Soğuk Savaş - Page 14

14.9K views
8 Ekim 2021

Kırılma Cilt I

Bu bir kitap olacak. Bu günü gününe tutulan notların birikimi ile gerçekleşecek. Geçenlerde bir twit attım ve ne dedim biliyor musunuz? Yazar adaylarına, günlük tutar gibi olanları not edin, bir ay sonra iki ciltlik eser sahibisiniz! Evet, böyle olduğunu size bizzat göstereceğim. Kitabın adını
partizanlik-partililik-ve-ileri-demokrasi-formulu 1.1K views

Partizanlık, Partililik ve İleri Demokrasi Formülü

13 Nisan 2016
1.1K views
5 mins read
Ülke ve toplum bağlamında yapıcı olmak, süre alan yapısal konuları doğru inşa etmek önemlidir. Demokrasilerde parti, seçim ve irade beyanı esastır. Bunu hakkınca yapmak gerekir, güven telkin etmek, bireysel ve kısa süreli çabalara değil, sisteme ve işletimine inanmak gerekir. Bu çerçevede genel bir partizanlık eleştirisini yapalım, en sonda ileri, tam, asıl (virtual) demokrasi için şablon kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Türkiye için aranan konu da budur.
bugunku-politika-algisi-ve-derin-sorular-nasil-dik-duracagiz 1.1K views

Bugünkü Politika Algısı ve Derin Sorular: Nasıl Dik Duracağız?

2 Nisan 2016
1.1K views
6 mins read
Basit bir yazı yazacağım: Bugünkü Türkiye’nin küresel vizyonuna ve iktidara ideoloji alt tabanı üzerine bir yazı. Size gerçekçi bir dik duruş için hatırlatmalar yapacağım. Nasıl mı? “Derin” televizyon programlarına ve “dip” köşe yazılarına bakın, “sırlar” veren kitapları okuyun, dünya literatürünün “binyılcılık” (millennialism) olarak bildiği konu bugün Türkiye’ye örülmüş durumda. Binyılcılığın karşılığını kültürümüzde Dar-ül Harp tanımında bulabiliriz. Başta bazı okullar, kurslar, dernekler veya eski usul inanç merkezleri tarafından genç kuşakların eğitimleri de bu yönde yapılmakta. Buna dönük bir toplum yaratılmakta. Bu toplum bazı şeylere açık, bazı şeylere kapalı, adı belli bir ideolojiyle yürütülen bir mücadelede.
o-ates-memleketimin-icindeyse-eger 773 views

O Ateş Memleketimin İçindeyse Eğer!..

20 Mart 2016
773 views
6 mins read
Suriye kırılmasından sonra, yakın dönemin son döneminde sekizinci terör eylemi; Ankara, Kızılay-Atatürk Bulvarı’ndaki sivillere yönelik araçla intihar bombacısı PKK-TAK eyleminden (13 Mart) altı gün sonra yine Türkiye için çok özel, merkez konumunda ve korunan İstanbul, Taksim-İstiklal Caddesi’ndeki sivillere (içinde yabancı turistler var) yönelik yaya intihar bombacısı (ilk tahminlere göre) IŞİD (artık Batı buna ISIS da değil, alenen IS –Islamic State- diyor) eylemi 19 Mart’ta (Nevruz öncesinde) meydana geldi. Mehmet Öztürk isimli Gaziantepli bir vatandaş, ailesinde her türden radikal var deniyor bu son bombacı hakkında. Akıllardan geçenler neler?.. Tehditler var, haberler de var, emareler de, istihbarat da… Olmayan bir şey yok;
tesekkurler-rusya-tesekkurler-putin 747 views

Teşekkürler Rusya, Teşekkürler Putin!..

16 Mart 2016
747 views
3 mins read
Rusya’nın Suriye’den askerini çekmesi ne demek? Rusya, ben görevimi yaptım şimdi evime dönüyorum, dedi. Peki, bu kadar mı? BM’den yaptığı masrafın karşılığını talep ederse sakın şaşırmayın! Suriye’nin kısa hikayesi şöyle: Birinci Dünya Savaşı sonrası Osmanlı’dan koparılıyor, 1946’ya kadar Fransız Mandası oluyor. 1958’de Mısır ile bir devlet oluyor ve adı da Birleşik Arap Cumhuriyeti. 1961’de ayrılıyorlar. 1967 İsrail ile savaş, Golan Tepeleri işgal ediliyor. İsrail ile 1990’da anlaşıyor. Baas Partisi lideri Hafız Esad 1970’den beri iş başında, ta ki 2000 yılında vefat edip oğlu Başer’e devleti teslim edene dek. Soğuk Savaş’ın hızlı zamanları, Hafız Esad ilk iş olarak Rusları çağırıyor ülkesine,
amerika-ile-politika 811 views

Amerika ile Politika

16 Şubat 2016
811 views
5 mins read
Son günlerde özellikle Rusya, Suriye ve PYD konularından dolayı kamuoyunda olduğu kadar politika çevrelerinde de Amerika’nın ne yapmak istediği konusunda endişeler yaşandı. Amerika’nın Türkiye ile müttefik olup olmadığı dahi sorgulandı. Yaptıkları açıklamalardan dolayı Amerika’nın sözcüleri kınandı. Bu tip algı farkları bir intibak eksikliğinden mi yoksa, menfaatler gereği bilinçli davranışlar mı kaynaklandı, tartışmaya açık bir konudur. Genel bakışla şu soru öne çıkıyor: Bunca yıldır çoğu stratejik konuda iç içe yaşandığı halde Türkiye’nin Amerika algısında bugün için bir sorun mu yaşanıyor? Biraz teorik olacak ama, hatırlatmakta yarar var. Amerika’da değişik aktörler, dengeler ve dinamikler var. Bunların bir kısmı önceliklerinin küresel çapta, diğer
buyuk-gorev 845 views

Büyük Görev

14 Şubat 2016
845 views
6 mins read
Suriye krizi büyüyor, devreye yeni aktörler giriyor, sorunlar giderek karmaşıklaşıyor. Savaşın adı ne olursa olsun, sorun küresel çaptadır. Herkese düşen bir sorumluluk varken, büyük yük neredeyse Türkiye’nin omuzlarındadır. Bugünlerde resmi yetkililerin belirttiği üzere, Suudi Arabistan’ın bir hava birliğini İncirlik Üssü’ne intikal ettirerek fiilen Suriye krizine müdahil olacağına dair önemli bir gelişme gündemdedir. Suudi Arabistan Suriye’de zulüm altındaki Arap halklarını bu durumundan kurtarmak açısından geç kalınmaması gerektiğini düşünmektedir. Eğer Suudi Arabistan, Suriye’ye müdahil olur ise diğer Arap ülkelerinin de kendilerine destek verecekleri beklenmektedir. Bu yönde örneğin Mısır gibi Ortadoğu’nun önemli aktörleri de sıcak çatışmada rol alma sürecine dahil olurlarsa bu kez sorunun
tarih-tansiyon-ve-turkiye 944 views

Tarih, Tansiyon ve Türkiye

16 Ekim 2015
944 views
6 mins read
Yaşanan gelişmeler bölgemizde önemli bir askeri yığınaklanma ve diplomatik temas trafiği yaratmıştır. Gerginlikler değişik alanlara yayılmakta ve tansiyon tırmanarak artmaktadır. Acaba bu durumu Türkiye ne denli değerlendiriyor? Oldum olası ara-hatların ve geçiş zamanlarının zayıflığından çekinmişimdir. Çünkü buralar ve bu anlar bazı zayıflıkları işaret eder. Kendime, “Dikkat et, şeytan zayıflıkları sever!” derim. Yaşanan gelişmelere bakıp, olup biteni fazla önemsiyor olabilirim ama, eğer olaylar düşündüğüm ölçüde gelişirse, yine tarihin bir tekrarı daha gerçekleştirme inatçılığına şahit olacağız. Bu tekrar nedir? Bu bir tarihsel “mağduriyet edebiyatının” ve “yakınmanın” tekrarı olabilir mi? Örneğin, “Her şeyin farkındaydık, sorumluluk sahipleri ellerinden geleni yaptılar, ama gücümüz yetmediğinden dolayı
sinir-ihlali-nasil-okunmali 854 views

Sınır İhlali Nasıl Okunmalı?

6 Ekim 2015
854 views
2 mins read
Soğuk Savaş sonrasından bugüne Orta Doğu’da (veya Doğu Akdeniz’de) kalan Rus üsleri Suriye’dedir. Suriye sınırları içinde Rusya’nın deniz, hava ve kara birlikleri ve istihbarat üniteleri yer alır. Amerika başta olmak üzere Batı ve NATO açısından bölgedeki bu son kalelerin Ruslar tarafından boşaltılması önemli bir hedef niteliği taşır. Halbuki bölgeden Rusların uzaklaştırılması sorununun halli için süreçler çok başka olaylarla birlikte ve içiçe şekilde yürümektedir. Bunlar; Suriye’de rejimin değiştirilmesi ve bölgesel barışın tesisi olarak işlem görülmektedir. Her biri başka soruları beraberinde getirir. Örneğin, bölgesel barış için Batı yeni bir sınır düzenlemesine mi ihtiyaç duymaktadır, gibi… Böyle ise masaya kimler oturmalıdır?
stratejik-belirlilik 1.1K views

Stratejik Belirlilik

11 Temmuz 2015
1.1K views
13 mins read
Anlaşma olacakmış gibi işletilen süreçler taraflarca, “hep bir orta yol vardır,” iyi niyet ifadesiyle beslenir. Ama varılan noktada ayrışma bile bir doğal sonuç olabilir ve ayrışma anlaşma masasında imzaya açılabilir. Bu sonuç post-modern dünyanın sosyolojik evrilmesi şeklinde açıklanacak bir konudur. Temel yaklaşımın ötesinde Türkiye özelindeki değişmez düşüncem ayrışmak değil birleşmektir. Küresel dünyada güç oluşturarak gelişmek en doğru yaklaşım olacaktır. Dolayısıyla önce az da olsa tarihsel bir tahlille hafızalarımıza başvuralım ve politik-askeri süreçleri ön planda tutarak bir inceleme yapalım. Daha sonra sosyolojik konuda bir tespit yapabiliriz. Birinci Uluslaşma Dönemi Uluslaşma dönemlerini ikiye ayırmaktayım. Kendi içindeki dinamiklere bakıldığında bu dönemler çok farklı

Yazı Arşivi

DÖNBAŞA