin düzeni, insan gücü, liderlik, gelişme, politikalar ve erdemlerle ilgili konulara değinelim. Sonuçta da muttakinin görüşünü vurgulayalım. Göreceğiz ki bireysel gücün önemi her noktada kendini hissettiriyor. Teknolojiden Alınan Vergi Üretilmeyen ve tüketime konmayan her teknolojik üründen dolayı sayısız kaybın olduğunu devletten çok vatandaş bilmeli. Örneğin bir teknolojik ürünün üretildiği ülkede parakente satışı 1.000 $ olsun. Aynı ürünün örneğin ülkemizdeki satışının 4.000 TL olduğunu biliyoruz. Ürün satışı normal şartlardaki bir hesapla 3.000 TL’yi geçmemesi düşünülürken arada 1.000 TL’lik farkın olmasını neyin
batinin-tarihsel-politik-yayilmaciligi 2.1K views

Batı’nın Tarihsel Politik Yayılmacılığı

29 Ekim 2013
2.1K views
19 mins read
1789 Fransız ve 1848 Avrupa Devrimi olarak bilinen ve tüm dünyaya kısa sürede etkileyen Avrupa’daki büyük transformasyonun ideolojik prensipleri halen geçerli görülmektedir. Küresel, kapitalist, liberal, politik yapıda bu güne kadar gelen ideolojik metodun değişmediğini de söylemeliyiz. O halde elimizde Batı’nın politik yayılmacılığına dayalı bir politik şablonun bulunduğunu ve değişik coğrafyalarda yakın gelecekteki gelişmelerin buna göre inceleyebileceğimizi düşünebiliriz. Fransız İhtilali Bugün modern dediğimiz devlet sistemi ki bunun da eskidiği şeklinde tartışmalar devam ediyor, kendi tanımına bağlı bir mantıkla oluşturulmuştu. Modern devlet mantığının ilk tohumları Fransız İhtilali ile atılmıştı. 1789 Fransız İhtilali Avrupa’da muhafazakârlar ile ihtilalciler arasında bir sıkışma yaratmıştı. Aslında bu
suretin-catismasi 1.2K views

Suretin Çatışması

28 Ekim 2013
1.2K views
9 mins read
Resim ve felsefenin iç içe duruşunda suretin insanlık için nasıl bir çatışma yarattığına bakacağız. Özgün bir çizgi ile Batı kültürünün eleştirisini yapacağım. Başta söylemeliyim: Haddimi bilirim. Foucault veya Magritte de kim oluyor diyecek biri değilim. Ancak tartışmayı aksettirebilmek için düşüncelerimi anlatacak bu yolu seçtim. Rahmetli dedemin Padişah Vahdettin’in askeri olduğu zamanda çekilmiş saray fotoğrafları var. Rahmetli ninem ise bu fotoğrafları evinin duvarlarına asmazdı. Evlerinde ve gönüllerinde surete değer verilmezdi! Resme ciddiyetle lise dönemlerinde başlamıştım. Aklımın arka planında aileden gelen bu “suret” eleştirisi bir bulut gibiydi. En azından suret olmasın diye “ipsiz sapsız” diyebileceğim ama aslında ip kullandığım tablolar yapıyordum. Size
bir-ev-odevimiz-var 845 views

Bir Ev Ödevimiz Var

14 Ekim 2013
845 views
5 mins read
Başımdan geçen bir öyküyü hatırladım. Ama bu konu gerçekten beni çok düşündürmüştü. Benim bir ev ödevi çıkarmama sebep oldu. Anladım ki her muttaki için bir ev ödevi vardı! Çünkü konu kadınlarımızla ilgili… Çok hassas! En kutsal! Bazen yapılacak olanı tamı tamına ifade edemeyiz. Ama olayın çerçevesini doğru görürsek bu da bir adım niteliği taşır. İçinde yaşadığımız her konu belki bize çok yakındır, ondan göremeyiz. Bazen görmek istemeyiz. Gözlerimiz o işe yumuk vaziyettedir. Bazen biliriz de o yöne bakmayız. Ama modernizm öyle bir şey ki anı kaçırmanın bedeli akşam eve ekmek götürememekle özdeşleşiverir. Bu insana ağır gelir, diğer şeyleri bilse de
kuresel-kent-devletine-gecis-mi 2.2K views

Küresel kent devletine geçiş mi?

9 Ekim 2013
2.2K views
9 mins read
Küresellik kavramı halkın yararına olan alanlara nasıl yansır? Küreselleşme ile devletler giderek mecburiyetlerin getirdiği etkilere mi maruzdur. Küresel ölçekli çabaların her biri ortaklaşa süreçlerin verimliliğini ortaya koyuyor mu? Öyleyse halkın yaşamsal alanlarına ait konulara ilgisini nasıl açıklayabiliriz? Yeni dünya düzeni kent devletlerini mi zorluyor?
kuresel-degisim-ve-saf-insanin-sorumlulugu 1.3K views

Küresel Değişim ve Saf İnsanın Sorumluluğu

7 Ekim 2013
1.3K views
12 mins read
İnsanlık çaresizliğine bir isim mi arıyor? Olup bitene bakıldığında etrafımızı saran “kendi çalıp kendi söyleyen” türden baskın bir kültür mü var? Hatta bu olup biteni tüm insanlığa mı maledeceğiz? Suçlu ve masum kim? Zaten her şey değişim içinde de; bir de insanlık adına bir kesim inisiyatif alıp şartları belirliyor ve böylelikle düzen kendini değiştiriyor. İnsan çevresini bu değişime uydurmaya çalışıyor. Peki, kim ne tarafta? Yaşadığımız dünyada bildiği yolda gidenler de kendini yeni olarak tarif edenler de var. Bütün bunlara karşı, yolunu sürekli merkezde, yani doğruda tutan ve saf kalmayı başaranlar varsa, bu kesimin önlerindeki ev ödevleri neler? Anthropocene Dönem –
kontrole-kontrol-netizenlerle-netpolitisation 1K views

Kontrole Kontrol: Netizenlerle Netpolitisation

3 Ekim 2013
1K views
13 mins read
Bir an için yaşamı kendi kurallarına göre değerlendirelim. İlerleme bile insana bedel ödetir. Değil mi? Eğer ülke lideriyseniz halkınızı, eğer paranın lideri veya bilim ve teknolojinin lideriyseniz dünyayı kontrol etmelisiniz. Kontrol edilen ise kendini özgür hissetmek ister. İşte size bir anlaşmazlık: Kontrol edenler ve edilenlerin bir örneği… Sonuç nereye gidiyor? Netizen’e mi? Netpolitisation’a mı?  Yeni Buluş İnternet Diğer her buluşta olduğu gibi sırası geliyor ve (örneğin) internet yokken icat ediliyor. Sonra yaygınlaşıyor. Yoğun şekilde kullanılıyor. Yatırımcılar büyük yatırımlar yapmaya başlıyor. Gençler sürekli uygulamalar geliştiriyor. Yeni iş imkânı bulunuyor. Ekonomide kapasite yaratılıyor, hem de katma değeri bir iş kolunda… İnsanların günlük
kamusal-alan 1.9K views

Kamusal Alan

1 Ekim 2013
1.9K views
4 mins read
Bir an için algıda meydana gelen farkın içinde yaşadığımız alanı daraltabileceğini düşünelim. Göreceğiz ki bundan en fazla kendimiz zararlı çıkarız. Nasıl mı? Kamu ile başlayalım ve kamusal alanı gözden geçirelim. Belki geniş olmanın bir yolunu bulmuş oluruz. Kamu Sözlük anlamı açık olan “kamu” sözcüğünün kullanıldığı yerlere bakınca, üzerine fazla anlam yüklemenin olumsuz yanlarını da üslenmiş oluyoruz. TDK sözlüğünde, halkın bütünü, halk, amme; halk hizmeti gören devlet organlarının hepsi anlamında tarif edilmektedir. Öz Türkçede bütün ve hepsi anlamında kullanılmaktadır. Öncelikle Avrupa’da Aydınlanma döneminde ve daha sonra Fransız Devrimi ile dünya siyasal sistemini oldukça etkilemiştir. Burada ön plana çıkan “public” kavramı bir

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA